'15 Temmuz Darbesi Ve Toplumsal Etkileri'
Denizli Valisi Altıparmak: 'Bu akıl, tam Amerika'da yetişmiş İngiliz genleri taşıyan bir Yahudi'nin aklıdır diyorum. Bu, burada bitmeyecek diye düşünüyorum. Bu elbette devam edecektir. Belki oyuncular zamanla değişir ama kurbanları yine Türk ve Müslüman olacak' Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Alper: 'O gece hemen lojmanın aşağısına inip meslektaşlarımızla bir strateji üretmeye çalışırken, bazı meslektaşlarımızın ekmek almak üzere dışarı gittiklerini gördüm'
Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişime ilişkin, 'Bu akıl, tam Amerika'da yetişmiş İngiliz genleri taşıyan bir Yahudi'nin aklıdır diyorum. Bu, burada bitmeyecek diye düşünüyorum. Bu elbette devam edecektir. Belki oyuncular zamanla değişir ama kurbanları yine Türk ve Müslüman olacak.' dedi.
Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki '15 Temmuz Darbesi ve Toplumsal Etkileri' panelinin moderatörü Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kuzeyinin ve güneyinin istikrarsızlaştırıldığını belirterek, bu süreçte Türkiye'nin NATO politikalarına kendisini teslim etmemesi, Suriye vatandaşlarına kucak açmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünün dikkat çekici olduğunu ifade etti.
- 'Bana göre günümüze evrilmiş bir Haçlı seferidir'
Denizli Valisi Ahmet Altıparmak da 15 Temmuz'un büyük bir oyun olduğunu, oyun kurucuların bundan vazgeçmeyeceklerini belirterek, bu oyunu bozmak zorunluluğu taşıdıklarını belirtti.
'Bu akıl, ne bir Amerikalının aklı ne bir kendi başına bir İngilizin aklı ne de İsrail'in aklı. Bana göre günümüze evrilmiş bir Haçlı seferidir.' diyen Altıparmak, şöyle devam etti:
'Bu akıl, tam Amerika'da yetişmiş İngiliz genleri taşıyan bir Yahudi'nin aklıdır diyorum. Bu, burada bitmeyecek diye düşünüyorum. Bu elbette devam edecektir. Belki oyuncular zamanla değişir ama kurbanları yine Türk ve Müslüman olacak.'
Altıparmak, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi abdestini alıp eşiyle vedalaştığını belirterek, şunları anlattı:
'Kalabalıkların tugaya yürümemesi için ikna ettik. 'Tugaya yürürseniz, onların da hazırlığı var karşılıklı kan dökülür' dedik. Tugayı da şu şekilde tehdit ederek, '15-20 bin insan meydanda toplandı, bırakırsak linç ederler, kan dökülür ama sizler de çoluğunuzla çocuğunuzla linç olursunuz. Dolayısıyla şu hazırladığınız tankları içeri çekin.' Onlar da tankları içeri çekti.'
- '15 Temmuz günü böyle bir ihtilal beklentisi hiç yoktu bende'
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper de 2010'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimini yaptıktan sonra bazı olağan dışı eylemler gördüklerini, kendisinin ve arkadaşlarının bu süreçte zarar gördüğünü aktardı.
2014'teki seçimde de bazı olumsuzlukları gördüklerini kaydeden Alper, '15 Temmuz günü böyle bir ihtilal beklentisi hiç yoktu bende. 1980 ihtilalini yapanların cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş. Artık Türkiye demokrasi yolunda önemli bir mesafe katetmiş düşüncesindeydim. Hiç böyle olmadığını bizatihi gördük.' dedi.
Alper, darbe girişimini öğrenir öğrenmez bir karar vermesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
'O gece hemen lojmanın aşağısına inip, meslektaşlarımızla bir strateji üretmeye çalışırken, bazı meslektaşlarımızın ekmek almak üzere dışarı gittiklerini gördüm. 'Ekmek alalım nasıl olsa birkaç gün çıkamayacağız' diye. Bizim paradigmalarımız farklıydı. Biz Denizli'yi düşünüyorduk, ülkemizi düşünüyorduk, onlar farklı düşünüyorlardı. Nitekim Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu süreç içerisinde Denizli'de 32 tane Hakim ve Cumhuriyet Savcı'yı meslekten ihraç etti. O sırada bu ihraç edilenlerden olmayan meslektaşlarımı topladıktan sonra bir görev bölüşümü yaptık.'
