İnsan Tacirlerinin Yeni Gözdesi Sosyal Medya

İnsan tacirlerinin yeni gözdesi sosyal medya oldu. Sosyal medya üzerinden kampanya yapan kaçakçılar 3, 5 veya 10 yaşından küçükler için yarı fiyat, bebekler için ücretsiz yolculuk vaat ederken, Yunanistan’a geçmeyi başaranlar,çektikleri videolarla geride kalanlara mesaj gönderiyor.

Yasa dışı yollardan Yunanistan’a geçmek isteyen kaçak göçmenler, Ege sahillerini mesken tutuyor. Ölümle sonuçlanan girişimlere, alınan önlemlere rağmen kaçak geçişlerin ardı arkası kesilmiyor. Karada jandarma, denizde Sahil Güvenlik ekipleri, Ege sahillerinden her gün onlarca kaçak göçmen topluyor. Onları yasa dışı göçe iten başlıca neden Ortadoğu’da yaşanan savaş olsa da bunda kaçmayı başaranların sosyal medya paylaşımları da önemli rol oynuyor.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta çeşitli yollardan İtalya, Almanya gibi ülkelere ulaşım sağlanabileceğini öne süren onlarca grup bulunuyor. Sadece üye olanların giriş yapabildiği bu gruplarda göç yolları, ücretleri ve zamanları sıklıkla paylaşılıyor. Gruplarda insan kaçakçıları da organize ettikleri başarılı kaçışların video ve fotoğraflarını paylaşarak, kendilerine yeni yolcular bulmaya çalışıyorlar. Yayınlanan bu video ve fotoğrafların yorum bölümlerinden yeni umut yolcuları fiyat almaya çalışıyorlar.

KAMPANYALI YOLCULUK

Facebook’ta kurulan ’gizli’ gruplarda Türkiye veya Libya üzerinden Avrupa ülkelerine gitmek isteyenler için kampanyalar düzenleniyor. Kaçakçılar, Türkiye-Yunanistan hattında 30-35 kişilik botlarla 40 dakikalık yolculuk vaat ediyor. Üstelik bu yolculuklarda çocuklar için ’yarı fiyat’ uygulaması yapılacağı belirtiliyor. Bazı kaçakçılar 3 veya 5 yaşından küçüklere yarı fiyat uygularken, bazıları müşteri kapmak için yaş sınırını 10’a kadar yükseltiyor. Birçok kaçakçı, bebekler için ise ücret talep etmeyeceklerini paylaşıyor. Sosyal paylaşım sitesi üzerindeki paylaşımların tamamı Arapça yapılırken, insan kaçakçılarının buralarda açıkça paylaştığı telefon numaralarından birçoğunun Türkiye’de faaliyet gösterdiği anlaşılıyor. Kaçmayı başaranların verdikleri isimler de işin başında Türk organizatörlerden çok Suriye ve Iraklılar’ın olduğunu gösteriyor.

Facebook’taki gruplarda kaçmayı başaranlar geride bıraktıkları, bazıları da kaçmayı başaran yakınlarına ulaşmaya çalışıyor. Ancak yapılan bu girişimler yanıtsız kalıyor.

GÜZERGAHIN KROKİSİ KAÇAKLARA DAĞITILIYOR

Suriye’den çıkışlı en popüler güzergah, Ege sahillerinden Yunanistan’a geçerek Almanya’ya ulaşmak. Bununla ilgili bir göç krokisi de yine bu sitelerde paylaşılıyor. Yasal olup olmadığı belli olmayan krokide 2 bin 400 dolar bedelli ulaşım İzmir’den başlıyor. Paranın büyük bir bölümü de Yunanistan’a geçişte ödeniyor. Buradaki deniz ulaşımının bedeli 900 ile 1200 dolar arasında değişiyor. Daha sonra ise Makedonya sınırına kadar sürecek bir tren yolculuğu yapılıyor. Makedonya sınırı yürüyerek geçtikten sonra trenle Sırbistan sınırına, sınırı yürüyerek geçtikten sonra da bu kez otobüsle Macaristan’a gidiliyor. Buradan sonrasında ise otomobille Almanya’ya ulaşılacağı vaat ediliyor. Sosyal medya hesaplarından anlık olarak hava ve deniz durumu bilgileri de paylaşılıyor.

