Asansör Faciasında 6 TOKİ Görevlisine Dava Açıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu savcılarından İsa Dalgıç tarafından hazırlanan iddianamede, CHP Milletvekili Mahmut Tanal ihbarcı olarak yer aldı. İddianamede, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, avukat Güray Dağ ile kazada hayatını kaybeden 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Hıdır Ali Genç’in babası Mustafa Genç ve yine kazada hayatını kaybeden Bilal Bal’ın ailesinin de yer aldığı 8 kişi ise müşteki olarak yer aldı. “Görevi kötüye kullanmak” suçundan haklarında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen dönemin TOKİ İstanbul Emlak Dairesi Başkanı Aliseydi Karaoğlu, TOKİ 4 No’lu Uygulama Dairesi Başkanı Niyazi Özdemir, TOKİ görevlileri Ömer Caniklioğlu, Temel Emrah Bıyıklıoğlu, Zuhal Dalkılıç ve M. Rıfat Çağal’ın görevleri sırasında görev gereklerine aykırı davranarak kişi mağduriyetine ve kamu zararına neden olarak görevlerini kötüye kullandıkları belirtildi. İddianamede, İstanbul Dikilitaş Mahallesi’nde yer alan yerdeki "Torun Center" isimli inşaat alanı içerisindeki 1. Blok’ta 06.09.2014 tarihinde meydana gelen yük ve personel kaldırma sisteminin (cephe asansörü), asansör kuyusu içerisinde yüksekten düşerek 10 işçinin ölümüne sebep olması olayı ile ilgili olarak kamu görevlilerinin sorumluluğu yönünde çeşitli araştırmalar yapıldığı anlatıldı. Kazanın yaşandığı inşaatın bulunduğu yerin devrinden kaynaklanan bedelin yüklenici firma tarafından idare hesaplarına aktarılması nedeniyle söz konusu arsanın 27.06.2013 tarihi itibarı ile yüklenici firmaya devredilebilme imkanı olduğu anlatılan iddianamede, “yüklenici firma ile TOKİ arasında imzalanan mutabakat metnine göre tapu devir işlemleri için yüklenici firmaya 31.12.2014 tarihine kadar süre tanındığı, tapu devir işlemlerinin ancak 26.11.2014 tarihinde gerçekleştirildiği” ifade edildi.

Bu tarihe kadar TOKİ ile yüklenici firma arasında imzalanan ve yürürlükte olan 10.11.2010 tarihli sözleşmenin "İşin Kontrolü" başlıklı 14. maddesinin hatırlatıldığı iddianamede, sözleşme konusu tüm işleri denetlemek üzere (TOKİ) tarafından iş yerinde bir veya birden fazla sayıda kendi personel kadrosundan ve Teknik Müşavirlik’ten kontrol bulundurulacağı, kontrollerin söz konusu işin sözleşme, şartnameler ve projelere göre yapılması ile faaliyetin iş programına göre yürütülmesini denetleyeceği, ayrıca kontrollerin yapılan işi uygun bulmasının şartnameler, sözleşme ve ekleri ile diğer belgelerde yazılı hükümleri bozmuş olmaktan yükleniciyi kurtaramayacağı, tüm sorumluluğun yükleniciye ait olacağının" belirtildiği aktarıldı.

“TOKİ MÜŞAVİRLİK HİZMETİNİ 2014 YILINDA CİDDİ ŞEKİLDE AKSATTI"

Buna rağmen TOKİ tarafından söz konusu inşaat ile ilgili müşavirlik ve kontrollük hizmetlerinde etkili hizmet sunulmadığı ve müşavirlik hizmetlerinde mevcut parsele ait plan değişikliğine bağlı olarak emsal oranında yaşanabilecek artışa odaklanıldığı belirtilen iddianamede, “İşin şartnameler, sözleşme ve ekleri ile diğer belgelerde yazılı hükümlere göre yapılıp yapılmadığı konusunda müşavirlik hizmeti sunan TOKİ İstanbul 4 No’lu Uygulama Dairesi Başkanlığı’nın etkin ve etkili müşavirlik hizmeti sunmadığı gibi söz konusu hizmeti 2014 yılı içinde ciddi şekilde aksattığı” kaydedildi.

6331 sayılı yasaya göre işverenin çalışanları için iş ile ilgili sağlık ve güvenliği sağlamakla yükümlü olduğu ifade edilen iddianamede, “27.06.2013 tarihinde bedelini peşin alarak ortaklıktan çekilen TOKİ’nin tapunun geç devredilmesi nedeniyle inşaatı yapan şirkete yapı denetiminde muafiyet sağladığı, vergi ve harç muafiyetinden yararlanmasını sağladığı, inşaatta kamu yararı gerekçesiyle 24 saat çalışma izni çıkarılmasına neden olduğu ve sonuç olarak idarenin sorumluluğuna neden olduğu” aktarıldı.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 15’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıklar 1 Mart 2017’de ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Mecidiyeköy’de 10 işçinin inşaatın 32’inci katından yere çakılması nedeniyle öldüğü asansör faciasına ilişkin aralarında Torunlar GYO ve asansör firması Geda Majör’ün çalışanlarının da yer aldığı 25 kişinin "taksirle 10 kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 4 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bir sonraki duruşması 27 Ekim 2016 tarihinde görülecek.