KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Can Açıklaması
'Suriye trajedisiyle birlikte düzensiz göç, uluslararası toplumun ortak sorunu haline gelmiştir' 'Önlem almalarla birlikte maalesef, dünya gündemini sarsan, vicdanlı her insanın yüreğini yakan Aylan bebeklerin cansız bedenlerinin sahile vurmasını engelleyemedik. Bu utanç, bu ayıp hepimizindir'
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Türkiye Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Suriye trajedisiyle birlikte düzensiz göçün uluslararası toplumun ortak sorunu haline geldiğini belirterek, 'Önlem almalarla birlikte maalesef, dünya gündemini sarsan, vicdanlı her insanın yüreğini yakan Aylan bebeklerin cansız bedenlerinin sahile vurmasını engelleyemedik. Bu utanç, bu ayıp hepimizindir.' dedi.
KEİPA Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Komitesinin 46. Toplantısında konuşan Can, Türkiye'nin, tarihinin en büyük göç dalgalarıyla karşı karşıya kaldığını, Suriye ve Irak'taki sıkıntılar nedeniyle 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci dramının yaşandığını anlattı.
Suriye nüfusunun yarısının komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldığını belirten Can, şunları kaydetti:
'BM verilerine göre dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye'dir. 3 milyonu aşkın insan Türkiye'de barınmaktadır. Türkiye bu kişilere geçici korumayla birlikte, Suriye vatandaşlarına açık kapı politikasıyla cevap vermiştir. Türkiye bunun yanı sıra geri göndermeme politikasıyla da ev sahipliği yapmıştır. 10 şehrimizde 26 geçici barınma merkezinde yaklaşık 300 bin Suriyeli barınırken 3 milyon sığınmacıya sağlık, eğitim ve gıda yardımı yapılmaktadır. Resmi verilere göre, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerinin yaptıkları hariç, yapılan harcamaların miktarı 10 milyar doları geçmiş bulunmaktadır. Bazı illerimizde örneği Kilis'te 100 bin vatandaşımız yaşarken 120 bin Suriyeli misafir edilmektedir. Bu kendimizde Suriyeli sayısının Kilis'in kendi sakinlerinden fazla olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.'
152 bin Suriyeli çocuğun Türkiye'de doğduğunu, Suriye trajedisiyle birlikte düzensiz göçün uluslararası toplumun ortak sorunu haline geldiğini dile getiren Can, 'Özellikle Ege'de düzensiz göç ve insan kaçakçılığıyla ilgili birçok gelişme yaşanmıştır. Birçok çalışma yapılmış ve pek çok önlem alınmıştır. Bu önlem almalarla birlikte maalesef, dünya gündemini sarsan, vicdanlı her insanın yüreğini yakan Aylan bebeklerin cansız bedenlerinin sahile vurmasını engelleyemedik. Bu utanç, bu ayıp hepimizindir.' diye konuştu.
Bu trajedilerin yaşanmasında en büyük etkenin Suriye'de yaşanan iç savaş ve terör olduğunu vurgulayan Ramazan Can, şöyle devam etti:
'Uluslararası toplumun yapması gereken ilk şey bu çatışmalı ortamın sona erdirilmesidir. Diğer yandan terör bütün insanlığın baş belasıdır. Terörün dini, dili, ırkı olmaz. Terörün her eylemi bütün insanlığa karşı yapılmıştır. Özellikle ülkemizi tehdit eden DAEŞ ve PKK'nın hiçbir insani ve ahlaki sınır tanımadan gerçekleştirdikleri eylemlerde parçalanan masum bedenlerin tüm dünyanın yüreğini sızlatması gerekiyor. Suriye ve Irak'taki kaos sürdükçe, DAEŞ, PKK, PYD, YPG büyümeye devam edecek. Bütün dünyada masum, suçsuz günahsız insanların bedenlerinin parçalanması maalesef devam edecek. Teröre karşı uluslararası güç olarak hep beraber hareket etmek durumundayız. Bu nedenle uluslararası güçlerin Suriye'ye barışın ve huzurun gelmesi için işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.'
KEİPA Genel Sekreteri Asaf Haciyev ise kısa bir konuşma yaparak organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.
- 'Mülteci sorunu için işbirliği ve dayanışma şart'
Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Ioan Vulpescu da genelde dünyayı ama özelde bölge ülkelerini etkileyen mülteci konusunu ele alma kararı aldıklarını, tüm ülkelerin insan hakları ihlallerini önleyerek mültecilerin korunması için gerekenleri yapmalarının şart olduğunu, devletlerin mülteciler konusunu çözmede güç birliği ve dayanışma örneği sergilemeleri gerektiğini belirtti.
Zorlukların ancak el birliğiyle önlenebileceğini dile getiren Vulpescu, 'Ulusal, bölgesel ve küresel açıdan mülteci gelişini etkin bir şekilde ele almak durumdayız. Son 10 yılda mülteci konusu her yerde her zaman bir gerçek haline dönüşmüştür. Dolayısıyla bu konuya hitap etmek sadece tek tek değil, kapsamlı bir çerçeve içinde sosyal, ekonomik, kültürel, demografik ve insani yönleriyle ele alınması gerekmektedir.' dedi.