KAÇIŞ HİKAYESİNİ FORUMLARDA PAYLAŞTI

Kaçış hikayeleri, sadece sosyal medyada değil, kurulan forum sitelerinde de paylaşılıyor. Muhammed A.K. adlı bir kişi, forumda İstanbul’dan Almanya’ya kaçış hikayesini detaylı bir şekilde paylaşarak hem temas noktalarını hem de güzergahta gerekli bilgileri paylaştı. İstanbul’dan İzmir’e otobüsle geldikten sonra burada 40 TL ödeyip can yeleği satın aldığını anlatan Muhammed, 3 gün burada kaldıktan sonra bir gece 2 saat 25 dakika süren bir yolculukla Yunanistan’a geçtiğini, ardından da Atina’ya giderek yola bu şekilde devam ettiğini aktardı. Günlerce süren yolculukta kilometrelerce yolu da yürümek zorunda kaldığını anlatan Muhammed, sonunda Münih’e ulaştığını yazdı. Muhammed, yazısının sonunda ise maliyet hesabını belirterek kaçasının Irak’tan Türkiye’ye 550 dolar, Yunanistan’a 900 dolar kaçak taşımacılık, 50 dolar Makedonya, 300 dolar Sırbistan, 700 dolar Macaristan ve diğer harcamalarla yaklaşık 3 bin dolara mal olduğunu anlattı.

Aynı forumda bir başka kişi ise umut yolculuğu için 2 bin dolar ödediğini ancak dolandırıldığını anlatarak, bu iş için en iyi yöntemin Türkiye’ye ulaştıktan sonra Edirne’den yürüyerek Yunanistan’a geçmek olduğu bilgisini paylaştı.

LİBYA-İTALYA HATTI

Paylaşım yapılan gruplarda İstanbul’dan büyük gemilerle İtalya’ya 6 bin dolar karşılığında gidilebileceği de belirtiliyor. Bir başka güzergah ise, Libya ve İtalya arasında. Organizatörler, kendi ülkelerindeki operatörler üzerinden paylaştıkları numaralarıyla whatsapp üzerinden de haberleşebileceklerini ifade ediyorlar. Yapılan paylaşımlarda, Türkiye’deki organizatörler hakkında herhangi bir isim ya da bilgi yer almıyor. Ancak İstanbul ve İzmir’de kalınabilecek yerler detaylı bir şekilde tarif ediliyor.

KAÇMAYI BAŞARANLAR: “SİZ DE GELİN”

Bazı sayfalarda ise kaçmayı başaranların nasihatleri yer alıyor. Geçiş yapmayı başaran bir grup, "Bugün Yunanistan’a geldik. Bu da bizim dayımız, bizimle geldi. Zor yolculuktan sonra geldik. Bu adam botu sürdü. Burası deniz. Hepimiz birbirimize yardım ettik. Çok kolaydı. Allah’ın da yardımıyla oldu. Şimdi biz geldik, ileride siz de gelirsiniz. Hiç korkacak bir şey yok. Anlattıkları gibi değil. Hiç korkmayın. Sizi buralarda bekliyoruz. Biz bu Iraklı ailelerle birlikte geldik. Kardeşlerim hepiniz gelin" şeklinde mesaj gönderdi.

Bir başka videoda ise yolculuk anının görüntüleri paylaşıldı. Botta bulunanların birbirlerini kutladığı geçiş esnasında tıklım tıklım dolu botun zeminine yatırılmış kundakta bir bebek olduğu da görülüyor. Bir başka videoda geçişe başlayanlar, yolculuklarına ’Hazreti Ömer’in adını verdiklerini belirtiyorlar.

