AK Parti Ve CHP'li Başkanlar Arasında İlginç FETÖ Diyaloğu
CHP İzmir İl Başkanı Yüksel ve yönetimi AK Parti İl Başkanı Delican ve yönetimini ziyaret etti. Delican, basın mensuplarına "Yüksel ile bundan sonra daha yakın diyaloğa hazırız. Bizi fazla hırslandırıp yarıştırmaya çalışmayın” diyerek espri yaparken, iki başkan arasında FETÖ yapılanmasıyla ilgili kimin daha önce uyarılarda bulunduğuna dair ilginç diyaloglar yaşandı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, CHP İzmir İl Başkanı Yüksel ve yönetimi AK Parti İl Başkanı Delican ve yönetimini ziyaret etti. Ziyarette, Yüksel ile bundan sonra daha yakın diyaloğa hazır olduklarını belirten Delican, “Her zaman birbirimizle görüşebiliriz. Diğer siyasi partilerle de görüşebiliriz. O açıdan bizi fazla hırslandırıp yarıştırmaya çalışmayın” diyerek espri yaptı. Yüksel de, FETÖ’nün darbe girişimine AK Parti’ye göre daha az şaşırdıklarını ifade ederek, “Biz de şaşırdık ama biz biraz daha az şaşırdık. Ergenekon, Balyoz, Casusluk davası sırasında üst düzey komutanları saf dışı bırakarak yerlerine geldiler. Bunların işiydi bunların hepsi. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Engin Alan gibi milletvekillerinden başlayıp Genelkurmay Başkanını ’terörist’ diye hapishaneye attılar. O sırada eleştirilerimiz vardı. Çok daha öncesinden gören bir siyasal parti olduğumuz için biraz daha az şaşırdık. Yeniden yola çıkarken daha dikkatli olunması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
Bunun üzerine Delican, “17-25 Aralık’ta da biz bas bas bağırdık. ‘Ayakkabı kutuları diyorlar, bunlar darbeci’ diye” deyince, Yüksel de “Onlar farklı konular” cevabını verdi.
İade-i ziyaret
Ziyarette konuşan Yüksel, “İade-i ziyarette bulunalım istedik. Bu sürede Türkiye olağanüstü dönem geçti. Tam da Türkiye’nin ihtiyacı olduğu dönemde bu diyaloğun başlatılması, olumlu bir görüşmeyle sonuçlanması gelecek dönem için Türkiye’nin yeniden demokratik şekilde yapılanmasını sağlayacaktır. Bizler kentlerimizde siyaseti daha işe yarar ve ülkeye hizmet sağlayan hale getirmek için fırsat oluşturur” dedi.
“Türkiye uçurumun kenarından döndü”
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin de konuşan Yüksel, şunları kaydetti: “15 Temmuz’da Türkiye uçurumun kenarından döndü. Ciddi bir tehlike atlattı. Başta yönetim hedef alındı. Fakat tüm ülkenin demokrasi ve özgürlükleri hedef alınmıştır. Demokrasinin temel taşı olan siyasi partilere, parlamenter demokrasiye yapılmış bir darbe olarak nitelendirdik. Siyasi tarihte parlamentonun bombalanması ilk defa yaşanıyor. Hep beraber bu darbeye ilk andan itibaren karşı çıktık. Genel Başkanımız ‘Telefonda darbe nereden gelirse gelsin karşıyız’ cevabını verdi. O gece Türkiye tam bir birlik içindeydi. 200 üzerinde yurttaşımız demokrasi şehidi oldu ve yaşamını yitirdi. Bu şehitlerimize gerçekten şehit statüsü tanınmalı ve geride kalan ailelere sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. 15 Temmuz öncesi Hükümete yönelik ciddi eleştirilerimiz vardı. Bunların birçoğunun da darbe planları çıktıkça önemli eleştiriler olduğu ortaya çıkıyor. Hepimizin öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Demokrasiyi güçlendirme adına bunları söylemiştik. Bugün demokrasiye sahip çıkma günüdür.”
