Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Kılıç'ın Yargılanmasına Başlandı
İzmir’de yürütülen FETÖ soruşturmasında örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullandığı ve örgüt üyeleri ile bağlantıya geçtiği iddiasıyla tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç hakim karşısına çıktı. Sanık Kılıç, örgütle hiçbir bağlantısının olmadığını ileri sürdü. Mahkeme heyeti Kılıç’ın tutukluluğunun devamına, dosyanın ’Büyükada’ dosyası ile birleşmesine karar verip, dosyayı İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Taner Kılıç, sanık avukatları, sanık yakınları ile Uluslararası Af Örgütü temsilcileri katıldı.
Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunması alınan sanık Taner Kılıç, 4 ay 20 gündür tutuklu olduğunu belirterek, "FETÖ üyesi olduğum iddianamede geçen ByLock ve Bank Asya hesapları ile belirtiliyor. ByLock programı indirmedim, kullanmadım. Bank Asya hesabım vardı. Ancak örgüt liderinin para yatır dediği dönemde ben tam tersine para çektim. Hesap kullanımım ise tamamen işim gereğidir. Örgüt lideri Fetullah Gülen’i tanımam, ziyaret etmişliğim de yoktur. Örgütün okullarına gitmedim, evlerinde kalmadım. Bu örgütle legal ya da illegal bağlantım yok. Hiçbir şekilde himmet vermedim. 25 yıldır avukatım. Yargı ya da bürokrasiye girmeye çalışmadım. Örgüt üyelerine soruların dağıtıldığı dönemde ne talep ettim ne de teklif eden oldu’’ dedi.
Sanık Kılıç, bu davanın açılmasının Uluslararası Af Örgütünün çalışmalarından dolayı düşünüldüğünü savunarak, "Ben cezaevine girdikten 30 gün sonra yapılan ‘Büyükada’ toplantılarında sanık oldum. Bir anda iddianameyi hazırlayan savcı beni o davaya sanık olarak ekledi’’ dedi.
Örgütle hiçbir ticari ilişkiye girmediğini ileri süren Kılıç, iddianamede kimden talimat aldığının ya da kime talimat verdiğinin belli olmadığını savundu. İddianamede örgüt üyelerinin patates hat kullanıldığı, sık sık adres değiştirdiği, kod adı kullandığının belirtildiğini söyleyen Kılıç, kendisinin 15 yıldır aynı adresteki avukatlık bürosunu, aynı iş yeri telefonu ve faksı, 15 yıldır aynı cep telefonu numarasını kullandığını, bunların da İzmir Barosunda herkese açık olarak bulunduğunu belirtti.
Sanık avukat Taner Kılıç, ne 15 Temmuz öncesinde ne de 15 Temmuz sonrasında hiçbir FETÖ davası vekilliğini almadığını söyledi.
Sanık avukatları da savunma yapıp tahliye talep etti.
Savcı ise, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, sanık Taner Kılıç’ın dosyasının da İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ’Büyükada’ dosyası ile birleşmesine karar verip dosyayı oraya gönderdi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY’ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında örgütün avukat yapılanmasına yönelik olarak 6 Haziran günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün düzenlediği operasyonda, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 22 avukat gözaltına alınmıştı. Örgüte üye kişilerin avukatlıklarını yapmalarının yanı sıra, terör örgütünün şifreli haberleşme programı ByLock’u kullandıkları belirtilen 22 avukattan aralarında Taner Kılıç’ın da bulunduğu 9 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişti. Taner Kılıç ile birlikte toplam 6 avukat tutuklanırken, 3 avukat ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 2002 yılından beri çeşitli dönemlerde Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulunda yer alan, 2014 yılından bu yana da başkanlığını yapan Taner Kılıç’ın FETÖ/PDY üyeleri ile bağlantılarının ortaya çıkarıldığı ileri sürülmüştü. Kılıç’ın aralarında FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle aranan ve firarda olan Emre Uslu ile Önder Aytaç’ın da bulunduğu çok sayıda şüpheliyle haberleştiğinin saptandığı öne sürülmüştü. Örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock’u da kullanmakla suçlanan Taner Kılıç’ın FETÖ/PDY’den aranan firari Emre Uslu ve Önder Aytaç gibi şüphelilerle mail ile yazıştığı, o yazışmalar sonrasında kamuoyuna yönelik FETÖ operasyonlarını eleştiren açıklamalarda bulunduğu ileri sürülmüştü. Soruşturmayı yürüten savcı Taner Kılıç hakkında ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açarken, dava 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.