Paylaşım sitesinde paylaşılan bir başka videoda ise kaçmayı başaran bir kişi, yaşadıklarından örnekler vererek yola çıkacaklara nasihatlerde bulunuyor. Iraklı Ebuzehra adında bir kişinin kaçışı organize ettiğini ve kendileriyle çok ilgilendiğini anlatan Suriyeli göçmen, "Bana genelde iki soru soruluyor. Birincisi fiyat, ikincisi tehlikeli mi? Burada iyi ve kötü kaçakçı var. Parayı nasıl vereceğinize dikkat edin. Biz elden verdik. Bankaya yatırmadık. 9 kişiyle birlikte sapasağlam ulaştık. Kaçakçı Ebuzehra. Iraklı. 3 gün İzmir’de sahilde bekledim. Hava durumunu takip ettim. Haberlere bakmıyordum. Kendim gözlemliyordum. Hava durumunun iyi olduğunu görünce paramızı kaçakçıya verdik. O da bizi çıkardı. Her kaçakçı günlük 2-3 yolculuk yaptırıyor. Saat gece 12’de bota bindik. İzmir’den Midilli’ye gittik. Hiçbir tehlikesi yok. Çok rahat bir yol. 5 saat sürdü bizim yolculuk. Botun kontrolünü yapan bizden birisi. Kaçakçı sizinle gelmiyor. Ama size öğretiyor nasıl kullanacağınızı. 15 dakika öğretiyor. Yapabiliyorsa ona emanet ediyorlar. Eğer 10-15 günde öğretiyoruz derlerse yalandır. 15 dakikayı geçmiyor. Süren kişi de para vermeden bedava geçiyor. Yolculuk esnasında dalgalara dikkat edin. Fazla hareket etmeyin. Polis v.s. yoktur. Korkmayın. Kimse size bakmaz. Kontrol etmez. Kaçakçı cep telefonlarımızı alıyor. Eğer tehlikeli olursa biz ona haber veriyoruz, o da polise haber veriyor. Bu da Ebuzehra öyle yapıyor. Diğerlerini bilmem. Ebuzehra her 10 dakikada bir bizi arıyordu. Bizim botu hazırlarken botun makinesine bile dikkat etti. Japon malı olmasını istedi. Çin malı motoru kabul etmedi. 6 saat sonra adadan bir şehre gittik. 6 saat yürüdükten sonra kendimi polise teslim ettim. Bana bir kağıt verdiler ve doldurduk. O kağıtla vapura bineceğiz" dedi.

KAÇAKÇILAR HAKKINDA UYARILAR

Suriye veya Irak’tan kaçtıktan sonra başka bir ülkeye yerleşmiş olanlar, geride kalanlarca soru yağmuruna tutuluyor. Onlar da bu sorulara toplu şekilde videolarla yanıt veriyor. Bu videolardan birisinde, botlara çok kalabalık binilmemesi gerektiği de anlatılıyor. Kimliğini açıklamayan bir sığınmacı, video mesajında, "Genelde en çok çektikleri sıkıntı hakkında konuşacağım. Yola çıkanlar, İzmir’e geldiğinde Yunan’a çıkmak istiyorsa kaçakçıyla anlaştıktan sonra üç konuya dikkat etmek gerekiyor. Birincisi hangi adaya seni götürecek? Ailene muhakkak haber ver. Kaçakçının ismini ve numarasını ailene ver. Bu bilgileri ailelerle paylaşmak gerekiyor. Bu kaçakçılara her zaman güvenilmez. Çok kişi oralara ulaştıktan sonra aileler haber alamayınca çok korkuyorlar. Öldü mü yaşıyor mu bilmiyorlar. Bu konulara dikkat edelim. Hangi adaya gideceksin? Kaçakçıyla anlaşma konusu. Kaç kişi koyacak bota. Küçük botlara çok kişi koyuyorlar ve batıyor. Fiyat konusunu geçtik. Artık tartışmıyoruz. Bir de motor önemli. Dayanıklı mı değil mi motor. 45 motor iyidir. Motor gücü 30 olursa da idare eder. Bir büyük bot 35 kişiden fazla kaldıramaz. 60 kişi falan olursa batar. 35’i geçtikten sonra inin. Girmeyin. Yüzde yüz batacak. Bana ’abartıyorsun’ diyorlar ama abartmıyorum. Yüzlerce kişinin önümüzde öldüğünü gördük" diye anlatıyor.

