Türkiye'nin En Yaşlı Üniversite Öğrencileri Ders Başı Yaptı
Türkiye’nin 60 yaş üzeri öğrencilerden oluşan ilk Yaşlılık Üniversitesi açıldı. ’Öğrenerek Aktif ve Anlam Dolu Bir Yaşam’ felsefesiyle Akdeniz Üniversitesi Gereontoloji Merkezi’nde eğitime başlayan üniversitede, öğrenerek sağlıklı ve aktif bir yaşlanma hedefleniyor. Ücretsiz ve halka açık olan üniversitede, isteğe göre haftalık ya da aylık olarak planlanan derslerde felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczacılık,sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarında eğitim veriliyor. Üç yıl sürmesi planlanan eğitimler sonunda katılımcılara belge verilecek.
Akdeniz Üniversitesi İbrahim Şencan Gerontoloji Merkez Binası’nda, Gerontoloji (Yaşlılık Bilimi) Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan önderliğinde, ’Yaşam Boyu Öğrenme’ felsefesi ile Türkiye’nin ilk Yaşlılık Üniversitesi kuruldu. 60 yaş ve üzerindeki 60 yaşlı, bölüm öğrencileri ve akademisyenler sabahın erken saatlerinde başlayan derslere katıldı.
Not ve rekabetin olmadığı, sadece öğrenmenin temel alındığı Yaşlılık Üniversitesi’nde bilgi sayesinde aktif ve başarılı bir yaşlanma olabileceğine dikkat çekiliyor. Çağın yaşlısına, çağdaş yaşlanma imkanı sunulan, yaşlılara günlük yaşamda fayda sağlayacak, yaşamlarını anlamlı şekilde yapılandırmalarını sağlayacak olan üniversitede; sağlık, fizik tedavi ve rehabilitasyon, sağlıklı ve dengeli beslenme, tarih, felsefe, edebiyat ve kompozisyon, teknoloji, iletişim, sosyoloji, psikoloji, gerontoloji ve geriatri, hukuk gibi dersler veriliyor.
Prof. Dr. İsmail Tufan, Türkiye’de Gereontoloji Atlası adı altında bir çalışma yürüttüklerini belirterek, ardından Nazilli Yaşlılık Araştırması ve Uygulamalı Gereontoloji gibi çalışmaların da ortaya çıktığını söyledi.
1961-1978 yılları arasında Nazilli Öğretmen Okulu mezunları ile temas ettiklerini aktaran Prof. Dr. Tufan, "Bugün onlar yaşları 64 ile 80 bulan bir topluluğu oluşturuyorlar. Gerekli çalışmalar sonrası Türkiye’de ilk defa Yaşlı Üniversitesini kurmaya karar verdik. Gönüllü öğretim üyelerinden oluşan ekiple ilk dersimizi sabahın erken saatlerinde yaptık. Kapılarımızı 60 yaş üstü vatandaşlarımıza ve katılmak isteyen herkese açtık" dedi.
"YAŞLILARIMIZ TAZELENSİN"
Yaşları 20 ile 22 arasında değişen 60 öğrenci ve 100’e yakın yaşlıyla çok güzel bir ders yaptıklarının altını çizen Tufan, "Türkiye’nin ilk Yaşlı Üniversitesini başlatmış olmanın tarihi bir misyon olarak onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin diğer üniversitelerine de bu modelin bir örnek olmasını istiyoruz. Her üniversiteyle bilgi ve birikimimizi paylaşmaya hazırız. Bu tür programlar hayata geçirilsin yaşlılarımızın, zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişimlerinin bir tazelenme sürecine dahil edelim" diye konuştu.
"İÇERİK 60 YAŞ VE ÜZERİNE GÖRE HAZIRLANIYOR"
Türkiye nüfusunun hızla ve sessiz bir şekilde yaşlandığını vurgulayan Prof. Dr. Tufan, "Bugün ülkemizde yaşlı nüfusun sorunlarının her geçen gün arttığını görüyoruz. 60 yaş üstü vatandaşlarımızın bir araya gelip, farklı eğitim alabilecekleri bir program hazırladık. Bu programda; felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczanecilik, sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarından gönüllü öğretim üyeleri ile eğitim veriyoruz. 60 yaş popülasyonu ön planda tutarak onlara yönelik bir eğitim veriyoruz. Bu programda, birlikte öğrenme, karşılıklı tartışma ortamı sağlandı. İlk dersin gayet pozitif şekilde geçtiğini gördük" ifadelerine yer verdi.