Tarihte ilk defa hukukçuların meydanlara çıktığını ve aynı gün darbeye karşı gözaltı kararları aldıklarını hatırlatan Alper, 'Demek ki bizim demokrasi kültürümüz de gelişmiş. Halkımızla beraber olarak, halkımızın nasıl demokrasi kültürü gelişmişse, nasıl sokağa çıkma yasağı ilan edildiği zaman bunları dinlememiş ve ölmeyi göze alarak tankların üzerine çıkmışsa, elindeki sapanla uçağı düşürmeye kalkmışsa öleceğini bile bile makineli tüfeklerin önüne yatmışsa hukukçuların da demokrasi kültürü gelişmiş. O gün hiç kimse tereddüt etmedi. Türkiye'nin her yerindeki Cumhuriyet Başsavcıları, başsavcı vekilleri ve Cumhuriyet Savcıları'nın hepsi soruşturmaya geçtiler.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki '15 Temmuz Darbesi ve Toplumsal Etkileri' panelinin moderatörü Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kuzeyinin ve güneyinin istikrarsızlaştırıldığını belirterek, bu süreçte Türkiye'nin NATO politikalarına kendisini teslim etmemesi, Suriye vatandaşlarına kucak açmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünün dikkat çekici olduğunu ifade etti.
- 'Bana göre günümüze evrilmiş bir Haçlı seferidir'
Denizli Valisi Ahmet Altıparmak da 15 Temmuz'un büyük bir oyun olduğunu, oyun kurucuların bundan vazgeçmeyeceklerini belirterek, bu oyunu bozmak zorunluluğu taşıdıklarını belirtti.
'Bu akıl, ne bir Amerikalının aklı ne bir kendi başına bir İngilizin aklı ne de İsrail'in aklı. Bana göre günümüze evrilmiş bir Haçlı seferidir.' diyen Altıparmak, şöyle devam etti:
'Bu akıl, tam Amerika'da yetişmiş İngiliz genleri taşıyan bir Yahudi'nin aklıdır diyorum. Bu, burada bitmeyecek diye düşünüyorum. Bu elbette devam edecektir. Belki oyuncular zamanla değişir ama kurbanları yine Türk ve Müslüman olacak.'
Altıparmak, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi abdestini alıp eşiyle vedalaştığını belirterek, şunları anlattı:
'Kalabalıkların tugaya yürümemesi için ikna ettik. 'Tugaya yürürseniz, onların da hazırlığı var karşılıklı kan dökülür' dedik. Tugayı da şu şekilde tehdit ederek, '15-20 bin insan meydanda toplandı, bırakırsak linç ederler, kan dökülür ama sizler de çoluğunuzla çocuğunuzla linç olursunuz. Dolayısıyla şu hazırladığınız tankları içeri çekin.' Onlar da tankları içeri çekti.'
- '15 Temmuz günü böyle bir ihtilal beklentisi hiç yoktu bende'
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper de 2010'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimini yaptıktan sonra bazı olağan dışı eylemler gördüklerini, kendisinin ve arkadaşlarının bu süreçte zarar gördüğünü aktardı.
2014'teki seçimde de bazı olumsuzlukları gördüklerini kaydeden Alper, '15 Temmuz günü böyle bir ihtilal beklentisi hiç yoktu bende. 1980 ihtilalini yapanların cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş. Artık Türkiye demokrasi yolunda önemli bir mesafe katetmiş düşüncesindeydim. Hiç böyle olmadığını bizatihi gördük.' dedi.
Alper, darbe girişimini öğrenir öğrenmez bir karar vermesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
'O gece hemen lojmanın aşağısına inip, meslektaşlarımızla bir strateji üretmeye çalışırken, bazı meslektaşlarımızın ekmek almak üzere dışarı gittiklerini gördüm. 'Ekmek alalım nasıl olsa birkaç gün çıkamayacağız' diye. Bizim paradigmalarımız farklıydı. Biz Denizli'yi düşünüyorduk, ülkemizi düşünüyorduk, onlar farklı düşünüyorlardı. Nitekim Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu süreç içerisinde Denizli'de 32 tane Hakim ve Cumhuriyet Savcı'yı meslekten ihraç etti. O sırada bu ihraç edilenlerden olmayan meslektaşlarımı topladıktan sonra bir görev bölüşümü yaptık.'
Tarihte ilk defa hukukçuların meydanlara çıktığını ve aynı gün darbeye karşı gözaltı kararları aldıklarını hatırlatan Alper, 'Demek ki bizim demokrasi kültürümüz de gelişmiş. Halkımızla beraber olarak, halkımızın nasıl demokrasi kültürü gelişmişse, nasıl sokağa çıkma yasağı ilan edildiği zaman bunları dinlememiş ve ölmeyi göze alarak tankların üzerine çıkmışsa, elindeki sapanla uçağı düşürmeye kalkmışsa öleceğini bile bile makineli tüfeklerin önüne yatmışsa hukukçuların da demokrasi kültürü gelişmiş. O gün hiç kimse tereddüt etmedi. Türkiye'nin her yerindeki Cumhuriyet Başsavcıları, başsavcı vekilleri ve Cumhuriyet Savcıları'nın hepsi soruşturmaya geçtiler.' değerlendirmesinde bulundu.