Başrolde Bu Kez 'Figüranlar' Olacak
Eskişehir'de bir kafe işletmecisi, oyuncu, senarist, görüntü yönetmeni ve yönetmen adaylarını bir araya getirip, amatör ruhla profesyonel çalışmalar ortaya koymak ve Yeşilçam kültürünü yeniden ateşlemek için kolları sıvadı Kafenin sahibi Demirci: 'Son dönem filmlerine baktığımda hep aynı şeyi görüyorum. Hep şık giyinen, hep marka arabalara binen karakterlerin hikayeleri. Oysa biz, ayakkabısı olmayan, yarına dair endişeleri olan ya da hikayesiyle bir ömrü tüketmiş gerçek yaşamları yansıtalım istiyoruz'
SELÇUK KIZILDAĞ - Eskişehir'de 'Sinema Cafe Medya' adıyla faaliyet gösteren kafenin işletmecisi, sinemayla ilgilenen oyuncu, senarist, görüntü yönetmeni ve yönetmen adaylarını bir araya getirerek, amatör ruhla profesyonel çalışmalar ortaya koymak ve Yeşilçam kültürünü genç nesillere yeniden yaşatmak üzere çalışmalara başladı.
Kafenin sahibi Ali Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maddi çıkar gözetmeksizin açtıkları kafede sanat için çalışmalar yapıp, Türk sinemasına yeni oyuncular ve filmler kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Uzun süre sinema setlerinde, kamera arkasında birçok görevde bulunduğunu vurgulayan Demirci, Türk sinemasını dünya standartlarında farklı bir noktaya taşımanın yolunun birlik içinde üretim yapmak olduğunu ifade etti.
Demirci, popüler medyanın etkisiyle sinemanın da tekelleştirildiğini savunarak, şöyle konuştu:
'Kadir İnanır ile Türkan Şoray'ı film setinde bir araya getirdiğimizi düşünelim. Kameraların objektifleri Kadir abi ile Türkan ablanın üzerinde. Bir çay bahçesindeler. Kadir abi elini kaldırıp garsona sesleniyor ve 'Çay istiyoruz' diyor. İnsanlar işin başında zannetsin ki bu Kadir İnanır ve Türkan Şoray filmi. Aslında biz kurduğumuz bu oluşumla garsonun hikayesini çekmek isteyen kafalarız. Yani biz istiyoruz ki, garson başrol olsun. Yeni yüzler, yeni yetenekler ve gerçek hayatları yaşatalım. Son dönem filmlerine baktığımda hep aynı şeyi görüyorum. Hep şık giyinen, hep marka arabalara binen karakterlerin hikayeleri. Oysa biz ayakkabısı olmayan, yarına dair endişeleri olan ya da hikayesiyle bir ömrü tüketmiş gerçek yaşamları yansıtalım istiyoruz.'
- 'Amatör ruhla profesyonel işler yapmayı öğreniyoruz'
Demirci, 'Henüz yeni bir oluşum olmamıza rağmen ilgi çok büyük. Farklı düşünceleri olan senarist adaylarımız var. Kamera karşısında bir kerede cümlesini istenilen şekilde verebilen oyuncu adaylarımız var. El birliğiyle bizler başlangıçta Eskişehir'e güzel bir film hediye edeceğiz.' dedi.
Kafeteryanın kurucularından ve Eskişehirli eski aktör Erdoğan Çakıcı da yıllardır hayal ettiği bir oluşumun gerçekleşmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Çakıcı, 1954'ten bu yana sinema sektörünün içinde bulunduğunu ve ilk filminin bir kısmı Eskişehir'de çekilen 'Mapushane Çeşmesi' olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Abimle 1954 yılında birlikte bir yapım şirketi kurduk. 30 filmde oynamış bir aktörüm. Fakat Yeşilçam aktörü. Yeşilçam aktörlerine günümüzde beklenildiği ilgi gösterilmiyor maalesef. Biz 60'lı yıllarda abimle kurduğumuz yapım şirketinde onlarca tanınmamış yüzü perdelere taşıdık. Türkan Şoray bizim şirketimize geldiğinde henüz 15 yaşındaydı. Rahmetli Erol Taş mesela... Bizim setlere götürdüğümüz cihazları taşıyan biriyken karizması fark edildi ve Erol Taş ortaya çıktı. Bugün teknoloji bambaşka bir durumda. Daha kaliteli, daha hissettirebilen işler yapılabilir ama sektör ticarethaneye dönmüş durumda. Bizler burada, paradan çok sanata değer vererek, üretim yapmaya çalışıyoruz. Tecrübelerimi gençlerle paylaşıyorum, onlar da heveslerini ortaya koyup, canla başla çalışıyorlar. Güzel bir Eskişehir filmiyle ses getireceğimize inanıyorum.'
