'Necdet Konak Ödülleri Yeniden Verilmeli'

Yazar ve sosyolog Erdoğan: 'İsmet Özel ya da Sezai Karakoç şiir yazıyorsa, Necdet Konak da bunu çiziyordu' 'Kompozisyona verilen önem karikatüre verilse, daha farkı bir sanat hayatıyla karşılaşabilirdik' 'Türkiye'de dindar, muhafazakar sağcı kesimler eğitim politikalarını kültür sanat politikalarından daha çok önemsiyor. 1960'tan bu yana Türkiye'de hiçbir sol parti iktidar olmadığı halde, 15 tane solcu kültür bakanımız olmuştur' 'Türkiye ve Bosna'dan, Necdet Konak'ın ailesinin de dahil olduğu bir listeyle, 'Necdet Konak Dostları Platformu' diye bir oluşuma gitmeyi düşünüyoruz'

MUSA ALCAN - Yazar ve sosyolog Erol Erdoğan, 'Türkiye'de dindar, muhafazakar sağcı kesimler eğitim politikalarını kültür sanat politikalarından daha çok önemsiyor. 1960'tan bu yana Türkiye'de hiçbir sol parti iktidar olmadığı halde, 15 tane solcu kültür bakanımız olmuştur.' dedi.

Kültür sanat ve karikatür üzerine AA muhabirine açıklama yapan Erdoğan, çizgiyle şiirin birbirine benzediğini belirterek, 'Şiir sözün en özü, en kısası, en anlamlısıdır. Çizgi de şiirin vektörel halidir. Onun için ben şairlerin ve çizerlerin aynı ruhtan beslendiğini düşünüyorum. İsmet Özel ya da Sezai Karakoç şiir yazıyorsa, Necdet Konak da bunu çiziyordu. Dolayısıyla şiir, karikatür ya da çizgi, sayfalarca anlatacağımız ya da saatlerce konuşarak ifade edeceğimiz şeyleri gözümüze, zihnimize ve kalbimize sokan bir sanattır.' açıklamasında bulundu.

- 'Okullarda çizgiyle, karikatürle anlatım dersi eklenmeli'

Karikatüre gereken önemin verilmediğine dikkati çeken Erdoğan şunları söyledi:

'Okullarda çizgiyle, karikatürle anlatım dersi eklenmeli. Çizgi yerine daha çok yazının kullanılıyor olması, toplumumuzun ve eğitim sistemimizin bir ezberi. Halbuki harf dediğimiz şey çizgilerden oluşur. Yazıdan önce aslında çizgi vardı. Modern bilim, insanın ilk dönemlerde daha çok çizerek anlaştığını gösterir. Kompozisyona verilen önem karikatüre verilse, daha farkı bir sanat hayatıyla karşılaşabilirdik. Çizgi, çizgi romandan sinemaya kadar bir çok alana uzanan ve oraları da tetikleyen bir güce sahip.'

Karikatürün hayata yansımasından bahseden yazar, 'Çizgi, büyük ölçüde günlük tüketilen bir araç ama hayat serüveni içerisinde, uzun zamanda tüketeceği bir takım mecralara ihtiyacı olduğu gibi, anlık dokunuşlara da insan ruhunun ihtiyacı var. Çizgi, bu anlık dokunuş vazifesini gören bir alan. Hızlı tüketilmesi, gereksiz olduğu anlamına gelmez.' diye konuştu.

- 'Ölüm herkes için erkendir ama biz Necdet abiyi gerçekten erken yaşlarda kaybettik'

Karikatür alanında yarışmalar veya ödül programları düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan şu bilgileri verdi:

'İyi olmadığımız mizah, çizgi, karikatür alanında en azından yeni neslin daha iyi yetişmesini, yetişmiş olanların da görünür olmasını sağlayacak bir şeyler yapmak gerekir. Ulusal ya da uluslararası bir ödül programı yapıldığı zaman ilgi görecektir. Kendisini göstermek isteyen yetenekler için bir fırsat oluşturacaktır. Daha önceden 3 defa verilen 'Necdet Konak Gümüş Çizgi Ödülleri' vardı mesela. Necdet Konak ödülleri yeniden verilmeli. Necdet ağabey çizgi, karikatür noktasında kilometre taşı olarak kabul ettiğimiz için önemini hala koruyor. Aynı zamanda Türkiye'deki mütevazı, Müslüman bir dindar nasıl olur, bunu göstermiştir.'

