1926'Dan Günümüze Türk-İsviçre Medeni Kanunu

İstanbul Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen ve 4 gün sürecek olan “1926’dan Günümüze Türk-İsviçre Medeni Kanunu” sempozyumunun ilk oturumu yapıldı. Oturumda konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Av. Metin Feyzioğlu, “İsviçre medeni hukukunda somutlaşan tüm ilkeler ve kurallar İsviçre’ye ait değildir. Bunlar insanlığın temel ilkeleridir” dedi.

1926'Dan Günümüze Türk-İsviçre Medeni Kanunu
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Medeni Kanun’un ve Borçlar Kanunu’nun 90. Yılı Uluslararası sempozyumunun ilk oturumu yapıldı. İstanbul Barosunun da katkı verdiği ve 1926’dan günümüze Türk-İsviçre Medeni Hukuku konusunun tartışılacağı sempozyuma Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Av. Metin Feyzioğlu, Yargıtay Birinci Başkanvekili Seyit Çavdar, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar, İstanbul Barosu Başkanı İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kirgöz başta olmak üzere çok sayıda davetli ve öğrenciler katıldı.

Kanunların ve hukukun yaşayan kavramlar olduğuna vurgu yapan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Dolayısıyla küreselleşen dünyada günün dinamiklerinden etkilenmemeleri söz konusu olamaz. Dolayısıyla bu tür tartışma platformları hepimizin vazgeçilmezi olan çağdaş hukuk sistemlerini daha da geliştirecek ileriye, taşıyacak adımlara vesile olacak yapılardır” dedi

Yargıtay Birinci Başkanvekili Seyit Çavdar ise yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yapılan hukuk devrimi de Türk toplumunun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması için önemli bir dönüm noktasıdır. Medeni hukukumuz şahısların doğumlarından ölümlerine değin ilişkilerini düzenleyen özel bir hukuk dalı olmakla beraber aslında hukukumuzun temeli ve özüdür. Hakkaniyet kavramının içerisinde yer alan hukuki güvenlik ilkesi ve eşitlik ilkesinin adaletin can damarı olduğunu benimsemiş, hukukun üstünlüğüne, değerlerine sıkı sıkıya bağlı, dürüst, tarafsızlığını herzaman koruyacak iradeye sahip hukukçuların yetiştirilmesi bugünümüz ve yarınımız için hayati önem arz etmektedir” ifadelerine yer verdi.

İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal da, “Bildiğim kadarıyla, medeni hukukla doğmakla beraber mutlaka bir bağlantınız oluyor. Ve emri hak vaki olduğunda yine bir ilişkiniz oluyor. Dolayısıyla medeni kanun hayatımızda bu kadar değerli ve önemli. Aslında bu bir tür, tabi ki adı medeni kanun ama ben hep şöyle görmüşümdür, bir yurttaşlık kanunudur. Aslında birey olmayı, tam olarak yurttaş olmayı sağlayan en önemli hukuki alt yapıdır” şeklinde konuştu.

" İSVİÇRE MEDENİ HUKUKU’NDA SOMUTLAŞAN TÜM İLKELER İSVİÇRE’YE AİT DEĞİLDİR"

Bugün kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında cumhuriyetin varlığının etkisi olduğunu belirten Metin Feyzioğlu, “Anadolu’da hala millet olarak birliğimizi beraberliğimizi koruyorsak bu cumhuriyet devrimleriyle ve onun en büyük parçası olan hukuk devrimi ve özelde de borçlar kanunu ile Türk medeni kanununun getirdiklerine borçluyuz. Türk medeni kanununun ve borçlar kanununun temelleri İsviçre medeni hukukudur. Ancak İsviçre medeni hukukunda somutlaşan tüm ilkeler kurallar İsviçre’ye ait değildir. İnsanlığın ortak malıdır. Zamanın da İsviçre hukukunda somutlaşmış olması bu gerçeği değiştirmez. İsviçre medeni hukukunda yer alan veya somutlaşan bu ilkelerin arkasında üzerinde nefes aldığımız topraklarda yaşamış gelmiş geçmiş binlerce yıl izlerini bırakmış uygarlıkların ve elbette bu toprakları vatan tutmuş Türk milletinin çok büyük katkıları vardır” dedi.

Kaynak: İHA