Akademisyen Göktaş Edebiyatımızda Ramazan'ı Anlattı

Kahraman ecdadımız, cihat meydanlarında geçen bin yıllık şanlı tarihinde gittiği her yerde iz bırakmış. Bu mübarek belde, Ramazan’ın farklı yaşandığı bir beldedir. ‘Edebiyatımızda Ramazan’ deyince biraz yerli, biraz da milli olsun istiyorum” diyerek Alvarlı Efe Hazretleri’nin Ramazan ile ilgili manzumelerini seslendirdi. Ramazan’la ilgili halk şairlerinden de örnekler sunan Göktaş, “İslamiyet’in kabulünden sonra edebiyatımız üç ana kolda gelişmiştir. Bunlardan bir tanesi Divan Edebiyatı dediğimiz o kol ki, altı asırdır Osmanlı’da düşünce şiirle ifade edilirmiş. İkinci kol, Dini Tasavvuf ve Türk Edebiyatıdır. Şair olmamakla beraber bir kısım Hak dostlarının şiire meyletmeleri şiirin tesirinden kaynaklanır. Sözde büyüleyicilik vardır. Üçüncü kol da Halk Edebiyatıdır” dedi.

Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ından Ramazan Vakası’nı ve diğer şiirlerinden bölümler okuyan Göktaş, “Dadaşlarda da bir Asım ruhu olabilir. Hem babasına hem de mukaddesata yapılan saygısızlığı kesinlikle kabul etmesi mümkün değil” diye konuştu.

Göktaş, “Bu kadim medresenin içerisinde böyle bir sohbette bulunmak benim için tarifi imkânsız bir mutluluk. Kahraman ecdadımız ne kadar güzel nakşetmiş. Burada nice insanlar ilim tahsil ettiler. Allah onlardan ve bize bu imkânı verenlerden ebediyen razı olsun” diye konuştu.