Karayılan itiraf etti: Yok olup gideceğiz
Terör örgütü PKK’nın üst düzey yöneticilerinden biri güvenlik güçlerine teslim oldu. Şahıs, Murat Karayılan’ın ”Yok olup gideceğiz” dediğini itiraf etti.
Alınan bilgiye göre, terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan'ın çok uzun yıllar en yakınında bulunan ve çok güvendiği bir isim geçen hafta bu sonu olmayan davadan vazgeçip Güvenlik Kuvvetleri'ne teslim oldu. Bölücü örgüt hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulunan bu kritik isim, Murat Karayılan'ın ağzından PKK ve uzantılarının durumunu gözler önüne serdi.
Söz konusu isim, Karayılan'ın örgütün son durumuyla ilgili şunları söylediğini aktardı:
'TC Ordusu 22 Temmuz'da başlayan hava harekatlarıyla gerek kırsaldaki, gerekse il ve ilçelerdeki komutanlıklarımıza ve unsurlarımıza hiç beklemediğimiz darbeyi vurmuştur. Bunu söylemekten utanıyor muyum? Hayır utanacak olan ben değilim, sizlersiniz. Size her şeyi verdik mi? Verdik. Bazı tavizler vererek dış unsurların desteğini sağladık mı? Sağladık. Hala da veriyoruz, şu yok anımızda bile.'
'TC KARARLI, BÖYLE DEVAM EDEMEYİZ, YOK OLUP GİDERİZ'
Karayılan'ın örgüt yöneticileriyle toplantısında PKK'lı militanların çok fazla mühimmat tükettiği eleştirisi yaptığını söyleyen isim, Karayılan'ın, 'Sizin yönettiğiniz salaklar ne yapıyor? Bu yok zamanımızda leblebi gibi mermi atıyorlar. Atmayacak kardeşim, hedefi görecek ona atacak. Mühimmat tedarik edemiyoruz. Yurtiçine gönderecek mühimmatımız iyice azaldı. Bizim mühimmat fabrikalarımız yok. İçerdekiler seviyemiz iyi diyorlar ama bu gidişle onlar da tükenecek' uyarılarında bulunduğunu söyledi.
Paylaşımlarına devam eden isim, 'Yeni katılanların çoğu ya öldü ya da kaçtı. Adamları elinizde tutamıyorsunuz, sahip olamıyorsunuz' diyen Karayılan'ın örgüt yöneticilerine şu uyarılarda bulunduğunu sıraladı:
'Kış döneminde bu konuda herkes öz savunmasını yazmaya hazır olsun. Kimsenin gözyaşına bakmam, acımam. Son iki ayda verdiğimiz kayıplar bir yana bunların ailelerine ne denecek onu düşünün. Çoğu evladını dağda sanıyor ama toprakta. Nereye gömüldüler onun hesabı bile karıştı. Bunları da düşünün, bir yol bulun. Böyle olmaz. Herkes sorumluluğu HPG'nin üzerine atıyor. Her kademe sorumluluğu üstlenmeli. Bölgede HPG adı olmadan tek yönetim kurulmalı; her şehirde 6-7 kişiden oluşan üst bir komutanlık örgütlenmeli. Başta YDG-H birimleri olmak üzere bütün direnen güçler o komutanlık bünyesinde yer almalı. O komutanlığın emrinde, sevk ve idaresinde direnişe katılmalıdır. Herkes kendi kafasına göre takılır ve sorumluluğu HPG'ye yıkarsa şu an düştüğümüz durumdan da kötüye gideriz. TC kararlı, böyle devam edemeyiz. Yok olup gideriz.'
PKK'NIN YENİ PROJESİ 'SİVİL DİRENİŞ UNSURLARI'
Karayılan'ın terör örgütüne bağlı güçlerin kendisini 'Sivil Direniş Unsurları' olarak örgütleyebileceği önerisinde de bulunduğunu aktaran isim, Murat Karayılan'ın, 'Artık bu ismi kullanacağız. 'Şu HPG'dir, şu gençliktir, şu yerel birliktir' saçmalıklarını bir kenara bırakın. Oralarda HPG'den artık bahsetmemek gerekir. Oradaki (Türkiye'yi kast ediyor) herkes Sivil Direniş Unsurları'dır. Önce kendi iç teşkilatımızı örgütleyelim. Şimdilik ismine 'sivil savunma, sivil direniş' diyebiliriz. Tabi bunun neresi sivil bilemem. Halkın çoğunu kaybettiniz' dediğini kaydetti.
