-Mutabakat Komisyonunun CHP'li Üyelerinden Bilgilendirme
Anayasa Mutabakat Komisyonunun CHP'li üyeleri, CHP'li milletvekillerini komisyonun çalışma aşamaları konusunda bilgilendirdiKomisyon üyesi Tezcan, Aldan ve Havutça imzasıyla milletvekillerine gönderilen özet bilgide, 'CHP komisyonu terk etmedi. AKP’nin asıl hedefinin başkanlık rejimi için uygun bir konjonktür hazırlamak olduğunu teşhir etti' denildi
MELTEM ÖZTÜRK - Anayasa Mutabakat Komisyonunun CHP'li üyeleri, komisyonun çalışma aşamalarına ilişkin CHP'li milletvekillerini bilgilendirdi. Milletvekillerine gönderilen yazıda, 'CHP komisyonu terk etmedi. AKP’nin asıl hedefinin başkanlık rejimi için uygun bir konjonktür hazırlamak olduğunu teşhir etti' denildi.
Komisyon üyesi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ve Balıkesir Milletvekili Namık Havutça imzasıyla CHP'li milletvekillerine, komisyonun çalışma aşamalarına ilişkin özet bilgi iletildi.
Komisyon üyesi milletvekilleri, sürecin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 30 Aralık 2015'te Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretiyle başladığını, Davutoğlu'nun uzlaşma komisyonunun yeniden çalışmaya başlaması önerisinde bulunduğunu anımsattı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın, 8 Ocak'ta Mecliste grubu bulunan dört parti liderine uzlaşma komisyonu için üçer isim bildirmesini isteyen mektup yazdığını belirten CHP'li üyeler, Kılıçdaroğlu'nun cevabında, hangi şartlarda isim verildiğini, çalışmalara hangi şartlarla katıldıklarını yazdığını ifade etti.
Bu mektubun net bir tutum belgesi niteliğinde olduğunu savunan Tezcan, Aldan ve Havutça, şunları kaydetti:
'Mektupta ifade edilen tutumumuz üç temel noktada toplanmıştır: Anayasa yapımı ile birlikte darbe mevzuatını da ortadan kaldıracak çalışmanın eşzamanlı yapılması gerekir (Bu konuda Başbakanla varılan mutabakat hatırlatılmıştır). Kurucu ilkeleri ifade eden Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez. Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı parlamenter sistemin esas alınması gerekir. Meclis Başkanı, bu mektuptan sonra komisyon üyelerini 4 Şubat'ta ilk toplantısına çağırmıştır. Orada, belirtilen tutumumuz net olarak ifade edilmiş, çalışmalara bu tutum belgesi çerçevesinde katıldığımız vurgulanmıştır. Daha sonraki iki toplantıda da tutumumuz açıklanan 3 ana başlık etrafında ifade edilmiş ve çalışmalara bu tutum belgesi çerçevesinde katıldığımız defalarca anlatılmıştır.'
-'Aşırı iyimserlik olur'
Komisyon üyeleri, milletvekillerini bilgilendirme notunda, diğer partilerin tutumlarına da yer verdi.
CHP'li üyeler, AK Parti'nin, başkanlık sistemi ısrarının açık olduğunu, bu konuda mutabakat olmayacağının tecrübeyle sabitlendiğini öne sürdü.
Komisyon üyeleri, AK Parti’nin 30 Haziran'a kadar bir mutabakat sağlanmasında samimi inancı olduğunu kabul etmenin aşırı iyimserlik olacağını savunarak, 'AKP, 30 Haziran tarihine kadar başkanlık kampanyasını sürdürme, fiili durumu kanıksatma, bu arada 330 milletvekili bulma çabası da dahil olmak üzere başkanlık sistemi için uygun konjonktürü hazırlama çalışması yaparken, muhalefeti de anayasa masasında oyalayacaktır. 30 Haziran’a gelindiğinde başkanlık ısrarında devam ederek masayı yine dağıtacak, sonra da çıkıp 'gördünüz mü bu parlamento bir şey yapamaz, boşa zaman harcadılar' diyerek uygun konjonktürde başkanlığı geçirme yolunu deneyecektir' ifadelerini kullandı.
-'Yan kol faaliyeti'
Görüşmeler sırasında MHP ve HDP'nin de parlamenter sistemden yana olduklarını ancak bunu esasa girdikten sonra ileriki tarihlerde konuşmayı önerdiğini anlatan CHP'li üyeler, özet notta şu değerlendirmelerde bulundular:
'Yani ön sorun olarak kabul etmediler. Bu tam da AKP’nin tuzağına düşmekti. Uzun tartışmalar sonucunda hükümet sistemi konusundaki ön sorun çözülememiştir. AKP parlamenter sistem esasına dayalı bir anayasa yapımına baştan itiraz etmiş, HDP ve MHP de bu sorunun esasa girildikten sonra ilerde tartışılmasını istemiştir. Bize göre ise hükümet sistemi sorununu baştan çözmeden yapılacak çalışma, sonuç alınamayacağını bile bile yürütülen oyalama faaliyetinin parçası olmaktır. Bu oyalama faaliyetinin, komisyonu AKP’nin başkanlık kampanyasının yan kol faaliyeti haline dönüştüreceği açıktır. Bu nedenle ısrarımızdan vazgeçmedik. CHP komisyonu terk etmedi. Başından itibaren ilan ettiği tutum belgesine uygun davrandı. AKP’nin asıl hedefinin başkanlık rejimi için uygun bir konjonktür hazırlamak ve yakalamak olduğunu, darbe hukukuyla hesaplaşma konusunda samimi olmadığını teşhir etti.'