MİDİLLİ’YE ÇIKAN GRUP O ANLARI PAYLAŞTI

Bir başka görüntüde ise, göçmen grubun Midilli adasına çıkış anı yer alıyor. Gruptan bir kişi cep telefonuyla o anları kaydederken, bir yandan da, "Biz şu an Yunan sınırına ulaştık. Midilli adasına geldik. İnsanlara bakın çocuklara yardımcı oluyorlar. Yunanlar çocuklara ve kadınlara yardımcı oluyorlar. Çok uzun sürmedi. Yaklaşık 1 saat civarında. (Arkadaşlarını tanıtıyor.) Bizim arkadaşlar geldi. Suriye yaşasın. Bu çocuklar botu patlatıyorlar. Yunan adasındayız. Çocuklar, kadınlar, insanlık burada. Bak nasıl çocuklara yardımcı oluyorlar. Bu da uçak. Bizi göremediler Allah’tan. Son anda geçtik. Abuşadi’ye teşekkür ederim. Bizi ulaştıran kişi bu" diye konuşuyor.

Ardından grup, başarılı çıkışı selfie çekerek belgeliyor.

HAVA DURUMU HAKKINDA CANLI BİLGİ VERİLİYOR

Video paylaşımları, sadece geçebilenlerden değil, geçmeyi bekleyenlerden de geliyor. Bazıları, henüz yola çıkmamış veya yolda olanlara hava durumu hakkında bilgiler veriyor. O görüntülerin birisinde İzmir’de havanın düzelmesini beklediğini ifade eden bir kişi, "Sevgili dostlarım. Ben şu an İzmir sahildeyim. Burada kaçakçılık yapılıyor. Suriye ve Iraklılar. Deniz çok dalgalı. Sizin sağlığınız için bu günlerde kimse çıkmasın. Deniz çok dalgalı. Bizim 4 tane Iraklı arkadaşımız vardı. İnat ettiler. Motor battı ve 4 saat önce döndüler" diyor.

Kaçakların yolculuk serüveni, kendi ülkelerindeki organizatörlerle temasla başlıyor. Burada kendilerine gidecekleri yer hakkında bilgi ve bir şifre verildikten sonra İstanbul’a yola çıkıyorlar. İstanbul’a ulaşana kadar da buluşacakları kişiyle ilgili hiçbir bilgileri olmuyor. Ardından bir kısmı İstanbul’da, bir kısmı da İzmir’de organizatörlerle buluşuyor. Kendilerine verilen şifre sayesinde doğru kişiyle buluştuktan sonra kaçış noktasına kadar ulaşımı organizatör sağlıyor. Burada uygun zaman bekleniyor. Hazırlanan botlar için bir kişi ’kaptan’ olarak belirleniyor. Yaklaşık 15 dakikalık hızlandırılmış eğitimin ardından kaptan grubu alarak yola çıkıyor, organizatörler bota binmiyor. Kaptan olarak belirlenen kişi ise 900-1200 dolarlık yol parasını ödemiyor. Şayet bot, olması gerekenden kalabalık ise kaçaklar yanlarına tek bir çanta dışında hiçbir eşya alamıyor. Ancak herkese sahte oldukları bilinen can yeleklerinden giydiriliyor. Oysa ’yüzme yardımcısı’ olarak bilinen bu can yelekleri, açık denizde bir işe yaramıyor. Yüzlerce dolar ödeyen kaçaklar, 15 dakika eğitimli bir kaptan, sahte bir can yeleği ve kapasitesinin çok üzerinde doldurulan bot ile daha iyi bir yaşam umuduyla ölümü göze alarak zorlu yolculuğa çıkıyor.
Kaynak: İHA