"İNSAN YAŞADIĞI SÜRECE ÖĞRENİR"
Öğrenmenin yaşının olmadığını işaret eden Prof.Dr. Tufan, "İnsan nefes aldığı sürece öğrenir. Her yeni bir şey öğrenen kişi, daha iyi şeyler öğrenecektir. Bu da zihinsel, bedensel, ruhsal gelişimini güzelleştirecektir. Hayattan zevk alacaklar ve yaşam kaliteleri artacak, sağlık sorunlarını bir kenara bırakacaktır. Zinde sağlıklı ve ruhsal açıdan kendinden memnun 60 yaş kuşağı ortaya çıkacaktır" dedi.
"TOPLUMLA ÜNİVERSİTE KAYNAŞIYOR"
Programa Nazilli Öğretmen Lisesi’nden mezun 2 bin 500 yaşlısının dahil olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tufan, "Bizim hedefimiz 7 bölgede 60 yaşın üstünde bu programa katılmak isteyenlerin bulunduklar ildeki üniversiteye açılacak olan programa ücretsiz olarak katılmalarıdır. Bu programı Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) rektörler destekleyeceklerdir. Çünkü yenilikçi bir program. Aynı zamanda toplumla üniversiteyi kaynaştıran, karşılıklı öğrenme potansiyelini geliştiren, rezervlerimiz ve yeteneklerimizi arttıran programdır. İnsanın ruhsal, bedensel, ruhsal gelişimine katkı sağlayacak ve kuşaklar arası öğrenme, yaşam boyu öğrenme süreci açısından yenilikçi bir programdır" dedi.
"BAŞARILI YAŞLANMA HEDEFİ"
Prof. Dr. Tufan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yaşlılık Üniversitesi’nde temamız, ömür boyu öğrenen, özgüvenli, öğreten herkes. Biz burada başarılı yaşlanmayı hedefliyoruz. Başarılı yaşlanmak için mutlaka öğrenmeyi unutmamamız gerekir. Öğrenmek ilaçtır, şifadır. Gereotlas 60+ Tazelenme Üniversitesi bir model. Bu model Akdeniz Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşları tarafından destekleniyor. 81 ilimizde üniversite var. Devlet üniversitelerinin imkanları 60 yaş üstü vatandaşlarımıza kapılarını açabilirler. Zor değil, inanmak gerekir."
"BAŞARILI YAŞLANMAK İSTİYORUZ"
Yaşlılık Üniversitesi’nin ilk dersine katılan emekli öğretmen 60 yaşındaki Mustafa Cengiz Çöpelli, Nazilli Öğretmen Lisesi’nden mezun öğretmenler olarak birbirlerinden kopmadıklarını ve zamanla günü paylaşmaya başladıklarını aktardı.
Hayata devam etme, emekli olmama ve yenilenme üzerine kendilerine bir vizyon koyduklarını ifade eden Çöpelli, "Bu kapsamda biz yolumuzu, yaşam boyu üretkenlik ve ideallerimizin devamı şekline dönüştürdük. Sürekli bir şeyler üreten bir grup olduk. Gereotlas süreci ile bizim ideallerimiz uyuyordu. Başarılı yaşlanmayı sağlamak amacıyla Akdeniz Üniversitesi Gereontoloji Bölümü’nden Prof. Dr. İsmail Tufan ile paylaştık. Şuanda da Türkiye’nin ilk Yaşlılık Üniversitesi kurulmuş oluyor. Sağlık başta olmak üzere uzmanlar gözetiminde dersler verildi.
