'Sağlıklı Beslenmek Kanserden Koruyor'
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Oyan Uluç:' Sağlıklı beslenerek kanserden % 6080 korunabilirsiniz. Sağlıklı beslenmek ile kastedilen dengeli beslenmek, sebze ve meyveyi bol tüketmek, yüksek kalorili yiyeceklerden uzak durmak, aşırı yağ tüketmemek, posalı gıdalar tüketmektir'
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Oyan Uluç, sağlıklı beslenerek kanserden korunmanın % 60-80 mümkün olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Uluç, '4 Şubat Dünya Kanser Günü' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kanserle ilgili en son 2012 yılı verilerinin bulunduğunu, 2012 yılında 14 milyon kişiye kanser tanısı konulduğunu ve 8.2 milyon kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Dünyada en sık akciğer, prostat, bağırsak, mide ve karaciğer, meme, bağırsak, rahim ağzı, akciğer ve rahim kanserlerinin görüldüğünü aktaran Uluç, 'Dünya genelinde kansere bağlı ölümlere baktığımızda en sık ölüme yol açan kanser türü akciğer kanseri, onu karaciğer ve mide kanseri takip ediyor. Türkiye’de 2012 yılında yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi kondu ve yaklaşık 70 bin kişi hayatını kaybetti' ifadelerini kullandı.
-Kadın ve erkeklerde görülen kanser türleri
Türkiye’de kadınlarda en sık meme, tiroid, bağırsak, rahim ve akciğer kanserlerinin görüldüğünü belirten Uluç, kanser türleri ve belirtilerine ilişkin şu bilgileri verdi:
'Meme kanseri; en sık belirtisi memede fark edilen kitledir. Bunun dışında meme başında veya deride çekinti, deride değişiklikler olarak ortaya çıkabilir.
Tiroid kanseri; bu kanser türünün birçoğunda hiçbir şikayet olmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermez. Bazı hastalarda lenf bezlerinde büyüme, boyunda kitle, boğazda sıkıntı hissi olabilir. Tiroidde nodüller sebebiyle takip edilen hastalarda nodülde büyüme olması durumunda yapılan biyopside saptanabilirler. Çoğunlukla guatr veya hipertiroidi nedeniyle tiroid bezinin ameliyatla çıkartıldığı durumlarda tesadüfen bulunurlar.
Bağırsak (kolon) kanseri; bağırsaktan kanama, demir eksikliği anemisi, bağırsak alışkanlıklarında değişme, karın ağrısı gibi belirtiler verir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık saptanan tüm erkekler ve menopoza girmiş kadınlar, bağırsak kanseri açısından tetkik edilmelidir. Çünkü demir eksikliğine sebep olmuş olan gizli kanamanın sebebi bağırsakta polibi ve kanser olabilir.
Rahim kanseri; menopoza girdikten sonra vajinal kanama olması en sık belirtisidir. Menopoz sonrası tüm kanamalar önemsenmeli ve vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Bu sayede erken evrede tanı mümkün olabilir.
Akciğer kanseri; akciğer kanserlerinin %90’ı sigaraya bağlı gelişmektedir. En sık belirtiler geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, ses kısıklığı ve sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarıdır.'
Türkiye’de erkeklerde ise en sık akciğer, prostat, bağırsak, mesane ve mide kanserlerinin görüldüğünü ifade eden Uluç, bu kanser türlerine ilişkin şunları aktardı:
'Prostat kanseri; prostat kanseri erkelerde en sık görülen kanserdir. Prostat kanserinin hiçbir belirtisi olmayacağı gibi, hastalar idrar yapma ile ilgili problemler, ereksiyon zorluğu, idrarda kan, kemik ağrıları (sırt, bel, kalça) ile başvurabilirler. İdrar yapma ile ilgili problemler, idrar yapamama, idrar yapmaya başlama ya da durdurmada zorlanma, sık sık idrara çıkma, idrar akımında zayıflama, kesik kesik zorlanarak idrar yapma, ağrılı idrar yapma şeklinde olabilir. Bu belirtiler kanser dışı nedenlere (prostat büyümesi, enfeksiyon gibi) de bağlı olabilir. Bu belirtiler bulunduğunda bir üroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Mesane kanseri; en sık görülen belirtisi idrarda kan olmasıdır. Taş düşürmeye bağlı görülen kanamalardan farklı olarak, kanma genellikle ağrılı değildir. Kanama aralıklı olabilir.