'YDG-H DENEN GARABET HALKA NİYE SALDIRDI, BEBEĞİ BUZDOLABINDA ÖLDÜRDÜLER'
Güvenlik güçlerine teslim olan isim, Karayılan'ın örgüt yönetiminden adeta hesap sorduğu şu sözlerini aktardı:
'YDG-H denen garabet halka niye saldırdı' diyen Karayılan'ın 'Biz ezin dedik, korkutun dedik; adamlar halkın çatılarından içeri roket attılar, ambulansları yakarak acil hastaların ölümüne neden oldular, bebeği buzdolabında öldürdüler. Kim inanır size, 'TC yaptı' demenize. 20 sene öncesinde yaşamıyoruz, her şey anında ortaya çıkıyor. Halk bize sırtını döndü. Yüzünü bir daha ne zaman döner veya döner mi?”
Örgütünün gençlik yapılanması YDG-H ile silahlı kanadı HPG'nin başarısızlıklarının PKK ile anılmasını istemeyen Murat Karayılan'ın 'PKK battı, PKK yenildi, zaaf içinde' denmesinin önüne geçmeye, sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını anlatan, 'Yetki bende ama sorumluluk almam, PKK adını kullandırmam' ifadeleri ise örgütün içine düştüğü çıkmazı gözler önüne seriyor.
'YDG-H HEZİMETE UĞRADI'
Başta Cizre olayları olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan çatışmaların ardından Karayılan'ın 'Artık YDG-H'nin PKK ile bağlantılı olduğu vurgulanmayacak' dediğini anlatan isim, Karayılan'ın talimatlarıyla ilgili şunları kaydetti:
'Hepsi Sivil Direniş Unsurları olacak. Sivil Direniş Unsurları YDG-H'nin kendisini sivil direnişe dönüştürmesinin adıdır. YDG-H hezimete uğramıştır. Bunun hesabını kendileri verecektir. PKK onların başarısızlığını üstlenemez. YDG-H'nin HPG bağlantısını halkımıza unutturmalıyız. Her il kendi birimini kurmalıdır. Bu birimlere bundan sonra Sivil Direniş Unsurları ya da Sivil Savunma Birlikleri diyeceğiz. Şehirde emir komuta sistemine bağlı bir birim olmalı. Bu birimleri tek bir yerden yönetmemiz lazım. Yönetimdeki çok kritik isimler TC tarafından yok edildi, bir kısmı ellerine geçti. Aldıkları istihbarat bizi çözer, darmadağın eder. Bu sebeple yeni bir teşkilatlanma şarttır.
'ÇÖKÜYORUZ HATTA ÇÖKTÜK'
Dersim bölgesi çok kötü durumda. Çöküyoruz hatta çöktük” diyen Karayılan, “Lider kadro teker teker gidiyor. TC Ordusu adeta çıldırdı, üzerimize çullandılar. Polis, Jandarma çok uyumlu çalışıyor. Ordu bunları kucaklamış hep birlikte üstümüze geliyorlar. Çok dikkatli olalım. Dinliyorlar, gözlüyorlar, vuruyorlar.'
Kaynak: İHA
Söz konusu isim, Karayılan'ın örgütün son durumuyla ilgili şunları söylediğini aktardı:
'TC Ordusu 22 Temmuz'da başlayan hava harekatlarıyla gerek kırsaldaki, gerekse il ve ilçelerdeki komutanlıklarımıza ve unsurlarımıza hiç beklemediğimiz darbeyi vurmuştur. Bunu söylemekten utanıyor muyum? Hayır utanacak olan ben değilim, sizlersiniz. Size her şeyi verdik mi? Verdik. Bazı tavizler vererek dış unsurların desteğini sağladık mı? Sağladık. Hala da veriyoruz, şu yok anımızda bile.'
'TC KARARLI, BÖYLE DEVAM EDEMEYİZ, YOK OLUP GİDERİZ'
Karayılan'ın örgüt yöneticileriyle toplantısında PKK'lı militanların çok fazla mühimmat tükettiği eleştirisi yaptığını söyleyen isim, Karayılan'ın, 'Sizin yönettiğiniz salaklar ne yapıyor? Bu yok zamanımızda leblebi gibi mermi atıyorlar. Atmayacak kardeşim, hedefi görecek ona atacak. Mühimmat tedarik edemiyoruz. Yurtiçine gönderecek mühimmatımız iyice azaldı. Bizim mühimmat fabrikalarımız yok. İçerdekiler seviyemiz iyi diyorlar ama bu gidişle onlar da tükenecek' uyarılarında bulunduğunu söyledi.
