'Türkiye, Avrupa'da Diyabetin En Fazla Arttığı Ülke'
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Yılmaz: 'Türkiye, Avrupa'da diyabetin en fazla arttığı ülke. Ülkemizde diyabet, 10 yıl içinde yüzde 100 artarak, Avrupa'nın 4 katı artış gösterdi. Bu artış, beklenen oranı 2'ye katladı' 'Türkiye'de diyabet farkındalık oranı yüzde 36 civarında. Halkın yüzde 64'ü diyabeti bilmiyor. Bu nedenle ciddiye almıyor. Nüfusta yüzde 15 oranı olan bir hastalığı nüfusun üçte ikisinin bilmemesi ülke açısından çok üzücü'
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Türkiye'nin Avrupa'da diyabetin en fazla arttığı ülke olduğunu belirterek, Türkiye'de diyabetin 10 yıl içinde yüzde 100 artarak, Avrupa'nın 4 katı artış gösterdiğini, bunun da beklenen oranı 2'ye katladığını bildirdi.
Yılmaz, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 2016 Diyabet Atlası verilerine göre Türkiye'de, diyabetin görülme sıklığının yüzde 14,5'e yükseldiğine dikkati çekti.
Dünyada 450 milyon diyabetli olduğu bilgisini veren Yılmaz, 20 yıl sonra bu sayının yüzde 60 artarak, yaklaşık 800 milyona ulaşacağını kaydetti.
Temel Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü'nün dünya tarihinde ilk kez bir sonraki kuşağın ömrünün önceki kuşaktan daha kısa olacağı konusunda uyarı yaptığını anımsattı. Yeni kuşağın hareketsiz bir yaşam sürdüğünü ve kötü beslendiğini belirten Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu nedenle dünyada diyabet, obezite ve bununla doğrusal orantılı kalp-damar hastalıkları ve kronik hastalıklarda büyük artış söz konusu. Bu riski gören Birleşmiş Milletler, tarihinde bir hastalıkla mücadele için dördüncü kez toplandı. Bunlardan ilki sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü ise AIDS'ti. Dördüncü toplantının diyabet için düzenlenmesi artış hızının ne kadar ürkütücü bir boyuta geldiğini ortaya koyuyor.'
Yılmaz, diyabetin tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi gün geçtikçe artış gösterdiğini aktararak, diyabet hastalarının da iyi bir tedavi almaları gerektiğinin altını çizdi.
- 'Toplum bilinçlendirilmeli'
İyi tedavi alan ve yaşam tarzına dikkat eden hastaların sağlıklı bireyler gibi hayatlarına devam edebileceklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Her 2 diyabet hastasından biri kalp rahatsızlığından hayatını kaybediyor. Her 2 diyabet hastasının birinde nöropati yani sinir sisteminde hasar oluşuyor. Diyabet ABD'de son aşamaya gelmiş böbrek yetersizliği vakalarının yüzde 50'sinden sorumlu. Diyabet hastalarında normal hastalara göre 15 kat daha fazla ampütasyon yani uzuv kaybı yaşanıyor. Diyabet 20 yaş üstü körlük nedenlerinde birinci sırada. Ciddi diyabetik retinopati gelişen hastaların yüzde 50'si tanıyı takip eden 5 yıl içinde kör olabiliyor. Depresyon, diyabet hastalarında 2 kat daha fazla. Tip 2 diyabet demans (hafıza kaybı) riskini 3 kat artırıyor. Diyabet hastalarının ölüm riski diyabet hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla.'
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Yılmaz, Türkiye'nin hızla yayılan ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak, diyabetin hayat boyu süren bir hastalık olduğunu hatırlattı.
Diyabetle mücadele edilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi çağrısı yapan Yılmaz, şu bilgileri verdi:
'Türkiye, Avrupa'da diyabetin en fazla arttığı ülke. Ülkemizde diyabet, 10 yıl içinde yüzde 100 artarak, Avrupa'nın 4 katı artış gösterdi. Bu artış, beklenen oranı 2'ye katladı. Türkiye henüz diyabetin farkında değil. Türkiye'de diyabet farkındalık oranı yüzde 36 civarında. Halkın yüzde 64'ü diyabeti bilmiyor. Bu nedenle ciddiye almıyor. Nüfusta yüzde 15 oranı olan bir hastalığı nüfusun üçte ikisinin bilmemesi ülke açısından çok üzücü.'
