Suriye Krizinin Çözümü İçin Müzakereler
Suriyeli muhaliflerin kurduğu Müzakere Yüksek Komisyonu, 24 Ocak'ta Cenevre'de rejim ile muhalifler arasında yapılması planlanan görüşmeler öncesinde karşı taraftan "iyi niyet göstergesi" bazı davranışlarda bulunmasını bekliyor.
Komisyon sözcüsü Riyad Na'san Ağa AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bombardımanın durması, tutukluların serbest bırakılması, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde ablukanın kaldırılması iyi niyet göstergesi anlamına gelen adımların başında geliyor. Bu adımlar aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) aldığı 2254 sayılı karar doğrultusunda bir müzakere sürecinin başlamasının ön koşulunu oluşturuyor" dedi.
Esed rejimiyle müzakerede bulunacak heyetin teşekkül ettiğini ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın talep etmesi durumunda heyet üyelerinin isimlerinin kendisine sunulacağını belirten Ağa, komisyonun cumartesi günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplantı yapacağını ve müzakere sürecinde takip edilecek mekanizmanın değerlendirilmesi için de Mistura ile bir araya gelmelerinin muhtemel olduğunu kaydetti.
Ağa, komisyonun sadece siyasi bir oluşum olmadığını ve bünyesinde Suriye içindeki 10 muhalif gruptan temsilciler barındığına işaret ederek, muhaliflerin dışarıdan kendilerine isim dayatılmasını kabul etmeyeceğinin altını çizdi.
BMGK'nın 2254 sayılı kararıyla ilgili bazı çekinceleri olduğunu belirten Ağa, "Çekincelerimiz, Esed'in siyasi geleceği konusunda düğümleniyor. Ayrıca Riyad bildirisini müzakerede tek referans olarak kabul ediyoruz, Riyad bildirisi de Cenevre Bildirisi'ni baz alıyor. Uluslararası Suriye Destek Grubu'ndan da bu konuda destek görüyoruz, bir ya da iki devlet sorun çıkarabilir ama bunun olmamasını temenni ediyoruz" diye konuştu.
- Rusya'nın muhaliflere saldırıları
Rusya'nın sivillere yönelik bombardımanlarına da değinen Ağa şunları söyledi:
"Rusya, ılımlı muhalifleri sürekli hedef alırken terör gruplarıyla çok kısıtlı bir alanda mücadele ediyor. Rusya bu saldırılarını ve sivilleri öldürmeyi durdurmadığı sürece ateşkesten bahsetmek pek inandırıcı olmaz."
Muhalif Ceyşu'l İslam'ın komutanı Zehran Alluş'un öldürülmesiyle ilgili Ağa, "Biz Alluş'un öldürülmesinin Riyad toplantısının ve müzakere sürecinin sekteye uğratılması anlamı taşıdığını ve Rusya tarafından verilmiş kötü bir mesaj olduğunu ifade ettik. Komisyon üyelerinden 2'sinin Şam'da tutuklanması da iyi niyet göstergesi davranışlar beklediğimiz bir zamanda verilmiş başka bir kötü mesajdır" ifadesini kullandı.
Muhalif gruplardan Riyad bildirisini imzalayan Ceyşu'l İslam ve Ahraru'ş Şam'ın bu tavrının takdir edilmesi gerektiğini dile getiren Ağa, "Siyasi muhalefete tam destek veren bu iki grup Riyad toplantısının ve komisyonun temel unsurları arasında yer alıyor. Riyad Bildirisi'ni imzalayanların terörist olarak adlandırılması söz konusu olamaz çünkü burada alınan kararlar Viyana kararlarıyla paralellik arz ediyor" dedi.
Suriyeli muhalifler, iç savaşı diplomatik yollardan çözebilmek adına 9-10 Kasım'da Riyad'da düzenlenen toplantıda, rejimle müzakere için yüksek komisyon kurulması, Beşşar Esed'in geçiş döneminin başlamasıyla birlikte yönetimi bırakması ve yeni yönetim kurumlarının oluşmasının ardından muhalif siyasi oluşumların feshedilmesi konusunda anlaşmıştı.
