Muharrem Karabulut, “
Bursa, sanayi ile ülkemizin örnek bir şehri. Bu şehrin sadece devlet okullarıyla değil, okul eğitim kurumlarıyla da başarılı olacağına hep inanıyoruz. Ama bu eğitim kurumlarının belli bir ideoloji için kullanılmasına şiddetle karşıyız.
Orhangazi Üniversitesi’nin Köy Hizmetleri arazisine el koymak üzere olduğu bilgileri geldiği zaman Bursa’nın önde gelen
sivil toplum kuruluşları, baro ve diğer derneklerle beraber toplantılar yaptık. Kaygılarımızı dile getirdik. Özellikle de devletin arazisinin bir vakfa sermaye yapılmaması gerektiğini dikkatleri çektik. O zamanlar bu girişimi engelleyecek makamlarda olanların, daha sonra aynı üniversitenin mütevelli heyeti içinde yer almasını üzüntü ile karşıladık. Bugün artık, konuyla ilgili çok önemli gelişmeler olmuştur.
Orhangazi Üniversitesi’nin
paralel yapı ile ilişkili olduğu, FETÖ terör örgütünün para kazanma merkezlerinden birisi olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bu üniversitenin de paralel devlet yapılanmasına insan kaynağı yetiştirilmesi maksadıyla kullanıldığı bizzat devleti yönetenler tarafından açıklanmıştır. Bursa’da dünyaca ünlü
Uludağ Üniversitesi bulunmaktadır. Üniversitenin kampüs sıkıntısı yoktur. Fakat
Bursa Teknik Üniversitesi’nin kampüs meselesi vardır. Kestel’de kampüs alanı ayrılmasına rağmen, buradaki yapılaşma henüz başlamamıştır.
Orhangazi Üniversitesi’nin binaları, arazisi ile yüksek eğitim için düzenlenmiş ve yapılmıştır.
Olağanüstü Hal Kararnamesi ile hazineye devredilecek olan üniversitenin kampüs arazisi, binaları ve eğitim kurumlarının
Bursa Teknik Üniversitesi’ne devredilmesini istiyoruz. Bu durumda,
Bursa Teknik Üniversitesi’nin kampüs sıkıntısı
Kestel kampüsü yapılıncaya kadar giderilmiş ve karşılanmış olur" diye konuştu.