Teknoloji Bilgilendirme Platformu Başkanı Özeren Açıklaması
'Baz istasyonlarına karşı oluşturulan olumsuz algı operasyonları mobil iletişimin aksamasına yol açıyor'.
Teknoloji Bilgilendirme Platformu Başkanı Serhat Özeren, baz istasyonlarına karşı oluşturulan olumsuz algı operasyonlarının mobil iletişimin aksamasına yol açtığını bildirdi.
Özeren, yaptığı açıklamada, baz istasyonlarının kurulum ve işleyişinin sürekli denetim altında olduğunu, yerel yönetimlerin ve bazı çevrelerin söylemlerinden olumsuz algı oluşturulduğunu ifade etti.
Olumsuz algı operasyonlarının mobil iletişimin aksamasına yol açtığını vurgulayan Özeren, şunları kaydetti:'Mobil iletişimin aksaması halinde acil yardım hizmetleri başta olmak üzere finans, sağlık ve ticari işlemler aksıyor, tüm sosyal hayat olumsuz etkileniyor. Baz istasyonları, iletişimin vazgeçilmez bir parçası olup, mobil iletişim için gerekli cihazlardır. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada bu sistem kullanılıyor. Dünya sağlık otoriteleri, elektromanyetik dalgaların limit değerinin 41 volt/metre olarak uygulanmasını tavsiye ediyor. Türkiye bu değerin çok altında olan 9,16 volt/metre limit değerini yönetmeliklerle uyguluyor. Baz istasyonları üzerinden rant elde etmek isteyen çevrelerin kamuoyunu yanıltması kabul edilemez.'
- 'Akademisyenler toplumu yanıltmamalı'
Bazı akademisyenlerin, bilimsel veriler ve teknolojinin gelişimine karşı durarak, baz istasyonlarına karşı kamuoyunu yanılttığına işaret eden Özeren, 'Bilim adamı dediğimiz kişiler, bilimsel verilerle doğruluğu kanıtlanmış bilgileri kamuoyuyla paylaşırlar. Bilimsel olarak ispatlanmış çalışmalar varken, çıkıp 'ben buna inanıyorum' ya da 'inanmıyorum' demek bilimselliğe aykırıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası İyonize Olmayan Işımadan Korunma Komisyonu (ICNRP) gibi kurumların verilerini görmezden gelip, akademisyenliğin arkasına sığınarak toplumu yanlış yönlendirmek kabul edilemez' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Özeren, yaptığı açıklamada, baz istasyonlarının kurulum ve işleyişinin sürekli denetim altında olduğunu, yerel yönetimlerin ve bazı çevrelerin söylemlerinden olumsuz algı oluşturulduğunu ifade etti.
Olumsuz algı operasyonlarının mobil iletişimin aksamasına yol açtığını vurgulayan Özeren, şunları kaydetti:'Mobil iletişimin aksaması halinde acil yardım hizmetleri başta olmak üzere finans, sağlık ve ticari işlemler aksıyor, tüm sosyal hayat olumsuz etkileniyor. Baz istasyonları, iletişimin vazgeçilmez bir parçası olup, mobil iletişim için gerekli cihazlardır. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada bu sistem kullanılıyor. Dünya sağlık otoriteleri, elektromanyetik dalgaların limit değerinin 41 volt/metre olarak uygulanmasını tavsiye ediyor. Türkiye bu değerin çok altında olan 9,16 volt/metre limit değerini yönetmeliklerle uyguluyor. Baz istasyonları üzerinden rant elde etmek isteyen çevrelerin kamuoyunu yanıltması kabul edilemez.'
- 'Akademisyenler toplumu yanıltmamalı'
Bazı akademisyenlerin, bilimsel veriler ve teknolojinin gelişimine karşı durarak, baz istasyonlarına karşı kamuoyunu yanılttığına işaret eden Özeren, 'Bilim adamı dediğimiz kişiler, bilimsel verilerle doğruluğu kanıtlanmış bilgileri kamuoyuyla paylaşırlar. Bilimsel olarak ispatlanmış çalışmalar varken, çıkıp 'ben buna inanıyorum' ya da 'inanmıyorum' demek bilimselliğe aykırıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası İyonize Olmayan Işımadan Korunma Komisyonu (ICNRP) gibi kurumların verilerini görmezden gelip, akademisyenliğin arkasına sığınarak toplumu yanlış yönlendirmek kabul edilemez' ifadelerini kullandı.