Başbakan Yardımcısı Canikli Açıklaması '229 Önemli Olay Önceden Engellendi'

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonlar çerçevesinde bu zamana kadar 229 önemli olayın engellendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında basın açıklamasını Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli yaptı. Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin bilgi veren Canikli, 15 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında terör örgütü PKK’ya yönelik yapılan operasyonlarda 13.1 ton amonyum nitrat, patlayıcı yapımında kullanılan 339 adet tüp ele geçirildiğini, 129 EYP’nin imha edildiğini belirtti.

Bugüne kadar 229 tane önemli olayın engellendiğini ifade eden Canikli, bunların 155 tanesinin patlayıcıların engellenmesi, 39 tanesinin bombalı araç patlatma eyleminin engellenmesi, 19 tanesinin canlı bombanın engellenmesi, 24’ünün ise eylem yapma hazırlığındaki örgüt mensuplarının ele geçirilmesi olarak gerçekleştiğini açıkladı.

G-20 Zirvesi’nde ele alınan konulara ve yapılan görüşmelere ilişkin de bilgi veren Canikli, özellikle terör, Suriye meselesi ve 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili bilgilendirme yapıldığını söyledi.

Canikli, Türkiye’nin uluslararası politik tercihlerinde herhangi bir sapmanın olmadığının vurgulandığının kaydetti.

“FETÖ ile mücadelede haksızlık ve adaletsizliğe fırsat verilmemesi vurgulandı”

Bakanlar Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından FETÖ ile mücadelenin sürdürülmesi gerektiğinin ortaya konduğunu belirten Canikli, “Bu mücadele yürütülürken haksızlığa ve adaletsizliğe fırsat verilmemesi, bu konuda gereken hassasiyetin sürdürülmesi ve mağduriyetlere fırsat verilmemesi Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edildi. Ayrıntılı bir şekilde bakanlıklarımızın FETÖ ile ilgili yaptığı çalışmalar değerlendirildi” dedi.

“Ne yaptığımızı biliyoruz, her şey somut ve objektif”

“FETÖ ile ilgili yapılan mücadele konusunda yaptıklarımız çok net, kafamız da net” açıklamasında bulunan Canikli, bu mücadeleyi yürütürken belirlenen kriterler çerçevesinde kamudaki görevden almaların veya açığa almaların gerçekleştiğinin altını çizdi. Somut ve net bilgiler çerçevesinde açığa alma ya da görevden alma işlemlerinin gerçekleştiğini kaydeden Canikli, “Bu gibi durumda gerçek olmayan ihbarlar da gündeme geliyor. Biz bütün bunları ciddiyetle inceliyoruz. Bu değerlendirmeler sonucunda kriterlere uygun olmayanlar herhangi bir işlemle karşı karşıya kalmıyorlar. İddiaları, spekülasyonları bir tarafa bırakmak gerekiyor. Ne yaptığımızı biliyoruz, her şey somut ve objektif, bunları herkesle de paylaşıyoruz. CHP ve MHP’den de işlem tesis edilen kamu görevlileri ile ilgili bir takım itirazlar geliyor, onları da ayrıntılı bir şekilde yeniden gözden geçiriyoruz. Bunun sonrasında sayısı çok az da olsa bazı düzeltmeler de yapıyoruz. Bu kararlar verildikten sonra eğer hatalı olduğu anlaşılan olursa onları aynı yöntemle görevlerine iade edeceğiz. En son yayınlanan KHK’da daha önceki kararnamelerde kapatılan 15’e yakın eğitim-öğretim kurumunu biz tekrar iade ettik. Aynı şey görevden alınan personel için de geçerli. Düzeltilme kanalları açık. Bu tür iddialar hangi kaynaktan gelirse gelsin en ciddi şekilde değerlendiriyoruz. Şuan itibariyle 50 binden fazla personelin KHK’lar ile kamu ile ilişkileri kesildi. FETÖ mensubu olmadığı halde görevden alındığı şeklinde bir sonuca ulaşılmışsa onu da aynı şekilde geri iade edeceğiz. Düzeltilme kanalları açık. Bu tür iddialar hangi kaynaktan gelirse gelsin en ciddi şekilde değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “At izi it izine karıştı” sözlerine ilişkin bir soruya cevap veren Canikli, “Bu konuda insanların kafasının karışmaması mümkün değil. Biz işlem tesis ederken somut bir bilgi ve belgeye dayanmadan adım atmamız söz konusu değil. At izinin it izine karışması bu açıklamalar çerçevesinde. Yoksa bizim tesis ettiğimiz işlemler itibariyle hiçbir sıkıntı yok” şeklinde konuştu.

Canikli, bu konuda hata oranının çok düşük olduğunun altını çizerek, “Çünkü 50 binin üzerinde görevine son verilen kamu personeli var. ‘Ben FETÖ mensubu değilim, yanlış işlem yapıldı’ diyerek bize gelenlerin oranı yüzde 1’in bile altında. İtirazları değerlendirilen ve haklı bulunanların oranı itirazların yüzde 3-5 arasında bile değil. Bu da yaptığımız işin isabet oranının yüksek olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye içinde operasyon yapılmayan bölge kalmamıştır”

Canikli, diğer terör örgütleri ile ilgili mücadele konusunda gelinen nokta ve atılan adımların ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiğini, bölücü terör örgütü ile mücadelede kararlılığın teyit edildiğini açıkladı.