Ömür boyu öğrenen, özgüvenle öğreten öğretmenler olarak başarılı yaşlanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"ÇOCUK VE TORUNLARIMIZA LİDERLİK ETMEYE DEVAM"
"Biz hayatta çocuklarımızın ve torunlarımız önünde biblo olmak istemiyoruz." diyen Çöpelli şöyle konuştu: "Biz onlara liderlik etmeye devam etmek istiyoruz. Toplumda da emekli olmuş, işi bitmiş yaşlı insanlar değil halen topluma kazandırabileceği bir şeyler olan bilge insanlar olarak yaşamak ve yaşlanmak istiyoruz. Derste de herkes fikirlerini rahat rahat anlattı. İlerde daha güzel olacaktır. Yaşlılık Üniversitesi, yaşlıların bilgilerini deneyim ve tecrübelerini mezara taşımak yerine, hayata küserek ölümü beklemek yerine üretken olmaya devam etmelerine sağlayacak olan bir işaret fişeğidir."
"YAŞLILIĞIN YÖNETİLMESİ ADINA BAŞARILI"
62 yaşındaki emekli öğretmen Zeki Özkara, Antalya’da Yaşlılık Üniversitesi’nin kurulmasının önemli olduğunu vurgulayarak, gelecekte Türkiye’nin yaşlılığının yönetilmesi adına başarılı çalışmalar yapılacağını kaydetti.
Kendilerinin öncü olduğunu ifade eden Özkara, "Ülkemizde yaşlı nüfus gün geçtikçe artıyor. Yaşama süresi de uzuyor. Ortalama yaş 70’i geçti. Bu nedenle sorunlar da beraberinde gelecektir. Bu sorunlara çözüm yolu arama noktasında Yaşlılık Üniversitesi çalışmalarına katkıda bulunmak istiyoruz" dedi.
"YAŞLILIĞI KOLAY GEÇİRME ADINA ÖNEMLİ"
Emekli 61 yaşındaki Ayşen Yalçın, Yaşlılık Üniversitesi’nin açılmasının çok anlamlı bir girişim olduğunu belirtti.
Herkesin günün birinde yaşlanacağını vurgulayan Yalçın, "Yaşlılık sürecinin rahat bir şekilde atlatılması için bu projeyi faydalı buluyorum. Annem 92 yaşında Alzheimer hastası. Fiziksel olarak hiçbir sorunu yok. Bu yaşlılık sürecini yakından yaşayan bir kişi olarak, bu sürecin kolay atlatılmasında yaşlılık üniversitesi çalışmasının faydalı olacağın inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"ÜRETKEN AKTİF BİR YAŞLANMA"
Yaşlılara ders veren Gerontoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Sıla Ayan, Prof. Dr. İsmail Tufan önderliğinde Türkiye’nin yaşlılık ve yaşlanma sürecini tasarladıklarını kaydetti.
Geroatlas çalışması ile Türkiye’nin yaşlılık bilgilerinin toplandığını vurgulayan Ayan, "Bu çalışmalar kapsamında Nazilli Öğretmen Lisesi ile temasa geçilerek, tazelenme teması kapsamında Türkiye’nin ilk Yaşlılık Üniversitesi kuruldu. Bu projenin ilerde ülke geneline yayılacağını düşünüyoruz. Aktif ve başarılı yaşlanmada eğitimin büyük önemi var. Yaşam boyu öğrenme felsefesini destekleyen bölümüz. Kuşaklar arası ilişkiler bağlamında, yaşlılarımız, öğrenciler ve akademisyenlerle interaktif bir eğitim veriyoruz. Büyüklerimizin deneyimlerinden yararlanmak ve onların üretken ve aktif bir başarılı yaşlanma hedefliyoruz" dedi.