“Kurunun yanında yaşın yanmaması için temkinli davranmak gerekiyor”
FETÖ’nün devlet içinde çöreklendiğini söyleyen Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü, “Başta TSK olmak üzere örgütlü olduklarını görüyoruz. Buna bağlı olarak ortaya çıkarılması ve tasfiye edilmesi gerekiyor. Hızlı ve adil olması gerekiyor. 100 bin üzerinde memurdan söz ediliyor. Kurunun yanında yaşın yanmaması için temkinli davranmak gerekiyor. Ama mutlaka bu çetenin kurumlardan temizlenmesi gerektiğine biz de inanıyoruz. Onların yerine liyakata bağlı görevlendirme yapma, düşüncesine bakılmaksızın yapılması gerektiğini belirtiyoruz. İş dünyasında kim ne yapıyorsa ne düşündüğüne bakılmaksızın görevlendirme olur. Devletin bu anlayışa geri dönmesi lazım. Kapatılan üniversiteler var. İl yönetimimde kapatılan üniversitelerden okuyan öğrencilerimiz var. Orada okuyanların da mağdur edilmemesi gerekiyor. Darbeye karşı çıktıktan sonra Taksim’de demokrasi şölenini yaşattık. Yeni yapılanmada parlamentonun pasifleştirilmeden birliktelik anlayışının oluşturulması gerekiyor. Bundan sonra Türkiye’nin daha sağlam temellere oturtulacağını düşünüyorum.”
“Hoşgörü bu kentin genetiğinde var”
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican ise şöyle konuştu: “Türk demokrasi tarihi açısından çok önemli bir süreçten geçiyoruz. İzmir’in demokratik ikliminde hoşgörü bu kentin genetiğinde var. İzmir her zaman demokrasinin kalesi olmuştur ve demokrasiyi canı pahasına savunmuştur. Kuruluşun ve kurtuluşun kenti olarak tarihe geçmiştir. Günlerden beri Konak Meydanı’ndayız. İlk kurşunun atıldığı meydandayız. Al bayrağımızın kıyamete kadar inmeyeceği bir kentte yaşıyoruz. Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan bir kentteyiz. Sizin İzmir’in iktidarı bizim Türkiye’nin iktidarı olarak bir araya gelmemiz çok önemli. Halk bizi dikkatle izliyor. Biz siyaseti bıraktığımızda, sokakta karşılaştığımızda selamlaşacak insanlarız. Bu iklim tüm Türkiye’ye örnek olacak.”
“İktidar partisi olarak eleştirilere açığız”
Delican, “Biz alanlarda demokrasi tatbikatı yapıyoruz. Sayın Başkanla geçtiğimiz gün bir kafede oturduk. ‘Meydanlar önemlidir. Biz zamanında bu kalabalıklarda mücadele verdik sizler de bunu yapıyorsunuz’ dedi.
Ülkemize uzanacak ellere bu meydanlardan cevap veriyoruz. Bu verdiğiniz mücadele kendilerine sonsuz teşekkür ediyoruz. Siyasi partilerin ortak deklerasyon yayınlaması son derece önemlidir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ilk günden bu birlik ve beraberliği dile getirilmesi de önemliydi. Bu süreci birbirimize bağlılığımızla atlattık. Siyasette biz sizi eleştiririz siz bizi eleştiririz. Bu olmazsa çözüm üretemezsiniz. İktidar partisi olarak eleştirilere açığız. Yapıcı eleştiriler yol almaya olanak sağlar. 80 döneminde bu ülkenin evlatlarını sağcı solcu diye ayırarak ortam şartlarını oluşturmuşlardı. Bu süreçte bu ülkenin gençlerini, aktif beyinlerini okullarda aşılamışlar. Türk siyasi hayatı bunu engelledi. Cumhurbaşkanımızın bizi alanlara çağırması önemliydi. Hep beraber verilen görüntü yürekleri rahatlattı. Kapatılan üniversiteler için de; öğrenciler üniversitelere aktarılacak ve hak kaybı yaşamayacaklar. Rahat olsunlar” açıklamasında bulundu.
