Başdanışman Gedikli Açıklaması 'Cameron Süreci İyi Yönetemedi'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. Bülent Gedikli, İngiltere’nin AB’den çıkışının dünyadaki en temel ekonomik sorun olan deflasyon, resesyon ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin artık yeni bir boyuta taşındığının göstergesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 16 milyar dolar ticaret hacmi olan İngiltere ile serbest ticaret anlaşması başta olmak üzere birçok seçeneğin söz konusu olabileceğinin altını çizen Başdanışman Bülent Gedikli, AB’nin artık birlik olarak ekonomik sorunlarının tüm dünyayı etkiler hale geldiğini görmezden gelemeyeceğini belirtti.
Gedikli, ekonomik sorunların toplumsal ve siyasi risklere dönüştüğünü, başta İslamafobi ve faşizme varan siyasi akımların yükselişine dikkat etmek gerektiğini kaydetti.
İngiltere’nin son aldığı karar ile tarihin gerisine düştüğünü ve Birleşik Krallık’ın dağılmasına giden yolu açtığını belirten Gedikli, “Artık tek başına sorun çözmenin mümkün olmadığı bir dünya varken İngiltere bu kararla sorunları derinleştirdi. Cameron süreci iyi yönetemedi, Türkiye’yi kullanmaya kalkması ters tepti. Türkiye meselesi ve mülteci meselesini samimi olarak ele almayan her lider bunu yaşayacak. AB artık tek blok olarak hareket edemeyecek. Diğer ülkelerde de içe kapanma, tek başına hareket etme eğilimleri artacak. Karar alma sorunları derinleşecek. AB ekonomisi gittikçe nisbi ağırlığını kaybedecek” dedi.
Bu durumun Türkiye’nin etkinliğini ve gücünü artıracağını ifade eden Gedikli, “Bu gelişmeler Türkiye’nin bölgede ve dünyada değerini ve önemini çok arttıracak. Türkiye kapısı herkes için kilit önemde. Türkiye’nin giderek daha da önem kazandığı bir sürece girildi. Başta FED’in faiz artırımının rafa kalkması, mülteci sorununun tüm dünyayı ilgilendirir hale gelmesi gibi önemli gelişmelerin etkilerini yakın zamanda tüm ülkelerde gözlemleyeceğiz. Yıllardır Türkiye’nin dünyada kilit rol oynadığını ve bölgesel etkisinin küresel etkiye dönüştüğünü dile getirdik, bugün gelinen noktada bu AB referandum sürecinde bunu bir kez daha teyit etti. ‘AB dağılma sürecine girmez’ ya da ‘domino etkisi yaratmaz’ söylemi de çok gerçekçi değil, ülkelerin borçluluk oranlarına baktığımızda durumları vahim, Maastricht kriterine uyan ülke neredeyse kalmadı. AB’nin bu acizliği, mülteci sorununa yaklaşımları Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve dinamizmini artacaktır. 3 milyon mülteci bize geldiği halde sosyal sorun yaşamadık. Ama bakın AB dağılmanın eşiğinde geldi” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Gedikli, ekonomik sorunların toplumsal ve siyasi risklere dönüştüğünü, başta İslamafobi ve faşizme varan siyasi akımların yükselişine dikkat etmek gerektiğini kaydetti.
İngiltere’nin son aldığı karar ile tarihin gerisine düştüğünü ve Birleşik Krallık’ın dağılmasına giden yolu açtığını belirten Gedikli, “Artık tek başına sorun çözmenin mümkün olmadığı bir dünya varken İngiltere bu kararla sorunları derinleştirdi. Cameron süreci iyi yönetemedi, Türkiye’yi kullanmaya kalkması ters tepti. Türkiye meselesi ve mülteci meselesini samimi olarak ele almayan her lider bunu yaşayacak. AB artık tek blok olarak hareket edemeyecek. Diğer ülkelerde de içe kapanma, tek başına hareket etme eğilimleri artacak. Karar alma sorunları derinleşecek. AB ekonomisi gittikçe nisbi ağırlığını kaybedecek” dedi.
Bu durumun Türkiye’nin etkinliğini ve gücünü artıracağını ifade eden Gedikli, “Bu gelişmeler Türkiye’nin bölgede ve dünyada değerini ve önemini çok arttıracak. Türkiye kapısı herkes için kilit önemde. Türkiye’nin giderek daha da önem kazandığı bir sürece girildi. Başta FED’in faiz artırımının rafa kalkması, mülteci sorununun tüm dünyayı ilgilendirir hale gelmesi gibi önemli gelişmelerin etkilerini yakın zamanda tüm ülkelerde gözlemleyeceğiz. Yıllardır Türkiye’nin dünyada kilit rol oynadığını ve bölgesel etkisinin küresel etkiye dönüştüğünü dile getirdik, bugün gelinen noktada bu AB referandum sürecinde bunu bir kez daha teyit etti. ‘AB dağılma sürecine girmez’ ya da ‘domino etkisi yaratmaz’ söylemi de çok gerçekçi değil, ülkelerin borçluluk oranlarına baktığımızda durumları vahim, Maastricht kriterine uyan ülke neredeyse kalmadı. AB’nin bu acizliği, mülteci sorununa yaklaşımları Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve dinamizmini artacaktır. 3 milyon mülteci bize geldiği halde sosyal sorun yaşamadık. Ama bakın AB dağılmanın eşiğinde geldi” diye konuştu.