Türkiye 2023 Yılında 'Çok Yaşlı' Ülke Olacak
Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Türkiye’de yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye, 2050 yılında yüzde 20.8’e yükseleceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Dr. Kasapoğlu, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada nüfus projeksiyonlarına göre Türkiye’nin yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye yükselmesinin ‘çok yaşlı’ nüfuslu ülkeler arasında yer alacağının bir işareti olarak değerlendirildiğini belirtti.
Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kasapoğlu, “21. yüzyılda ön plana çıkan en önemli demografik olgulardan birisi nüfusumuzun yaşlanmasıdır. Dünyada insanlar daha uzun yaşamakta, doğum oranları azalmakta ve yaşlı nüfus sayısal olarak artmaktadır. Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık oluşturmak amacıyla tüm dünyada 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü olarak anılmaktadır” dedi.
"2023 YILINDA TÜRKİYE ’ÇOK YAŞLI’ ÜLKELER ARASINDA YER ALACAK"
Türkiye genelinde nüfus üzerinde yapılan araştırma hakkında bilgi veren Kasapoğlu, şunları söyledi: “Yapılan araştırmalar, ülkemizin yeni bir demografik yapıya geçmekte olduğunu göstermektedir. Ülkemizde yaşlı nüfus 2014 yılında 6 milyon olup, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8 olmuştur. Yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye, 2050 yılında yüzde 20.8’e yükseleceği tahmin edilmektedir. Nüfus projeksiyonlarına göre ülkemizin yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye yükselmesi ‘çok yaşlı’ nüfuslu ülkeler arasında yer alacağımızın bir işareti olarak değerlendirilmektedir. Yaşlılarımızın toplumsal yaşama aktif olarak katılmalarını, sosyal, kültürel ve ekonomik haklara sahip ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak, kişi, kurum ve devlet olarak öncelikli görevimizdir.”
Nüfusun yaşlanmasının sağlıktan sosyal güvenliğe, çevreye, iş olanaklarına, sosyal kültürel faaliyetlere ve aile hayatına kadar toplumun tüm yönlerini etkilemekte olduğunu belirten Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu öngörüden hareketle bakanlığımız çalışma planlarında yaşlılık ve sağlık hizmetlerinin düzenlenmesine özel önem verilmektedir. İnsanlarda görülen pek çok hastalığın ilerleyen yaşla birlikte arttığı bilinmektedir. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için bu sağlık sorunlarından korunmak gereklidir. Korunmak için başlıca 3 ilke vardır. Bunlar, yeterli ve dengeli beslenme, doğru fiziksel aktivite ve egzersiz yapma, alkol ve sigara kullanımından uzak durmaktır. Kısaca ‘sağlıklı yaşam ilkeleri’ olarak bilinen bu kurallara uyulması durumunda yaşlanma ile ortaya çıkabilecek olan önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunmak mümkündür. İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne kadar üzerinde en çok düşündüğü, araştırma yaptığı, türlü çareler aradığı ama bir türlü engelleyemediği gerçek yaşlanmaktır. Her yeni güne yaşlanmak için değil, sağlıklı yaşamak için, gençlikten ömür saklamak hepimizin elinde.”
Kaynak: İHA
Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kasapoğlu, “21. yüzyılda ön plana çıkan en önemli demografik olgulardan birisi nüfusumuzun yaşlanmasıdır. Dünyada insanlar daha uzun yaşamakta, doğum oranları azalmakta ve yaşlı nüfus sayısal olarak artmaktadır. Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık oluşturmak amacıyla tüm dünyada 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü olarak anılmaktadır” dedi.
"2023 YILINDA TÜRKİYE ’ÇOK YAŞLI’ ÜLKELER ARASINDA YER ALACAK"
Türkiye genelinde nüfus üzerinde yapılan araştırma hakkında bilgi veren Kasapoğlu, şunları söyledi: “Yapılan araştırmalar, ülkemizin yeni bir demografik yapıya geçmekte olduğunu göstermektedir. Ülkemizde yaşlı nüfus 2014 yılında 6 milyon olup, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8 olmuştur. Yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye, 2050 yılında yüzde 20.8’e yükseleceği tahmin edilmektedir. Nüfus projeksiyonlarına göre ülkemizin yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10.2’ye yükselmesi ‘çok yaşlı’ nüfuslu ülkeler arasında yer alacağımızın bir işareti olarak değerlendirilmektedir. Yaşlılarımızın toplumsal yaşama aktif olarak katılmalarını, sosyal, kültürel ve ekonomik haklara sahip ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak, kişi, kurum ve devlet olarak öncelikli görevimizdir.”
Nüfusun yaşlanmasının sağlıktan sosyal güvenliğe, çevreye, iş olanaklarına, sosyal kültürel faaliyetlere ve aile hayatına kadar toplumun tüm yönlerini etkilemekte olduğunu belirten Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu öngörüden hareketle bakanlığımız çalışma planlarında yaşlılık ve sağlık hizmetlerinin düzenlenmesine özel önem verilmektedir. İnsanlarda görülen pek çok hastalığın ilerleyen yaşla birlikte arttığı bilinmektedir. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için bu sağlık sorunlarından korunmak gereklidir. Korunmak için başlıca 3 ilke vardır. Bunlar, yeterli ve dengeli beslenme, doğru fiziksel aktivite ve egzersiz yapma, alkol ve sigara kullanımından uzak durmaktır. Kısaca ‘sağlıklı yaşam ilkeleri’ olarak bilinen bu kurallara uyulması durumunda yaşlanma ile ortaya çıkabilecek olan önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunmak mümkündür. İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne kadar üzerinde en çok düşündüğü, araştırma yaptığı, türlü çareler aradığı ama bir türlü engelleyemediği gerçek yaşlanmaktır. Her yeni güne yaşlanmak için değil, sağlıklı yaşamak için, gençlikten ömür saklamak hepimizin elinde.”