"KUŞAKLARARASI DAYANIŞMA"
Gerontoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Sanem Çetin, nüfusu gittikçe yaşlanan bir toplum olduğumuzu belirterek, geleceğin meslekleri arasında Gerontolojinin önemli bir yer tutacağını vurguladı. Yaşlılık Üniversitesi projesi içinde yer alan Çetin, "Yaşlılık Üniversitesi Türkiye’nin ilk projelerinden birisidir. Avrupa’da bu üniversitelerin varolduğunu biliyoruz. Güzel ve interaktif bir çalışmaydı. Biz öğrenciler 20’li yaşlarda onlar 60’lı yaşlarda. Karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Kuşaklar dayanışma ile kuşak çatışmasının önüne geçiyoruz. Yaşlılarımızdan güzel tecrübeler alacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
"YAŞLILAR TOPLUMDA DIŞLANIYOR"
Yaşlıların genelde toplumun dışında tutulduğunu dile getiren Çetin, "Üretken gözükmeyen, ötekileştirilen, onlara gerek yokmuşçasına bakılan bir kesim. Onların öyle olmadığını, üretkenliklerinin, bilgi birikimlerinin devam ettiğini, başarılı şekilde yaşlanabildiklerini, öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu topluma gösterme adına önemli bir proje" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Not ve rekabetin olmadığı, sadece öğrenmenin temel alındığı Yaşlılık Üniversitesi’nde bilgi sayesinde aktif ve başarılı bir yaşlanma olabileceğine dikkat çekiliyor. Çağın yaşlısına, çağdaş yaşlanma imkanı sunulan, yaşlılara günlük yaşamda fayda sağlayacak, yaşamlarını anlamlı şekilde yapılandırmalarını sağlayacak olan üniversitede; sağlık, fizik tedavi ve rehabilitasyon, sağlıklı ve dengeli beslenme, tarih, felsefe, edebiyat ve kompozisyon, teknoloji, iletişim, sosyoloji, psikoloji, gerontoloji ve geriatri, hukuk gibi dersler veriliyor.
Prof. Dr. İsmail Tufan, Türkiye’de Gereontoloji Atlası adı altında bir çalışma yürüttüklerini belirterek, ardından Nazilli Yaşlılık Araştırması ve Uygulamalı Gereontoloji gibi çalışmaların da ortaya çıktığını söyledi.
1961-1978 yılları arasında Nazilli Öğretmen Okulu mezunları ile temas ettiklerini aktaran Prof. Dr. Tufan, "Bugün onlar yaşları 64 ile 80 bulan bir topluluğu oluşturuyorlar. Gerekli çalışmalar sonrası Türkiye’de ilk defa Yaşlı Üniversitesini kurmaya karar verdik. Gönüllü öğretim üyelerinden oluşan ekiple ilk dersimizi sabahın erken saatlerinde yaptık. Kapılarımızı 60 yaş üstü vatandaşlarımıza ve katılmak isteyen herkese açtık" dedi.
"YAŞLILARIMIZ TAZELENSİN"
Yaşları 20 ile 22 arasında değişen 60 öğrenci ve 100’e yakın yaşlıyla çok güzel bir ders yaptıklarının altını çizen Tufan, "Türkiye’nin ilk Yaşlı Üniversitesini başlatmış olmanın tarihi bir misyon olarak onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin diğer üniversitelerine de bu modelin bir örnek olmasını istiyoruz. Her üniversiteyle bilgi ve birikimimizi paylaşmaya hazırız. Bu tür programlar hayata geçirilsin yaşlılarımızın, zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişimlerinin bir tazelenme sürecine dahil edelim" diye konuştu.
"İÇERİK 60 YAŞ VE ÜZERİNE GÖRE HAZIRLANIYOR"
Türkiye nüfusunun hızla ve sessiz bir şekilde yaşlandığını vurgulayan Prof. Dr. Tufan, "Bugün ülkemizde yaşlı nüfusun sorunlarının her geçen gün arttığını görüyoruz. 60 yaş üstü vatandaşlarımızın bir araya gelip, farklı eğitim alabilecekleri bir program hazırladık. Bu programda; felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczanecilik, sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarından gönüllü öğretim üyeleri ile eğitim veriyoruz. 60 yaş popülasyonu ön planda tutarak onlara yönelik bir eğitim veriyoruz. Bu programda, birlikte öğrenme, karşılıklı tartışma ortamı sağlandı. İlk dersin gayet pozitif şekilde geçtiğini gördük" ifadelerine yer verdi.
