Çanakkale Şehidine Duygusal Anma
"Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliğinde Çanakkale şehitlerinden Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’i anlatan Albay Erhan Altunok’un sözleri duygusal anlar yaşattı. Altunok’un yüz yıl önce Çanakkale’de şehadete eren şehidin, oğlu Naci’yi hiç göremediğini dile getirdiği sırada salonda bulunanlar gözyaşlarına hakim olamadı.
Genelkurmay Başkanlığı’nın başlattığı "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliği kapsamında, İstanbul Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda Birinci Dünya Savaşı şehitlerinden Piyade Üsteğmen Ali Tahsin için anma töreni düzenlendi.
Albay Erhan Altunok’un sunumuyla 17 Şubat’ta gerçekleştirilen törene şehidin yakınları, askeri yetkililer, gaziler, müze ziyaretçileri ve öğrenciler katıldı.
Tören sancağın yerini alması, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’na çelenklerin bırakılması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
"YEŞİL CENNET BOLU’DA ’MERHABA’ DEDİ KISACIK HAYATINA"
"Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin, şanlı destanımıza mübarek kanıyla oluk oluk akan yiğitlerimizdendir" sözüyle sunumuna başlayan Albay Erhan Altunok, "Yeşil cennet Bolu’da ’merhaba’ dedi kısacık hayatına. İlk gençlik çağlarında komşunun oğlunu üniformayla görüp özendiği o ilk andan itibaren aklı fikri askerlik oldu. Nihayet girdi askeri mektebe. Zabit Mektebi, arkadaşlarıyla kardeş olduğu, yiğitliği öğrendiği, paylaşmayı, vatanı, bayrağı öğrendiği yer oldu. Hasretlikti onun için en zor yan. Sonunda o da bitti çünkü çakı gibi bir teğmendi artık" dedi.
"BİR OĞLAN ÇOCUĞU OLDUĞUNU HİÇBİR ZAMAN ÖĞRENMEDİ"
İlk amacını gerçekleştiren şehidin, eşi Fatma Ferhunde Hanım’la evliliğe giden yaşam hikayesini şöyle anlattı:
"Annesi, ’Yan mahallede bir kız var oğlum, ben çok sevdim onu. Şirin mi şirin bir şey; sen de bir gör, için alırsa eğer, kalbin de severse o da seni isterse ben sizleri birbirinize çok yakıştırdım’ dedi.
’Olur anne’ dedi şehidimiz Ali Tahsin. Kızı görür görmez de daha onunla iki çift laf etmeden bile vuruldu delikanlı. Evlendiler Fatma Ferhunde Hanım’la. Naci ve Ferhunde adlarında da iki çocukları oldu. Bu arada pek çok farklı yerde, savaş hengamesinde savaşıyordu yiğit subayımız. Üsteğmenliğe terfi etti ve İstanbul’a atandı. Yıldız Sarayı Muhafız Bölük Komutanıydı artık. ’Nihayet eşime ve çocuklarıma biraz da olsa zaman ayırabileceğim’ dedi.
Ama öyle olmadı, sadece birkaç hafta geçti, eşi hamileydi ve dedi ki ’Fatma, bu pek fazla haylaz gibi sanki, erkek olacak galiba. Onu babası gibi asker yapacağım.’ O çocuğun doğduğunu ve onun da bir oğlan çocuğu olduğunu hiçbir zaman öğrenemedi Ali Tahsin. Çünkü Çanakkale Cephesi’ne görevlendirildiğini öğrendi, vatan hizmet bekliyordu ve o da görevlendirildiğinin daha ertesi günü yollara düştü."
"MUSTAFA KEMAL’İN EMİR KOMUTASINDA ASLANLAR GİBİ SAVAŞTI"
Şehidin kısa bir süre sonra Çanakkale Cephesi’ne gittiğini dile getiren Altunok, "Yiğit komutanımız, Çanakkale’de görev yapmaya başladı.
Birkaç mektuptan sonra o ateş tufanında başka bir haber de alamadı evinden. Kendisi de siperden sipere koştururken mektup yazacak fırsatı bulduysa da yazdığı mektupları gönderme fırsatı bulamadı.
Kanlısırt’ta, Arıburnu’nda Mustafa Kemal’in emir komutasında olmanın verdiği haklı gururla aslanlar gibi savaşıyor, Mehmetçiklerinin her zaman en önünde düşmana saldırıyordu" dedi.
