Trump'ın Tayvan Lideri İle Yaptığı Telefon Görüşmesi
Beyaz Saray, Trump'ın tepkilere neden olan telefon görüşmesinin ardından Çinli yetkililere Washington'ın 'Tek Çin' politikasına dair taahhütlerini iletti.
Beyaz Saray'ın, ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump'ın, Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile telefon görüşmesinin ardından Çinli yetkililere ABD'nin 'Tek Çin' politikasına dair taahhütlerini ilettiği bildirildi.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın toplantısında, 20 Ocak’ta yönetimi devralacak Donald Trump'ın Tayvan lideri Tsai ile diplomatik gerilime neden olan telefon görüşmesine dair soruları yanıtladı.
Washington yönetiminin Çin ve Tayvan ilişkisine dair politikasının yaklaşık 40 yıldır bilindiğini vurgulayan Earnest, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyindeki yetkililerin Çinli muhataplarıyla telefonda görüştüğünü anlattı. Earnest, 'Yapılan birkaç telefon görüşmesiyle yönetimin, üç bildiri ve Tayvan İlişkiler Yasası'na dayanan 'Tek Çin' politikasına dair taahhüdümüzü açıkça dile getirdik. Bu, yaklaşık 40 yıldır yürürlükte olan, Tayvan Boğazında barış ve istikrarı artırma hedefinde olan bir politika.' dedi.
Earnest, ABD'nin izlediği bu politikanın, hem ABD'nin Çin ile ilişkilerinin hem de Tayvan halkının çıkarlarının güçlendirilmesini sağladığını dile getirdi.
Trump'ın Tayvan lideri ile yaptığı görüşmenin stratejik amacını bilemediğini belirten Earnest, 'Buradaki stratejik çabanın tam olarak ne olduğu net değil. ABD, Çin ve Tayvan'ın bundan ne tür potansiyel bir yarar sağlayabileceği belirsiz. Eğer başkan seçilen Trump’ın ekibinin başka bir amacı varsa, bunu açıklamalarını onlara bırakacağım.' ifadesini kullandı.
Başkan seçilen Trump'ın, yabancı liderlerle yapacağı görüşmelere ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığındaki tecrübeli diplomatlara danışabileceğini anlatan Earnest, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Başkanlığa seçilen birinin yabancı liderlerle iletişim kurması, son derece önemli. Bunun ülkemiz ve ülkemizin dünya genelindeki çıkarları için derin sonuçları olabilir. Geçen hafta, Trump'ın Pakistan başbakanı ile görüşmesine dair konuşmuştuk. Bu telefon konuşmasına dair soruları yanıtlarken, Başkan Obama'nın Beyaz Saray'daki sekiz yıl boyunca, Dışişleri Bakanlığındaki diplomatların uzmanlığı, tavsiyesi ve tecrübesinden yararlandığına dikkati çektim. Başkan Obama bundan faydalandı, başkan seçilen Trump da faydalanabilir.'
Donald Trump'ın geçen hafta Tayvan lideri Tsai ile telefon görüşme yapması Çin'in tepkisini çekmişti.
Pekin yönetimi, görüşmenin ardından Washington'a eleştirilerini iletirken, Trump telefon talebinin Tayvan tarafından geldiğini savunmuştu. Trump, Twitter hesabındaki paylaşımında, 'Tayvan lideri, bugün benim başkanlığı kazanmamı tebrik için aradı. Teşekkür ederim. ABD, Tayvan'a milyarlarca dolarlık askeri mühimmat satmasına rağmen Tayvan liderinin tebrik telefonunu kabul etmemenin gerekmesi ne kadar ilginç.' ifadelerini kullanmıştı.
Pekin'in eleştirilerinin sürmesinin ardından Trump, bu kez sosyal medya üzerinden Çin'i hedef almıştı.
Trump, 'Çin para biriminin değerini düşürüp Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü kırarken, ürünlerimize ağır bir şekilde vergiler koyarken ya da Güney Çin Denizinin ortasına muazzam bir askeri kompleks inşa ederken bize sordu mu? Hiç sanmıyorum.' paylaşımında bulunmuştu.