"İNSAN YAŞADIĞI SÜRECE ÖĞRENİR"
Öğrenmenin yaşının olmadığını işaret eden Prof.Dr. Tufan, "İnsan nefes aldığı sürece öğrenir. Her yeni bir şey öğrenen kişi, daha iyi şeyler öğrenecektir. Bu da zihinsel, bedensel, ruhsal gelişimini güzelleştirecektir. Hayattan zevk alacaklar ve yaşam kaliteleri artacak, sağlık sorunlarını bir kenara bırakacaktır. Zinde sağlıklı ve ruhsal açıdan kendinden memnun 60 yaş kuşağı ortaya çıkacaktır" dedi.
"TOPLUMLA ÜNİVERSİTE KAYNAŞIYOR"
Programa Nazilli Öğretmen Lisesi’nden mezun 2 bin 500 yaşlısının dahil olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tufan, "Bizim hedefimiz 7 bölgede 60 yaşın üstünde bu programa katılmak isteyenlerin bulunduklar ildeki üniversiteye açılacak olan programa ücretsiz olarak katılmalarıdır. Bu programı Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) rektörler destekleyeceklerdir. Çünkü yenilikçi bir program. Aynı zamanda toplumla üniversiteyi kaynaştıran, karşılıklı öğrenme potansiyelini geliştiren, rezervlerimiz ve yeteneklerimizi arttıran programdır. İnsanın ruhsal, bedensel, ruhsal gelişimine katkı sağlayacak ve kuşaklar arası öğrenme, yaşam boyu öğrenme süreci açısından yenilikçi bir programdır" dedi.
"BAŞARILI YAŞLANMA HEDEFİ"
Prof. Dr. Tufan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yaşlılık Üniversitesi’nde temamız, ömür boyu öğrenen, özgüvenli, öğreten herkes. Biz burada başarılı yaşlanmayı hedefliyoruz. Başarılı yaşlanmak için mutlaka öğrenmeyi unutmamamız gerekir. Öğrenmek ilaçtır, şifadır. Gereotlas 60+ Tazelenme Üniversitesi bir model. Bu model Akdeniz Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşları tarafından destekleniyor. 81 ilimizde üniversite var. Devlet üniversitelerinin imkanları 60 yaş üstü vatandaşlarımıza kapılarını açabilirler. Zor değil, inanmak gerekir."
"BAŞARILI YAŞLANMAK İSTİYORUZ"
Yaşlılık Üniversitesi’nin ilk dersine katılan emekli öğretmen 60 yaşındaki Mustafa Cengiz Çöpelli, Nazilli Öğretmen Lisesi’nden mezun öğretmenler olarak birbirlerinden kopmadıklarını ve zamanla günü paylaşmaya başladıklarını aktardı.
Hayata devam etme, emekli olmama ve yenilenme üzerine kendilerine bir vizyon koyduklarını ifade eden Çöpelli, "Bu kapsamda biz yolumuzu, yaşam boyu üretkenlik ve ideallerimizin devamı şekline dönüştürdük. Sürekli bir şeyler üreten bir grup olduk. Gereotlas süreci ile bizim ideallerimiz uyuyordu. Başarılı yaşlanmayı sağlamak amacıyla Akdeniz Üniversitesi Gereontoloji Bölümü’nden Prof. Dr. İsmail Tufan ile paylaştık. Şuanda da Türkiye’nin ilk Yaşlılık Üniversitesi kurulmuş oluyor. Sağlık başta olmak üzere uzmanlar gözetiminde dersler verildi.
Ömür boyu öğrenen, özgüvenle öğreten öğretmenler olarak başarılı yaşlanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"ÇOCUK VE TORUNLARIMIZA LİDERLİK ETMEYE DEVAM"
"Biz hayatta çocuklarımızın ve torunlarımız önünde biblo olmak istemiyoruz." diyen Çöpelli şöyle konuştu: "Biz onlara liderlik etmeye devam etmek istiyoruz. Toplumda da emekli olmuş, işi bitmiş yaşlı insanlar değil halen topluma kazandırabileceği bir şeyler olan bilge insanlar olarak yaşamak ve yaşlanmak istiyoruz. Derste de herkes fikirlerini rahat rahat anlattı. İlerde daha güzel olacaktır. Yaşlılık Üniversitesi, yaşlıların bilgilerini deneyim ve tecrübelerini mezara taşımak yerine, hayata küserek ölümü beklemek yerine üretken olmaya devam etmelerine sağlayacak olan bir işaret fişeğidir."
