Adatıp Hastanesi Doktoru Osman Metin Prostat Kanseri Hakkında Konuştu
Özel Adatıp Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Osman Metin prostat kanseri konusunda bilgiler verdi.
Özel Adatıp Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Osman Metin 50 yaş üstü erkeklerin kabusu haline gelen prostat kanseri konusunda bilgiler verdi. Metin, “Prostat bilinenin aksine bir hastalık değil erkeklerde meni sıvısını oluşturan bir salgı bezidir. Tüm organlarda olduğu gibi prostatın da çeşitli hastalıkları vardır. Prostat kanseri de bunlardan birisidir. Tüm prostat hastalıklarında şikayetler birbirine benzer, iyi huylu prostat büyümesi, prostat kanseri veya prostat enfeksiyonlarında hastalar genellikler benzer şikayetlerle hekime başvurular. Bu şikayetler genellikle idrar yapma ile ilgilidir. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, idrar akım gücünde azalma, idrar doluluk hissi en sık görülen şikayetlerdendir. Bu nedenle prostat kanserine ait özel bir şikayet söz konusu değildir. Prostatın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber diğer tüm kanser tiplerinde olduğu gibi genetik yatkınlık önemli rol oynamaktadır. Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser tipidir . Normalde cilt kanseri listenin başında yer alır; ancak ölüm sebebi olarak akciğer kanseri erkeklerde ilk sıradadır” diye konuştu.
Prostat kanserine tanısı nasıl koyulduğu konusunda da bilgiler veren Dr. Metin, “Prostat kanserinin tanısını koymak için bazı muayene ve tetkiklerin yapılması gerekir. Bunların başında rektal muayene ve PSA adı verilen kan testi gelir. Bu incelemelerden sonra kanserden şüphe edilen hastalarda kesin tanıyı koymak için prostat biyopsisine ihtiyaç vardır. Prostat biyopsisi bir ameliyat değildir. Rektal yoldan yapılan ultrason işlemi ile otomatik iğneler kullanılarak prostat dokusu içinden küçük örnekler alınma işlemidir ve çoğu zaman anestezi gerektirmez. Alınan örnekler patolojik incelemeye gönderilir ve inceleme sonunda eğer varsa kanserin tipi, şiddeti ve yayılma derecesi tespit edilir. Kanser tanısı konulduktan sonra hastalığın vücuda yayılıp yayılmadığı, başka bir deyişle prostat dışına taşma olup olmadığı değerlendirilir. Sadece prostata sınırlı kanserlerde ameliyat veya şua tedavisi ile hastalık tedavi edilebilir. Organ dışına yayılmış tümörlerde daha çok hastalığı baskılamaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmektedir” dedi.
Prostat kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu da belirten Metin, “Prostat kanseri çoğu zaman yavaş ilerleyen bir hastalıktır, nadiren hızlı bir seyir izleyebilir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir. Herhangi bir şikayeti olmasa da 50 yaşını gecen erkeklerin en geç yılda bir kez prostat muayenesi olması gerekmektedir. Ailesinde prostat kanseri olan kişiler ise daha erken yaşlardan itibaren ve daha sık aralıklarla takip edilmelidir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Prostat kanserine tanısı nasıl koyulduğu konusunda da bilgiler veren Dr. Metin, “Prostat kanserinin tanısını koymak için bazı muayene ve tetkiklerin yapılması gerekir. Bunların başında rektal muayene ve PSA adı verilen kan testi gelir. Bu incelemelerden sonra kanserden şüphe edilen hastalarda kesin tanıyı koymak için prostat biyopsisine ihtiyaç vardır. Prostat biyopsisi bir ameliyat değildir. Rektal yoldan yapılan ultrason işlemi ile otomatik iğneler kullanılarak prostat dokusu içinden küçük örnekler alınma işlemidir ve çoğu zaman anestezi gerektirmez. Alınan örnekler patolojik incelemeye gönderilir ve inceleme sonunda eğer varsa kanserin tipi, şiddeti ve yayılma derecesi tespit edilir. Kanser tanısı konulduktan sonra hastalığın vücuda yayılıp yayılmadığı, başka bir deyişle prostat dışına taşma olup olmadığı değerlendirilir. Sadece prostata sınırlı kanserlerde ameliyat veya şua tedavisi ile hastalık tedavi edilebilir. Organ dışına yayılmış tümörlerde daha çok hastalığı baskılamaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmektedir” dedi.
Prostat kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu da belirten Metin, “Prostat kanseri çoğu zaman yavaş ilerleyen bir hastalıktır, nadiren hızlı bir seyir izleyebilir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir. Herhangi bir şikayeti olmasa da 50 yaşını gecen erkeklerin en geç yılda bir kez prostat muayenesi olması gerekmektedir. Ailesinde prostat kanseri olan kişiler ise daha erken yaşlardan itibaren ve daha sık aralıklarla takip edilmelidir” şeklinde konuştu.