Dicle Elektrik İsrafı Fotoğrafladı
Dicle Elektrik tarafından dağıtım hizmeti verilen Güneydoğu illerinde yaşanan kayıt dışı elektrik kullanımı ve bunun neden olduğu olağanüstü israf, sık sık gündeme geliyor. Şanlıurfa’da çekilen bazı fotoğraflar ise israfı gözler önüne serdi.
Şanlıurfa’da çekilen bu fotoğraflar, enerji ile birlikte suyun nasıl israf edildiğini, üstelik bu yüzden ülkemize ait son derece verimli, bir o kadar da değerli toprakların nasıl başka bir ülkeye akıp gittiğini açık biçimde ortaya koyuyor. Dicle Elektrik Dağıtım, tarımsal sulama alanında kayıt dışı olarak kullanılan milyarlarca kilovat saat(KWH) elektriğin, yaşanan bu durumda önemli etki oluşturduğunu bildirerek, çiftçilerden destek istedi.
Tüm suyun 3’te biri Suriye’ye akıyor
Harran ve Akçakale’den geçerek Suriye topraklarına uzanan suyun geçtiği yer aslında bir drenaj kanalı. GAP ile birlikte bereketli topraklar suyla buluştuğu 1995’te açılan kanal, sulama için yer altından kayıt dışı elektrik ile gereğinden çok daha fazla su çekilmesi yüzünden özellikle yaz aylarında yer yer genişliği 50 metreye ulaşan bir nehre dönüyor.
Gerek kayıt dışı elektrik kullanılarak yer altından çekilen sular, gerekse barajlardan kanallar aracılığı ile genel sular, bilinçsizce yapılan vahşi sulama yüzünden tarlalardan taşıyor. Taşan bu sular, son derece verimli olan üst tabakayı oluşturan toprağı da alarak bu kanallara taşıyor. Böylece Harran ve Akçakale ovalarının bereketli toprakları, bir o kadar değerli olan su ile birlikte saniyede 40 metreküpün üzerinde Suriye’ye akıyor. Taşıdığı verimli toprak nedeniyle yaz kış kırmızı akan bu suyun Harran ve Akçakale ovalarına verilen tüm suyun yaklaşık 3’te birini oluşturduğu, bunun ile her iki ovanın da sulanabileceği bildiriliyor.
“Kışın bile saniyede 15 metreküp akıyor”
Sulama sezonun olmadığı bu dönemde bile saniyede 15 metreküp dolayında suyun tahliye kanalları vasıtası ile tonlarca bitki besin elementi bakımından zengin üst toprağı önüne katarak ülkeyi terk etmeye devam etmesi bilinçli ziraatçıları da oldukça üzüyor.
Akçakale Ziraat Odası Başkanı Mahmut Özyavuz, “Atatürk Barajından su geldiğinde sulama sistemi ne damlama, ne de yağmurlamaya uygun bir altyapıda değildi. 1995 yılında ovanın büyük bir kısmına su verildi.
Sulama başlayınca her 350 metrede bir tahliye kanalı açıldı. Salma sulama yapılınca da kot farkından dolayı tarlaların bazı yerleri su almayınca, bu tarlalara daha fazla su verildi.
Aynı şekilde yer altından çekilen su da her taraf sulansın diye gereğinden fazla tarlalara akıtıldı, halen de akıtılıyor. İşte tarlalara verilen o fazla sular taşarak bu kanallara dökülüyor. Şu anda sulama sezonu olmamasına rağmen Suriye’ye saniyede 15 metreküp kadar su akıyor. Yaz döneminde ise tamamen dolu, akan su saniyede 40 metreküpü geçiyor. Suriye’ye giden bu suda toprak var, gübre var. En verimli sularımız tahliye kanalları ile birlikte yıllardır başka bir ülkeye akıp gidiyor. Suriyeliler de tahliye kanallarından gelen bu suların önüne set kurup kendi tarlalarını suluyor” diye konuştu.