- 'Eskişehir başta olmak üzere tüm Türkiye için ufuk açan bir girişim'
Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da Eskişehir'in tüm sanat dallarında başarı gösterdiğini ve bu tarz bir oluşumla daha güzel işlere de imza atılabileceğine inandığını belirterek, 'Kentimiz hakikaten yapılan sanat çalışmalarına değer veren bir kent. Sinema Cafe Medya adı altında hem gençlerimizin hem de sinemaya gönül vermiş insanların bir araya gelerek, üretim yapacak olması çok mutluluk verici bir durum. Şehrimize hayırlı olsun.' dedi.
Kaynak: AA
Kafenin sahibi Ali Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maddi çıkar gözetmeksizin açtıkları kafede sanat için çalışmalar yapıp, Türk sinemasına yeni oyuncular ve filmler kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Uzun süre sinema setlerinde, kamera arkasında birçok görevde bulunduğunu vurgulayan Demirci, Türk sinemasını dünya standartlarında farklı bir noktaya taşımanın yolunun birlik içinde üretim yapmak olduğunu ifade etti.
Demirci, popüler medyanın etkisiyle sinemanın da tekelleştirildiğini savunarak, şöyle konuştu:
'Kadir İnanır ile Türkan Şoray'ı film setinde bir araya getirdiğimizi düşünelim. Kameraların objektifleri Kadir abi ile Türkan ablanın üzerinde. Bir çay bahçesindeler. Kadir abi elini kaldırıp garsona sesleniyor ve 'Çay istiyoruz' diyor. İnsanlar işin başında zannetsin ki bu Kadir İnanır ve Türkan Şoray filmi. Aslında biz kurduğumuz bu oluşumla garsonun hikayesini çekmek isteyen kafalarız. Yani biz istiyoruz ki, garson başrol olsun. Yeni yüzler, yeni yetenekler ve gerçek hayatları yaşatalım. Son dönem filmlerine baktığımda hep aynı şeyi görüyorum. Hep şık giyinen, hep marka arabalara binen karakterlerin hikayeleri. Oysa biz ayakkabısı olmayan, yarına dair endişeleri olan ya da hikayesiyle bir ömrü tüketmiş gerçek yaşamları yansıtalım istiyoruz.'
- 'Amatör ruhla profesyonel işler yapmayı öğreniyoruz'
Demirci, 'Henüz yeni bir oluşum olmamıza rağmen ilgi çok büyük. Farklı düşünceleri olan senarist adaylarımız var. Kamera karşısında bir kerede cümlesini istenilen şekilde verebilen oyuncu adaylarımız var. El birliğiyle bizler başlangıçta Eskişehir'e güzel bir film hediye edeceğiz.' dedi.
Kafeteryanın kurucularından ve Eskişehirli eski aktör Erdoğan Çakıcı da yıllardır hayal ettiği bir oluşumun gerçekleşmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Çakıcı, 1954'ten bu yana sinema sektörünün içinde bulunduğunu ve ilk filminin bir kısmı Eskişehir'de çekilen 'Mapushane Çeşmesi' olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Abimle 1954 yılında birlikte bir yapım şirketi kurduk. 30 filmde oynamış bir aktörüm. Fakat Yeşilçam aktörü. Yeşilçam aktörlerine günümüzde beklenildiği ilgi gösterilmiyor maalesef. Biz 60'lı yıllarda abimle kurduğumuz yapım şirketinde onlarca tanınmamış yüzü perdelere taşıdık. Türkan Şoray bizim şirketimize geldiğinde henüz 15 yaşındaydı. Rahmetli Erol Taş mesela... Bizim setlere götürdüğümüz cihazları taşıyan biriyken karizması fark edildi ve Erol Taş ortaya çıktı. Bugün teknoloji bambaşka bir durumda. Daha kaliteli, daha hissettirebilen işler yapılabilir ama sektör ticarethaneye dönmüş durumda. Bizler burada, paradan çok sanata değer vererek, üretim yapmaya çalışıyoruz. Tecrübelerimi gençlerle paylaşıyorum, onlar da heveslerini ortaya koyup, canla başla çalışıyorlar. Güzel bir Eskişehir filmiyle ses getireceğimize inanıyorum.'
- 'Eskişehir başta olmak üzere tüm Türkiye için ufuk açan bir girişim'
Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy da Eskişehir'in tüm sanat dallarında başarı gösterdiğini ve bu tarz bir oluşumla daha güzel işlere de imza atılabileceğine inandığını belirterek, 'Kentimiz hakikaten yapılan sanat çalışmalarına değer veren bir kent. Sinema Cafe Medya adı altında hem gençlerimizin hem de sinemaya gönül vermiş insanların bir araya gelerek, üretim yapacak olması çok mutluluk verici bir durum. Şehrimize hayırlı olsun.' dedi.