'İş Hayatı Ve Stres' Konferansı
Psikolog Yanık: 'Özellikle büyük şehirlerde, ev kadınları dahi panik atak oranı yüzde 30'lara ulaşmış durumda. Bunun nedeni her türlü sorunu üstleniyoruz ve hiçbir şeyi boşaltmıyoruz'
Bülent Ecevit Üniversitesince (BEÜ) 'İş Hayatı ve Stres' konulu konferans düzenlendi.
Psikolog Ayşe Yanık, Sezai Karakoç Kültür Merkezi'ndeki konferansta, stresin acı veren ve baş edilemeyen durumlar karşısında vücudun verdiği fiziksel tepkimeler olduğunu söyledi.
Bu fiziksel tepkimelerin sürekli yaşandığını ifade eden Yanık, 'Strese girmek için sadece acı olaylarla karşılaşmak gerekmiyor. Stresin olmadığı hiçbir alan yok. Stresi olumsuz algılıyoruz ama aslında stres çok önemli ve gerekli bir şeydir.' diye konuştu.
Yanık, stres olmadığı takdirde başarıdan asla bahsedilemeyeceğini anlatarak, şöyle devam etti:
'Stres, bizi başarı ve günlük işlerimizi yapma noktasında tetikler. Çok stresli olunduğunda kalp çarpıntısı olur, elleriniz titrer ve terler, mide bulantısı, endişe gibi durumlar ortaya çıkar. Stres hayatınızı zindana çevirir. Çünkü tipik bir kalp krizidir. Öleceğinizi zannedersiniz. Özellikle büyük şehirlerde, ev kadınları dahi panik atak oranı yüzde 30'lara ulaşmış durumda. Bunun nedeni her türlü sorunu üstleniyoruz ve hiçbir şeyi boşaltmıyoruz. Bunların hiçbirini aktarmıyoruz. Beden ve ruh sağlığı bir bütündür. Ruhsal olarak hastaysanız, kötü bir hayat yaşıyorsanız bedeniniz hasta olur. Yani ruhtaki sıkıntı bedene yansır. Stresin ilk bozduğu şey bağışıklık sistemidir. Stresle baş etmek çok kolay değil. Stresle baş etmenin temel yolu kendini tanımaktır.'
Stresli zamanlarda zihinsel aktivite gerektiren şeylerden uzak durulması gerektiğini, başarının temel sırrının sosyalleşme, doğru bağlantılar kurma ve hayattan zevk almayla ilişkili olduğunu da anlatan Yanık, çok çalışan erkeklerin kilo aldığını kaydetti.
Yanık, maneviyatı zayıf, mükemmeliyetçi, 'hayır' diyemeyen insanların tükenmişlik sendromuna girebileceğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Psikolog Ayşe Yanık, Sezai Karakoç Kültür Merkezi'ndeki konferansta, stresin acı veren ve baş edilemeyen durumlar karşısında vücudun verdiği fiziksel tepkimeler olduğunu söyledi.
Bu fiziksel tepkimelerin sürekli yaşandığını ifade eden Yanık, 'Strese girmek için sadece acı olaylarla karşılaşmak gerekmiyor. Stresin olmadığı hiçbir alan yok. Stresi olumsuz algılıyoruz ama aslında stres çok önemli ve gerekli bir şeydir.' diye konuştu.
Yanık, stres olmadığı takdirde başarıdan asla bahsedilemeyeceğini anlatarak, şöyle devam etti:
'Stres, bizi başarı ve günlük işlerimizi yapma noktasında tetikler. Çok stresli olunduğunda kalp çarpıntısı olur, elleriniz titrer ve terler, mide bulantısı, endişe gibi durumlar ortaya çıkar. Stres hayatınızı zindana çevirir. Çünkü tipik bir kalp krizidir. Öleceğinizi zannedersiniz. Özellikle büyük şehirlerde, ev kadınları dahi panik atak oranı yüzde 30'lara ulaşmış durumda. Bunun nedeni her türlü sorunu üstleniyoruz ve hiçbir şeyi boşaltmıyoruz. Bunların hiçbirini aktarmıyoruz. Beden ve ruh sağlığı bir bütündür. Ruhsal olarak hastaysanız, kötü bir hayat yaşıyorsanız bedeniniz hasta olur. Yani ruhtaki sıkıntı bedene yansır. Stresin ilk bozduğu şey bağışıklık sistemidir. Stresle baş etmek çok kolay değil. Stresle baş etmenin temel yolu kendini tanımaktır.'
Stresli zamanlarda zihinsel aktivite gerektiren şeylerden uzak durulması gerektiğini, başarının temel sırrının sosyalleşme, doğru bağlantılar kurma ve hayattan zevk almayla ilişkili olduğunu da anlatan Yanık, çok çalışan erkeklerin kilo aldığını kaydetti.
Yanık, maneviyatı zayıf, mükemmeliyetçi, 'hayır' diyemeyen insanların tükenmişlik sendromuna girebileceğini de sözlerine ekledi.