Yılmaz, özellikle gençlerin diyabet konusunda en bilgisiz kesim olduğuna dikkati çekerek, gençlerin ağırlıklı fast-food gıdalarla kötü beslendiğini ve spor yapmadığını kaydetti.
Kaynak: AA
Yılmaz, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 2016 Diyabet Atlası verilerine göre Türkiye'de, diyabetin görülme sıklığının yüzde 14,5'e yükseldiğine dikkati çekti.
Dünyada 450 milyon diyabetli olduğu bilgisini veren Yılmaz, 20 yıl sonra bu sayının yüzde 60 artarak, yaklaşık 800 milyona ulaşacağını kaydetti.
Temel Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü'nün dünya tarihinde ilk kez bir sonraki kuşağın ömrünün önceki kuşaktan daha kısa olacağı konusunda uyarı yaptığını anımsattı. Yeni kuşağın hareketsiz bir yaşam sürdüğünü ve kötü beslendiğini belirten Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu nedenle dünyada diyabet, obezite ve bununla doğrusal orantılı kalp-damar hastalıkları ve kronik hastalıklarda büyük artış söz konusu. Bu riski gören Birleşmiş Milletler, tarihinde bir hastalıkla mücadele için dördüncü kez toplandı. Bunlardan ilki sıtma, ikincisi tüberküloz, üçüncüsü ise AIDS'ti. Dördüncü toplantının diyabet için düzenlenmesi artış hızının ne kadar ürkütücü bir boyuta geldiğini ortaya koyuyor.'
Yılmaz, diyabetin tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi gün geçtikçe artış gösterdiğini aktararak, diyabet hastalarının da iyi bir tedavi almaları gerektiğinin altını çizdi.
- 'Toplum bilinçlendirilmeli'
İyi tedavi alan ve yaşam tarzına dikkat eden hastaların sağlıklı bireyler gibi hayatlarına devam edebileceklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Her 2 diyabet hastasından biri kalp rahatsızlığından hayatını kaybediyor. Her 2 diyabet hastasının birinde nöropati yani sinir sisteminde hasar oluşuyor. Diyabet ABD'de son aşamaya gelmiş böbrek yetersizliği vakalarının yüzde 50'sinden sorumlu. Diyabet hastalarında normal hastalara göre 15 kat daha fazla ampütasyon yani uzuv kaybı yaşanıyor. Diyabet 20 yaş üstü körlük nedenlerinde birinci sırada. Ciddi diyabetik retinopati gelişen hastaların yüzde 50'si tanıyı takip eden 5 yıl içinde kör olabiliyor. Depresyon, diyabet hastalarında 2 kat daha fazla. Tip 2 diyabet demans (hafıza kaybı) riskini 3 kat artırıyor. Diyabet hastalarının ölüm riski diyabet hastası olmayanlara göre 2 kat daha fazla.'
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Yılmaz, Türkiye'nin hızla yayılan ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak, diyabetin hayat boyu süren bir hastalık olduğunu hatırlattı.
Diyabetle mücadele edilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi çağrısı yapan Yılmaz, şu bilgileri verdi:
'Türkiye, Avrupa'da diyabetin en fazla arttığı ülke. Ülkemizde diyabet, 10 yıl içinde yüzde 100 artarak, Avrupa'nın 4 katı artış gösterdi. Bu artış, beklenen oranı 2'ye katladı. Türkiye henüz diyabetin farkında değil. Türkiye'de diyabet farkındalık oranı yüzde 36 civarında. Halkın yüzde 64'ü diyabeti bilmiyor. Bu nedenle ciddiye almıyor. Nüfusta yüzde 15 oranı olan bir hastalığı nüfusun üçte ikisinin bilmemesi ülke açısından çok üzücü.'
Yılmaz, özellikle gençlerin diyabet konusunda en bilgisiz kesim olduğuna dikkati çekerek, gençlerin ağırlıklı fast-food gıdalarla kötü beslendiğini ve spor yapmadığını kaydetti.