Suriyeli silahlı muhaliflerden 11, SMDK'dan 9, bağımsız 8, Suriye Ulusal Konseyi'nden (SUK) 6 kişinin yer aldığı komisyonun 17 Aralık'ta düzenlenen toplantısında başkanlığa eski Başbakan Riyad Hicab getirilmişti.
Kaynak: AA
Esed rejimiyle müzakerede bulunacak heyetin teşekkül ettiğini ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın talep etmesi durumunda heyet üyelerinin isimlerinin kendisine sunulacağını belirten Ağa, komisyonun cumartesi günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplantı yapacağını ve müzakere sürecinde takip edilecek mekanizmanın değerlendirilmesi için de Mistura ile bir araya gelmelerinin muhtemel olduğunu kaydetti.
Ağa, komisyonun sadece siyasi bir oluşum olmadığını ve bünyesinde Suriye içindeki 10 muhalif gruptan temsilciler barındığına işaret ederek, muhaliflerin dışarıdan kendilerine isim dayatılmasını kabul etmeyeceğinin altını çizdi.
BMGK'nın 2254 sayılı kararıyla ilgili bazı çekinceleri olduğunu belirten Ağa, "Çekincelerimiz, Esed'in siyasi geleceği konusunda düğümleniyor. Ayrıca Riyad bildirisini müzakerede tek referans olarak kabul ediyoruz, Riyad bildirisi de Cenevre Bildirisi'ni baz alıyor. Uluslararası Suriye Destek Grubu'ndan da bu konuda destek görüyoruz, bir ya da iki devlet sorun çıkarabilir ama bunun olmamasını temenni ediyoruz" diye konuştu.
- Rusya'nın muhaliflere saldırıları
Rusya'nın sivillere yönelik bombardımanlarına da değinen Ağa şunları söyledi:
"Rusya, ılımlı muhalifleri sürekli hedef alırken terör gruplarıyla çok kısıtlı bir alanda mücadele ediyor. Rusya bu saldırılarını ve sivilleri öldürmeyi durdurmadığı sürece ateşkesten bahsetmek pek inandırıcı olmaz."
Muhalif Ceyşu'l İslam'ın komutanı Zehran Alluş'un öldürülmesiyle ilgili Ağa, "Biz Alluş'un öldürülmesinin Riyad toplantısının ve müzakere sürecinin sekteye uğratılması anlamı taşıdığını ve Rusya tarafından verilmiş kötü bir mesaj olduğunu ifade ettik. Komisyon üyelerinden 2'sinin Şam'da tutuklanması da iyi niyet göstergesi davranışlar beklediğimiz bir zamanda verilmiş başka bir kötü mesajdır" ifadesini kullandı.
Muhalif gruplardan Riyad bildirisini imzalayan Ceyşu'l İslam ve Ahraru'ş Şam'ın bu tavrının takdir edilmesi gerektiğini dile getiren Ağa, "Siyasi muhalefete tam destek veren bu iki grup Riyad toplantısının ve komisyonun temel unsurları arasında yer alıyor. Riyad Bildirisi'ni imzalayanların terörist olarak adlandırılması söz konusu olamaz çünkü burada alınan kararlar Viyana kararlarıyla paralellik arz ediyor" dedi.
Suriyeli muhalifler, iç savaşı diplomatik yollardan çözebilmek adına 9-10 Kasım'da Riyad'da düzenlenen toplantıda, rejimle müzakere için yüksek komisyon kurulması, Beşşar Esed'in geçiş döneminin başlamasıyla birlikte yönetimi bırakması ve yeni yönetim kurumlarının oluşmasının ardından muhalif siyasi oluşumların feshedilmesi konusunda anlaşmıştı.
Suriyeli silahlı muhaliflerden 11, SMDK'dan 9, bağımsız 8, Suriye Ulusal Konseyi'nden (SUK) 6 kişinin yer aldığı komisyonun 17 Aralık'ta düzenlenen toplantısında başkanlığa eski Başbakan Riyad Hicab getirilmişti.