CHP Genel Sekreteri Tekin'den Başbakan Davutoğlu'na Mektup
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na mektup gönderdi. Tekin, mektubuna ilişkin, "Bu seçimde nezaket kuralları içerisinde bir yarış oluşsun istiyoruz, Sayın Davutoğlu'na mektubumuzun içeriği bu çerçevede. Geçmiş dönemdeki kirliliklerin benzerlerinin yaşanmaması için Sayın Başbakanı bu konuda uyarma ihtiyacı duyduk" dedi.
Tekin, sabah saatlerinde Ankara Ulus Hali'ni ziyaret ederek, esnafla meyve kasaları üzerinde kahvaltı yaptı.
Halde gördüğü ilgiden memnun kaldığını belirten Tekin, "CHP tek başına iktidara geliyor, bu açıkça görülüyor" ifadesini kullandı.
Halde barış güvercini de uçuran Tekin, daha sonra Ulus Postanesine geçerek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na mektup gönderdi.
Postane çıkışı gazetecilere açıklamada bulunan Tekin, Davutoğlu'na bir dosya ve aynı zamanda mektup gönderdiğini söyledi.
Mektubun içeriği hakkında bilgi veren Gürsel Tekin, geçmiş dönemlerde sadece CHP değil, diğer siyasi partiler dahil olmak üzere belli merkezlerin partileri karalayıcı, aşağılıkça bültenler yaptığını savundu.
Benzer bültenlerin hazırlandığını ve önümüzdeki seçim döneminde kamuoyuna dağıtılacağı bilgisinin kendilerine ulaştığını ve bunun üzerine ülkenin başbakanına durumu anlatmak istediklerini vurgulayan Tekin, şunları söyledi:
"Bu seçimde nezaket kuralları içerisinde bir yarış oluşsun istiyoruz, Sayın Davutoğlu'na mektubumuzun içeriği bu çerçevede. Geçmiş dönemdeki kirliliklerin benzerlerinin yaşanmaması için Sayın Başbakanı bu konuda uyarma ihtiyacı duyduk. Umut ederim ki Sayın Başbakan bu uyarılarımızı ciddiye alacak ve CHP'nin tarihine, kişiliğine, liderlerine, ölülerine saldırıyı vicdanen Sayın Davutoğlu da kabul etmeyecektir. Bunun gereğini yapacaktır. Biz centilmence bir seçimin geçmesini arzu ediyoruz. Elbette birbirimizle yarışacağız, mücadele edeceğiz. CHP tabu falan değildir, elbette CHP de tartışılacaktır ama biz CHP mensupları olarak, partinin tarihine, liderlerine hakareti asla ve asla kabul etmeyeceğiz. Eğer Sayın Davutoğlu bütün bu pislikleri önleyemeyecek durumda olursa yaşanacak olaylardan da kendisinin sorumlu olacağını da söylemek istiyorum."
Cizre özelinde sandık taşıma tartışmalarının hatırlatılması üzerine Gürsel Tekin, milletvekillerinin gidip Cizre'de görev alması önerisinin hala arkasında durduğunu söyledi.
Tekin, siyasetin bir çözüm merkezi olduğunu dile getirirken, şunları kaydetti:
"Özellikle sorunlu olan, tartışmalı olan üç mahalle ile ilgili dört siyasinin genel sekreterleri olarak sandık başkanlığı ya da sandık görevi alırız, gideriz orada bu sorunu çözeriz. Bu konuda CHP olarak ben ve benim arkadaşlarım hazır, umut ederim ki bizim dışımızdaki üç siyasi parti de hazır olursa gideriz. Bu coğrafyada seçimin yapılamayacağı hiçbir yer olmaması gerekir. Dün başka bir tartışma vardı, yeni eğitim yılı açıldı, 'okullara çocuklar gitsin mi gitmesin mi tartışması var.' Şimdi siz devlet olarak güvenlik nedeniyle bu mahallelere sandık kurmuyorsanız, oradaki bir babanın bir annenin hangi güvence ile çocuğunu okula gönderebilir, doğrusu merak ediyorum. Kaldı ki bir önceki seçimlere baktığımızda Siirt seçimleri ortada. İki mahallede seçim yapılamadığı için Siirt seçimi yenilendi. Uluslararası arenada yeniden bir maskaralıkla karşı karşıya kalmamak, seçimin adil, adaletli, hakkaniyetli bir şekilde yapılabilmesi için her siyasi parti sorumluluk almalı. CHP olarak biz her türlü sorumluluğu almaya hazırız."
