Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in Van Ziyareti

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam alemi için en büyük tehlikenin İslam’ın yanlış yorumlanması olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in Van Ziyareti
Rescate Otel’de gerçekleştirilen 32. İl Müftüleri İstişare Toplantısına Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Van Valisi İbrahim Taşyapan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, İl Müftüsü Nimetullah Arvas ve 81 ilin müftüsü katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan toplantı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve slayt gösterimi ile devam etti. Toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez; Mardin ve Edirne’de yapılan toplantıların ardından tarihi, kültürü ve birikimiyle insanların harmanlaştığı Serhat şehri Van’a geldiklerini belirtti.

Bölgedeki yaraların sarılması kapsamında istişare toplantılarının düzenlendiğini ifade eden Görmez, “Birey olarak insanların zor zamanları vardır. Bu zorlukları aşmak için imanla, sabırla mücadele ederler. Rabbimiz, insanı zorlukları aşacak bir fıtratta yaratmıştır. Zorlukların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Sadece insanların değil, milletlerin de zor zamanları vardır. Milletimiz de zor zamanlardan geçiyor. Milletler, kalpler arasında merhamet şebekesi kurarak zorlukları aşar. Milletler birlikte yaraları sararak, beldeleri imar ederek zorlukları aşar. Ümmet ve medeniyetlerin de zor zamanları vardır. İslam medeniyeti bu zorlukları aşacaktır” dedi.

Söz söylemenin zorlaştığı bir dünyada yaşadıklarını dile getiren Görmez, “Bir genç kız düğün alışverişi yapmak için gidiyor. Meçhul bir bombanın patlamasıyla hayaller yıkılıyor. Bu bazen bir başka dünyada kilise olabiliyor, çarşı olabiliyor, bazen bir başkentin meydanı olabiliyor. Hanelerimizin önünde açılan çukur ve hendekler; hanelerimizi, beldelerimizi tahrip edebiliyor” ifadelerini kullandı.

“İSLAM ALİMLERİNİN İNTİHAR SALDIRILARINA İÇTİHAT VERMESİ, İSLAM-FIKIH TARİHİNE KARA BİR LEKEDİR”

Kur’an-ı Kerim’de, küresel bozgunculuk olarak yer alan ‘fesat’ kavramından onlarca yerde bahsedildiğine dikkat çeken Görmez, şunları söyledi:

“Yeryüzünde fesadı aramayın. Fesat ve bozguncuların yeryüzünü bozmasına izin vermeyin. Yeryüzünden hüzün ve korkuyu gidermek istiyorsanız, güven ve barışı birlikte tesis etmeniz gerekiyor. Bugün İslam alemi için en büyük tehlike, İslam’ın yanlış yorumlarla bütün yapıp edilen şiddet eylemlerinde mesnet olarak gösterilmesidir. Son 20-30 yıl içerisinde İslam alimlerinin verdiği bir fetva vardır. İntihar saldırılarına içtihat verilmektedir. İnsanların katline yol açan böyle bir fetvanın verilmesi İslam-Fıkıh tarihine kara bir lekedir. Buna görüş verenlere alim diyemeyeceğiz ve bunların istiğfar yapmalarını isteyeceğim. Alimlerin kendilerini sorgulaması gerekiyor. Bizi kuşatan yanlış üzerinden yeniden İslam’ın talebesi olmamız gerekir”

Din görevlilerinin çalışmalarından birisinin de ‘ıslah’ olduğunu vurgulayan Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Din eğitimi, bir ıslah hareketidir. Bizim görevimiz ıslahtır. Bir yandan insanları öldürecekler, beldeleri tahrip edecekler, camileri yakacaklar, bizde oraları ıslah etmekle mükellefiz. Islah etmek zorundayız. Kalpler arasında ayrımcılığa yol açacak hiçbir şeyi camiye taşımamalıyız. Ülkemizi, bölgemizi parçalayacak ayrıştırıcı düşüncelerin camilerimize yanaştırmamak gibi bir görevimiz var. Biz mihrap ve minberlere Cenab-ı Hakk’ın lanetlediği bir düşüncenin bir kelimesini dahi taşıdığımızda, o emanete ihanet etmiş olacağız. Çünkü mihrap peygamberlerin makamıdır.”

İstişare toplantılarının asıl gündeminin yaraları sarmak olduğuna değinen Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asıl gündem maddemiz, yaraları nasıl sararız. Sur, Silvan, Silopi gibi yerlerde görev yapanları dinledim. Bizimle yaralarını paylaştılar. Halkın yaşadığı çileleri anlattılar. Katiller grubunun nasıl dağa çıkarıldığını ve kendi şehirlerini nasıl tahrip ettiklerini anlattılar. Açılan çukur kapatılır, ama önemli olan zihinlerde ve gönüllerde açılan yaraları kapatmak. Edirne Müftüsü din görevlileri ile birlikte Cizre’ye gitmeli, Sakarya Müftüsü din görevlileri ile birlikte Silopi’ye gitmeli, İzmir Müftüsü topyekun Sur’a gitmelidir. Hep birlikte yaraları sarmak için buralarda olacağız ve yaraları saracağız. Biz sadece olduğumuz yerden değil, ülkemizin tamamından sorumluyuz. Arkadaşlarımızı kendi dertleriyle baş başa bırakmamamız gerekiyor. Terör mağduru olmuş göçecek insanların yardımına koşacağız. Ülkelerinden kaçanlara yardımcı olacağız. Çünkü artık yaraları sarma zamanıdır.”

Konuşmasında din görevlilerine de seslenen Görmez, şöyle dedi: “100 bini aşkın din görevlisi, eli kalem tutanlar dağa kaçırılıyorsa ve o suçluların gelip şehri tahrip ederken bizim suçumuz yok mu? Bize düşen bir görev yok mu? Biz eğer vahdeti, hukuku bütün insanlarımıza anlatabilseydik bu ayrılıklar olur muydu? Bu bölgede gençler yaşıyor. Diyanet camiası olarak doğrudan ve 28 bin din gönüllüsü olan gençlerin kaçta kaçına hitap ediyoruz. Annelerine, babalarına neden ulaştıramadık? Bizim kusurumuz yok mu?”

Toplantıda ayrıca Van Valisi İbrahim Taşyapan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve İl Müftüsü Nimettullah Arvas birer konuşma yaptı. Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
Kaynak: İHA