Bunun için bölgesel işbirliği ve devletlerin kapasitesini geliştirmenin öncelikli konu olduğunun altını çizen Vulpescu, politik tartışmaların bir kenara bırakılarak ortak bir anlayışın geliştirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Vulpescu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği organizasyonuna üye ülkelerin mülteciler konusunda daha uyumlu ulusal yasalarını gözden geçirerek uluslararası standartlara uygun yeni düzenlemeler yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Kültür, Eğitim ve Sosyal İşleri Komisyonu için başkan yardımcılığı seçimi yapıldı. Başkan Yardımcılığına AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar seçildi.
Kaynak: AA
KEİPA Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Komitesinin 46. Toplantısında konuşan Can, Türkiye'nin, tarihinin en büyük göç dalgalarıyla karşı karşıya kaldığını, Suriye ve Irak'taki sıkıntılar nedeniyle 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci dramının yaşandığını anlattı.
Suriye nüfusunun yarısının komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldığını belirten Can, şunları kaydetti:
'BM verilerine göre dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye'dir. 3 milyonu aşkın insan Türkiye'de barınmaktadır. Türkiye bu kişilere geçici korumayla birlikte, Suriye vatandaşlarına açık kapı politikasıyla cevap vermiştir. Türkiye bunun yanı sıra geri göndermeme politikasıyla da ev sahipliği yapmıştır. 10 şehrimizde 26 geçici barınma merkezinde yaklaşık 300 bin Suriyeli barınırken 3 milyon sığınmacıya sağlık, eğitim ve gıda yardımı yapılmaktadır. Resmi verilere göre, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerinin yaptıkları hariç, yapılan harcamaların miktarı 10 milyar doları geçmiş bulunmaktadır. Bazı illerimizde örneği Kilis'te 100 bin vatandaşımız yaşarken 120 bin Suriyeli misafir edilmektedir. Bu kendimizde Suriyeli sayısının Kilis'in kendi sakinlerinden fazla olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.'
152 bin Suriyeli çocuğun Türkiye'de doğduğunu, Suriye trajedisiyle birlikte düzensiz göçün uluslararası toplumun ortak sorunu haline geldiğini dile getiren Can, 'Özellikle Ege'de düzensiz göç ve insan kaçakçılığıyla ilgili birçok gelişme yaşanmıştır. Birçok çalışma yapılmış ve pek çok önlem alınmıştır. Bu önlem almalarla birlikte maalesef, dünya gündemini sarsan, vicdanlı her insanın yüreğini yakan Aylan bebeklerin cansız bedenlerinin sahile vurmasını engelleyemedik. Bu utanç, bu ayıp hepimizindir.' diye konuştu.
Bu trajedilerin yaşanmasında en büyük etkenin Suriye'de yaşanan iç savaş ve terör olduğunu vurgulayan Ramazan Can, şöyle devam etti:
'Uluslararası toplumun yapması gereken ilk şey bu çatışmalı ortamın sona erdirilmesidir. Diğer yandan terör bütün insanlığın baş belasıdır. Terörün dini, dili, ırkı olmaz. Terörün her eylemi bütün insanlığa karşı yapılmıştır. Özellikle ülkemizi tehdit eden DAEŞ ve PKK'nın hiçbir insani ve ahlaki sınır tanımadan gerçekleştirdikleri eylemlerde parçalanan masum bedenlerin tüm dünyanın yüreğini sızlatması gerekiyor. Suriye ve Irak'taki kaos sürdükçe, DAEŞ, PKK, PYD, YPG büyümeye devam edecek. Bütün dünyada masum, suçsuz günahsız insanların bedenlerinin parçalanması maalesef devam edecek. Teröre karşı uluslararası güç olarak hep beraber hareket etmek durumundayız. Bu nedenle uluslararası güçlerin Suriye'ye barışın ve huzurun gelmesi için işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.'
KEİPA Genel Sekreteri Asaf Haciyev ise kısa bir konuşma yaparak organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.
- 'Mülteci sorunu için işbirliği ve dayanışma şart'
Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Ioan Vulpescu da genelde dünyayı ama özelde bölge ülkelerini etkileyen mülteci konusunu ele alma kararı aldıklarını, tüm ülkelerin insan hakları ihlallerini önleyerek mültecilerin korunması için gerekenleri yapmalarının şart olduğunu, devletlerin mülteciler konusunu çözmede güç birliği ve dayanışma örneği sergilemeleri gerektiğini belirtti.
Zorlukların ancak el birliğiyle önlenebileceğini dile getiren Vulpescu, 'Ulusal, bölgesel ve küresel açıdan mülteci gelişini etkin bir şekilde ele almak durumdayız. Son 10 yılda mülteci konusu her yerde her zaman bir gerçek haline dönüşmüştür. Dolayısıyla bu konuya hitap etmek sadece tek tek değil, kapsamlı bir çerçeve içinde sosyal, ekonomik, kültürel, demografik ve insani yönleriyle ele alınması gerekmektedir.' dedi.
Bunun için bölgesel işbirliği ve devletlerin kapasitesini geliştirmenin öncelikli konu olduğunun altını çizen Vulpescu, politik tartışmaların bir kenara bırakılarak ortak bir anlayışın geliştirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Vulpescu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği organizasyonuna üye ülkelerin mülteciler konusunda daha uyumlu ulusal yasalarını gözden geçirerek uluslararası standartlara uygun yeni düzenlemeler yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Kültür, Eğitim ve Sosyal İşleri Komisyonu için başkan yardımcılığı seçimi yapıldı. Başkan Yardımcılığına AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar seçildi.