Erzincan Şeker Fabrikası 2016-2017 Yılı Sezonunu Açtı
Erzincan Şeker Fabrikasında, şeker pancarı alım kampanyası başladı.
Şeker Fabrikasında düzenlenen kampanya törenine Erzincan Valisi Ali Arslantaş, AK Parti Milletvekili Sebahattin Karakelle, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Şeker Fabrikası Müdürü Ahmet Aytemur, çok sayıda protokol mensubu ve çiftçiler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan Erzincan Şeker Fabrikası Müdürü Ahmet Aytemur, Türk Şeker sanayinin gözbebeği fabrikalardan biri olan ve Erzincan’ın en büyük sanayi tesisi konumunda bulunan Erzincan Şeker Fabrikasının 2016-2017 dönemi pancar alım kampanyasını başlattıklarını söyledi.
Konuşmasını sürdüren Aytemur; “Erzincan, Sivas ve Gümüşhane olmak üzere 3 ilde bulunan Erzincan Merkez, Suşehri, Kelkit ve Şiran Ziraat bölge şefliklerimize bağlı 80 köyde toplam bin 956 çiftçimizle 315 bin ton pancar üretimi kotası karşılığı 40 bin 160 dekar saha da pancar ekimi yapılmıştır. Ekim yaptırılan bu sahada elde edilecek ve bedeli ödenecek rekolte miktarı yaklaşık 240 bin ton olacaktır. Pancar üreticilerimize teslim edecekleri pancar bedeli olarak toplam 47 milyon TL ödeme yapılacaktır. Bu bedelin yaklaşık yüzde 32’sine tekabül eden 15 milyon TL avans ödemesi yapılmıştır.” Dedi.
Ardından söz alan Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, AK Parti Milletvekili Sebahattin Karakelle, Erzincan’ın önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olduğunu belirterek; özelleştirme kaygısı taşıyan Erzincanlıların bu konuda rahat olmalarını söyleyerek yarım asırdır hizmet veren Şeker Fabrikasının bundan sonra da üretimine devam edeceğini vurgulayarak, 2016-2017 kampanya döneminin hayırlı olması temennisinde bulundular.
Programda son olarak konuşan Erzincan Valisi Ali Arslantaş; yeni kampanya döneminin hayırlı olması temennisinde bulunarak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Dünyanın kilit öneme haiz birkaç coğrafi noktasından birinde yer alan, iklimi ve fiziki özellikleri sayesinde binlerce yıldır cazip bir yerleşim alanı olan Anadolu topraklarının geçmişine göz attığımızda; ne zaman güven ortamını tesis ederek halkının taleplerine kulak veren bir yönetim anlayışı hakim olmuşsa, o devirde mutlaka tarihte iz bırakan bir medeniyet kurulduğunu görmekteyiz. Bu toprakları tarihin en önemli medeniyet havzası haline getiren de bu vasfıdır. 21. yüzyılda ülkelerin en önemli hedeflerinden birisi, tarımda kendi kendine yeterlilik gücüne ulaşmak ve ulaşılan bu gücün muhafazasını devam ettirmektir. Günümüzde insanların yeterli, dengeli, sağlıklı ve ekonomik beslenmelerini sağlamak yanında, doğal dengenin korunması da çok önemlidir.
Tarım sektörü günümüzde artık profesyonellik istemektedir. Tarımla uğraşan her kesimin kendi adına, ili, ilçesi, köyü ve ülkesi adına zenginlik üretebilmesi için meseleye profesyonelce bakması gerekmektedir. Tarım sektörü; stratejik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahiptir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişme, küreselleşme ve katılımcılığın artan önemi, tarım sektöründeki anlayış, amaç, yapı, işleyiş, kullanılan araçlar ve yöntemlerde önemli değişimleri gerekli kılmaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalar, dünya genelinde sebze meyve ürünlerine yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini gösteriyor. Bunun en önemli nedenleri, dünya nüfusunun artması, dünya ekonomisinin büyümeye devam etmesi ve sağlıklı beslenme bilincinin giderek yaygınlaşmasıdır. Artan bu talebin karşılanması, elbette dünyanın istediği nitelikte ve kalitede üretim yapmakla mümkündür. Son yıllarda verimin ve üretimin artırılması yönünde gösterilen çaba ve başarılar aynı oranda tarım ürünlerinin pazarlanmasına da yansımıştır. Günümüzde sadece üretmek yeterli olmamaktadır. Ürün kaliteli olmalı, yeterli miktarda ve düşük maliyetle üretilmeli ve tüketiciye en yüksek tatmini sağlayacak şekilde ulaştırılmalıdır. Ülkemiz için bütün boyutları ile bu kadar önemli bir sektör olan tarım sektörü, gerek bölgemiz için gerekse ilçemiz için öncelikli ve vazgeçilmez bir sektördür.