"YAŞLILIĞIN YÖNETİLMESİ ADINA BAŞARILI"
62 yaşındaki emekli öğretmen Zeki Özkara, Antalya’da Yaşlılık Üniversitesi’nin kurulmasının önemli olduğunu vurgulayarak, gelecekte Türkiye’nin yaşlılığının yönetilmesi adına başarılı çalışmalar yapılacağını kaydetti.
Kendilerinin öncü olduğunu ifade eden Özkara, "Ülkemizde yaşlı nüfus gün geçtikçe artıyor. Yaşama süresi de uzuyor. Ortalama yaş 70’i geçti. Bu nedenle sorunlar da beraberinde gelecektir. Bu sorunlara çözüm yolu arama noktasında Yaşlılık Üniversitesi çalışmalarına katkıda bulunmak istiyoruz" dedi.
"YAŞLILIĞI KOLAY GEÇİRME ADINA ÖNEMLİ"
Emekli 61 yaşındaki Ayşen Yalçın, Yaşlılık Üniversitesi’nin açılmasının çok anlamlı bir girişim olduğunu belirtti.
Herkesin günün birinde yaşlanacağını vurgulayan Yalçın, "Yaşlılık sürecinin rahat bir şekilde atlatılması için bu projeyi faydalı buluyorum. Annem 92 yaşında Alzheimer hastası. Fiziksel olarak hiçbir sorunu yok. Bu yaşlılık sürecini yakından yaşayan bir kişi olarak, bu sürecin kolay atlatılmasında yaşlılık üniversitesi çalışmasının faydalı olacağın inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"ÜRETKEN AKTİF BİR YAŞLANMA"
Yaşlılara ders veren Gerontoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Sıla Ayan, Prof. Dr. İsmail Tufan önderliğinde Türkiye’nin yaşlılık ve yaşlanma sürecini tasarladıklarını kaydetti.
Geroatlas çalışması ile Türkiye’nin yaşlılık bilgilerinin toplandığını vurgulayan Ayan, "Bu çalışmalar kapsamında Nazilli Öğretmen Lisesi ile temasa geçilerek, tazelenme teması kapsamında Türkiye’nin ilk Yaşlılık Üniversitesi kuruldu. Bu projenin ilerde ülke geneline yayılacağını düşünüyoruz. Aktif ve başarılı yaşlanmada eğitimin büyük önemi var. Yaşam boyu öğrenme felsefesini destekleyen bölümüz. Kuşaklar arası ilişkiler bağlamında, yaşlılarımız, öğrenciler ve akademisyenlerle interaktif bir eğitim veriyoruz. Büyüklerimizin deneyimlerinden yararlanmak ve onların üretken ve aktif bir başarılı yaşlanma hedefliyoruz" dedi.
"KUŞAKLARARASI DAYANIŞMA"
Gerontoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Sanem Çetin, nüfusu gittikçe yaşlanan bir toplum olduğumuzu belirterek, geleceğin meslekleri arasında Gerontolojinin önemli bir yer tutacağını vurguladı. Yaşlılık Üniversitesi projesi içinde yer alan Çetin, "Yaşlılık Üniversitesi Türkiye’nin ilk projelerinden birisidir. Avrupa’da bu üniversitelerin varolduğunu biliyoruz. Güzel ve interaktif bir çalışmaydı. Biz öğrenciler 20’li yaşlarda onlar 60’lı yaşlarda. Karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Kuşaklar dayanışma ile kuşak çatışmasının önüne geçiyoruz. Yaşlılarımızdan güzel tecrübeler alacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
"YAŞLILAR TOPLUMDA DIŞLANIYOR"
Yaşlıların genelde toplumun dışında tutulduğunu dile getiren Çetin, "Üretken gözükmeyen, ötekileştirilen, onlara gerek yokmuşçasına bakılan bir kesim. Onların öyle olmadığını, üretkenliklerinin, bilgi birikimlerinin devam ettiğini, başarılı şekilde yaşlanabildiklerini, öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu topluma gösterme adına önemli bir proje" ifadelerine yer verdi.