Yazar Özburun Açıklaması 'Öğretmen Sınıfın En Çalışkan Öğrencisidir'
Yazar Yusuf Özkan Özburun, Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evi öğrencilerini yetiştiren öğretmenlerin gelişimine, eğitimine ve mesleklerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde konuştu. Özburun, “Öğretmen sınıfının en çalışkan öğrencisidir" dedi.
Zeytinburnu Bilgi Evi ve Gençlik Merkezi öğretmenlerinin, öğrencilere etkin hizmet sunmalarını ve toplumun kültürünü oluşturan değerlerin üyelere aktarımını kolaylaştırmak amacıyla düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Özburun, öğretmenin sınıfının en çalışkan öğrencisi olduğunu söyledi.
“ÖĞRETMENLERİN MUTLAKA ENTELEKTÜEL BİR TARAFININ OLMASI GEREKİR”
Öğretmenlerin mutlaka entelektüel bir tarafının olması gerektiğini vurgulayan Özburun, “Ufuk sahibi, dünya görüşü, hayata bakışı, alem tasavvuru olan ve zengin bir genel kültüre sahip öğretmeni kaybedip, konuyu sadece öğretici ve eğiticiye indirgeyip öğretim teknisyenleri oluşturduğumuz zaman harap olmuşuz demektir" diye konuştu.
Böyle bir durumda ortaya zevksiz, tatsız, tuzsuz, pragmatist, şikayetçi ve mazeret üreten bir tip çıkacağını belirten Özburun, şunları söyledi: “Bu nedenle yaptığımız işi benimsememiz gerekir. Yaptığımız işi inanarak, severek yapmamız gerekir. Değerler ahlakının da iş ahlakının da temeli budur. Ben buraya davet edildiysem bu işi öyle elimin tersiyle, kerhen yaptığım zaman bundan bir hayır bir bereket gelmez. Bu hem bana hem de size yansır. İletişim, sezgilerimizle başlıyor. Önce insan psikolojisi boyutunda tanıma, hissetme ve sezme boyutunda iletişim kurarız. Siz benimle farkına vararak veya varmayarak bir duygu haline, bir sezgi haline büründünüz. İşte iletişimin başladığı nokta burasıdır."
Çağımızın zihniyetini iyi tanımak gerektiğinin altını çizen Özburun, “Bunlardan biri insan psikolojisini bilmenin kesinlikle gerekliliğidir. İkincisi iletişim sanatını çözmenin gerekliliğidir" dedi.
Kaynak: İHA
“ÖĞRETMENLERİN MUTLAKA ENTELEKTÜEL BİR TARAFININ OLMASI GEREKİR”
Öğretmenlerin mutlaka entelektüel bir tarafının olması gerektiğini vurgulayan Özburun, “Ufuk sahibi, dünya görüşü, hayata bakışı, alem tasavvuru olan ve zengin bir genel kültüre sahip öğretmeni kaybedip, konuyu sadece öğretici ve eğiticiye indirgeyip öğretim teknisyenleri oluşturduğumuz zaman harap olmuşuz demektir" diye konuştu.
Böyle bir durumda ortaya zevksiz, tatsız, tuzsuz, pragmatist, şikayetçi ve mazeret üreten bir tip çıkacağını belirten Özburun, şunları söyledi: “Bu nedenle yaptığımız işi benimsememiz gerekir. Yaptığımız işi inanarak, severek yapmamız gerekir. Değerler ahlakının da iş ahlakının da temeli budur. Ben buraya davet edildiysem bu işi öyle elimin tersiyle, kerhen yaptığım zaman bundan bir hayır bir bereket gelmez. Bu hem bana hem de size yansır. İletişim, sezgilerimizle başlıyor. Önce insan psikolojisi boyutunda tanıma, hissetme ve sezme boyutunda iletişim kurarız. Siz benimle farkına vararak veya varmayarak bir duygu haline, bir sezgi haline büründünüz. İşte iletişimin başladığı nokta burasıdır."
Çağımızın zihniyetini iyi tanımak gerektiğinin altını çizen Özburun, “Bunlardan biri insan psikolojisini bilmenin kesinlikle gerekliliğidir. İkincisi iletişim sanatını çözmenin gerekliliğidir" dedi.