Türk Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı Açıklaması

Yaklaşık 18 milyon öğrenci, 36 milyon veli ve 1 milyon eğitim çalışanın görev aldığı 2015-2016 eğitim-öğretim yılı 1. döneminin cuma günü sona ereceğini anımsatan Türk Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Haydar Urfalı, özellikle son yıllarda eğitim-öğretim ortamlarında, iktidar sahiplerinin yaptığı ayrımcılık, kutuplaştırma ve uygulamaların gerilimi ve şiddet olaylarını arttırdığını öne sürdü. Eğitimciler arasında bir kutuplaşmanın var olduğunu savunan Urfalı, "Kamuda, yıllardır sistematik olarak uygulanan ayrımcılık anlayışıyla ve siyasi iktidarın sayısal üstünlüğü ile çıkarılan, başta kazanılmış hakları yok sayan, hak, hukuk, adaleti yerle yeksan eden kanun, yönetmelik ve hoyrat uygulamalarla ortaya konulan eğitim, kariyer, liyakat, emek, alın teri ve performansı dikkate almayan işlemler eğitimciler arasında kutuplaşmayı beraberinde getirmiştir" dedi.

“Huzura, güvene ve adalete olan hasretimiz her geçen gün artmış, özellikle son yıllarda tavan yapmıştır” diyen Urfalı, şöyle devam etti:

“Güven ortamını sağlamak ve korumakla görevli olan her kademedeki yöneticiler makamı ve mevkiinin gerektirdiği tarafsızlıkla hareket etmemiş, bulundukları konumu yandaşlık duygusuyla kullanarak çalışanlara baskı uygulamış ve korku salmaya çalışmışlardır. İsterdik ki eğitim-öğretim yılı öncekilerden daha sorunsuz sürsün, eğitim sistemimizin sorunları giderek büyümesin, iktidarın en başarılı olduğu alan eğitim olsun, eğitimde başarısızlık ve hüsrana yer olmasın. Ancak, kronik gelmiş olan başarısızlığın sorumlusu MEB’i yönetenler ve hükümet ettiği yaklaşık 14 yıllık dönem içerisinde 5 kez Milli Eğitim Bakanı değiştiren, eğitimde kalite ve niteliği artırmak adına tutarlı ve istikrarlı icraat sergileyemeyen iktidardır. İsterdik ki Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya sorunları çözmekte gösterdiği başarıdan, tüm eğitim çalışanlarını kucaklayıcı yaklaşımından, bir akademisyen hassasiyetiyle konulara objektif yaklaşmasından dolayı teşekkür edelim methiyeler dizelim. Sayın Bakan yaptığı veya izin verdiği uygulamalarla, hala MEB’e olan güvensizliği ortadan kaldıramamış, adaletin sağlanmadığı bir sistemde yapılan uygulamaların başarıya ulaşma şansının olmadığı hala anlamamıştır. Hala, MEB’de paralel yönetim haline gelmiş malum sendikanın merkez ve taşra teşkilatlarında huzuru bozmasına fırsat vermeye devam etmekte, eğitim sistemimizi bir bütün halinde ele almamaktadır. Göreve gitmediği halde maaş aldığı tespit edildiği halde maaş alan sendika başkanını, usulsüzlük yaparak haksız kazanç sağladığı belgelendirilen ilçe milli eğitim müdürünü koruyan bir anlayıştan başka bir şey beklenemez. Bugüne kadar ki, performansını değerlendirdiğimizde Bakan Nabi Avcı ne yazık ki bu yıl da sınıfta kalacak gibi gözükmektedir.”