Üzerinde bulunulan coğrafya gereği ülkemizde olduğu gibi Avrupa Birliği, Rusya, Ukrayna gibi ülkeler şekeri pancardan; ABD, Japonya, Çin gibi ülkeler hem pancardan hem kamıştan; Brezilya, Hindistan, Meksika, Pakistan, Tayland, Avustralya başta olmak üzere birçok ülke kamıştan üretmektedir.
2014 pazarlama yılı itibariyle dünyada şekerin %82'si kamıştan, %18'i pancardan üretilmiş olup, dünya şeker borsa fiyatlarını ticarete egemen olan düşük maliyetli kamış şekeri belirlemektedir. Kamış ve pancardan elde edilen şekerler arasında kalite bakımından farklılık bulunmamaktadır. Ancak kamışın pancara göre daha düşük maliyetle üretilmesi ve işleme maliyetlerinin düşüklüğü nedeniyle kamış şekerinin maliyeti pancar şekerine göre daha düşük olmaktadır.
Sadece tropik ve subtropik bölgelerde yetiştirilebilen şeker kamışı, ekildikten sonra 6-7 yıl tarlada kalabiliyor. Yılda 3 kez biçilerek hasat edilebiliyor. Şeker pancarı ise aynı tarlaya 4 yılda bir ekilebiliyor. Bir dekardan 2-3 ton kamış alınırken pancarın verimi 0,6-1,2 tonda kalıyor. Kamışın yetiştirilme maliyeti pancara göre çok daha düşük olduğu için, fiyatı da pancar şekerine göre düşük.
Avrupa’da ve Türkiye’de kamış yetiştirmek mümkün değil. Ancak ülkeler, şeker stratejik bir ürün olduğu, ithalata bağımlı kalınmaması için, yüksek maliyete karşın pancardan şeker üretiyor. Maliyet yüksek olduğu için ihracat imkanı kısıtlı. Ama hem Avrupa hem de Türkiye yurtiçi talebi karşılamaya yönelik, pancar şekeri üretimini sürdürüyor. Bu nedenle pancar ve kamış şekerinin maliyetlerini ve fiyatlarını karşılaştırmamak lazım. Dünyanın en büyük şeker üreticisi Brezilya olup, dünya üretimindeki payı %22'nin üzerindedir. Bu ülkeyi %16'lık payla Hindistan ve %8'lik payla Çin takip etmektedir. Türkiye %1,3'lük payla 15. sırada yer almaktadır.
Değişen dünya şartları dikkate alınarak, ülke sorunlarının çözüm yolunda kamu sektörü, üreticiler, sivil toplum örgütleri, gıda sanayicileri, ihracatçılar kısaca tarımla ilgili herkes birlik beraberlik içerisinde tarım sektörünün daha da iyi olması için el ele olmalıyız. Ana gayesi yardımlaşma, dayanışma ve paylaşım olan kooperatifçilik bir kültürdür. Başarı, ilkeli ve prensipli bir kooperatifçilik anlayışıyla mümkündür. Bu kültürün güzel örneklerinden birisi de ilimizde kurulu bulunan Pancar Ekicileri Kooperatifi’dir. Erzincan şeker fabrikasının 61. Pancar alım kampanyasının ilimiz ve üreticilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Erzincan Şeker Fabrikasına 61’inci kampanyanın ilk şeker pancarını getiren çiftçilere çeşitli hediyeler verildi.