“15 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında 12 farklı noktada orta ölçekte operasyonlar gerçekleştirildi.

Bu operasyonların bir kısmı devam etmektedir” açıklamasında bulunan Canikli, Kars, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkari, Ağrı’nın bazı bölgelerinde operasyonların gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Canikli, “BTÖ’nün buradaki yuvalanmaları, buralardan yola çıkarak Türkiye içlerine yönelik olarak operasyon gerçekleştirmeleri hemen hemen ortadan kaldırılmıştır. Bu bölgelerden bazıları uzun yıllardan beri operasyon yapılmayan bölgelerdir. Şuanda Türkiye içinde operasyon yapılmayan hemen hemen hiçbir bölge kalmamıştır” diye konuştu.

“229 olay önceden engellendi”

Terörle yapılan mücadele kapsamında bazı bilgeleri paylaşan Canikli, “15 Ağustos-7 Eylül tarihleri arısında 13.1 ton amonyum nitrat ele geçirildi, patlayıcı yapımında kullanılan 339 adet tüp ele geçirildi, 129 EYP bulunarak imha edilmiştir. Bugüne kadar 229 tane önemli olay önceden engellenmiştir. Bu olayların 155 tanesi patlayıcıların engellenmesi, 39 tanesi bombalı araç patlatma eyleminin engellenmesi, 19 tane canlı bombanın engellenmesi, 24 eylem yapma hazırlığındaki örgüt mensuplarının ele geçirilmesi olarak gerçekleşti. Kamuoyuna üzücü sonuçları ile ortaya çıkan hadiseler yansımaktadır. Gerçekleşenden çok daha fazlası güvenlik güçlerimiz tarafından önceden engellenmiştir” şeklinde konuştu.

“62 değişik ülkeden bin 449 yabancı savaşçı Türkiye-Suriye hududunda yakalandı”

24 Ağustos 2016 tarihinde Suriye içinde başlatılan Fırat Kalkanı operasyonunun devam ettiğinin altını çizen ve operasyonun temel amacının Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması olduğunu belirten Canikli, “Uluslararası hukukun bize verdiği hakkın kullanılması çerçevesinde yürütülmektedir. Son 1.5 ay içinde Suriye topraklarından Türkiye’ye yönelik 1 top atışı, 27 havan atışı ve 2 Katruşka roketi atışı gerçekleşmiş, 21 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Gaziantep’te 54 vatandaşımız Suriye’den gelen canlı bomba saldırısında hayatını kaybetmişti. Bu saldırıların önlenmesi ve sınır güvenliğinin sağlanmasıdır temel amaç. 2015 ve 2016 yıllarında sınırlarımızdan 62 değişik ülkeden bin 449 yabancı savaşçı Türkiye-Suriye hududunda yakalandı. Bütün bunlar böyle bir operasyonun yapılmasını zaruri hale getirmiştir. DEAŞ ve diğer terör örgütleri ile mücadele için bu operasyon başlatılmıştır. Sınır güvenliğinin tesisi yanında DEAŞ terör örgütü ile mücadele çerçevesinde Fırat Kalkanı Harekatı başlatılmıştır. Ayrıca bu operasyonun amaçlarından birisi koalisyona katkı sağlamaktır. Suriyeli göçmenlerin kendi ülkelerine dönmeleri için uygun ortam oluşturmak diğer nedenlerden birisi. Türkiye’de konaklayan Cerabluslarını da bu bölgeye dönmeye başladıklarını görüyoruz ve dönmeleri için teşvik ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“Harekatta 4 şehidimiz, 19 yaralımız var”

Cerablus’a Pazartesi gününe kadar su verileceğini, Cumartesi gününe kadar da enerji ihtiyaçlarının karşılanacağını söyleyen Canikli, “Bu harekat yapılırken gözettiğimiz hususlardan bir tanesi sivillerin korunmasıdır. Sivillere yönelik zarar gelmesini önlemek için her türlü tedbiri alıyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı 24 Ağustos’ta başladı, ikinci günde Cerablus’ta kontrol sağlandı. Harekatın onbirinci gününde Çobanbeyli’den ilave zıhlı birlik ve Özel Kuvvet Taburu harekata iştirak ettirilerek, batı istikametinde DEAŞ terör örgütü kontrolündeki bölgelerin temizlenme çalışmaları başladı.

Bir gün sonra da doğu ve batı hatlarından giren birliklerimizin birleşmesi gerçekleşti. Şuana kadar toplam 772 kilometrekare alan DEAŞ’tan temizlenmiştir, TSK’nın desteklediği ÖSO’nun kontrolündedir. Kontrol altına alınan bölgelerde nizamın sağlanması için her türlü çalışma yapılıyor” dedi.

Harekat sırasında 4 şehit ve 19 yaralı olduğunu, 4 tankın da ağır hasar gördüğünü kaydeden Canikli, ÖSO’dan 16 şehit, 27 yaralı olduğunu söyledi.