Gündoğdu’da miting yapılmayabilir
Öte yandan AK Parti ve CHP tarafından düzenlenmesi düşünen demokrasi mitingi de ziyarette konuşuldu. Delican konuyla ilgili, “Gündoğdu’da miting yapabiliriz diye eskiz yaptık. Taksim’de yapıldı. Burada Konak Meydanı’nda yapılıyor. Bunu bir daha zorlamak istemiyoruz. Belki STK’larla olabilir” dedi.
Ziyarette, Yüksel Delican’a çiçek takdim ederken, Delican da Yüksel’e vazo hediye etti.
Kaynak: İHA
Bunun üzerine Delican, “17-25 Aralık’ta da biz bas bas bağırdık. ‘Ayakkabı kutuları diyorlar, bunlar darbeci’ diye” deyince, Yüksel de “Onlar farklı konular” cevabını verdi.
İade-i ziyaret
Ziyarette konuşan Yüksel, “İade-i ziyarette bulunalım istedik. Bu sürede Türkiye olağanüstü dönem geçti. Tam da Türkiye’nin ihtiyacı olduğu dönemde bu diyaloğun başlatılması, olumlu bir görüşmeyle sonuçlanması gelecek dönem için Türkiye’nin yeniden demokratik şekilde yapılanmasını sağlayacaktır. Bizler kentlerimizde siyaseti daha işe yarar ve ülkeye hizmet sağlayan hale getirmek için fırsat oluşturur” dedi.
“Türkiye uçurumun kenarından döndü”
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin de konuşan Yüksel, şunları kaydetti: “15 Temmuz’da Türkiye uçurumun kenarından döndü. Ciddi bir tehlike atlattı. Başta yönetim hedef alındı. Fakat tüm ülkenin demokrasi ve özgürlükleri hedef alınmıştır. Demokrasinin temel taşı olan siyasi partilere, parlamenter demokrasiye yapılmış bir darbe olarak nitelendirdik. Siyasi tarihte parlamentonun bombalanması ilk defa yaşanıyor. Hep beraber bu darbeye ilk andan itibaren karşı çıktık. Genel Başkanımız ‘Telefonda darbe nereden gelirse gelsin karşıyız’ cevabını verdi. O gece Türkiye tam bir birlik içindeydi. 200 üzerinde yurttaşımız demokrasi şehidi oldu ve yaşamını yitirdi. Bu şehitlerimize gerçekten şehit statüsü tanınmalı ve geride kalan ailelere sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. 15 Temmuz öncesi Hükümete yönelik ciddi eleştirilerimiz vardı. Bunların birçoğunun da darbe planları çıktıkça önemli eleştiriler olduğu ortaya çıkıyor. Hepimizin öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Demokrasiyi güçlendirme adına bunları söylemiştik. Bugün demokrasiye sahip çıkma günüdür.”
“Kurunun yanında yaşın yanmaması için temkinli davranmak gerekiyor”
FETÖ’nün devlet içinde çöreklendiğini söyleyen Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü, “Başta TSK olmak üzere örgütlü olduklarını görüyoruz. Buna bağlı olarak ortaya çıkarılması ve tasfiye edilmesi gerekiyor. Hızlı ve adil olması gerekiyor. 100 bin üzerinde memurdan söz ediliyor. Kurunun yanında yaşın yanmaması için temkinli davranmak gerekiyor. Ama mutlaka bu çetenin kurumlardan temizlenmesi gerektiğine biz de inanıyoruz. Onların yerine liyakata bağlı görevlendirme yapma, düşüncesine bakılmaksızın yapılması gerektiğini belirtiyoruz. İş dünyasında kim ne yapıyorsa ne düşündüğüne bakılmaksızın görevlendirme olur. Devletin bu anlayışa geri dönmesi lazım. Kapatılan üniversiteler var. İl yönetimimde kapatılan üniversitelerden okuyan öğrencilerimiz var. Orada okuyanların da mağdur edilmemesi gerekiyor. Darbeye karşı çıktıktan sonra Taksim’de demokrasi şölenini yaşattık. Yeni yapılanmada parlamentonun pasifleştirilmeden birliktelik anlayışının oluşturulması gerekiyor. Bundan sonra Türkiye’nin daha sağlam temellere oturtulacağını düşünüyorum.”