Kurban kesimi ve duaların okunmasının ardından 2016-2017 yılı şeker pancarı alım kampanyası başladı.
Kaynak: İHA
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan Erzincan Şeker Fabrikası Müdürü Ahmet Aytemur, Türk Şeker sanayinin gözbebeği fabrikalardan biri olan ve Erzincan’ın en büyük sanayi tesisi konumunda bulunan Erzincan Şeker Fabrikasının 2016-2017 dönemi pancar alım kampanyasını başlattıklarını söyledi.
Konuşmasını sürdüren Aytemur; “Erzincan, Sivas ve Gümüşhane olmak üzere 3 ilde bulunan Erzincan Merkez, Suşehri, Kelkit ve Şiran Ziraat bölge şefliklerimize bağlı 80 köyde toplam bin 956 çiftçimizle 315 bin ton pancar üretimi kotası karşılığı 40 bin 160 dekar saha da pancar ekimi yapılmıştır. Ekim yaptırılan bu sahada elde edilecek ve bedeli ödenecek rekolte miktarı yaklaşık 240 bin ton olacaktır. Pancar üreticilerimize teslim edecekleri pancar bedeli olarak toplam 47 milyon TL ödeme yapılacaktır. Bu bedelin yaklaşık yüzde 32’sine tekabül eden 15 milyon TL avans ödemesi yapılmıştır.” Dedi.
Ardından söz alan Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, AK Parti Milletvekili Sebahattin Karakelle, Erzincan’ın önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olduğunu belirterek; özelleştirme kaygısı taşıyan Erzincanlıların bu konuda rahat olmalarını söyleyerek yarım asırdır hizmet veren Şeker Fabrikasının bundan sonra da üretimine devam edeceğini vurgulayarak, 2016-2017 kampanya döneminin hayırlı olması temennisinde bulundular.
Programda son olarak konuşan Erzincan Valisi Ali Arslantaş; yeni kampanya döneminin hayırlı olması temennisinde bulunarak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Dünyanın kilit öneme haiz birkaç coğrafi noktasından birinde yer alan, iklimi ve fiziki özellikleri sayesinde binlerce yıldır cazip bir yerleşim alanı olan Anadolu topraklarının geçmişine göz attığımızda; ne zaman güven ortamını tesis ederek halkının taleplerine kulak veren bir yönetim anlayışı hakim olmuşsa, o devirde mutlaka tarihte iz bırakan bir medeniyet kurulduğunu görmekteyiz. Bu toprakları tarihin en önemli medeniyet havzası haline getiren de bu vasfıdır. 21. yüzyılda ülkelerin en önemli hedeflerinden birisi, tarımda kendi kendine yeterlilik gücüne ulaşmak ve ulaşılan bu gücün muhafazasını devam ettirmektir. Günümüzde insanların yeterli, dengeli, sağlıklı ve ekonomik beslenmelerini sağlamak yanında, doğal dengenin korunması da çok önemlidir.
Tarım sektörü günümüzde artık profesyonellik istemektedir. Tarımla uğraşan her kesimin kendi adına, ili, ilçesi, köyü ve ülkesi adına zenginlik üretebilmesi için meseleye profesyonelce bakması gerekmektedir. Tarım sektörü; stratejik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahiptir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişme, küreselleşme ve katılımcılığın artan önemi, tarım sektöründeki anlayış, amaç, yapı, işleyiş, kullanılan araçlar ve yöntemlerde önemli değişimleri gerekli kılmaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalar, dünya genelinde sebze meyve ürünlerine yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini gösteriyor. Bunun en önemli nedenleri, dünya nüfusunun artması, dünya ekonomisinin büyümeye devam etmesi ve sağlıklı beslenme bilincinin giderek yaygınlaşmasıdır. Artan bu talebin karşılanması, elbette dünyanın istediği nitelikte ve kalitede üretim yapmakla mümkündür. Son yıllarda verimin ve üretimin artırılması yönünde gösterilen çaba ve başarılar aynı oranda tarım ürünlerinin pazarlanmasına da yansımıştır. Günümüzde sadece üretmek yeterli olmamaktadır. Ürün kaliteli olmalı, yeterli miktarda ve düşük maliyetle üretilmeli ve tüketiciye en yüksek tatmini sağlayacak şekilde ulaştırılmalıdır. Ülkemiz için bütün boyutları ile bu kadar önemli bir sektör olan tarım sektörü, gerek bölgemiz için gerekse ilçemiz için öncelikli ve vazgeçilmez bir sektördür.