Bu su ile Harran ve Akçakale ovaları sulanır
“Bu durum devam ederse topraklarımız çoraklaşacak’’ diyen Özyavuz, “Suriye’ye akan su be o su ile giden verimli topraklar yüzünden yakında Harran ve Akçakale ovaları çoraklaşacak. Akan suda yazın gemi bile yüzer. O derece çok su boş yere akıyor. Suyun aktığı tahliye kanallarının genişliği yer yer 50 metreyi buluyor. Her geçen yıl da akan suyun miktarı artıyor. Oysa damlama ve yağmurlama sistemini kullanırsak bu su ile rahatlıkla Harran ovası sulanabilir. Bu sistemlerin acil olarak devlet desteği ile hayata geçirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye akan bu suyun değerlendirilmesi halinde ilçelerindeki birçok çiftçinin sıkıntısının sona ereceğini belirten Akçakale Ziraat Odası Başkanı Hamdi Yılmaz ise, “Drenaj, altyapı çalışmaları yapılmadığı için toprak kaybı gerçekleşmektedir. Bir de buna bilinçsiz sulamayı kattığınızda durum daha da vahim hale geliyor. Sularımız topraklarımız Suriye’ye doğru akıyor. Bunun en önemli nedeni vahşi sulamadır. Çiftçinin bilinçsizle su kullanımıdır. Yapılan sistemin değişmesi lazım. Diğer sulama tekniklerine uygun değildir. Akan bu su ile Akçakale’deki bütün tarlaları sulayabiliriz.” diye konuştu.
Kayıt dışı elektrik nedeniyle israf artıyor
Harran ve Akçakale ovalarında yaşanan ve israfın boyutlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyan Dicle Elektrik Dağıtım yetkilileri, özellikle tarımsal sulamada kayıt dışı elektriğin fazlası ile kullanılmasının bu durumun yaşanmasını artırdığını belirttiler.
Enerji şirketi yetkilileri, Türkiye’de elektrik gücüne dayalı tarımsal sulamanın yüzde 50’sinin sorumluluklarındaki illerde yapıldığına dikkat çekerken ise ‘’Her yıl yeraltı suyunun yüzeye çekilerek tarlaların sulanması için yaklaşık 5 milyar kWh elektrik kullanılıyor. Bu elektriğin yaklaşık yüzde 92’si kayıt dışı olarak tüketiliyor. Eğer diğer alanlarda kullanılan elektrik gibi tarımsal sulamada kullanılan elektriği de kayıt altına alırsak, hem son derece kıymetli olan ve tükenmesi halinde ekolojik felaketlere neden olacak yeraltı sularının ülkemizde kalması, hem önemli ölçüde dışa bağımlı olarak üretilen elektrik enerjisinin israf edilmesi, hem de son derece kıymetli olan topraklarımızın bu su ile başka bir ülkeye akmasını engellemiş oluruz. Bu yüzden bölge çiftçimizi suyuna, toprağına ve elektriğine sahip çıkmaya davet ediyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Tüm suyun 3’te biri Suriye’ye akıyor
Harran ve Akçakale’den geçerek Suriye topraklarına uzanan suyun geçtiği yer aslında bir drenaj kanalı. GAP ile birlikte bereketli topraklar suyla buluştuğu 1995’te açılan kanal, sulama için yer altından kayıt dışı elektrik ile gereğinden çok daha fazla su çekilmesi yüzünden özellikle yaz aylarında yer yer genişliği 50 metreye ulaşan bir nehre dönüyor.
Gerek kayıt dışı elektrik kullanılarak yer altından çekilen sular, gerekse barajlardan kanallar aracılığı ile genel sular, bilinçsizce yapılan vahşi sulama yüzünden tarlalardan taşıyor. Taşan bu sular, son derece verimli olan üst tabakayı oluşturan toprağı da alarak bu kanallara taşıyor. Böylece Harran ve Akçakale ovalarının bereketli toprakları, bir o kadar değerli olan su ile birlikte saniyede 40 metreküpün üzerinde Suriye’ye akıyor. Taşıdığı verimli toprak nedeniyle yaz kış kırmızı akan bu suyun Harran ve Akçakale ovalarına verilen tüm suyun yaklaşık 3’te birini oluşturduğu, bunun ile her iki ovanın da sulanabileceği bildiriliyor.
“Kışın bile saniyede 15 metreküp akıyor”
Sulama sezonun olmadığı bu dönemde bile saniyede 15 metreküp dolayında suyun tahliye kanalları vasıtası ile tonlarca bitki besin elementi bakımından zengin üst toprağı önüne katarak ülkeyi terk etmeye devam etmesi bilinçli ziraatçıları da oldukça üzüyor.
