AÜ'den Türkiye'den Almanya'ya Göçün 55. Yılı Etkinliği
Akdeniz Üniversitesi’nde Türkiye’den Almanya’ya göçün 55. Yılında uluslararası göçün eğitim, öğretim açısından sonuçları etkinliği düzenlendi.
Akdeniz Üniversitesi’nde Türkiye’den Almanya’ya göçün 55. Yılında uluslararası göçün eğitim, öğretim açısından sonuçları konusunda düzenlenen etkinliğe Antalya Valisi Muammer Türker, Akdeniz Üniversitesi Rektör Vekili Mustafa Ünal, Heidelberg Üniversitesi Rektörü Hans Wener Huneke katıldı.
Akdeniz Üniversitesi ile Almanya’nın Heidelberg Üniversitesi arasında göç konusunda çalışma yapmak üzere protokolün imzalandığı panel öncesinde bir Vali Muammer Türker, Avrupa’nın kaderini değiştirebilecek olan göç hareketinin sonuçlarıyla ilgili ve sorunların çözümüne yönelik konuların görüşüleceği toplantıda bir araya geldiklerini ifade ederek, 9 Mayıs’ın aynı zamanda Avrupa Günü olduğunu belirtti.
Büyük bir yıkıma neden olan 2. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa devletlerinin bir araya gelmeyi başardığını kaydeden Vali Türker, Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Avrupa Birliği’nin bugünkü halini almadan önce toplumların ortak ideallerini gerçekleştirmek için bir yapı oluşturduğunu anlattı.
Avrupa Birliği’nin adeta federal bir yapıyla bir çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdiğini, bugün gelinen noktada Schengen vizesiyle ortak bir sınır koruma sistemi olduğunu, Euro Bölgesi ile büyük ölçüde para birliğini sağladığını ifade eden Vali Türker, Birliğin insan hakları ve demokratikleşme gibi birçok konuda ortak faaliyet alanı oluşturduğunu söyledi.
1960’lı yıllardan buyana AB’yi stratejik bir hedef olarak belirleyen Türkiye’nin inişli, çıkışlı bir süreç yaşadığını ifade eden Türker, “1999 yılında aday ülke olarak tescil edildi. Bugün de gelinen noktada AB bizim için önemli hedeflerden bir tanesi” dedi.
2005 yılında tarama adı altında başlayan müzakere süreciyle 30 civarında fasılda görüşmeler başladığını aktaran Vali Türker, bu sürecin toplumdaki beklentiyi yükselttiğini, ancak AB’nin çite standartlı davranması sonucunda heyecanın azaldığını dile getirdi. Vali Türker, AB’nin Türkiye söz konusu olunca Kopenhag kriterleri yanında hazmetme kapasitesinden bahsedilerek, Birleşmiş Milletler planına Kuzey Kıbrıs’tan daha az destek veren Güney Kıbrıs’ın AB üyesi yapıldığını, sorunun çözümünü de güçleştirdiğini kaydetti.
AB ile geri kabul anlaşmasının uzun yıllardır konuşulduğunu ifade eden Vali Türker, Suriyelilerle ilgili yükselen krizi yönetmek için geri kabul anlaşmasının yeniden masaya getirildiğini ifade ederek; “İster üye olalım, ister olmayalım, AB hedefini toplumu değiştiren, dönüştüren bir süreç olarak görüp, bundan yararlanmanın yollarına bakmamız lazım” diye konuştu.
Vali Türker, Akdeniz Üniversitesi ile 4 milyona yakın Türk göçmenin yaşadığı Almanya’nın Heidelberg Üniversitesi’nin göç konusunda bir çalışma yapmak üzere protokol imzalamasının önemli olduğunu kaydetti.
Kaynak: İHA
Akdeniz Üniversitesi ile Almanya’nın Heidelberg Üniversitesi arasında göç konusunda çalışma yapmak üzere protokolün imzalandığı panel öncesinde bir Vali Muammer Türker, Avrupa’nın kaderini değiştirebilecek olan göç hareketinin sonuçlarıyla ilgili ve sorunların çözümüne yönelik konuların görüşüleceği toplantıda bir araya geldiklerini ifade ederek, 9 Mayıs’ın aynı zamanda Avrupa Günü olduğunu belirtti.
Büyük bir yıkıma neden olan 2. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa devletlerinin bir araya gelmeyi başardığını kaydeden Vali Türker, Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Avrupa Birliği’nin bugünkü halini almadan önce toplumların ortak ideallerini gerçekleştirmek için bir yapı oluşturduğunu anlattı.
Avrupa Birliği’nin adeta federal bir yapıyla bir çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdiğini, bugün gelinen noktada Schengen vizesiyle ortak bir sınır koruma sistemi olduğunu, Euro Bölgesi ile büyük ölçüde para birliğini sağladığını ifade eden Vali Türker, Birliğin insan hakları ve demokratikleşme gibi birçok konuda ortak faaliyet alanı oluşturduğunu söyledi.
1960’lı yıllardan buyana AB’yi stratejik bir hedef olarak belirleyen Türkiye’nin inişli, çıkışlı bir süreç yaşadığını ifade eden Türker, “1999 yılında aday ülke olarak tescil edildi. Bugün de gelinen noktada AB bizim için önemli hedeflerden bir tanesi” dedi.
2005 yılında tarama adı altında başlayan müzakere süreciyle 30 civarında fasılda görüşmeler başladığını aktaran Vali Türker, bu sürecin toplumdaki beklentiyi yükselttiğini, ancak AB’nin çite standartlı davranması sonucunda heyecanın azaldığını dile getirdi. Vali Türker, AB’nin Türkiye söz konusu olunca Kopenhag kriterleri yanında hazmetme kapasitesinden bahsedilerek, Birleşmiş Milletler planına Kuzey Kıbrıs’tan daha az destek veren Güney Kıbrıs’ın AB üyesi yapıldığını, sorunun çözümünü de güçleştirdiğini kaydetti.
AB ile geri kabul anlaşmasının uzun yıllardır konuşulduğunu ifade eden Vali Türker, Suriyelilerle ilgili yükselen krizi yönetmek için geri kabul anlaşmasının yeniden masaya getirildiğini ifade ederek; “İster üye olalım, ister olmayalım, AB hedefini toplumu değiştiren, dönüştüren bir süreç olarak görüp, bundan yararlanmanın yollarına bakmamız lazım” diye konuştu.
Vali Türker, Akdeniz Üniversitesi ile 4 milyona yakın Türk göçmenin yaşadığı Almanya’nın Heidelberg Üniversitesi’nin göç konusunda bir çalışma yapmak üzere protokol imzalamasının önemli olduğunu kaydetti.