Avustralya Parlamentosunda Sığınmacılara Destek Pankartı
Sığınmacı ve mültecilerin tutulduğu gözaltı merkezlerinin kapatılmasını isteyen protestocular, federal parlamento binasına pankart astı Eylemciler, ülke yönetiminin teknelerle ülkeye girmeye çalışan sığınmacıları geri göndermesinden dolayı denizlerde ölenlere dikkati çekmek amacıyla parlamento binası önündeki tören havuzunu kırmızıya boyadı.
Avustralya'ya teknelerle ulaştıktan sonra yakalanan sığınmacı ve mültecilerin tutulduğu gözaltı merkezlerinin kapatılmasını isteyen bir grup aktivist, federal parlamento binasında eylem yaptı.
Başkent Canberra'daki Avustralya Federal Parlamentosunun dünkü 'Soru Zamanı' oturumuna ara verilmesine neden olan eylemi yapan Whistleblowers Aktivistleri ve Yurttaşlar İttifakı üyeleri bu kez de parlamento binasına pankart astı.
Parlamentonun ana giriş kapısının üstündeki duvara, Türkçe karşılığı 'Kanlı kampları hemen kapatın #mültecilereadalet' olan pankartı asan ve bina önündeki tören havuzunu kırmızıya boyayan protestocular, bu eylemi sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Avustralya'nın, teknelerle ülkeye girmeye çalışan sığınmacıları geri göndermesinden dolayı denizlerde ölenlere dikkati çekmek isteyen grubun, kırmızıya boyadıkları tören havuzunda, 'Kan sizin ellerinizde', 'Geri göndermek katilliktir' yazılı pankartlar taşıdığı görüldü.
Kamplar kapanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirten aktivistler, daha sonra polisin kendilerine verdiği süreye uyarak astıkları pankartı indirip eylemlerine son verdi.
Öte yandan, eylemlerin ardından senatoda, parlamentonun çevresine 2,6 metre yüksekliğinde parmaklık monte edilmesi gündeme geldi.
Whistleblowers Aktivistleri ve Yurttaşlar İttifakının yaklaşık 30 kişi ile parlamentonun dünkü protestosunda meclis oturuma ara vermek zorunda kalmış, eylemciler polis ve güvenlik görevlileri tarafından bina dışına çıkarılmıştı.
- Avustralya yönetimindeki gözaltı merkezleri
Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan sığınmacıları Papua Yeni Gine'de Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru'da kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor.
Bu merkezlerde yaklaşık 3 yıldır tutulan sığınmacı ve mültecilerin hiçbir zaman Avustralya'ya alınmayacağını her fırsatta dile getiren koalisyon hükümeti yetkilileri, söz konusu kişiler için ömür boyu vize yasağını kapsayan yasa tasarısı hazırlatıp meclisten geçirmişti.
Ülke içinde ve dışında büyük tepkilere yol açan yasanın meclisten geçmesinin ardından Başbakan Malcolm Turnbull, sığınmacıların Amerikalı yetkililerle varılan anlaşma gereği bir defaya mahsus ABD'ye gönderileceğini açıklamıştı. ABD'ye gönderilecek sığınmacıların kimlerden oluşacağı, kaç kişinin bu ülkeye yerleştirileceği henüz bilinmiyor.
Son verilere göre, mültecilik hakkını elde eden 941 kişi Manus'ta, 675 kişi Nauru'da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin durumu ise belirsizliğini koruyor.
Ülke içinde ve dışında sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezleri hakkında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) mülteci ve sığınmacıların derhal insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi çağrısında bulunmuştu.Federal hükümetin en fazla eleştirildiği politikaları arasında yer alan söz konusu merkezler gösteri, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla gündemden düşmüyor.
Kaynak: AA
Başkent Canberra'daki Avustralya Federal Parlamentosunun dünkü 'Soru Zamanı' oturumuna ara verilmesine neden olan eylemi yapan Whistleblowers Aktivistleri ve Yurttaşlar İttifakı üyeleri bu kez de parlamento binasına pankart astı.
Parlamentonun ana giriş kapısının üstündeki duvara, Türkçe karşılığı 'Kanlı kampları hemen kapatın #mültecilereadalet' olan pankartı asan ve bina önündeki tören havuzunu kırmızıya boyayan protestocular, bu eylemi sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Avustralya'nın, teknelerle ülkeye girmeye çalışan sığınmacıları geri göndermesinden dolayı denizlerde ölenlere dikkati çekmek isteyen grubun, kırmızıya boyadıkları tören havuzunda, 'Kan sizin ellerinizde', 'Geri göndermek katilliktir' yazılı pankartlar taşıdığı görüldü.
Kamplar kapanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirten aktivistler, daha sonra polisin kendilerine verdiği süreye uyarak astıkları pankartı indirip eylemlerine son verdi.
Öte yandan, eylemlerin ardından senatoda, parlamentonun çevresine 2,6 metre yüksekliğinde parmaklık monte edilmesi gündeme geldi.
Whistleblowers Aktivistleri ve Yurttaşlar İttifakının yaklaşık 30 kişi ile parlamentonun dünkü protestosunda meclis oturuma ara vermek zorunda kalmış, eylemciler polis ve güvenlik görevlileri tarafından bina dışına çıkarılmıştı.
- Avustralya yönetimindeki gözaltı merkezleri
Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan sığınmacıları Papua Yeni Gine'de Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru'da kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor.
Bu merkezlerde yaklaşık 3 yıldır tutulan sığınmacı ve mültecilerin hiçbir zaman Avustralya'ya alınmayacağını her fırsatta dile getiren koalisyon hükümeti yetkilileri, söz konusu kişiler için ömür boyu vize yasağını kapsayan yasa tasarısı hazırlatıp meclisten geçirmişti.
Ülke içinde ve dışında büyük tepkilere yol açan yasanın meclisten geçmesinin ardından Başbakan Malcolm Turnbull, sığınmacıların Amerikalı yetkililerle varılan anlaşma gereği bir defaya mahsus ABD'ye gönderileceğini açıklamıştı. ABD'ye gönderilecek sığınmacıların kimlerden oluşacağı, kaç kişinin bu ülkeye yerleştirileceği henüz bilinmiyor.
Son verilere göre, mültecilik hakkını elde eden 941 kişi Manus'ta, 675 kişi Nauru'da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin durumu ise belirsizliğini koruyor.
Ülke içinde ve dışında sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezleri hakkında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) mülteci ve sığınmacıların derhal insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi çağrısında bulunmuştu.Federal hükümetin en fazla eleştirildiği politikaları arasında yer alan söz konusu merkezler gösteri, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla gündemden düşmüyor.