'Türkiye De Terör Ve Çözüm Süreci' Masaya Yatırıldı

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi tarafından düzenlenen "Türkiye’de Terör ve Çözüm Süreci" konulu bir panelde, AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ve CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, terör ve Çözüm Süreci konusundaki görüşlerini paylaştı.

'Türkiye De Terör Ve Çözüm Süreci' Masaya Yatırıldı
Terör sorunun Ak Partiyle başlamadığını, Kürt halkının kimliğini reddedenin CHP olduğunu söyleyen Mehmet Metiner, Cumhuriyetle birlikte tekçi tanımların CHP tarafından yapıldığını, ret, inkâr ve asimilasyon politikalarının "Milli Şef " döneminde zirve yaptığını ifade etti.

Mehmet Metiner; "Tekleştirici kimlik siyaseti, birden bire cumhuriyetin ilk dönemlerinde yürürlüğe konuluyor. Kürt halkının kimliği reddediliyor, Kürtçe yasaklanıyor, zoraki bir asimilasyon politikası uygulanıyor. Milli Şef’in bu konuda raporları vardır. Belki CHP, bir gün Milli Şefi ile de yüzleşir. Kürt varlığını reddeden, dilini yasaklayan CHP’dir. Ret, inkâr, asimilasyon uygulayan bir siyasi zihniyetin, tüm sorunların kaynağı olarak Recep Tayyip Erdoğan ’ı göstermesini, doğrusu çok şaşırtıcı buluyoruz" dedi.

“BİZ ASLA TERÖRLE MÜZAKERE ETMEDİK”

"Kürt" diye bir halkın var olduğunu söyleyen Metiner, "Terör bizim zamanımızda patlak vermedi. Bugün Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur. Kürtlerin bir PKK sorunu vardır. Türkiye’nin de bir terör sorunu vardır. Bizim silahları bıraktırma çabamız oldu. Biz asla terörle müzakere etmedik. Çözüm Süreci olduğu gibi bugün terör hortlamış değildir. Milli Birlik Kardeşlik Projesi’yle attığımız tüm adımlar, bu ülkenin birliğin sağlamlaştıran adımlardır. Kürt kardeşlerimizden esirgenen ne kadar hakları varsa iade etmişizdir. Çözüm Süreci, bölünme ve çözülme değildir" ifadelerini kullandı.

“BİZİM MANGAL GİBİ YÜREĞİMİZ VAR”

"Oslo tutanakları, birer Paralel Yapı montajıdır” diyen Metiner, “Saldırılara rağmen artık daha güçlü bir Türkiye var. Buna karşı da terörün değişen yüzü var. Türkiye’yi küçültmeye çalışıyorlar. Yeniden büyük bir Türkiye olsun istemiyorlar. Devlet adına terörü bitirmek için görüşme yaptık. Terörle müzakere edilmez.Türkiye’de demokratik siyasetin önü açıktır, bir süreç başlattık. Tekrar silaha sarıldılar.Terörle mücadele karşısındaki kararlılığımız ortadadır. Çözüm süreci eski tarzda yürümez. Terörle müzakere değil, mücadele edilir. Oy devşirme adıyla bir savaş başlattığımız iddiasını PKK ve Kandil söylüyor. Biz silah bırakmanın karşısında, hiçbir şeyi müzakere etmedik, etmeyeceğiz. Silahlı mücadeleyi bitirmek, siyasi yolları açmak için süreç başlattık. Silah bırakmadılarsa, bizim de silahlarımız ve mangal gibi yüreğimiz var." dedi.

“MİLLETİMİZ KORKUYA SÜRÜKLENDİ”

Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğu ve Çözüm Süreci gibi bir politikaya ihtiyaç duyulmadığı halde düzenleme yapılarak terör olaylarının başlamasına sebep olunduğunu dile getiren MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, “İktidar partisinin, Kürt oylarını devşirmek için böyle bir yola başvurdu. 7 Haziran’da iktidar partisinin oyları düştüğü için erken seçim kararı alındı. Ardından da terör eylemleri başladı.

Milletimiz korkuya sürüklendi. Bunun sonunda 1 Kasım’daki seçimde AKP yeniden iktidara geldi. Artık kaç sayımız var? Sorusu sormayabaşlandı" dedi.

“O BÖLGEDE TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ, BAŞ ÜSTÜNDE BAŞ BIRAKILMAMALI”

Çözüm Süreci’nin bir çözülme olduğunu vurgulayan Erdem, “Bu çözülme Oslo’da başladı, İmralı ile devam etti. En sonunda da Dolmabahçe’de 10 maddelik bir pazarlığa dönüştü. Bunun sonunda da ’sırtımızı PYD’ye, YPG’ ye yasladık’ diyenler ve terör örgütünü kınamayanlar bugün Meclis’teler. MHP olarak buna karşı hep direndik, direnmeye de devam edeceğiz. O bölge ile ilgili verilen birtakım teşvikler ve ihaleler için verilen paraların silaha gittiğini biliyoruz. Artık, siyasi iktidar terörle mücadele ediyor. Bize, ’morg bekçisi’ bile dediler ancak biz MHP olarak ülkenin birlik ve bütünlüğünden yanayız. Benim komşumun nereli olduğu, beni hiç ilgilendirmiyor. Yeter ki ’Ben Türk’üm, bayrağım inmesin, ezanım susmasın’ diyebilsin. En önemlisi süreç için verilen tavizler, bugün benim gönlüme batıyor. Bu süreç, milli ve manevi değerlerimizin yıpranmasına çok büyük etki yapmıştır. Artık MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, o bölgede sivil halk boşaltılmalı ve gerekirse taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakılmamalıdır" şeklinde konuştu.

“İNSANLARIN ÖZGÜR KİMLİKLERİYLE YAŞAMA HAKKI VARDIR”

Meseleye Kürt sorunu olarak baktıklarını dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, "Kürt sorunun artık uluslararası bir boyutu da var. Biz meseleyi silahlı kalkışma ile devlete isyan eden bir boyutu olduğunun yanında, bir de insanların kendi özgür kimlikleriyle yaşama hakkı olduğunu da düşünüyoruz. Bir insan kendi dili konuşabilmeli ve inancıyla neyse o düşüncelerini dile getirebilmelidir. Ancak tabii ki bizi birleştiren temel unsur, Türk olmak ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktır. Ancak yaşanan bir sorun varsa, bunu tüm boyutlarıyla da görmemiz gerekir" ifadelerini kullandı.

“ALTI YIL ÖNCE YERLEŞTİRİLEN BOMBALAR BUGÜN PATLIYOR”

"Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamak" anlayışından farklı düşündüklerini ifade eden Salıcı, "1990’lı yıllarda yumurta teorisi konuşuluyordu. Yani Kayseri’den Şırnak’a her yerin dümdüz edilmesini savunanlar vardı. Terörle mücadele konusunun Meclis’te tartışılmasını istedik. Bunun için bir önerge verdik. Ancak verdiğimiz araştırma önergesi, TBMM’de AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Oslo tutanaklarında PKK’nın yetkilendirdiği kişilerle, MİT ’in ilgili kişileri arasında geçen konuşmalarda, örgütün şehirleri silah ve bomba deposu haline getirildiğinin bilindiği ifade ediliyor. Peki, ne yapıldı? Ortada bir tutanak var ve bu reddedilmiyor. Altı yıl önce yerleştirilen bombalar, bugün patlıyor. Bir devlet, bir yandan bir görüşme süreci yürütüp, diğer taraftan da masanın öbür tarafından da silah yığınağı yapılmasına izin verir mi?" dedi.

Kaynak: İHA