Adalet Bakanı Bozdağ Açıklaması
''(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sözleri) Hakaret etmek, düşünce özgürlüğü müdür? Biz böyle bir düşünceye sonuna kadar karşıyız. Biz bunu bir düşünce değil, ahlaksızlık olarak görüyoruz, her türlü ahlaksızlığın karşısında ahlakın temsilcisi olmaya özen göstereceğiz. Bunlar ağır eleştiri değil, resmen hakaret resmen küfürdür' ''Sayın Kılıçdaroğlu kendi seviyesizliğini, kendi edep, terbiye ve ahlaktan yoksunluğunu bu açıklaması ile bir kez daha ortaya koymuştur’’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Kurultayı'ndaki sözlerine ilişkin ''Hakaret etmek, düşünce özgürlüğü müdür? Biz böyle bir düşünceye sonuna kadar karşıyız. Biz bunu bir düşünce değil, ahlaksızlık olarak görüyoruz, her türlü ahlaksızlığın karşısında ahlakın temsilcisi olmaya özen göstereceğiz. Bunlar ağır eleştiri değil, resmen hakaret resmen küfürdür' dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Kurultayı'ndaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Başkalarına hakaret ederek siyaset yapanları kınadıklarını belirten Bozdağ, ''Kılıçdaroğlu zannediyorum ki kendi vasfını tarif etmiştir. Türkiye’de siyasetin nasıl bir ahlak, edep, toplumun değerleri bakımından seviye kaybı içinde olduğunu göstermektedir. Bir ana muhalefet partisi liderinin konuşacağı bir üslup böyle olabilir mi? Nezaket ve görgü kuralları, devlet terbiyesi, siyasi ahlak, bu toplumun ahlak yapısı böylesi bir konuşmaya hak verebilir mi? Türkiye’nin neresinde herhangi bir kişinin bu ülkenin saygın Cumhurbaşkanı'na 'diktatör bozuntusu' hakareti haklı görülebilir. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede diktatör olmadığını Sayın Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenlerin varlığı çok açık ve net gösteriyor'' diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'nin demokrasinin en iyi işlediği ülkelerden birisi olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bu ülkede diktatörlük olmuş olsa Sayın Kılıçdaroğlu bu söylediği sözün bırak aynısını söylemeyi, böyle bir sözü söyleyip söylememeyi kalbine, aklına dahi getirebilir mi? Türkiye’nin demokrat bir ülke olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımızın demokrat bir kişiliğe sahip olduğunu en iyi şekilde bu millet görmekte, bilmekte ve her seçimde ona ve onun istikamet verdiği siyasete büyük destekler ortaya koymaktadır. Maalesef çok büyük bir saygısızlıkla, çok büyük bir ahlaksızlıkla, çok büyük bir terbiyesizlikle Sayın Cumhurbaşkanımız karşı karşıyadır. Bu millet böylesi bir ahlak, terbiye, edep, kaybı içerisinde olan liderleri hak etmediği gibi böylesi bir siyaseti de hak etmemektedir.''
- 'Türkiye demokrasi ülkesi, özgürlükler ülkesi'
Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren, gönül veren vatandaşların da Kemal Kılıçdaroğlu’nun üslubunu tasvip etmeyeceğine inandığını aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
'Böylesi bir seviye, edep, ahlak kaybı içerisinde olan yaklaşımı kimse onaylayabilir mi? Maalesef bir kongrede böylesi bir konuşmayı ana muhalefet partisinin lideri yapabiliyor. Ondan sonra da kalkıyorlar Cumhurbaşkanımızı eleştiriyorlar. ‘Şöyle söylüyor, böyle söylüyor, şunu yapıyor, bunu yapmıyor’ diye. Şimdi söylenen şeylere bakın. Bunun karşısında herkesin tepki koyması, bu ahlaksızlığa, bu edepsizliğe, bu terbiyesizliğe herkesin kendince bir cevap vermesi doğru olandır. Böyle bir şey olamaz. Türkiye demokrasi ülkesi, özgürlükler ülkesi. Herkes eleştirisini özgürce yapacak. Ama eleştiri yapmak, hakaret etmek, küfretmek hakkını hiç kimseye vermez.'