Cami alanlarında siyaset yapılmaması çağrısında da bulunan Tekin, kendisi ve iki yönetici arkadaşıyla böyle bir olaya tanıklık ettiklerini anlattı.
Tekin, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bu kirli bültenlerin oralarda dağıtılmasına Sayın Diyanet İşleri Başkanının izin vermemesi gerektiği inancı içerisindeyim. Bu konuda belli Diyanet İşleri çalışanları ile ilgili kaygılarımızın da olduğunu, onların da takipte olduğunu hatta çevre illerin bir matbaasında bu kirli bültenler basılırken, içinde bir diyanet işleri mensubunun olduğu bilgisi de var. Ben Sayın Diyanet İşleri Başkanını bu konuda duyarlı bir insan olduğunu biliyorum. Bir önceki yaşanan manzaraların bundan sonra en kutsal değer kabul ettiğimiz bu alanlar, siyasi partilerin kirli bültenlerin alanı olmasın. Umut ederim ki Sayın Başkan bu çağrımıza kulak verecektir. Bir önceki seçimlerde yaşandığı gibi bu seçimlerde sadece bültenler değil, aynı zamanda Diyanet İşleri mensubunun siyasi konuşmaları çok hakkaniyetli konuşmalar değildir. Dinen de caiz değildir, bunu özellikle vurgulamak istiyorum."
Bir soru üzerine CHP örgütleri olarak seçim güvenliği konusunda her türlü çalışmayı yaptıklarını söyleyen Tekin, 'Umut ediyorum ki Sayın Davutoğlu ve bakanları bütün kaygıları ortadan kaldırabilecek bir pozisyon alacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Meclis'in açılış konuşması sırasında CHP milletvekillerinin tepki göstereceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise Tekin, "Meclis açıldığı zaman görürsünüz" ifadesini kullandı.
Tivibu'dan bazı kanalların çıkartıldığı yönündeki soru üzerine de Gürsel Tekin, "AKP'nin şöyle bir düşüncesi var, tıpkı Orhan Abi'nin şarkısındaki gibi 'ya benimsin ya toprağın' diyor. Valla bu medya, sivil toplum örgütleri, bu insanlar ne sizin olacak ne toprağın bilesiniz" diye konuştu.
Kaynak: AA
Halde gördüğü ilgiden memnun kaldığını belirten Tekin, "CHP tek başına iktidara geliyor, bu açıkça görülüyor" ifadesini kullandı.
Halde barış güvercini de uçuran Tekin, daha sonra Ulus Postanesine geçerek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na mektup gönderdi.
Postane çıkışı gazetecilere açıklamada bulunan Tekin, Davutoğlu'na bir dosya ve aynı zamanda mektup gönderdiğini söyledi.
Mektubun içeriği hakkında bilgi veren Gürsel Tekin, geçmiş dönemlerde sadece CHP değil, diğer siyasi partiler dahil olmak üzere belli merkezlerin partileri karalayıcı, aşağılıkça bültenler yaptığını savundu.
Benzer bültenlerin hazırlandığını ve önümüzdeki seçim döneminde kamuoyuna dağıtılacağı bilgisinin kendilerine ulaştığını ve bunun üzerine ülkenin başbakanına durumu anlatmak istediklerini vurgulayan Tekin, şunları söyledi:
"Bu seçimde nezaket kuralları içerisinde bir yarış oluşsun istiyoruz, Sayın Davutoğlu'na mektubumuzun içeriği bu çerçevede. Geçmiş dönemdeki kirliliklerin benzerlerinin yaşanmaması için Sayın Başbakanı bu konuda uyarma ihtiyacı duyduk. Umut ederim ki Sayın Başbakan bu uyarılarımızı ciddiye alacak ve CHP'nin tarihine, kişiliğine, liderlerine, ölülerine saldırıyı vicdanen Sayın Davutoğlu da kabul etmeyecektir. Bunun gereğini yapacaktır. Biz centilmence bir seçimin geçmesini arzu ediyoruz. Elbette birbirimizle yarışacağız, mücadele edeceğiz. CHP tabu falan değildir, elbette CHP de tartışılacaktır ama biz CHP mensupları olarak, partinin tarihine, liderlerine hakareti asla ve asla kabul etmeyeceğiz. Eğer Sayın Davutoğlu bütün bu pislikleri önleyemeyecek durumda olursa yaşanacak olaylardan da kendisinin sorumlu olacağını da söylemek istiyorum."
