Armutçuk'taki Grizu Faciasının 33. Yıl Dönümü
TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğünde 7 Mart 1983'teki grizu faciasında hayatını kaybeden 103 maden işçisi için anma töreni düzenlendi TTK Genel Müdürü İnan:'Bu kazaları azaltmak için mutlaka mantalite değişikliğine gitmemiz gerekmekte'.
Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessese Müdürlüğünde 7 Mart 1983'te meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden 103 maden işçisi için anma töreni düzenlendi.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, törende yaptığı konuşmada, madenciliğin tehlikeli ve riskli bir iş kolu olduğunu belirtti.
Havza tarihinde metan gazına bağlı patlamalar nedeniyle pek çok madencinin hayatını kaybettiğini anlatan İnan, bu kazalardan da çok büyük dersler çıkardıklarını, yıllar içerisinde alınan tedbirlerle yaptıkları eğitimlerle çok önemli mesafeler kat ettiklerini dile getirdi.
İş sağlığı ve iş güvenliğinin TTK idaresinin en önemli meselesi olduğunu vurgulayan İnan, 'Bizim için üretimden de öncelikli meseledir. Bizim için en önemli üretim en güzel üretim en keyifli üretim kimsenin canının yanmadığı, kimsenin hayatını kaybetmediği esnada yapılan üretimdir. Bu uğurda yapılması gereken her şeyi yapmaya çalışıyoruz, eğitim veriyoruz, mühendis arkadaşlarımızı, idarecilerimizi yurt dışına gönderiyor bilgi ve görgülerinin artmasını sağlıyoruz' dedi.
İnan, TTK Armutçuk Müessesesinde üretimin -540'larda kuyunun ise -400 seviyesinde olduğunu ifade etti.
Armutçuk'ta +200, -700 kodları arasında yeni bir kuyu ile üretime devam etmek istediklerini belirterek, bu sayede hem sağlıklı bir havalandırmanın hem iş yerine kolay ulaşımın hem de üretilen kömürün dışarıya naklini kolayca sağlamış olacaklarını kaydetti.
- 'Mantalite değişikliğine gitmemiz gerekiyor'
İnan, 168 yıldır kazma kürek ve insan gücüyle kömür üretildiğini, kazaların yüzde 98'inin de kömür üretimi sırasında yaşandığını anlatarak, şöyle devam etti:
'Bizim bu kazaları azaltmak üzere mutlaka mantalite değişikliğine gitmemiz gerekmekte. Makine ile üretim yapmamız gerekiyor. Ağaç tahkimattan çelik tahkimata geçmemiz gerekiyor. Bunlar olursa iş sağlığı da olumlu noktalara gelecek. Bu konuda biz çok önemli adımlar attık. Amasra'da mekanize kazı yapmaya başladık, kömürü makine kazıyor tavanı da domuz damı, belleme, sarma değil, yürüyen tahkimat dediğimiz hidrolik güçle kontrol edilen çelik tahkimatla yapıyoruz. 2013'ten bugüne 3'üncü panoyu bitirmek üzereyiz. Bırakın ölümlü kazayı hiç kaza olmadı. Sistemi üretim yöntemini ve tahkimat sistemini değiştirdiğimizde bu alanda çok önemli sonuçlar aldığımızı görüyoruz. Üzülmez'de yarı mekanize dediğimiz tahkimatı çelikle yapıldığı tahkimatın ihalesini yaptık, değerlendirme aşamasında, inşallah bir ocakta geçmiş olacağız. Karadon'da, Üzülmez'de tam mekanize kazıyla ilgili bu yıl içerisinde sonuç almayı en azından ihalelerini yapmak istiyoruz. Armutçuk için çalışmalarımız devam ediyor'
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci de maden ocaklarında tarihin en az işçisiyle üretim yaptıklarını belirterek, TTK Genel Müdürlüğünün 4 yıldır ilgili bakanlıklardan işçi talebinde bulunduğunu söyledi.
Demirci, 'Ülkemizin taş kömürüne olan ihtiyacı artarken Zonguldak havzasında taş kömürü üretiminin azaltılmasının mantığı yoktur' dedi.
Ülkenin önemli kurumlarından biri olan TTK'ya işçi aldırmanın sadece sendikanın değil bölgenin görevi olduğunu anlatan Demirci, şunları kaydetti:
'Türkiye'nin kömüre ihtiyacı var, kömür burada var. İşçi açıkları giderilmediği için yeterince üretemiyoruz. Türkiye, ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu dışarıdan alıyor. Bu gerçekleri bıkmadan, usanmadan anlatıyoruz. Hem ilgililere hem de Türkiye kamuoyuna anlatıyoruz. Türkiye'nin Zonguldak'a, taş kömürüne, TTK'ya yani sizlere ihtiyacı var. Her şeyden önce sağlığınıza dikkat edeceksiniz. Çalışma ortamınızın güvenli olmasını sağlayacaksınız. Biz sizlerin her türlü sorununu çözmek sağlıklı ve verimli çalışacağınız koşullar oluşturmakla sorumluyuz. Bizim öncelikli görevimiz budur. Sonrasında birlik ve beraberlik içinde kurumun Zonguldak'ın, bölgenin ve ülkenin sorunlarını çözeriz.'