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük büyük bir karalama kampanyası sürdürüldüğünü belirterek, 'TCK’nın 299. Maddesi Cumhurbaşkanımıza hakaret suçunu düzenlemektedir. Bir yandan Avrupa’daki bazı yerlere gidip lobiler yapmak suretiyle öte yandan da başka takım usullerle ülkenin aleyhine çalışan büyük bir kampanya yürütülmektedir' dedi.
Ülkeye gelen ziyaretçilere 299. Madde kapsamında soruşturulan ve kovuşturulan sözlerle ilgili örnekler verdiğini anlatan Bozdağ, 'Şimdi, 'siz kendi ülkenizde Cumhurbaşkanınıza veya devlet başkanınıza veya ülkenizin başkanına sinkaflı küfürler yapılmasını onaylar mısınız’ diye sordum. Yapılan küfürleri İngilizceye çevirerek kendilerine takdim ettim. ‘Böyle şeyler sizin ülkenizde oluyor mu’ dedim. Yüzleri kızardı'' diye konuştu.
- ''Sayın Kılıçdaroğlu kendi seviyesizliğini ortaya koymuştur''
Küfretmenin düşünceyle bağdaşmadığını vurgulayan Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Hakaret etmek düşünce özgürlüğü müdür? Biz böyle bir düşünceye sonuna kadar karşıyız. Biz bunu bir düşünce değil, ahlaksızlık olarak görüyoruz, her türlü ahlaksızlığın karşısında ahlakın temsilcisi olmaya özen göstereceğiz. Bunlar ağır eleştiri değil, resmen hakaret, resmen küfürdür. Bunu bu toplumun hukuku himaye etmediği gibi bu toplumun sahip olduğu değerler silsilesi de bu toplumun sahip olduğu ahlak da genel ahlak anlayışı da himaye etmemektedir. Sayın Kılıçdaroğlu kendi seviyesizliğini, kendi edep, terbiye ve ahlaktan yoksunluğunu bu açıklaması ile bir kez daha ortaya koymuştur. O açıklamaya söylenecek çok söz var, çok ifade var ama bizim ahlakımız, bizim edebimiz, bizim aldığımız terbiye o seviyeye inmemize izin vermemektedir. Ancak milletimiz onların seviyesini ben eminim ki bundan sonra daha da alçaltmaya devam edecektir. Tekrar bu açıklamaları şiddetle ve nefretle kınıyorum. Böylesi siyasete lanet olsun diyorum.''
Kaynak: AA
Bozdağ, Yozgat'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Kurultayı'ndaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Başkalarına hakaret ederek siyaset yapanları kınadıklarını belirten Bozdağ, ''Kılıçdaroğlu zannediyorum ki kendi vasfını tarif etmiştir. Türkiye’de siyasetin nasıl bir ahlak, edep, toplumun değerleri bakımından seviye kaybı içinde olduğunu göstermektedir. Bir ana muhalefet partisi liderinin konuşacağı bir üslup böyle olabilir mi? Nezaket ve görgü kuralları, devlet terbiyesi, siyasi ahlak, bu toplumun ahlak yapısı böylesi bir konuşmaya hak verebilir mi? Türkiye’nin neresinde herhangi bir kişinin bu ülkenin saygın Cumhurbaşkanı'na 'diktatör bozuntusu' hakareti haklı görülebilir. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede diktatör olmadığını Sayın Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenlerin varlığı çok açık ve net gösteriyor'' diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'nin demokrasinin en iyi işlediği ülkelerden birisi olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bu ülkede diktatörlük olmuş olsa Sayın Kılıçdaroğlu bu söylediği sözün bırak aynısını söylemeyi, böyle bir sözü söyleyip söylememeyi kalbine, aklına dahi getirebilir mi? Türkiye’nin demokrat bir ülke olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımızın demokrat bir kişiliğe sahip olduğunu en iyi şekilde bu millet görmekte, bilmekte ve her seçimde ona ve onun istikamet verdiği siyasete büyük destekler ortaya koymaktadır. Maalesef çok büyük bir saygısızlıkla, çok büyük bir ahlaksızlıkla, çok büyük bir terbiyesizlikle Sayın Cumhurbaşkanımız karşı karşıyadır. Bu millet böylesi bir ahlak, terbiye, edep, kaybı içerisinde olan liderleri hak etmediği gibi böylesi bir siyaseti de hak etmemektedir.''
