Kartpostallık Saklıkent Kanyonu Ziyaretçi Akınına Uğruyor

Keçisini kaybeden bir çobanın şans eseri keşfettiği bilinen ve Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı’nın kolu Karaçay’ın oluşturduğu Saklıkent Kanyonu, eşsiz doğa güzellikleri nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.

Antik dönemde meydana gelen Büyük Likya Depremi nedeniyle oluştuğu rivayet edilen 18 kilometre uzunluğunda, 200 metre yüksekliğindeki kanyon, barındırdığı şiddetli akıntılı karstik kaynaklar ve zorlu yürüme parkurlarıyla ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunuyor.

Misafirlerini Batı Toroslar’ın soğuk kar suları ve şelalelerle karşılayan kanyonun girişinde vatandaşların rahatça ulaşımı için 200 metrelik bir tahta köprü bulunuyor. Kilometrelerce uzanan parkurda yürüyüp fotoğraf çeken, poz veren vatandaşlar su kenarındaki kil birikintileriyle de çamur banyosu yapma keyfini yaşıyor. Dileyen vatandaşlar da kanyonun dışındaki tur şirketlerinin etkinliklerine katılıyor ya da çevredeki yeme içme mekanlarında piknik yapıyor.

Her yıl ortalama 200 bin ziyaretçi ağırlayan Saklıkent Kanyonu, kartpostallık güzellikleri nedeniyle çevredeki diğer tarihi alanlar gibi gezginlerin akınına uğruyor.