Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez Açıklaması

Uzun bir süredir küresel güçlerin desteği ile devletin ve sivil kurumların neredeyse tamamına FetöPdy terör örgütü üyelerinin büyük çoğunluğunun nüfuz olduğunu belirten Savaş Eğilmez, “Fetullah Gülen’in her sözüne inanmış, bin türlü sapkınlığını keramet kabul etmiş, türlü türlü hezeyanını hikmetten saymış, nihayet terörist başının “mehdi” olduğuna inanmış. Mehdi olmadığına inanmayanlar ise Fetö’nün parasından ve nüfuzundan yararlandıkları için bu duruma itiraz etmemiş; “Beklenen mehdi, Fetullah Gülen’dir” diye çeşitli şarlatanlıklara girişmişler. Lakin yaşananlar Fetullah Gülen’in mehdiden ziyade bir hain, bir katil, bir hırsız, bir yalancı, bir maşa, bir şarlatan olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.” diye konuştu.

Uluslararası platformda MİT tırları üzerinden Türkiye’yi terörist devlet olarak göstermeye çalışma hainliği, 17-25 Aralık bürokratik darbe girişimi ve 15 Temmuz ülkemizi bölme ve işgale hazırlama kalkışması, adam kayırmalar, her türlü hırsızlık, şantajlar, suikastler, birçok alandaki fesatlıklar, küresel güçlerin uşaklığı hiç de mehdi ile uyuşmayan eylem dizisi olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, şöyle konuştu:

“Fetullahçı terör örgütü sempatizanları, liderlerinin mehdi olmadığını görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve kandırılmış hissediyor olmalılar. Bir düzenbazın oyununa geldiklerini düşünüyorlardır. Yok hala başka düşünce ve hisler içerisinde yaşıyorlarsa, hainlik yolunda mesafe katediyorlar demektir. Batinilerin yaygın bilinen şekliyle haşhaşilerin lideri Hasan Sabbah’da XIII. asrın sonlarında öldüğünde, onun peygamber olduğuna inanan fedaileri bir süre sonra tekrar canlanacağı ümidiyle yaşamış, bir süre sonra onlarda yok olup gitmişlerdi. Sonuç olarak terörist başı Fetullah Gülen’in hala canlanıp geri döneceğine inanan fedaileri varsa, şunu bilsinler ki sonları sahte mehdilerinden daha kötü olacaktır. FetöPdy terör örgütü uğradığı hayal kırıklığının neredeyse aynısını, Dabık’ı kaybeden Daeş terör örgütü de yaşıyor. Dabık’ın kıyamet savaşının yaşanacağı yer olduğunu ve bu savaştan kendilerinin kesin zaferle ayrılacağı propagandasıyla yüzlerce militan devşirdiği değerlendirilen terör örgütü, Türkiye’nin hamlesiyle büyük bir bunalıma girdi. Türk Devleti’nin yürüttüğü ve büyük bir başarı ile devam eden Fırat Kalkanı Operasyo’nu kapsamında, ÖSO mensuplarınca Daeş, Dabık’tan süpürülüp, bölgede Türk bayrakları dalgalanıp ve Sayın Cumhurbaşkanımızın posterleri asılınca sahte peygamber Daeş terör örgütü lideri Bağdadi, örgüt içerisindeki şaşkınlığı ve hayal kırıklığını gidermek için “asıl Dabık savaşı bu değildi” açıklamasını yaptı. Sonuç olarak, Türk Devleti üç ay içerisinde üç terör örgütü, Fetö Pkk Daeş’in eş zamanlı saldırıları karşısında büyük bir başarı göstererek üçünü de yerle bir etti. Sarıldıkları sahte mehdi, terör koridoru ve Dabık mitlerininin büyük bir şarlatanlık ürünü olduğunu gösterdi.”