"RUHU ŞAD OLSUN"
Albay Altunok, Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Türk milli tarihinin kilit noktası olan Çanakkale’de şehitliğe giden hikayesini şu sözlerle noktaladı:
"Bir kuşluk vakti kör bir kurşun saplandı göğsüne ve çözdü dizlerinin bağını. ’Vatan sağ olsun’ dedi, kendisine yardım koşan askerlerine emir verdi, ’Bırakın beni bırakın, ileri.’ Kelime-i şehadet getirirken ve aziz ruhunu Allah’ına bedenini de toprağa teslim ederken aklına bir şey takıldı, ’Çocuğum dünyaya geldi mi ola? Kız mı, oğlan mı ola?’ Ruhu şad olsun."
"DEDEMİ GÖRMÜŞÜM’ GİBİ BİR HİSSE KAPILDIM"
Törene katılan Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Torunu Leman Mehvar Farahi Rad, "Bütün Çanakkale şehitlerimizi başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hepsini andık. Beni en çok etkileyen, komutanımız vatan ve millet sevgisini bilhassa gençleri uyararak onlara o kadar güzel anlatması oldu ki gözlerim yaşardı. Bu kadar duygulanacağımı, bu kadar güzel bir etkinlik olacağını düşünmemiştim. ’Dedemi yaşamışım, görmüşüm’ gibi bir hisse kapıldım" diye konuştu.
"MEHMETÇİKLER HİÇBİR ZAMAN ÖLMEZ"
Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Torunu Fatma Canan Yücel ise duygularını, "Mehmetçikler hiçbir zaman ölmez. Çanakkale şehidi dedemin ruhu şad olsun. Çanakkale’yi geçilmez kılan bütün askerlerimize, şehitlerimize Allah rahmet eylesin" ifadeleriyle dile getirdi.
Törene katılan öğrencilerden Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi Öğrencisi Bengisu Savran, "Bu vatanın ne kadar değerli olduğunu, bu vatan için çok fazla şey yapıldığını, vatanımızı aslında ne kadar korumamız gerektiğini bize tekrar öğreten bir törendi" şeklinde konuştu.
"NEFER ŞEHİT, ORDU GAZİ OLACAK’ DİYEREK GİTTİLER CEPHEYE VE DÖNMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİLER"
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehteran Birliği Mehterbaşı Bando Binbaşı Deniz Ergün de "Henüz 15’ine girmiş, elleri yeni yeni silah tutarken siper kazan yiğitlerin evlatlarıyız biz. ’Nefer şehit, ordu gazi olacak’ diyerek gittiler cepheye ve dönmeyi düşünmediler" dedi.
Tören, şehit yakınlarına onur belgesi ve rozet takdim edilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi. 24 Şubat saat 14.00’da, Birinci Dünya Savaşı şehitlerinden Piyade Er Emin, Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda anılacak.
Kaynak: İHA
Albay Erhan Altunok’un sunumuyla 17 Şubat’ta gerçekleştirilen törene şehidin yakınları, askeri yetkililer, gaziler, müze ziyaretçileri ve öğrenciler katıldı.
Tören sancağın yerini alması, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’na çelenklerin bırakılması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
"YEŞİL CENNET BOLU’DA ’MERHABA’ DEDİ KISACIK HAYATINA"
"Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin, şanlı destanımıza mübarek kanıyla oluk oluk akan yiğitlerimizdendir" sözüyle sunumuna başlayan Albay Erhan Altunok, "Yeşil cennet Bolu’da ’merhaba’ dedi kısacık hayatına. İlk gençlik çağlarında komşunun oğlunu üniformayla görüp özendiği o ilk andan itibaren aklı fikri askerlik oldu. Nihayet girdi askeri mektebe. Zabit Mektebi, arkadaşlarıyla kardeş olduğu, yiğitliği öğrendiği, paylaşmayı, vatanı, bayrağı öğrendiği yer oldu. Hasretlikti onun için en zor yan. Sonunda o da bitti çünkü çakı gibi bir teğmendi artık" dedi.
"BİR OĞLAN ÇOCUĞU OLDUĞUNU HİÇBİR ZAMAN ÖĞRENMEDİ"
İlk amacını gerçekleştiren şehidin, eşi Fatma Ferhunde Hanım’la evliliğe giden yaşam hikayesini şöyle anlattı:
"Annesi, ’Yan mahallede bir kız var oğlum, ben çok sevdim onu. Şirin mi şirin bir şey; sen de bir gör, için alırsa eğer, kalbin de severse o da seni isterse ben sizleri birbirinize çok yakıştırdım’ dedi.