’Büyükada’ davasıyla birleştirme kararı alınmıştı
Dün görülen ’Büyükada’ davasında İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ/PDY üyeliği kapsamında tutuklu olarak yargılanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi yöneticilerinden Taner Kılıç’ın İzmir’deki dosyasının ’Büyükada’ dosyasıyla birleştirilmesini karara bağlamıştı.
Kaynak: İHA
Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunması alınan sanık Taner Kılıç, 4 ay 20 gündür tutuklu olduğunu belirterek, "FETÖ üyesi olduğum iddianamede geçen ByLock ve Bank Asya hesapları ile belirtiliyor. ByLock programı indirmedim, kullanmadım. Bank Asya hesabım vardı. Ancak örgüt liderinin para yatır dediği dönemde ben tam tersine para çektim. Hesap kullanımım ise tamamen işim gereğidir. Örgüt lideri Fetullah Gülen’i tanımam, ziyaret etmişliğim de yoktur. Örgütün okullarına gitmedim, evlerinde kalmadım. Bu örgütle legal ya da illegal bağlantım yok. Hiçbir şekilde himmet vermedim. 25 yıldır avukatım. Yargı ya da bürokrasiye girmeye çalışmadım. Örgüt üyelerine soruların dağıtıldığı dönemde ne talep ettim ne de teklif eden oldu’’ dedi.
Sanık Kılıç, bu davanın açılmasının Uluslararası Af Örgütünün çalışmalarından dolayı düşünüldüğünü savunarak, "Ben cezaevine girdikten 30 gün sonra yapılan ‘Büyükada’ toplantılarında sanık oldum. Bir anda iddianameyi hazırlayan savcı beni o davaya sanık olarak ekledi’’ dedi.
Örgütle hiçbir ticari ilişkiye girmediğini ileri süren Kılıç, iddianamede kimden talimat aldığının ya da kime talimat verdiğinin belli olmadığını savundu. İddianamede örgüt üyelerinin patates hat kullanıldığı, sık sık adres değiştirdiği, kod adı kullandığının belirtildiğini söyleyen Kılıç, kendisinin 15 yıldır aynı adresteki avukatlık bürosunu, aynı iş yeri telefonu ve faksı, 15 yıldır aynı cep telefonu numarasını kullandığını, bunların da İzmir Barosunda herkese açık olarak bulunduğunu belirtti.
Sanık avukat Taner Kılıç, ne 15 Temmuz öncesinde ne de 15 Temmuz sonrasında hiçbir FETÖ davası vekilliğini almadığını söyledi.
Sanık avukatları da savunma yapıp tahliye talep etti.
Savcı ise, sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, sanık Taner Kılıç’ın dosyasının da İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ’Büyükada’ dosyası ile birleşmesine karar verip dosyayı oraya gönderdi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY’ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında örgütün avukat yapılanmasına yönelik olarak 6 Haziran günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün düzenlediği operasyonda, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 22 avukat gözaltına alınmıştı. Örgüte üye kişilerin avukatlıklarını yapmalarının yanı sıra, terör örgütünün şifreli haberleşme programı ByLock’u kullandıkları belirtilen 22 avukattan aralarında Taner Kılıç’ın da bulunduğu 9 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişti. Taner Kılıç ile birlikte toplam 6 avukat tutuklanırken, 3 avukat ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 2002 yılından beri çeşitli dönemlerde Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulunda yer alan, 2014 yılından bu yana da başkanlığını yapan Taner Kılıç’ın FETÖ/PDY üyeleri ile bağlantılarının ortaya çıkarıldığı ileri sürülmüştü. Kılıç’ın aralarında FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle aranan ve firarda olan Emre Uslu ile Önder Aytaç’ın da bulunduğu çok sayıda şüpheliyle haberleştiğinin saptandığı öne sürülmüştü. Örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock’u da kullanmakla suçlanan Taner Kılıç’ın FETÖ/PDY’den aranan firari Emre Uslu ve Önder Aytaç gibi şüphelilerle mail ile yazıştığı, o yazışmalar sonrasında kamuoyuna yönelik FETÖ operasyonlarını eleştiren açıklamalarda bulunduğu ileri sürülmüştü. Soruşturmayı yürüten savcı Taner Kılıç hakkında ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açarken, dava 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.
’Büyükada’ davasıyla birleştirme kararı alınmıştı
Dün görülen ’Büyükada’ davasında İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ/PDY üyeliği kapsamında tutuklu olarak yargılanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi yöneticilerinden Taner Kılıç’ın İzmir’deki dosyasının ’Büyükada’ dosyasıyla birleştirilmesini karara bağlamıştı.