Mide kanseri; genellikle geç belirti veren bir kanserdir. Karında mide bölgesinde belirli-belirsiz bir rahatsızlık hissi en sık başlangıç belirtisidir. İlerleyen evrelerde kilo kaybı, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi gibi şikayetler eklenir.'
-'Sağlıklı beslenerek kanserden %60-80 korunabilirsiniz'
Prof. Dr. Uluç, kanser sebeplerine bakıldığı zaman, bunların % 60-80’inin önlenebilir sebepler olduğunu belirten Uluç, şunları kaydetti:
'Sağlıklı beslenerek kanserden % 60-80 korunabilirsiniz. İdeal vücut ağırlığını koruma, sağlıklı beslenme, sigara ve alkolden uzak durma gibi aslında çok kolay uygulanabilen yaşam tarzı değişiklikleri ile kanser gelişiminin önüne geçilebilir. İdeal kiloya sahip olmak için sağlıklı beslenmeli, aşırı kaloriden kaçınmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Sağlıklı beslenmek ile kastedilen dengeli beslenmek, sebze ve meyveyi bol tüketmek, yüksek kalorili yiyeceklerden uzak durmak, aşırı yağ tüketmemek, posalı gıdalar tüketmektir.
İşlenmiş etlerden (sucuk, salam, sosis vb.) uzak durulmalı, aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Yiyeceklerin pişirme yöntemleri de önemlidir. Kızartma, mangalda pişirme, tütsüleme gibi yöntemler kullanılmamalı; haşlama, buğulama ve fırında pişirme tercih edilmelidir.'
Rahim ağzı kanseri ve Hepatit B virüsüne bağlı gelişen karaciğer kanserinin aşıyla önlenebilen kanserler olduğunu anlatan Uluç, şu bilgileri aktardı:
'Rahim ağzı kanserinin ana sebebi human papilloma virüsü (HPV)’dür. Günümüzde bu virüse karşı bağışıklık sağlamak için geliştirilen HPV aşısı 12-26 yaşları arasındaki genç kızlara önerilmekte, aşılama 9 yaşından itibaren de yapılabilmektedir. Aşı üç doz şeklinde yapılmaktadır. Hepatit B aşısı, Hepatit B virüsüne karşı bağışıklık sağlamakta, bu virüse bağlı gelişen kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gelişimini önlemektedir. Hepatit B aşısı, ülkemizin aşı programında bulunmaktadır ve bebekler doğuştan itibaren aşılanmaktadır. Çocukluğunda aşılanmamış olup, Hepatit B ile karşılaşma riski yüksek olan erişkinlerin de aşılanması önerilmektedir.'
Kaynak: AA
Prof. Dr. Uluç, '4 Şubat Dünya Kanser Günü' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kanserle ilgili en son 2012 yılı verilerinin bulunduğunu, 2012 yılında 14 milyon kişiye kanser tanısı konulduğunu ve 8.2 milyon kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Dünyada en sık akciğer, prostat, bağırsak, mide ve karaciğer, meme, bağırsak, rahim ağzı, akciğer ve rahim kanserlerinin görüldüğünü aktaran Uluç, 'Dünya genelinde kansere bağlı ölümlere baktığımızda en sık ölüme yol açan kanser türü akciğer kanseri, onu karaciğer ve mide kanseri takip ediyor. Türkiye’de 2012 yılında yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi kondu ve yaklaşık 70 bin kişi hayatını kaybetti' ifadelerini kullandı.
-Kadın ve erkeklerde görülen kanser türleri
Türkiye’de kadınlarda en sık meme, tiroid, bağırsak, rahim ve akciğer kanserlerinin görüldüğünü belirten Uluç, kanser türleri ve belirtilerine ilişkin şu bilgileri verdi:
'Meme kanseri; en sık belirtisi memede fark edilen kitledir. Bunun dışında meme başında veya deride çekinti, deride değişiklikler olarak ortaya çıkabilir.
Tiroid kanseri; bu kanser türünün birçoğunda hiçbir şikayet olmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermez. Bazı hastalarda lenf bezlerinde büyüme, boyunda kitle, boğazda sıkıntı hissi olabilir. Tiroidde nodüller sebebiyle takip edilen hastalarda nodülde büyüme olması durumunda yapılan biyopside saptanabilirler. Çoğunlukla guatr veya hipertiroidi nedeniyle tiroid bezinin ameliyatla çıkartıldığı durumlarda tesadüfen bulunurlar.