’Olur anne’ dedi şehidimiz Ali Tahsin. Kızı görür görmez de daha onunla iki çift laf etmeden bile vuruldu delikanlı. Evlendiler Fatma Ferhunde Hanım’la. Naci ve Ferhunde adlarında da iki çocukları oldu. Bu arada pek çok farklı yerde, savaş hengamesinde savaşıyordu yiğit subayımız. Üsteğmenliğe terfi etti ve İstanbul’a atandı. Yıldız Sarayı Muhafız Bölük Komutanıydı artık. ’Nihayet eşime ve çocuklarıma biraz da olsa zaman ayırabileceğim’ dedi.
Ama öyle olmadı, sadece birkaç hafta geçti, eşi hamileydi ve dedi ki ’Fatma, bu pek fazla haylaz gibi sanki, erkek olacak galiba. Onu babası gibi asker yapacağım.’ O çocuğun doğduğunu ve onun da bir oğlan çocuğu olduğunu hiçbir zaman öğrenemedi Ali Tahsin. Çünkü Çanakkale Cephesi’ne görevlendirildiğini öğrendi, vatan hizmet bekliyordu ve o da görevlendirildiğinin daha ertesi günü yollara düştü."
"MUSTAFA KEMAL’İN EMİR KOMUTASINDA ASLANLAR GİBİ SAVAŞTI"
Şehidin kısa bir süre sonra Çanakkale Cephesi’ne gittiğini dile getiren Altunok, "Yiğit komutanımız, Çanakkale’de görev yapmaya başladı.
Birkaç mektuptan sonra o ateş tufanında başka bir haber de alamadı evinden. Kendisi de siperden sipere koştururken mektup yazacak fırsatı bulduysa da yazdığı mektupları gönderme fırsatı bulamadı.
Kanlısırt’ta, Arıburnu’nda Mustafa Kemal’in emir komutasında olmanın verdiği haklı gururla aslanlar gibi savaşıyor, Mehmetçiklerinin her zaman en önünde düşmana saldırıyordu" dedi.
"RUHU ŞAD OLSUN"
Albay Altunok, Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Türk milli tarihinin kilit noktası olan Çanakkale’de şehitliğe giden hikayesini şu sözlerle noktaladı:
"Bir kuşluk vakti kör bir kurşun saplandı göğsüne ve çözdü dizlerinin bağını. ’Vatan sağ olsun’ dedi, kendisine yardım koşan askerlerine emir verdi, ’Bırakın beni bırakın, ileri.’ Kelime-i şehadet getirirken ve aziz ruhunu Allah’ına bedenini de toprağa teslim ederken aklına bir şey takıldı, ’Çocuğum dünyaya geldi mi ola? Kız mı, oğlan mı ola?’ Ruhu şad olsun."
"DEDEMİ GÖRMÜŞÜM’ GİBİ BİR HİSSE KAPILDIM"
Törene katılan Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Torunu Leman Mehvar Farahi Rad, "Bütün Çanakkale şehitlerimizi başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere hepsini andık. Beni en çok etkileyen, komutanımız vatan ve millet sevgisini bilhassa gençleri uyararak onlara o kadar güzel anlatması oldu ki gözlerim yaşardı. Bu kadar duygulanacağımı, bu kadar güzel bir etkinlik olacağını düşünmemiştim. ’Dedemi yaşamışım, görmüşüm’ gibi bir hisse kapıldım" diye konuştu.
"MEHMETÇİKLER HİÇBİR ZAMAN ÖLMEZ"
Şehit Piyade Üsteğmen Ali Tahsin’in Torunu Fatma Canan Yücel ise duygularını, "Mehmetçikler hiçbir zaman ölmez. Çanakkale şehidi dedemin ruhu şad olsun. Çanakkale’yi geçilmez kılan bütün askerlerimize, şehitlerimize Allah rahmet eylesin" ifadeleriyle dile getirdi.
Törene katılan öğrencilerden Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi Öğrencisi Bengisu Savran, "Bu vatanın ne kadar değerli olduğunu, bu vatan için çok fazla şey yapıldığını, vatanımızı aslında ne kadar korumamız gerektiğini bize tekrar öğreten bir törendi" şeklinde konuştu.
"NEFER ŞEHİT, ORDU GAZİ OLACAK’ DİYEREK GİTTİLER CEPHEYE VE DÖNMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİLER"
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehteran Birliği Mehterbaşı Bando Binbaşı Deniz Ergün de "Henüz 15’ine girmiş, elleri yeni yeni silah tutarken siper kazan yiğitlerin evlatlarıyız biz. ’Nefer şehit, ordu gazi olacak’ diyerek gittiler cepheye ve dönmeyi düşünmediler" dedi.
Tören, şehit yakınlarına onur belgesi ve rozet takdim edilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi. 24 Şubat saat 14.00’da, Birinci Dünya Savaşı şehitlerinden Piyade Er Emin, Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda anılacak.