Müftü Erkan'dan 'Regaib Kandili' Açıklaması
Sinop İl Müftüsü Mustafa Erkan, üç aylar ile Regaib Kandili’nin mana ve önemiyle ilgili bir açıklama yaptı.
Erkan açıklamasında, “07 Nisan 2016 Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece, rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi olarak nitelendirilen üç aylara girdiğimizi müjdeleyen Regaib Kandili’dir. Bu gece, manevî iklimi ile benliğimizi kuşatan, gönüllerimizi ferahlatan üç aylara ulaşmanın mutluluğunu inşallah bir kez daha yaşayacağız. Bu gece aynı zamanda Kur’an-ı Kerim ayı Ramazan-ı Şerifin müjdecisidir. Üç aylar, kalplerimizin ve gönüllerimizin manevi doyum mevsimi olan Receb-i Şerif, Şaban-ı Şerif ve Ramazan-ı Şerif ayları, Müslümanlar olarak Hakk’ın rahmet, bereket ve mağfiretine olan iştiyakımızı zirve noktaya taşıyıp huzur iklimine doğru seyahat ettiğimiz müstesna zaman dilimleridir. Dini hayatımıza canlılık katan bu aylar, aramızda insani değerlerin ve ahlaki erdemlerin artmasına, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin çoğalmasına, inananların hayır ve iyilikte birbirleriyle yarışmasına vesile olur.
Müminler için bütün günler ve aylar, Allah’ı hoşnut etmek ve rızasını kazanmak amacıyla ve ubudiyet bilinciyle geçirilir. Bununla birlikte üç aylar olarak bilinen kutlu zaman dilimi, manevi coşkuyu daha yoğun yaşayacağımız, günahlarla sarsılan ruh dünyamızı ve kalbimizi yeniden imar edeceğimiz, nefis muhasebesi yapacağımız, ibadet ve taate, tövbe ve istiğfara, hayır ve hasenata, iyilik ve güzelliklere daha fazla yöneleceğimiz rahmet, mağfiret ve arınma mevsimidir. Ramazan ile taçlanan bu manevi mevsim, ‘Allah’ın emrine saygı ve Allah’ın yarattıklarına şefkat göstermek’ şeklinde formüle edilebilecek olan İslâm’ın rahmet mesajlarının mümin dimağlarda ve gönüllerde diri tutulmasına, toplumsal hayatta da daha fazla hissedilmesine vesile olmaktadır. Üç aylardan Receb-i Şerif ve Şaban-ı Şerif, bizleri ruhen ve bedenen Ramazan-ı Şerife hazırlar. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (SAS), Receb-i Şerif ayı girdiğinde, ‘Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır!’ diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır” dedi.
Receb-i Şerifin ilk Cuma gecesinin Regaib Kandili olduğunu hatırlatan Müftü Erkan, “Regaib, arzu, istek, emel ve tutku anlamlarına gelmektedir. Regaib, diğer bazı kandillerimiz gibi tarihte yaşanmış bir gecenin sene-i devriyesi değildir. Regaib, geleceğe yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı veren mübarek bir gecedir. Regaib gecesi için referans olarak verilen İnşirah suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için, ‘Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun’ (İnşirah 7) buyrulmuştur. Dolayısıyla Regaib, arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, regaibimizi Rabbimize yöneltmek, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme çabasıdır. Zira kalplerimizin inşirahı, yüreklerimizin huzuru, gönüllerimizin neşe ve sevinci ancak bu sayede mümkündür. Aynı şekilde bellerimizi büken günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır yüklerinden kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi kolay kılmak için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir. Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahî lütuf, inayet, ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi yeniden gözden geçirelim. Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım. Din-i mübin-i İslâm’ın manevî ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım. Bu duygu ve düşüncelerle Sinoplu hemşehrilerimizin, ülkemizin ve İslâm dünyasının üç aylarımızı, Regaib Kandilimizi tebrik ediyor, üç ayların gelişiyle birlikte gönüllerimizi itminana kavuşturan rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin, ülkemizden başlayarak dalga dalga tüm insanlığı kuşatmasını, onların hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını, bu mübarek gün, gece ve aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını, başta Sinop’umuz olmak üzere ülkemizin, İslâm dünyasının ve tüm insanlığın Peygamber Efendimiz yüce örnekliğinden nasibdar olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Müminler için bütün günler ve aylar, Allah’ı hoşnut etmek ve rızasını kazanmak amacıyla ve ubudiyet bilinciyle geçirilir. Bununla birlikte üç aylar olarak bilinen kutlu zaman dilimi, manevi coşkuyu daha yoğun yaşayacağımız, günahlarla sarsılan ruh dünyamızı ve kalbimizi yeniden imar edeceğimiz, nefis muhasebesi yapacağımız, ibadet ve taate, tövbe ve istiğfara, hayır ve hasenata, iyilik ve güzelliklere daha fazla yöneleceğimiz rahmet, mağfiret ve arınma mevsimidir. Ramazan ile taçlanan bu manevi mevsim, ‘Allah’ın emrine saygı ve Allah’ın yarattıklarına şefkat göstermek’ şeklinde formüle edilebilecek olan İslâm’ın rahmet mesajlarının mümin dimağlarda ve gönüllerde diri tutulmasına, toplumsal hayatta da daha fazla hissedilmesine vesile olmaktadır. Üç aylardan Receb-i Şerif ve Şaban-ı Şerif, bizleri ruhen ve bedenen Ramazan-ı Şerife hazırlar. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (SAS), Receb-i Şerif ayı girdiğinde, ‘Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır!’ diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır” dedi.
Receb-i Şerifin ilk Cuma gecesinin Regaib Kandili olduğunu hatırlatan Müftü Erkan, “Regaib, arzu, istek, emel ve tutku anlamlarına gelmektedir. Regaib, diğer bazı kandillerimiz gibi tarihte yaşanmış bir gecenin sene-i devriyesi değildir. Regaib, geleceğe yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı veren mübarek bir gecedir. Regaib gecesi için referans olarak verilen İnşirah suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için, ‘Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun’ (İnşirah 7) buyrulmuştur. Dolayısıyla Regaib, arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, regaibimizi Rabbimize yöneltmek, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme çabasıdır. Zira kalplerimizin inşirahı, yüreklerimizin huzuru, gönüllerimizin neşe ve sevinci ancak bu sayede mümkündür. Aynı şekilde bellerimizi büken günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır yüklerinden kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi kolay kılmak için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir. Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahî lütuf, inayet, ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi yeniden gözden geçirelim. Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım. Din-i mübin-i İslâm’ın manevî ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım. Bu duygu ve düşüncelerle Sinoplu hemşehrilerimizin, ülkemizin ve İslâm dünyasının üç aylarımızı, Regaib Kandilimizi tebrik ediyor, üç ayların gelişiyle birlikte gönüllerimizi itminana kavuşturan rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin, ülkemizden başlayarak dalga dalga tüm insanlığı kuşatmasını, onların hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını, bu mübarek gün, gece ve aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını, başta Sinop’umuz olmak üzere ülkemizin, İslâm dünyasının ve tüm insanlığın Peygamber Efendimiz yüce örnekliğinden nasibdar olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum” diye konuştu.