Üzerinde bulunulan coğrafya gereği ülkemizde olduğu gibi Avrupa Birliği, Rusya, Ukrayna gibi ülkeler şekeri pancardan; ABD, Japonya, Çin gibi ülkeler hem pancardan hem kamıştan; Brezilya, Hindistan, Meksika, Pakistan, Tayland, Avustralya başta olmak üzere birçok ülke kamıştan üretmektedir.
2014 pazarlama yılı itibariyle dünyada şekerin %82'si kamıştan, %18'i pancardan üretilmiş olup, dünya şeker borsa fiyatlarını ticarete egemen olan düşük maliyetli kamış şekeri belirlemektedir. Kamış ve pancardan elde edilen şekerler arasında kalite bakımından farklılık bulunmamaktadır. Ancak kamışın pancara göre daha düşük maliyetle üretilmesi ve işleme maliyetlerinin düşüklüğü nedeniyle kamış şekerinin maliyeti pancar şekerine göre daha düşük olmaktadır.
Sadece tropik ve subtropik bölgelerde yetiştirilebilen şeker kamışı, ekildikten sonra 6-7 yıl tarlada kalabiliyor. Yılda 3 kez biçilerek hasat edilebiliyor. Şeker pancarı ise aynı tarlaya 4 yılda bir ekilebiliyor. Bir dekardan 2-3 ton kamış alınırken pancarın verimi 0,6-1,2 tonda kalıyor. Kamışın yetiştirilme maliyeti pancara göre çok daha düşük olduğu için, fiyatı da pancar şekerine göre düşük.
Avrupa’da ve Türkiye’de kamış yetiştirmek mümkün değil. Ancak ülkeler, şeker stratejik bir ürün olduğu, ithalata bağımlı kalınmaması için, yüksek maliyete karşın pancardan şeker üretiyor. Maliyet yüksek olduğu için ihracat imkanı kısıtlı. Ama hem Avrupa hem de Türkiye yurtiçi talebi karşılamaya yönelik, pancar şekeri üretimini sürdürüyor. Bu nedenle pancar ve kamış şekerinin maliyetlerini ve fiyatlarını karşılaştırmamak lazım. Dünyanın en büyük şeker üreticisi Brezilya olup, dünya üretimindeki payı %22'nin üzerindedir. Bu ülkeyi %16'lık payla Hindistan ve %8'lik payla Çin takip etmektedir. Türkiye %1,3'lük payla 15. sırada yer almaktadır.
Değişen dünya şartları dikkate alınarak, ülke sorunlarının çözüm yolunda kamu sektörü, üreticiler, sivil toplum örgütleri, gıda sanayicileri, ihracatçılar kısaca tarımla ilgili herkes birlik beraberlik içerisinde tarım sektörünün daha da iyi olması için el ele olmalıyız. Ana gayesi yardımlaşma, dayanışma ve paylaşım olan kooperatifçilik bir kültürdür. Başarı, ilkeli ve prensipli bir kooperatifçilik anlayışıyla mümkündür. Bu kültürün güzel örneklerinden birisi de ilimizde kurulu bulunan Pancar Ekicileri Kooperatifi’dir. Erzincan şeker fabrikasının 61. Pancar alım kampanyasının ilimiz ve üreticilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Erzincan Şeker Fabrikasına 61’inci kampanyanın ilk şeker pancarını getiren çiftçilere çeşitli hediyeler verildi.
Kurban kesimi ve duaların okunmasının ardından 2016-2017 yılı şeker pancarı alım kampanyası başladı.