Akçakale Ziraat Odası Başkanı Mahmut Özyavuz, “Atatürk Barajından su geldiğinde sulama sistemi ne damlama, ne de yağmurlamaya uygun bir altyapıda değildi. 1995 yılında ovanın büyük bir kısmına su verildi.
Sulama başlayınca her 350 metrede bir tahliye kanalı açıldı. Salma sulama yapılınca da kot farkından dolayı tarlaların bazı yerleri su almayınca, bu tarlalara daha fazla su verildi.
Aynı şekilde yer altından çekilen su da her taraf sulansın diye gereğinden fazla tarlalara akıtıldı, halen de akıtılıyor. İşte tarlalara verilen o fazla sular taşarak bu kanallara dökülüyor. Şu anda sulama sezonu olmamasına rağmen Suriye’ye saniyede 15 metreküp kadar su akıyor. Yaz döneminde ise tamamen dolu, akan su saniyede 40 metreküpü geçiyor. Suriye’ye giden bu suda toprak var, gübre var. En verimli sularımız tahliye kanalları ile birlikte yıllardır başka bir ülkeye akıp gidiyor. Suriyeliler de tahliye kanallarından gelen bu suların önüne set kurup kendi tarlalarını suluyor” diye konuştu.
Bu su ile Harran ve Akçakale ovaları sulanır
“Bu durum devam ederse topraklarımız çoraklaşacak’’ diyen Özyavuz, “Suriye’ye akan su be o su ile giden verimli topraklar yüzünden yakında Harran ve Akçakale ovaları çoraklaşacak. Akan suda yazın gemi bile yüzer. O derece çok su boş yere akıyor. Suyun aktığı tahliye kanallarının genişliği yer yer 50 metreyi buluyor. Her geçen yıl da akan suyun miktarı artıyor. Oysa damlama ve yağmurlama sistemini kullanırsak bu su ile rahatlıkla Harran ovası sulanabilir. Bu sistemlerin acil olarak devlet desteği ile hayata geçirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye akan bu suyun değerlendirilmesi halinde ilçelerindeki birçok çiftçinin sıkıntısının sona ereceğini belirten Akçakale Ziraat Odası Başkanı Hamdi Yılmaz ise, “Drenaj, altyapı çalışmaları yapılmadığı için toprak kaybı gerçekleşmektedir. Bir de buna bilinçsiz sulamayı kattığınızda durum daha da vahim hale geliyor. Sularımız topraklarımız Suriye’ye doğru akıyor. Bunun en önemli nedeni vahşi sulamadır. Çiftçinin bilinçsizle su kullanımıdır. Yapılan sistemin değişmesi lazım. Diğer sulama tekniklerine uygun değildir. Akan bu su ile Akçakale’deki bütün tarlaları sulayabiliriz.” diye konuştu.
Kayıt dışı elektrik nedeniyle israf artıyor
Harran ve Akçakale ovalarında yaşanan ve israfın boyutlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyan Dicle Elektrik Dağıtım yetkilileri, özellikle tarımsal sulamada kayıt dışı elektriğin fazlası ile kullanılmasının bu durumun yaşanmasını artırdığını belirttiler.
Enerji şirketi yetkilileri, Türkiye’de elektrik gücüne dayalı tarımsal sulamanın yüzde 50’sinin sorumluluklarındaki illerde yapıldığına dikkat çekerken ise ‘’Her yıl yeraltı suyunun yüzeye çekilerek tarlaların sulanması için yaklaşık 5 milyar kWh elektrik kullanılıyor. Bu elektriğin yaklaşık yüzde 92’si kayıt dışı olarak tüketiliyor. Eğer diğer alanlarda kullanılan elektrik gibi tarımsal sulamada kullanılan elektriği de kayıt altına alırsak, hem son derece kıymetli olan ve tükenmesi halinde ekolojik felaketlere neden olacak yeraltı sularının ülkemizde kalması, hem önemli ölçüde dışa bağımlı olarak üretilen elektrik enerjisinin israf edilmesi, hem de son derece kıymetli olan topraklarımızın bu su ile başka bir ülkeye akmasını engellemiş oluruz. Bu yüzden bölge çiftçimizi suyuna, toprağına ve elektriğine sahip çıkmaya davet ediyoruz’’ ifadelerine yer verdi.