Mehmet Ali Şahin Açıklaması 'Batı Demokrasi Sınavında Sınıfta Kaldı'
Sinop’ta demokrasi nöbetine katılan eski Meclis Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, “Bize insan hakları dersi vermeye çalışanlar bir türlü darbeye darbe diyemediler, onlar demokrasi sınavında sınıfta kaldılar” dedi.

“Altın nesil değil hain nesil yetiştirdiler”
Şahin sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ülke de zaman zaman darbelere uğradı. O zamanlar sokaklara çıkamadık, demokrasiye sahip çıkamadık. O zaman 1 başbakan, 2 bakan idam sehpasına giderken mantar tabancası bile kullanamadık. 1980 darbesine direnemedik, bir şey söyleyemedik. Ama şimdi 2016 yılının Temmuz ayının bir darbe girişimi karşısında milletimiz tankların önüne yattı. Elindeki bayraklarla şehit olmayı bile göze aldılar. Biz gerçekten iyi niyetli bir insanız, herkesi kendimiz gibi zannediyoruz. ‘Yıllardır eğitim veriyorum, altın nesil yetiştiriyorum’ diyerek milletin güvenini kazanarak ve devletin önemli kademelerinde yer alan kişiler, meğer onlar bizim içimizdeki hainlermiş. Meğer hain nesil yetiştiriyormuş. İşte faaliyetini buradan değil Amerika’dan yürütüyor. Bu ülkenin evladıysan niye burada faaliyette bulunmuyorsun? Niye burada değilsin? Çünkü sen artık maşasın. Türkiye’yle bir takım sorunlar yaşayan ülkelerle birlikte oldun. Yazık ki sen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askeri olacağına başka ülkelerin askeri oldun. Yazıklar olsun. Bu ülkenin içine, Pensilvanya’dan emir alan kişileri koyanlara da lanet olsun. Maalesef böyle bir yapı ile karşı karşıya kaldık. Pensilvanya’dan aldığı emirle bu ülkede darbe girişimi gerçekleştirmeye kalkışan polis üniforması, asker üniforması giyen hainler tarafından gerçekleştirilmek istenen bir darbe teşebbüsüydü.”
“Eğer bu darbe girişimi olsaydı ne olurdu?”
Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Türkiye 30 yıl geri giderdi. Meclis kapatılacaktır, nitekim bildirilerinde de vardı. Siyasi partiler de kapatılacaktı ve illerin başına silahlı kuvvetlerden de bir takım kişiler atanacaktı. Ve maalesef Türkiye bir iç savaşla karşı karşıya kalacaktı ki istedikleri şey de buydu. Türkiye’yi bir Suriye, bir Irak haline getireceklerdi. Türkçe Olimpiyatları tamamen bir oyundu, dershaneler bir tiyatroydu. Yurt içindeki, yurt dışındaki oyunlar birer tiyatroydu ama aziz milletimiz siz bu tiyatronun perdesini indirdiniz. Işıklarını söndürdünüz ve bu tiyatro şimdi kapandı. Ve artık Türkiye’de bu tiyatroyu oynatamayacaklar. Biz de yıllardır saf saf inandık, izledik bu tiyatroyu, alkışladık. Bu nedenle bizim tarihimizde bize çok ihanet edenler oldu ama böylesine şerefsizce bir ihanetle ilk defa karşılaşıyoruz. Artık milletimizin demokrasi anlayışı gelişti. Artık bu ülkede hiç olmadığı kadar devlet-millet kaynaşması gerçekleşti. O nedenle şimdi diyor ki halkımız bu devlet benimdir, yıktırmayacağım. Bu Meclis benimdir, kapattırmayacağım dediniz.”