Canikli, “DEAŞ, PYD, YPG terör örgütlerinden ise 110’a yakın ölü, 5 yaralı var. 7 tane terörist teslim alındı. 6 havan topu noktası, 6 araç, 32 bina imha edildi. 1 kontrol noktası ve 1 savunma mevzi harekat sırasında imha edildi. DEAŞ’a yönelik olarak bu harekat devam edecek, bu çerçevede bir miktar derinlik kazanabilir. 95 kilometre uzunluğunda, 45 kilometre eninde bir hattın uçuşa yasak bölge olarak ilan edilmesi ve buralarda kurulacak olan şehirlerde evlerinden ayrılmak durumunda kalan Suriyelilerin ikamet ettirilmesi noktasında Türkiye’nin tezi var. Bunu bütün aktörlerle görüşüyoruz. Henüz tam istenilen noktaya gelmiş değiliz ama ümitvar gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Türkiye olarak böyle bir operasyona sıcak baktığımızı belirtmek isterim”

Amerika ile birlikte Rakka’ya yönelik yapılacak bir operasyona Türkiye’nin sıcak baktığını belirten Canikli, “Rakka’nın DEAŞ’dan temizlenmesine yönelik olarak Sayın Obama’nın Sayın Cumhurbaşkanımızdan birlikte operasyon yapılması konusunda talebi oldu. Cumhurbaşkanımız da bu talebe sıcak baktığını söyledi.

Şuan itibariyle bu görüşmeler devam ediyor, takvimlendirme anlamında bir netlik kazanmadı. Türkiye olarak böyle bir operasyona sıcak baktığımızı belirtmek isterim. Musul’a yapılacak operasyonda PKK’nın rol alarak meşruiyet kazanma çabasında olduğunu biliyoruz. Terör örgütünün legalleşmesi anlamına gelecek adım atmasına sıcak bakmıyoruz. Olmaması için gereken her adımı atıyoruz” diye konuştu.

Türkiye-Rusya ilişkileri

Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizin olumlu yönde seyrettiğinin altını çizen Canikli, “Bütün alanlarda bunun etkisini görmeye başladık. Suriye’deki çatışmaların durdurulması noktasındaki hedeflerimiz çerçevesinde olumlu yansımaları ortaya çıkmaya başlamıştır. Önümüzdeki dönemde Rusya Federasyonu ile ilişkilerimiz daha da ivme kazanacak. 10-12 Ekim tarihlerinde Türk-Rus Hükümetler Arası Karma Ekonomi Komisyon Toplantısı’nı İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Bu konuda Rus muhataplarımızla mutabık kaldık. Halep’te ateşkesin sağlanması ve mahsur kalan 500 bin insana insani yardımların yapılmasının önünün açılması konusunda görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

“Hem kredi kartlarında hem tüketici kredilerinde alış verişte taksit sayısının sağlanması gerekiyor”

Tüketici kredileri ve kredi kartları ile ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunun altını çizen ve tüketici kredileri ve kredi kartları ile alışverişlerde taksit sınırlaması getirilmesi ile ekonomik aktivitelerdeki daralmayı telafi etmeye yönelik bir çalışma yaptıklarını söyleyen Canikli, “2016 yılının ilk 6 ayında kredi kartlarının kullanımındaki artış negatif, aynı şey tüketici kredileri için de geçerli. Burada bir tahrik edici, ticareti hareketlendirici bir adım atılması gerekiyor. Onun için de hem kredi kartlarında hem tüketici kredilerinde alışverişte taksit sayısının sağlanması gerekiyor. Bazı yan etkilerin ortaya çıkmaması için tedbirler de alıyoruz. Cari açığı etkilememesi için bu genişlemeyi daha çok Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak kullanmak istiyoruz. İthalata dayalı mal ve hizmetlerin tüketilmesinde bu genişlemeyi uygulamayacağız. Cep telefonunda taksit imkanı yok, başka yollarla arkasından dolanarak bu kural ihlal edildi, büyük oranda amaca ulaşıldı ama yüzde 100 değil. Bu alacağımız kararda bunları da engelleyeceğiz. Dolaylı bir şekilde bu kuralı ihlal etmek amacıyla arkadan dolanma yöntemlerinin de önünü kapatacağız” diye konuştu.

Yeni KHK’lar çıkacağını ve çıkacak ilk kararnamede bankaları ilgilendiren bir düzenlemenin de yer alacağını belirten Canikli, “Kredi ilişkisinin başlatıldığı dönemde FETÖ ya da terör örgütleri ile bağlantılı olduğu bilinmeyen, devlette herhangi bir kaydın yer almadığı durumda bu krediyi açanların sorumlu tutulması ile alakalı bir durum söz konusu. Kişiler sahip olmadıkları bilgilerden yola çıkılarak sorumlu tutulmamaları gerekiyor. Biliyorsa bu bilgiyi o zaman elbette sorumlu tutular. Bunu ortadan kaldırıcı düzenlemeyi önümüzdeki kararnameye koyacağız” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA