Ege Adaları, İzmir'de Bütün Yönleriyle Ele Alındı
Türk Tarih Kurumu ile Dokuz Eylül Üniversitesi iş birliğiyle 19-20 Ekim 2017 tarihlerinde İzmir’de Uluslararası Ege Adaları Sempozyumu düzenlendi.Ege adalarının tarihinden, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına, adaların hukuki durumundan, güncel sorunlara kadar pek konunun ele alındığı sempozyuma 77 akademisyen bildirileriyle katıldı.
Türk Tarih Kurumu ile Dokuz Eylül Üniversitesi iş birliğiyle 19-20 Ekim 2017 tarihlerinde İzmir’de Uluslararası Ege Adaları Sempozyumu düzenlendi.
Ege adalarının tarihinden, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına, adaların hukuki durumundan, güncel sorunlara kadar pek konunun ele alındığı sempozyuma 77 akademisyen bildirileriyle katıldı.
Açılış töreninde konuşan sempozyum Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necdet Hayta, adaların Anadolu’ya coğrafi ve kültürel bakımdan yakınlığına dikkat çekerek, Trablusgarp Savaşı’yla başlayan tarihsel gelişmeler sonucunda bugünkü halini alan Ege Adaları sorununun ilk defa detaylı olarak konuşulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan açılış konuşmasında, adalar konusunun Türkiye’nin önemli meselelerinden biri olduğunu belirterek, "Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin belki çok meselesi var. Güneydoğu meselesi, Musul, Kerkük diyoruz, PKK, PYD diyoruz. Suriye, Halep diyoruz ama bunun yanında eş zamanlı olarak bizi çok yakından ilgilendiren, en az bunlar kadar ortada olan temel bir mesele adalar" dedi.
Dünya siyaset sahnesinde güçlü bir aktör olmanın denizlere hakim olmakla mümkün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Turan, “En önemli deniz Akdeniz, Akdeniz’in en mühim yeri de adalardır. Adalara 841 yıl önce Çaka Bey kendini vermiştir. 9 Eylül öncesinde Gazi Mustafa Kemal Paşa ’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’ dediği yer adalar bölgesidir" dedi.
Prof. Dr. Turan, adaların tarih, kimlik demek olduğunu belirterek sözlerini, "Adalar şahsiyet demektir. Tarih var olmak demektir. Tarih ve kimlik derseniz vatan kavramı çıkar. Vatan derseniz bir zamanlar adaların da varlığını unutmamanız gerekir" şeklinde sürdürdü.
Açılışta yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik adaların yüzyıllar boyunca Türk-İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri olduğunu belirterek tarihten alınan misyon gereği adalarla bağların koparılamayacağını vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Armağan Coşkun Elçi’nin sesinden ada türküleri temalı müzik dinletisi sunuldu. Sempozyum boyunca, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Deniz Müzesi Komutanlığı tarafından hazırlanan Ege Adaları temalı iki sergi ziyaretçilerini ağırladı.
Etkinlik kapsamında 21 Ekim Cumartesi günü Sakız Adası’na kültür turu düzenlendi.
Katılımcılar Armolia, Pirgi, Mesta gibi Sakız köylerinin ardından adada bulunan Türk eserlerini ziyaret etti. Osmanlı Rüştiyesi, Hamidiye ve Mecidiye Camileri, Piyale Paşa Camisi ve Hamamı, Hamidiye Çeşmesi, Sakız Kalesi, Nasuhzade Ali Paşa Mezarlığı, Melek Ahmet Paşa Meydan Çeşmesi, Kale içinde mübadelede bırakılan Türk evleri ziyaret edildi.
Kaynak: İHA
Ege adalarının tarihinden, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına, adaların hukuki durumundan, güncel sorunlara kadar pek konunun ele alındığı sempozyuma 77 akademisyen bildirileriyle katıldı.
Açılış töreninde konuşan sempozyum Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necdet Hayta, adaların Anadolu’ya coğrafi ve kültürel bakımdan yakınlığına dikkat çekerek, Trablusgarp Savaşı’yla başlayan tarihsel gelişmeler sonucunda bugünkü halini alan Ege Adaları sorununun ilk defa detaylı olarak konuşulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan açılış konuşmasında, adalar konusunun Türkiye’nin önemli meselelerinden biri olduğunu belirterek, "Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin belki çok meselesi var. Güneydoğu meselesi, Musul, Kerkük diyoruz, PKK, PYD diyoruz. Suriye, Halep diyoruz ama bunun yanında eş zamanlı olarak bizi çok yakından ilgilendiren, en az bunlar kadar ortada olan temel bir mesele adalar" dedi.
Dünya siyaset sahnesinde güçlü bir aktör olmanın denizlere hakim olmakla mümkün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Turan, “En önemli deniz Akdeniz, Akdeniz’in en mühim yeri de adalardır. Adalara 841 yıl önce Çaka Bey kendini vermiştir. 9 Eylül öncesinde Gazi Mustafa Kemal Paşa ’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’ dediği yer adalar bölgesidir" dedi.
Prof. Dr. Turan, adaların tarih, kimlik demek olduğunu belirterek sözlerini, "Adalar şahsiyet demektir. Tarih var olmak demektir. Tarih ve kimlik derseniz vatan kavramı çıkar. Vatan derseniz bir zamanlar adaların da varlığını unutmamanız gerekir" şeklinde sürdürdü.
Açılışta yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik adaların yüzyıllar boyunca Türk-İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri olduğunu belirterek tarihten alınan misyon gereği adalarla bağların koparılamayacağını vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Armağan Coşkun Elçi’nin sesinden ada türküleri temalı müzik dinletisi sunuldu. Sempozyum boyunca, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Deniz Müzesi Komutanlığı tarafından hazırlanan Ege Adaları temalı iki sergi ziyaretçilerini ağırladı.
Etkinlik kapsamında 21 Ekim Cumartesi günü Sakız Adası’na kültür turu düzenlendi.
Katılımcılar Armolia, Pirgi, Mesta gibi Sakız köylerinin ardından adada bulunan Türk eserlerini ziyaret etti. Osmanlı Rüştiyesi, Hamidiye ve Mecidiye Camileri, Piyale Paşa Camisi ve Hamamı, Hamidiye Çeşmesi, Sakız Kalesi, Nasuhzade Ali Paşa Mezarlığı, Melek Ahmet Paşa Meydan Çeşmesi, Kale içinde mübadelede bırakılan Türk evleri ziyaret edildi.