Rektör Prof. Dr. Gönüllü'den Öğrencilere Mektup
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü 2016-2017 eğitim öğretim yılının başlamasıyla üniversitede ders başı yapan öğrencilere bir mektup yazarak çeşitli tavsiyelerde bulundu.
Üniversite web sitesi açılır sayfasında yayınlanan mektupta Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gönüllü öğrencilere ailelerin bir emaneti ve bu necip milletin umudu, ufku ve yarınları olduklarını belirtti.
Rektör Gönüllü, “Sizler bize ailelerinizin emanetisiniz. Bu milletin umudusunuz, ufkusunuz, yarınlarısınız. Bu milletin hayatını oluşturan en önemli parça sizsiniz. O temiz yürekleriniz ilim ve irfan kandili gibi yolumuzu aydınlatacaktır. Aslında size bağlanan umutlar da sizlerin üzerinde birer emanettir. Bu emaneti taşımada iki yol arkadaşınızdan asla vazgeçmeyin akıl ve irade.
Benim genç arkadaşlarım, kardeşlerim, evlatlarım, insanlık tarihinde ve günümüz dünyasında akıl ve irade hiç bu kadar lüzumlu olmamış ve anlam kazanmamıştı. Allah’ın yaratılanlar içinde en güzel eserim dediği insana bahşettiği bu iki hediye için ne kadar teşekkür etsek azdır. Aklını, iradesini kullanıp vicdanının da sesini dinleyen genç nesil, ülkesinin geleceğine dair kendi sorumluluğunun bilinciyle hareket eder. Allah’a, insanlığa, ülkesine karşı kendini sorumlu hisseder. İnsan kellesi koltuğunda değil omuzları arasında yaratılmıştır. Onun için aklımız olması gereken yerde kellemizde yani başımızda olmalıdır. Sloganlar bazen bizlere çok cazip ve büyülü gelebilir. Ancak sloganların peşinden değil ilkelerin peşinden koşmalıyız. Temel ilkelerimizden biri de bu aziz milletimizin birlik ve beraberliği için gayret göstermek olmalıdır. Farklılıkların bir yaratılış sırrı olduğunu ve farklılıklara karşı hoşgörülü olmamız gerektiğini bilmektir. Kutuplaşmamızı isteyen, bekleyen çıkışları teşvik edenlerin geçmişte ülkemize ne kadar zararlar verdiği, verebileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
Bu topraklarda elbette ki asırlardan beri farklı ırk, din, mezhepten insanlar bir arada yaşamıştır. Biz millet olarak farklılıkları bir zenginlik olarak görmüşüz, etle tırnak, tohumla toprak gibi bütünleşmişiz. Bu farklılıkları bölünme, ayrışma unsuru olarak görmeye ve göstermeye çalışanlara karşı en üst düzeyde uyanık olma vaktidir. Duygu ve tepkilerimizi, dost görünümlü düşmanların yönetmesine izin vermeyelim. Bizi birbirimize düşüren, her tarafta bir yangın çıkaran ve bütün enerjimizi o çıkan yangınları söndürmek için kullananlara fırsat vermeyelim.
Değerli gençler, bazen inandığımız değerler adına hareket ettiğimizde bizlere haktan yanaymış gibi gözüken ama aslında bizleri kendi kötü emellerine alet etmek için sabırsızlıkla bekleyen asi ruhlu düşmanların var olduğunu unutmayalım. Bizimle kurdukları hayallerle geleceğe umutla ve güvenle bakmak isteyen kıymetli hocalarımızın ve ailelerimizin umudu olmaya devam edelim. Unutmayalım ki umut, kalbin duasıdır. Bilin ki tümünüz geleceğimiz için gelecek çağlara en iyi gelişmişlikle, niteliklerle taşımak istediğimiz servetimizin yegane mücevher parçalarısınız.
Ülkemizin aydınlık geleceğini karartmaya sebep olabilecek hiçbir eylemin sizleri etkilemesine üniversite yönetimi olarak müsaade etmeyeceğimizi ve hep yanınızda olacağımızı da bilmenizi isterim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Rektör Gönüllü, “Sizler bize ailelerinizin emanetisiniz. Bu milletin umudusunuz, ufkusunuz, yarınlarısınız. Bu milletin hayatını oluşturan en önemli parça sizsiniz. O temiz yürekleriniz ilim ve irfan kandili gibi yolumuzu aydınlatacaktır. Aslında size bağlanan umutlar da sizlerin üzerinde birer emanettir. Bu emaneti taşımada iki yol arkadaşınızdan asla vazgeçmeyin akıl ve irade.
Benim genç arkadaşlarım, kardeşlerim, evlatlarım, insanlık tarihinde ve günümüz dünyasında akıl ve irade hiç bu kadar lüzumlu olmamış ve anlam kazanmamıştı. Allah’ın yaratılanlar içinde en güzel eserim dediği insana bahşettiği bu iki hediye için ne kadar teşekkür etsek azdır. Aklını, iradesini kullanıp vicdanının da sesini dinleyen genç nesil, ülkesinin geleceğine dair kendi sorumluluğunun bilinciyle hareket eder. Allah’a, insanlığa, ülkesine karşı kendini sorumlu hisseder. İnsan kellesi koltuğunda değil omuzları arasında yaratılmıştır. Onun için aklımız olması gereken yerde kellemizde yani başımızda olmalıdır. Sloganlar bazen bizlere çok cazip ve büyülü gelebilir. Ancak sloganların peşinden değil ilkelerin peşinden koşmalıyız. Temel ilkelerimizden biri de bu aziz milletimizin birlik ve beraberliği için gayret göstermek olmalıdır. Farklılıkların bir yaratılış sırrı olduğunu ve farklılıklara karşı hoşgörülü olmamız gerektiğini bilmektir. Kutuplaşmamızı isteyen, bekleyen çıkışları teşvik edenlerin geçmişte ülkemize ne kadar zararlar verdiği, verebileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
Bu topraklarda elbette ki asırlardan beri farklı ırk, din, mezhepten insanlar bir arada yaşamıştır. Biz millet olarak farklılıkları bir zenginlik olarak görmüşüz, etle tırnak, tohumla toprak gibi bütünleşmişiz. Bu farklılıkları bölünme, ayrışma unsuru olarak görmeye ve göstermeye çalışanlara karşı en üst düzeyde uyanık olma vaktidir. Duygu ve tepkilerimizi, dost görünümlü düşmanların yönetmesine izin vermeyelim. Bizi birbirimize düşüren, her tarafta bir yangın çıkaran ve bütün enerjimizi o çıkan yangınları söndürmek için kullananlara fırsat vermeyelim.
Değerli gençler, bazen inandığımız değerler adına hareket ettiğimizde bizlere haktan yanaymış gibi gözüken ama aslında bizleri kendi kötü emellerine alet etmek için sabırsızlıkla bekleyen asi ruhlu düşmanların var olduğunu unutmayalım. Bizimle kurdukları hayallerle geleceğe umutla ve güvenle bakmak isteyen kıymetli hocalarımızın ve ailelerimizin umudu olmaya devam edelim. Unutmayalım ki umut, kalbin duasıdır. Bilin ki tümünüz geleceğimiz için gelecek çağlara en iyi gelişmişlikle, niteliklerle taşımak istediğimiz servetimizin yegane mücevher parçalarısınız.
Ülkemizin aydınlık geleceğini karartmaya sebep olabilecek hiçbir eylemin sizleri etkilemesine üniversite yönetimi olarak müsaade etmeyeceğimizi ve hep yanınızda olacağımızı da bilmenizi isterim” ifadelerini kullandı.