Konuşmaların ardından faciada hayatını kaybeden 103 maden işçisi için dua edildi ve mevlit şekeri dağıtıldı.
Kaynak: AA
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, törende yaptığı konuşmada, madenciliğin tehlikeli ve riskli bir iş kolu olduğunu belirtti.
Havza tarihinde metan gazına bağlı patlamalar nedeniyle pek çok madencinin hayatını kaybettiğini anlatan İnan, bu kazalardan da çok büyük dersler çıkardıklarını, yıllar içerisinde alınan tedbirlerle yaptıkları eğitimlerle çok önemli mesafeler kat ettiklerini dile getirdi.
İş sağlığı ve iş güvenliğinin TTK idaresinin en önemli meselesi olduğunu vurgulayan İnan, 'Bizim için üretimden de öncelikli meseledir. Bizim için en önemli üretim en güzel üretim en keyifli üretim kimsenin canının yanmadığı, kimsenin hayatını kaybetmediği esnada yapılan üretimdir. Bu uğurda yapılması gereken her şeyi yapmaya çalışıyoruz, eğitim veriyoruz, mühendis arkadaşlarımızı, idarecilerimizi yurt dışına gönderiyor bilgi ve görgülerinin artmasını sağlıyoruz' dedi.
İnan, TTK Armutçuk Müessesesinde üretimin -540'larda kuyunun ise -400 seviyesinde olduğunu ifade etti.
Armutçuk'ta +200, -700 kodları arasında yeni bir kuyu ile üretime devam etmek istediklerini belirterek, bu sayede hem sağlıklı bir havalandırmanın hem iş yerine kolay ulaşımın hem de üretilen kömürün dışarıya naklini kolayca sağlamış olacaklarını kaydetti.
- 'Mantalite değişikliğine gitmemiz gerekiyor'
İnan, 168 yıldır kazma kürek ve insan gücüyle kömür üretildiğini, kazaların yüzde 98'inin de kömür üretimi sırasında yaşandığını anlatarak, şöyle devam etti:
'Bizim bu kazaları azaltmak üzere mutlaka mantalite değişikliğine gitmemiz gerekmekte. Makine ile üretim yapmamız gerekiyor. Ağaç tahkimattan çelik tahkimata geçmemiz gerekiyor. Bunlar olursa iş sağlığı da olumlu noktalara gelecek. Bu konuda biz çok önemli adımlar attık. Amasra'da mekanize kazı yapmaya başladık, kömürü makine kazıyor tavanı da domuz damı, belleme, sarma değil, yürüyen tahkimat dediğimiz hidrolik güçle kontrol edilen çelik tahkimatla yapıyoruz. 2013'ten bugüne 3'üncü panoyu bitirmek üzereyiz. Bırakın ölümlü kazayı hiç kaza olmadı. Sistemi üretim yöntemini ve tahkimat sistemini değiştirdiğimizde bu alanda çok önemli sonuçlar aldığımızı görüyoruz. Üzülmez'de yarı mekanize dediğimiz tahkimatı çelikle yapıldığı tahkimatın ihalesini yaptık, değerlendirme aşamasında, inşallah bir ocakta geçmiş olacağız. Karadon'da, Üzülmez'de tam mekanize kazıyla ilgili bu yıl içerisinde sonuç almayı en azından ihalelerini yapmak istiyoruz. Armutçuk için çalışmalarımız devam ediyor'
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci de maden ocaklarında tarihin en az işçisiyle üretim yaptıklarını belirterek, TTK Genel Müdürlüğünün 4 yıldır ilgili bakanlıklardan işçi talebinde bulunduğunu söyledi.
Demirci, 'Ülkemizin taş kömürüne olan ihtiyacı artarken Zonguldak havzasında taş kömürü üretiminin azaltılmasının mantığı yoktur' dedi.
Ülkenin önemli kurumlarından biri olan TTK'ya işçi aldırmanın sadece sendikanın değil bölgenin görevi olduğunu anlatan Demirci, şunları kaydetti:
'Türkiye'nin kömüre ihtiyacı var, kömür burada var. İşçi açıkları giderilmediği için yeterince üretemiyoruz. Türkiye, ihtiyacının büyük bir çoğunluğunu dışarıdan alıyor. Bu gerçekleri bıkmadan, usanmadan anlatıyoruz. Hem ilgililere hem de Türkiye kamuoyuna anlatıyoruz. Türkiye'nin Zonguldak'a, taş kömürüne, TTK'ya yani sizlere ihtiyacı var. Her şeyden önce sağlığınıza dikkat edeceksiniz. Çalışma ortamınızın güvenli olmasını sağlayacaksınız. Biz sizlerin her türlü sorununu çözmek sağlıklı ve verimli çalışacağınız koşullar oluşturmakla sorumluyuz. Bizim öncelikli görevimiz budur. Sonrasında birlik ve beraberlik içinde kurumun Zonguldak'ın, bölgenin ve ülkenin sorunlarını çözeriz.'
Konuşmaların ardından faciada hayatını kaybeden 103 maden işçisi için dua edildi ve mevlit şekeri dağıtıldı.