Kumburgaz'da Denizde 5 Kişinin Kaybolması
Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açılan iki oğullarını kaybeden Demir ailesinin, olayda sorumluluğu bulunduğunu iddia ettikleri kişi, kurum ve kuruluşlara karşı açtığı 1 milyon bin lira maddi ve manevi tazminat davasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği mahkemeye cevap dilekçelerini sundu.
Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açılan iki oğullarını kaybeden Demir ailesinin, olayda sorumluluğu bulunduğunu iddia ettikleri kişi, kurum ve kuruluşlara karşı açtığı 1 milyon bin lira maddi ve manevi tazminat davasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği mahkemeye cevap dilekçelerini sundu.
Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olarak yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğüne izafeten İstanbul Valiliği, açılan tazminat davasına cevap dilekçelerini sundu.
Belediyenin cevap dilekçesinde, bu davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği ifade edilirken, mahkemeden davayı görevsizlik kararıyla reddetmesi talep edildi.
Davacıların ileri sürdükleri iddiaları kabul etmedikleri kaydedilen dilekçede, davacıların iddialarının belirli, somut bir delile dayanmadığını, olay yerine zamanında gelinmediği, etkin bir arama yapılmadığı şeklindeki iddiaların afaki iddialar olduğu savunuldu.
Belediyenin yanıt dilekçesinde, olayın 17 Ağustos tarihinde meydana geldiği, yetkililerin 18 Ağustos tarihinde haberdar edildiği belirtilerek, ''Olayın öğrenildiği 18 Ağustos tarihinden 16 Eylül tarihine kadar çalışmalar aralıksız sürmüştür'' denildi.
Dilekçede, denizde kaybolan gençlerin deniz bisikletini kiraladıkları Garden Beach isimli iş yerine ruhsat verme, denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin Büyükçekmece Belediye Başkanlığı'na ait olduğunu öne sürülerek, ''Bu kapsamda firmaya ait ruhsat işlemleri hakkında ve deniz bisikleti kiralanması hususunda müvekkil idare birimleri arşivinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Davanın usul ve esastan reddini istiyoruz. Davanın kabul edilmesi halinde 1 milyon liralık manevi tazminat bedeli yüksek bedeldir.'' ifadelerine yer verildi.
İstanbul Valiliği ise cevap dilekçesinde, istenen 1 milyon liralık tazminatın fahiş olduğunu belirterek, ''Öncelikle davalılar herhangi bir delil göstermeden maddi tazminat talebinde bulunmuş olup bu iddialarını kanıtlamaları gerekmektedir'' ifadeleriyle davanın reddini istedi.
Mahkeme, dosyaya gelen dilekçeleri değerlendirecek.
- Davanın geçmişi
Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açılan iki oğullarını kaybeden Demir ailesi, olayda sorumluluğu bulunduğunu iddia ettikleri işletme sahibi Sinan Önügören, deniz otobüsü kaptanı Yavuz Yılmaz, İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret AŞ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğüne izafeten İstanbul Valiliği ile Büyükçekmece Belediyesi'ne 1 milyon bin lira maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştu.
- Olay
Serdar Demir, 17 Ağustos 2014'te kardeşi Doğan Demir ve arkadaşları Mikayil Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi'yle şüpheli Sinan Önügören'e ait deniz kenarındaki iş yerinden deniz bisikleti kiralayarak denize açıldıktan sonra kaybolmuştu.
Serdar Demir'in cesedi Marmara Adası sahilinde bulunurken, Doğan Demir, Mikayil Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi'ye ise ulaşılamamıştı.
Olaya ilişkin sanık Sinan Önügören'in ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma'' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.
Kaynak: AA
Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olarak yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğüne izafeten İstanbul Valiliği, açılan tazminat davasına cevap dilekçelerini sundu.
Belediyenin cevap dilekçesinde, bu davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği ifade edilirken, mahkemeden davayı görevsizlik kararıyla reddetmesi talep edildi.
Davacıların ileri sürdükleri iddiaları kabul etmedikleri kaydedilen dilekçede, davacıların iddialarının belirli, somut bir delile dayanmadığını, olay yerine zamanında gelinmediği, etkin bir arama yapılmadığı şeklindeki iddiaların afaki iddialar olduğu savunuldu.
Belediyenin yanıt dilekçesinde, olayın 17 Ağustos tarihinde meydana geldiği, yetkililerin 18 Ağustos tarihinde haberdar edildiği belirtilerek, ''Olayın öğrenildiği 18 Ağustos tarihinden 16 Eylül tarihine kadar çalışmalar aralıksız sürmüştür'' denildi.
Dilekçede, denizde kaybolan gençlerin deniz bisikletini kiraladıkları Garden Beach isimli iş yerine ruhsat verme, denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin Büyükçekmece Belediye Başkanlığı'na ait olduğunu öne sürülerek, ''Bu kapsamda firmaya ait ruhsat işlemleri hakkında ve deniz bisikleti kiralanması hususunda müvekkil idare birimleri arşivinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Davanın usul ve esastan reddini istiyoruz. Davanın kabul edilmesi halinde 1 milyon liralık manevi tazminat bedeli yüksek bedeldir.'' ifadelerine yer verildi.
İstanbul Valiliği ise cevap dilekçesinde, istenen 1 milyon liralık tazminatın fahiş olduğunu belirterek, ''Öncelikle davalılar herhangi bir delil göstermeden maddi tazminat talebinde bulunmuş olup bu iddialarını kanıtlamaları gerekmektedir'' ifadeleriyle davanın reddini istedi.
Mahkeme, dosyaya gelen dilekçeleri değerlendirecek.
- Davanın geçmişi
Kamiloba sahilinden deniz bisikletiyle açılan iki oğullarını kaybeden Demir ailesi, olayda sorumluluğu bulunduğunu iddia ettikleri işletme sahibi Sinan Önügören, deniz otobüsü kaptanı Yavuz Yılmaz, İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret AŞ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğüne izafeten İstanbul Valiliği ile Büyükçekmece Belediyesi'ne 1 milyon bin lira maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştu.
- Olay
Serdar Demir, 17 Ağustos 2014'te kardeşi Doğan Demir ve arkadaşları Mikayil Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi'yle şüpheli Sinan Önügören'e ait deniz kenarındaki iş yerinden deniz bisikleti kiralayarak denize açıldıktan sonra kaybolmuştu.
Serdar Demir'in cesedi Marmara Adası sahilinde bulunurken, Doğan Demir, Mikayil Çelik, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi'ye ise ulaşılamamıştı.
Olaya ilişkin sanık Sinan Önügören'in ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma'' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.