“Hoşgörü bu kentin genetiğinde var”
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican ise şöyle konuştu: “Türk demokrasi tarihi açısından çok önemli bir süreçten geçiyoruz. İzmir’in demokratik ikliminde hoşgörü bu kentin genetiğinde var. İzmir her zaman demokrasinin kalesi olmuştur ve demokrasiyi canı pahasına savunmuştur. Kuruluşun ve kurtuluşun kenti olarak tarihe geçmiştir. Günlerden beri Konak Meydanı’ndayız. İlk kurşunun atıldığı meydandayız. Al bayrağımızın kıyamete kadar inmeyeceği bir kentte yaşıyoruz. Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan bir kentteyiz. Sizin İzmir’in iktidarı bizim Türkiye’nin iktidarı olarak bir araya gelmemiz çok önemli. Halk bizi dikkatle izliyor. Biz siyaseti bıraktığımızda, sokakta karşılaştığımızda selamlaşacak insanlarız. Bu iklim tüm Türkiye’ye örnek olacak.”
“İktidar partisi olarak eleştirilere açığız”
Delican, “Biz alanlarda demokrasi tatbikatı yapıyoruz. Sayın Başkanla geçtiğimiz gün bir kafede oturduk. ‘Meydanlar önemlidir. Biz zamanında bu kalabalıklarda mücadele verdik sizler de bunu yapıyorsunuz’ dedi.
Ülkemize uzanacak ellere bu meydanlardan cevap veriyoruz. Bu verdiğiniz mücadele kendilerine sonsuz teşekkür ediyoruz. Siyasi partilerin ortak deklerasyon yayınlaması son derece önemlidir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ilk günden bu birlik ve beraberliği dile getirilmesi de önemliydi. Bu süreci birbirimize bağlılığımızla atlattık. Siyasette biz sizi eleştiririz siz bizi eleştiririz. Bu olmazsa çözüm üretemezsiniz. İktidar partisi olarak eleştirilere açığız. Yapıcı eleştiriler yol almaya olanak sağlar. 80 döneminde bu ülkenin evlatlarını sağcı solcu diye ayırarak ortam şartlarını oluşturmuşlardı. Bu süreçte bu ülkenin gençlerini, aktif beyinlerini okullarda aşılamışlar. Türk siyasi hayatı bunu engelledi. Cumhurbaşkanımızın bizi alanlara çağırması önemliydi. Hep beraber verilen görüntü yürekleri rahatlattı. Kapatılan üniversiteler için de; öğrenciler üniversitelere aktarılacak ve hak kaybı yaşamayacaklar. Rahat olsunlar” açıklamasında bulundu.
Gündoğdu’da miting yapılmayabilir
Öte yandan AK Parti ve CHP tarafından düzenlenmesi düşünen demokrasi mitingi de ziyarette konuşuldu. Delican konuyla ilgili, “Gündoğdu’da miting yapabiliriz diye eskiz yaptık. Taksim’de yapıldı. Burada Konak Meydanı’nda yapılıyor. Bunu bir daha zorlamak istemiyoruz. Belki STK’larla olabilir” dedi.
Ziyarette, Yüksel Delican’a çiçek takdim ederken, Delican da Yüksel’e vazo hediye etti.