- 'Türkiye demokrasi ülkesi, özgürlükler ülkesi'
Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren, gönül veren vatandaşların da Kemal Kılıçdaroğlu’nun üslubunu tasvip etmeyeceğine inandığını aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
'Böylesi bir seviye, edep, ahlak kaybı içerisinde olan yaklaşımı kimse onaylayabilir mi? Maalesef bir kongrede böylesi bir konuşmayı ana muhalefet partisinin lideri yapabiliyor. Ondan sonra da kalkıyorlar Cumhurbaşkanımızı eleştiriyorlar. ‘Şöyle söylüyor, böyle söylüyor, şunu yapıyor, bunu yapmıyor’ diye. Şimdi söylenen şeylere bakın. Bunun karşısında herkesin tepki koyması, bu ahlaksızlığa, bu edepsizliğe, bu terbiyesizliğe herkesin kendince bir cevap vermesi doğru olandır. Böyle bir şey olamaz. Türkiye demokrasi ülkesi, özgürlükler ülkesi. Herkes eleştirisini özgürce yapacak. Ama eleştiri yapmak, hakaret etmek, küfretmek hakkını hiç kimseye vermez.'
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük büyük bir karalama kampanyası sürdürüldüğünü belirterek, 'TCK’nın 299. Maddesi Cumhurbaşkanımıza hakaret suçunu düzenlemektedir. Bir yandan Avrupa’daki bazı yerlere gidip lobiler yapmak suretiyle öte yandan da başka takım usullerle ülkenin aleyhine çalışan büyük bir kampanya yürütülmektedir' dedi.
Ülkeye gelen ziyaretçilere 299. Madde kapsamında soruşturulan ve kovuşturulan sözlerle ilgili örnekler verdiğini anlatan Bozdağ, 'Şimdi, 'siz kendi ülkenizde Cumhurbaşkanınıza veya devlet başkanınıza veya ülkenizin başkanına sinkaflı küfürler yapılmasını onaylar mısınız’ diye sordum. Yapılan küfürleri İngilizceye çevirerek kendilerine takdim ettim. ‘Böyle şeyler sizin ülkenizde oluyor mu’ dedim. Yüzleri kızardı'' diye konuştu.
- ''Sayın Kılıçdaroğlu kendi seviyesizliğini ortaya koymuştur''
Küfretmenin düşünceyle bağdaşmadığını vurgulayan Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Hakaret etmek düşünce özgürlüğü müdür? Biz böyle bir düşünceye sonuna kadar karşıyız. Biz bunu bir düşünce değil, ahlaksızlık olarak görüyoruz, her türlü ahlaksızlığın karşısında ahlakın temsilcisi olmaya özen göstereceğiz. Bunlar ağır eleştiri değil, resmen hakaret, resmen küfürdür. Bunu bu toplumun hukuku himaye etmediği gibi bu toplumun sahip olduğu değerler silsilesi de bu toplumun sahip olduğu ahlak da genel ahlak anlayışı da himaye etmemektedir. Sayın Kılıçdaroğlu kendi seviyesizliğini, kendi edep, terbiye ve ahlaktan yoksunluğunu bu açıklaması ile bir kez daha ortaya koymuştur. O açıklamaya söylenecek çok söz var, çok ifade var ama bizim ahlakımız, bizim edebimiz, bizim aldığımız terbiye o seviyeye inmemize izin vermemektedir. Ancak milletimiz onların seviyesini ben eminim ki bundan sonra daha da alçaltmaya devam edecektir. Tekrar bu açıklamaları şiddetle ve nefretle kınıyorum. Böylesi siyasete lanet olsun diyorum.''