Bağırsak (kolon) kanseri; bağırsaktan kanama, demir eksikliği anemisi, bağırsak alışkanlıklarında değişme, karın ağrısı gibi belirtiler verir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık saptanan tüm erkekler ve menopoza girmiş kadınlar, bağırsak kanseri açısından tetkik edilmelidir. Çünkü demir eksikliğine sebep olmuş olan gizli kanamanın sebebi bağırsakta polibi ve kanser olabilir.
Rahim kanseri; menopoza girdikten sonra vajinal kanama olması en sık belirtisidir. Menopoz sonrası tüm kanamalar önemsenmeli ve vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Bu sayede erken evrede tanı mümkün olabilir.
Akciğer kanseri; akciğer kanserlerinin %90’ı sigaraya bağlı gelişmektedir. En sık belirtiler geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, ses kısıklığı ve sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarıdır.'
Türkiye’de erkeklerde ise en sık akciğer, prostat, bağırsak, mesane ve mide kanserlerinin görüldüğünü ifade eden Uluç, bu kanser türlerine ilişkin şunları aktardı:
'Prostat kanseri; prostat kanseri erkelerde en sık görülen kanserdir. Prostat kanserinin hiçbir belirtisi olmayacağı gibi, hastalar idrar yapma ile ilgili problemler, ereksiyon zorluğu, idrarda kan, kemik ağrıları (sırt, bel, kalça) ile başvurabilirler. İdrar yapma ile ilgili problemler, idrar yapamama, idrar yapmaya başlama ya da durdurmada zorlanma, sık sık idrara çıkma, idrar akımında zayıflama, kesik kesik zorlanarak idrar yapma, ağrılı idrar yapma şeklinde olabilir. Bu belirtiler kanser dışı nedenlere (prostat büyümesi, enfeksiyon gibi) de bağlı olabilir. Bu belirtiler bulunduğunda bir üroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Mesane kanseri; en sık görülen belirtisi idrarda kan olmasıdır. Taş düşürmeye bağlı görülen kanamalardan farklı olarak, kanma genellikle ağrılı değildir. Kanama aralıklı olabilir.
Mide kanseri; genellikle geç belirti veren bir kanserdir. Karında mide bölgesinde belirli-belirsiz bir rahatsızlık hissi en sık başlangıç belirtisidir. İlerleyen evrelerde kilo kaybı, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi gibi şikayetler eklenir.'
-'Sağlıklı beslenerek kanserden %60-80 korunabilirsiniz'
Prof. Dr. Uluç, kanser sebeplerine bakıldığı zaman, bunların % 60-80’inin önlenebilir sebepler olduğunu belirten Uluç, şunları kaydetti:
'Sağlıklı beslenerek kanserden % 60-80 korunabilirsiniz. İdeal vücut ağırlığını koruma, sağlıklı beslenme, sigara ve alkolden uzak durma gibi aslında çok kolay uygulanabilen yaşam tarzı değişiklikleri ile kanser gelişiminin önüne geçilebilir. İdeal kiloya sahip olmak için sağlıklı beslenmeli, aşırı kaloriden kaçınmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Sağlıklı beslenmek ile kastedilen dengeli beslenmek, sebze ve meyveyi bol tüketmek, yüksek kalorili yiyeceklerden uzak durmak, aşırı yağ tüketmemek, posalı gıdalar tüketmektir.
İşlenmiş etlerden (sucuk, salam, sosis vb.) uzak durulmalı, aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Yiyeceklerin pişirme yöntemleri de önemlidir. Kızartma, mangalda pişirme, tütsüleme gibi yöntemler kullanılmamalı; haşlama, buğulama ve fırında pişirme tercih edilmelidir.'
Rahim ağzı kanseri ve Hepatit B virüsüne bağlı gelişen karaciğer kanserinin aşıyla önlenebilen kanserler olduğunu anlatan Uluç, şu bilgileri aktardı:
'Rahim ağzı kanserinin ana sebebi human papilloma virüsü (HPV)’dür. Günümüzde bu virüse karşı bağışıklık sağlamak için geliştirilen HPV aşısı 12-26 yaşları arasındaki genç kızlara önerilmekte, aşılama 9 yaşından itibaren de yapılabilmektedir. Aşı üç doz şeklinde yapılmaktadır. Hepatit B aşısı, Hepatit B virüsüne karşı bağışıklık sağlamakta, bu virüse bağlı gelişen kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanseri gelişimini önlemektedir. Hepatit B aşısı, ülkemizin aşı programında bulunmaktadır ve bebekler doğuştan itibaren aşılanmaktadır. Çocukluğunda aşılanmamış olup, Hepatit B ile karşılaşma riski yüksek olan erişkinlerin de aşılanması önerilmektedir.'