Erdoğan, Necdet Konak'ı yakından tanıdığını belirterek, 'Ölüm herkes için erkendir ama biz Necdet abiyi gerçekten erken yaşlarda kaybettik. Kaybettiğimizin hatırası bizden uzaklaştıkça ihmal ediyoruz. Zaman geçtikçe yeni acılar, eski acıların üzerine geliyor ve çok sevdiğimizi düşündüğümüz bir insanı da bir süre sonra unutabiliyoruz. Necdet Konak ödüllerinin devam etmemesi de bu sebepten olabilir. Organizasyon zorluklarından kaynaklanmış olabilir. Dindar camianın kültür sanat meselesinde duyarsızlığının da etkisi olabilir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Boşnak zannedilecek kadar Bosna halkının acısını içinde hissederdi'

Kültürel etkinliklere daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

'Türkiye'de dindar, muhafazakar sağcı kesimler eğitim politikalarını kültür sanat politikalarından daha çok önemsiyor. Siyasal iktidarı elinde tuttukları kadar ya da eğitim sektöründe var oldukları kadar tiyatro, sinema, mizah, yayıncılık sektöründe var olamadılar. Eğitimin makbul insan yetiştiren temel aktör olduğunu düşündükleri için eğitim alanına yatırım yaptılar. Kültür sanat şemsiyesi altındaki alanları da boş bıraktılar. 1960'tan bu yana Türkiye'de hiçbir sol parti iktidar olmadığı halde, 15 tane solcu kültür bakanımız olmuştur. Koalisyon görüşmelerinde sağcı partiler kültür bakanlığını solcu koalisyon ortağına devretmiştir. Tek başına iktidar oldukları dönemde de kendi içlerindeki en solcu vekili kültür bakanı yapmıştır.'

Yazar, Necdet Konak'ın örnek bir kişiliği olduğuna vurgu yaparak, 'Özellikle dindar muhafazakar kesimler içerisinde çizgiyi, karikatürü bir yere taşıyan ve çocuklar için çizmiş önemli isimlerden biriydi. Boşnak olmadığı halde Boşnak zannedilecek kadar Bosna halkının acısını içinde hisseder ve onu bütün dünyaya, Türkiye'deki çocuklara duyurmaya gayret ederdi. Aynı şekilde Cevher Dudayev üzerinden Çeçenistan meselesinde duyarlılık ortaya koydu ve bu konuda çalıştı. Onların mücadelelerini, acılarını, hüzünlerini ve sevinçlerini, hem çocuklara hem de yetişkinlere çizgisiyle ulaştırmış oldu. Şimdi yaşasa, yine insanların hunharca öldürüldüğü mazlum coğrafyalar için çiziyor ve konuşuyor olurdu.' dedi.

- 'Necdet Konak Dostları Platformu'

Necdet Konak'a olan vefa borcunun ödenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, 'Onun vefatından sonra onun iyiliğine daha fazla şahitlik etmek, ona daha fazla dua edilmesini sağlamak için ismini tekrar etmemiz gerekiyor. Türkiye ve Bosna'dan, Necdet Konak'ın ailesinin de dahil olduğu bir listeyle, 'Necdet Konak Dostları Platformu' diye bir oluşuma gidilmesi planlanıyor. Bu platformun temel görevlerinden biri, ödül organizasyonunu devam ettirmek olacak. Bahadır İslam ve Asım Gültekin, CF dergisi ekibi öncülüğünde bu projeye destek verecek olan birçok isim var. İnşallah Necdet Konak ödülleri bu yıl tekrar başlar.' şeklinde konuştu.

- Erol Erdoğan

Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tamamlayan 47 yaşındaki Erol Erdoğan, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans yaptı.

Yayıncılık sektöründe yöneticilik görevleri üstlenen ve farklı gazetelerde daha çok eğitim alanında yazılar kaleme alan Erdoğan'ın, anılarından yola çıkarak yazdığı 'İnsan Mevsimi' ve çocuk oyunlarını derlediği 5 kitaplık bir serisi bulunmaktadır.
Kaynak: AA