Kaynak: AA
Komisyon üyesi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ve Balıkesir Milletvekili Namık Havutça imzasıyla CHP'li milletvekillerine, komisyonun çalışma aşamalarına ilişkin özet bilgi iletildi.
Komisyon üyesi milletvekilleri, sürecin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 30 Aralık 2015'te Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretiyle başladığını, Davutoğlu'nun uzlaşma komisyonunun yeniden çalışmaya başlaması önerisinde bulunduğunu anımsattı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın, 8 Ocak'ta Mecliste grubu bulunan dört parti liderine uzlaşma komisyonu için üçer isim bildirmesini isteyen mektup yazdığını belirten CHP'li üyeler, Kılıçdaroğlu'nun cevabında, hangi şartlarda isim verildiğini, çalışmalara hangi şartlarla katıldıklarını yazdığını ifade etti.
Bu mektubun net bir tutum belgesi niteliğinde olduğunu savunan Tezcan, Aldan ve Havutça, şunları kaydetti:
'Mektupta ifade edilen tutumumuz üç temel noktada toplanmıştır: Anayasa yapımı ile birlikte darbe mevzuatını da ortadan kaldıracak çalışmanın eşzamanlı yapılması gerekir (Bu konuda Başbakanla varılan mutabakat hatırlatılmıştır). Kurucu ilkeleri ifade eden Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez. Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı parlamenter sistemin esas alınması gerekir. Meclis Başkanı, bu mektuptan sonra komisyon üyelerini 4 Şubat'ta ilk toplantısına çağırmıştır. Orada, belirtilen tutumumuz net olarak ifade edilmiş, çalışmalara bu tutum belgesi çerçevesinde katıldığımız vurgulanmıştır. Daha sonraki iki toplantıda da tutumumuz açıklanan 3 ana başlık etrafında ifade edilmiş ve çalışmalara bu tutum belgesi çerçevesinde katıldığımız defalarca anlatılmıştır.'
-'Aşırı iyimserlik olur'
Komisyon üyeleri, milletvekillerini bilgilendirme notunda, diğer partilerin tutumlarına da yer verdi.
CHP'li üyeler, AK Parti'nin, başkanlık sistemi ısrarının açık olduğunu, bu konuda mutabakat olmayacağının tecrübeyle sabitlendiğini öne sürdü.
Komisyon üyeleri, AK Parti’nin 30 Haziran'a kadar bir mutabakat sağlanmasında samimi inancı olduğunu kabul etmenin aşırı iyimserlik olacağını savunarak, 'AKP, 30 Haziran tarihine kadar başkanlık kampanyasını sürdürme, fiili durumu kanıksatma, bu arada 330 milletvekili bulma çabası da dahil olmak üzere başkanlık sistemi için uygun konjonktürü hazırlama çalışması yaparken, muhalefeti de anayasa masasında oyalayacaktır. 30 Haziran’a gelindiğinde başkanlık ısrarında devam ederek masayı yine dağıtacak, sonra da çıkıp 'gördünüz mü bu parlamento bir şey yapamaz, boşa zaman harcadılar' diyerek uygun konjonktürde başkanlığı geçirme yolunu deneyecektir' ifadelerini kullandı.
-'Yan kol faaliyeti'
Görüşmeler sırasında MHP ve HDP'nin de parlamenter sistemden yana olduklarını ancak bunu esasa girdikten sonra ileriki tarihlerde konuşmayı önerdiğini anlatan CHP'li üyeler, özet notta şu değerlendirmelerde bulundular:
'Yani ön sorun olarak kabul etmediler. Bu tam da AKP’nin tuzağına düşmekti. Uzun tartışmalar sonucunda hükümet sistemi konusundaki ön sorun çözülememiştir. AKP parlamenter sistem esasına dayalı bir anayasa yapımına baştan itiraz etmiş, HDP ve MHP de bu sorunun esasa girildikten sonra ilerde tartışılmasını istemiştir. Bize göre ise hükümet sistemi sorununu baştan çözmeden yapılacak çalışma, sonuç alınamayacağını bile bile yürütülen oyalama faaliyetinin parçası olmaktır. Bu oyalama faaliyetinin, komisyonu AKP’nin başkanlık kampanyasının yan kol faaliyeti haline dönüştüreceği açıktır. Bu nedenle ısrarımızdan vazgeçmedik. CHP komisyonu terk etmedi. Başından itibaren ilan ettiği tutum belgesine uygun davrandı. AKP’nin asıl hedefinin başkanlık rejimi için uygun bir konjonktür hazırlamak ve yakalamak olduğunu, darbe hukukuyla hesaplaşma konusunda samimi olmadığını teşhir etti.'