Pekin yönetimi Tayvan'ı kendi toprağı olarak görürken, bu adayı uluslararası toplumda yalnızca kendisinin temsil edebileceğini iddia ediyor. Çin, Tayvan'ın diğer ülkelerle ilişkisinin Pekin üzerinden yürütülmesi gerektiğini savunuyor.
Kaynak: AA
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın toplantısında, 20 Ocak’ta yönetimi devralacak Donald Trump'ın Tayvan lideri Tsai ile diplomatik gerilime neden olan telefon görüşmesine dair soruları yanıtladı.
Washington yönetiminin Çin ve Tayvan ilişkisine dair politikasının yaklaşık 40 yıldır bilindiğini vurgulayan Earnest, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyindeki yetkililerin Çinli muhataplarıyla telefonda görüştüğünü anlattı. Earnest, 'Yapılan birkaç telefon görüşmesiyle yönetimin, üç bildiri ve Tayvan İlişkiler Yasası'na dayanan 'Tek Çin' politikasına dair taahhüdümüzü açıkça dile getirdik. Bu, yaklaşık 40 yıldır yürürlükte olan, Tayvan Boğazında barış ve istikrarı artırma hedefinde olan bir politika.' dedi.
Earnest, ABD'nin izlediği bu politikanın, hem ABD'nin Çin ile ilişkilerinin hem de Tayvan halkının çıkarlarının güçlendirilmesini sağladığını dile getirdi.
Trump'ın Tayvan lideri ile yaptığı görüşmenin stratejik amacını bilemediğini belirten Earnest, 'Buradaki stratejik çabanın tam olarak ne olduğu net değil. ABD, Çin ve Tayvan'ın bundan ne tür potansiyel bir yarar sağlayabileceği belirsiz. Eğer başkan seçilen Trump’ın ekibinin başka bir amacı varsa, bunu açıklamalarını onlara bırakacağım.' ifadesini kullandı.
Başkan seçilen Trump'ın, yabancı liderlerle yapacağı görüşmelere ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığındaki tecrübeli diplomatlara danışabileceğini anlatan Earnest, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Başkanlığa seçilen birinin yabancı liderlerle iletişim kurması, son derece önemli. Bunun ülkemiz ve ülkemizin dünya genelindeki çıkarları için derin sonuçları olabilir. Geçen hafta, Trump'ın Pakistan başbakanı ile görüşmesine dair konuşmuştuk. Bu telefon konuşmasına dair soruları yanıtlarken, Başkan Obama'nın Beyaz Saray'daki sekiz yıl boyunca, Dışişleri Bakanlığındaki diplomatların uzmanlığı, tavsiyesi ve tecrübesinden yararlandığına dikkati çektim. Başkan Obama bundan faydalandı, başkan seçilen Trump da faydalanabilir.'
Donald Trump'ın geçen hafta Tayvan lideri Tsai ile telefon görüşme yapması Çin'in tepkisini çekmişti.
Pekin yönetimi, görüşmenin ardından Washington'a eleştirilerini iletirken, Trump telefon talebinin Tayvan tarafından geldiğini savunmuştu. Trump, Twitter hesabındaki paylaşımında, 'Tayvan lideri, bugün benim başkanlığı kazanmamı tebrik için aradı. Teşekkür ederim. ABD, Tayvan'a milyarlarca dolarlık askeri mühimmat satmasına rağmen Tayvan liderinin tebrik telefonunu kabul etmemenin gerekmesi ne kadar ilginç.' ifadelerini kullanmıştı.
Pekin'in eleştirilerinin sürmesinin ardından Trump, bu kez sosyal medya üzerinden Çin'i hedef almıştı.
Trump, 'Çin para biriminin değerini düşürüp Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü kırarken, ürünlerimize ağır bir şekilde vergiler koyarken ya da Güney Çin Denizinin ortasına muazzam bir askeri kompleks inşa ederken bize sordu mu? Hiç sanmıyorum.' paylaşımında bulunmuştu.
Pekin yönetimi Tayvan'ı kendi toprağı olarak görürken, bu adayı uluslararası toplumda yalnızca kendisinin temsil edebileceğini iddia ediyor. Çin, Tayvan'ın diğer ülkelerle ilişkisinin Pekin üzerinden yürütülmesi gerektiğini savunuyor.