Cizre özelinde sandık taşıma tartışmalarının hatırlatılması üzerine Gürsel Tekin, milletvekillerinin gidip Cizre'de görev alması önerisinin hala arkasında durduğunu söyledi.
Tekin, siyasetin bir çözüm merkezi olduğunu dile getirirken, şunları kaydetti:
"Özellikle sorunlu olan, tartışmalı olan üç mahalle ile ilgili dört siyasinin genel sekreterleri olarak sandık başkanlığı ya da sandık görevi alırız, gideriz orada bu sorunu çözeriz. Bu konuda CHP olarak ben ve benim arkadaşlarım hazır, umut ederim ki bizim dışımızdaki üç siyasi parti de hazır olursa gideriz. Bu coğrafyada seçimin yapılamayacağı hiçbir yer olmaması gerekir. Dün başka bir tartışma vardı, yeni eğitim yılı açıldı, 'okullara çocuklar gitsin mi gitmesin mi tartışması var.' Şimdi siz devlet olarak güvenlik nedeniyle bu mahallelere sandık kurmuyorsanız, oradaki bir babanın bir annenin hangi güvence ile çocuğunu okula gönderebilir, doğrusu merak ediyorum. Kaldı ki bir önceki seçimlere baktığımızda Siirt seçimleri ortada. İki mahallede seçim yapılamadığı için Siirt seçimi yenilendi. Uluslararası arenada yeniden bir maskaralıkla karşı karşıya kalmamak, seçimin adil, adaletli, hakkaniyetli bir şekilde yapılabilmesi için her siyasi parti sorumluluk almalı. CHP olarak biz her türlü sorumluluğu almaya hazırız."
Cami alanlarında siyaset yapılmaması çağrısında da bulunan Tekin, kendisi ve iki yönetici arkadaşıyla böyle bir olaya tanıklık ettiklerini anlattı.
Tekin, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bu kirli bültenlerin oralarda dağıtılmasına Sayın Diyanet İşleri Başkanının izin vermemesi gerektiği inancı içerisindeyim. Bu konuda belli Diyanet İşleri çalışanları ile ilgili kaygılarımızın da olduğunu, onların da takipte olduğunu hatta çevre illerin bir matbaasında bu kirli bültenler basılırken, içinde bir diyanet işleri mensubunun olduğu bilgisi de var. Ben Sayın Diyanet İşleri Başkanını bu konuda duyarlı bir insan olduğunu biliyorum. Bir önceki yaşanan manzaraların bundan sonra en kutsal değer kabul ettiğimiz bu alanlar, siyasi partilerin kirli bültenlerin alanı olmasın. Umut ederim ki Sayın Başkan bu çağrımıza kulak verecektir. Bir önceki seçimlerde yaşandığı gibi bu seçimlerde sadece bültenler değil, aynı zamanda Diyanet İşleri mensubunun siyasi konuşmaları çok hakkaniyetli konuşmalar değildir. Dinen de caiz değildir, bunu özellikle vurgulamak istiyorum."
Bir soru üzerine CHP örgütleri olarak seçim güvenliği konusunda her türlü çalışmayı yaptıklarını söyleyen Tekin, 'Umut ediyorum ki Sayın Davutoğlu ve bakanları bütün kaygıları ortadan kaldırabilecek bir pozisyon alacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Meclis'in açılış konuşması sırasında CHP milletvekillerinin tepki göstereceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise Tekin, "Meclis açıldığı zaman görürsünüz" ifadesini kullandı.
Tivibu'dan bazı kanalların çıkartıldığı yönündeki soru üzerine de Gürsel Tekin, "AKP'nin şöyle bir düşüncesi var, tıpkı Orhan Abi'nin şarkısındaki gibi 'ya benimsin ya toprağın' diyor. Valla bu medya, sivil toplum örgütleri, bu insanlar ne sizin olacak ne toprağın bilesiniz" diye konuştu.