Paylaşımlarına devam eden isim, 'Yeni katılanların çoğu ya öldü ya da kaçtı. Adamları elinizde tutamıyorsunuz, sahip olamıyorsunuz' diyen Karayılan'ın örgüt yöneticilerine şu uyarılarda bulunduğunu sıraladı:
'Kış döneminde bu konuda herkes öz savunmasını yazmaya hazır olsun. Kimsenin gözyaşına bakmam, acımam. Son iki ayda verdiğimiz kayıplar bir yana bunların ailelerine ne denecek onu düşünün. Çoğu evladını dağda sanıyor ama toprakta. Nereye gömüldüler onun hesabı bile karıştı. Bunları da düşünün, bir yol bulun. Böyle olmaz. Herkes sorumluluğu HPG'nin üzerine atıyor. Her kademe sorumluluğu üstlenmeli. Bölgede HPG adı olmadan tek yönetim kurulmalı; her şehirde 6-7 kişiden oluşan üst bir komutanlık örgütlenmeli. Başta YDG-H birimleri olmak üzere bütün direnen güçler o komutanlık bünyesinde yer almalı. O komutanlığın emrinde, sevk ve idaresinde direnişe katılmalıdır. Herkes kendi kafasına göre takılır ve sorumluluğu HPG'ye yıkarsa şu an düştüğümüz durumdan da kötüye gideriz. TC kararlı, böyle devam edemeyiz. Yok olup gideriz.'
PKK'NIN YENİ PROJESİ 'SİVİL DİRENİŞ UNSURLARI'
Karayılan'ın terör örgütüne bağlı güçlerin kendisini 'Sivil Direniş Unsurları' olarak örgütleyebileceği önerisinde de bulunduğunu aktaran isim, Murat Karayılan'ın, 'Artık bu ismi kullanacağız. 'Şu HPG'dir, şu gençliktir, şu yerel birliktir' saçmalıklarını bir kenara bırakın. Oralarda HPG'den artık bahsetmemek gerekir. Oradaki (Türkiye'yi kast ediyor) herkes Sivil Direniş Unsurları'dır. Önce kendi iç teşkilatımızı örgütleyelim. Şimdilik ismine 'sivil savunma, sivil direniş' diyebiliriz. Tabi bunun neresi sivil bilemem. Halkın çoğunu kaybettiniz' dediğini kaydetti.
'YDG-H DENEN GARABET HALKA NİYE SALDIRDI, BEBEĞİ BUZDOLABINDA ÖLDÜRDÜLER'
Güvenlik güçlerine teslim olan isim, Karayılan'ın örgüt yönetiminden adeta hesap sorduğu şu sözlerini aktardı:
'YDG-H denen garabet halka niye saldırdı' diyen Karayılan'ın 'Biz ezin dedik, korkutun dedik; adamlar halkın çatılarından içeri roket attılar, ambulansları yakarak acil hastaların ölümüne neden oldular, bebeği buzdolabında öldürdüler. Kim inanır size, 'TC yaptı' demenize. 20 sene öncesinde yaşamıyoruz, her şey anında ortaya çıkıyor. Halk bize sırtını döndü. Yüzünü bir daha ne zaman döner veya döner mi?”
Örgütünün gençlik yapılanması YDG-H ile silahlı kanadı HPG'nin başarısızlıklarının PKK ile anılmasını istemeyen Murat Karayılan'ın 'PKK battı, PKK yenildi, zaaf içinde' denmesinin önüne geçmeye, sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını anlatan, 'Yetki bende ama sorumluluk almam, PKK adını kullandırmam' ifadeleri ise örgütün içine düştüğü çıkmazı gözler önüne seriyor.
'YDG-H HEZİMETE UĞRADI'
Başta Cizre olayları olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan çatışmaların ardından Karayılan'ın 'Artık YDG-H'nin PKK ile bağlantılı olduğu vurgulanmayacak' dediğini anlatan isim, Karayılan'ın talimatlarıyla ilgili şunları kaydetti:
'Hepsi Sivil Direniş Unsurları olacak. Sivil Direniş Unsurları YDG-H'nin kendisini sivil direnişe dönüştürmesinin adıdır. YDG-H hezimete uğramıştır. Bunun hesabını kendileri verecektir. PKK onların başarısızlığını üstlenemez. YDG-H'nin HPG bağlantısını halkımıza unutturmalıyız. Her il kendi birimini kurmalıdır. Bu birimlere bundan sonra Sivil Direniş Unsurları ya da Sivil Savunma Birlikleri diyeceğiz. Şehirde emir komuta sistemine bağlı bir birim olmalı. Bu birimleri tek bir yerden yönetmemiz lazım. Yönetimdeki çok kritik isimler TC tarafından yok edildi, bir kısmı ellerine geçti. Aldıkları istihbarat bizi çözer, darmadağın eder. Bu sebeple yeni bir teşkilatlanma şarttır.
'ÇÖKÜYORUZ HATTA ÇÖKTÜK'
Dersim bölgesi çok kötü durumda. Çöküyoruz hatta çöktük” diyen Karayılan, “Lider kadro teker teker gidiyor. TC Ordusu adeta çıldırdı, üzerimize çullandılar. Polis, Jandarma çok uyumlu çalışıyor. Ordu bunları kucaklamış hep birlikte üstümüze geliyorlar. Çok dikkatli olalım. Dinliyorlar, gözlüyorlar, vuruyorlar.'