Orhan Pamuk, 2015 Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nü Aldı
Can Yayınları'nın kurucusu Erdal Öz'ün anısını yaşatmak üzere ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü'ne bu yıl, ünlü yazar Orhan Pamuk layık görüldü.
Pera Palace Hotel Jumeriah'ta düzenlenen törende ödülünü alan Pamuk konuşmasında, Erdal Öz ile arkadaş olduğuna vurgu yaparak, yaşadıkları anılardan söz etti.
Erdal Öz ile ilk tanıştığı yılları anlatan Pamuk, "Gençlik yıllarımda, herkesin arkadaşları, birlikte dergi çıkardığı bir çevresi vardı. Ben, kendi kendime köşemde yazıyordum ve bundan biraz da utanıyor, sıkılıyordum. 'Cevdet Bey ve Oğulları' romanıma başlamıştım" dedi.
Orhan Pamuk, bir gazetede gördüğü, Antalya Film Festivali'nde hikaye ödülü verileceğine dair ilan üzerine, iddialı bir şekilde tarihi hikaye yazdığını kaydederek şöyle konuştu:
"Radyodan öğrendim ödülde 3. olduğumu. 23 yaşındaydım. Sonra bana, 'Antalya'ya buyur' diye uçak bileti verdiler. Bir kaç gün Antalya'da kalacaktım. Büyük mutluluk. Oraya gittim, Erdal Öz yoktu. Fakir Baykurt, Köy Enstitüleri kuşağından pek çok yazar (vardı). Ben de onlar arasındayım. Bana, 'kent soylu bu arkadaş' diyorlardı. Burjuvanın öz Türkçesi. Gayet güzel bir hafta veya 3-4 gün geçirdik. Tam İstanbul'a dönmeden evvel, Antalya Film Festivali'nde ödül töreni düzenlenmişti. Sonra biri, 'Erdal Bey sizi çok sevdi. Sizi İstanbul'da tanımak istiyor' dedi ve telefon numarası verdi. 3-4 ay sonra da Erdal'la tanıştık."
-"Yayıncım, dostum, editörüm arkadaşım Erdal Öz'dü"
Erdal Öz ile arkadaşlıklarının 40 yıl önce başladığının altını çizen Pamuk, hikaye yarışmasında Erdal Öz'ün kendine en yüksek puanı verdiğini belirterek, "Jüri notlandırması olarak herkes 100 üzerinden puan veriyor. Kimisi 80 veriyor. Erdal bakmış ki, bana hiçbir şey kalmayacak. Bunun üzerine herkese sıfır verip, bana 100 vermiş ve benim en sonunda 3. olmamı böyle sağlamış" diye konuştu.
Ünlü yazar Pamuk, Öz'den çalışkanlık, konuya bağlılık, dikkat gibi pek çok şey öğrendiğini dile getirerek, "1983 ile 1994 yılları arasında, benim yayıncım, dostum, editörüm arkadaşım, yardım etmek istediğim, şunu bas, dediğim kişi Erdal Öz'dü" ifadelerini kullandı.
- Yayıncılık büyük bir zenginleşme, çeşitlenme gösterdi
O yıllarda Türkiye'de senede yaklaşık 2 bin kitap çıktığını ifade eden Pamuk, "Şimdi 40 bin civarında olduğunu zannediyorum. Tıpkı İstanbul'un büyüyüşü gibi. Bir zamanlar, her yeni bina yapıldığında, 'gördün mü, bilmem ne yokuşunda yeni bir bina yapmışlar' denildiğinde, gider bakardık. Şimdi binaları takip edebilen mi var? Aynı şekilde, yayıncılık da büyük bir zenginleşme, çeşitlenme gösterdi" dedi.
Orhan Pamuk sözlerini, "Erdal Öz benim muhasebecim, editörüm, düzeltmenim, arkadaşım ve daha pek çok şeyimdi. Ama şimdi bu büyük zenginleşme, çeşitlenme karşısında, bu eski insani ilişkiler kayboluyor. İki, üç katlı binalar, ahşap binalar gidince mahalle duygusu, onun olumlu yanları, güven hissettiğiniz insani temaslar da kayboluyor" şeklinde sürdürdü.
- Öz, "Ödül değerli bir edebiyat ödülü haline geldi"
Can Yayınları adına konuşan Can Öz de bu yıl ödülün 8. kez verildiğini ve ödülün değerli bir edebiyat ödülü haline geldiğini vurgulayarak, seçici kurulun yapısına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Kendi aramızda dedik ki, seçici kurul, gerçekten iyi işleyen, doğru mekanizmayla oturmazsa, ödül, değerli bir ödül olamayacaktır. Bundan ötürü, her sene değişen bir seçici kurul yapısı kurduk. Kurulun 7 üyesi var. Her yıl başkanlık yapan bir kişi, seçici kurula veda ediyor. Kurul kendi içinde, yayınevinin ve Öz ailesinin müdehalesi olmadan, yeni bir katılımcı üye seçiyor ve bu üye son sıradan seçici kurula katılıyor. Her sene bir üyenin başkanlık yapıp kuruldan ayrılmasından sonra, bu üye de bir süre sonra kurula veda ediyor."
Ödülü takdim eden Seçici Kurul Başkanı Feride Çiçekoğlu ise "Ödülü çok sevinerek ve mutlulukla verdiğimizi söyleyerek başlayayım. Orhan Pamuk'la ilgili konuşmak zor, özellikle de kendisi buradayken. Çünkü tam 40 yıldır roman yazıyor. Bizim bütün hayatımızı yazdı. Hayatımızı ondan okuduk. 40 yıla sığdırdığı 9 romanının her biri apayrı bir dünya" diye konuştu.
Can Öz, Orhan Pamuk'un 1982 yılında babası için imzaladığı "Cevdet Bey ve Oğulları" isimli kitabını da Pamuk'a hediye olarak geri verdi. Etkinliğin ardından, katılanlara kitap hediye edildi.
Kaynak: AA
Erdal Öz ile ilk tanıştığı yılları anlatan Pamuk, "Gençlik yıllarımda, herkesin arkadaşları, birlikte dergi çıkardığı bir çevresi vardı. Ben, kendi kendime köşemde yazıyordum ve bundan biraz da utanıyor, sıkılıyordum. 'Cevdet Bey ve Oğulları' romanıma başlamıştım" dedi.
Orhan Pamuk, bir gazetede gördüğü, Antalya Film Festivali'nde hikaye ödülü verileceğine dair ilan üzerine, iddialı bir şekilde tarihi hikaye yazdığını kaydederek şöyle konuştu:
"Radyodan öğrendim ödülde 3. olduğumu. 23 yaşındaydım. Sonra bana, 'Antalya'ya buyur' diye uçak bileti verdiler. Bir kaç gün Antalya'da kalacaktım. Büyük mutluluk. Oraya gittim, Erdal Öz yoktu. Fakir Baykurt, Köy Enstitüleri kuşağından pek çok yazar (vardı). Ben de onlar arasındayım. Bana, 'kent soylu bu arkadaş' diyorlardı. Burjuvanın öz Türkçesi. Gayet güzel bir hafta veya 3-4 gün geçirdik. Tam İstanbul'a dönmeden evvel, Antalya Film Festivali'nde ödül töreni düzenlenmişti. Sonra biri, 'Erdal Bey sizi çok sevdi. Sizi İstanbul'da tanımak istiyor' dedi ve telefon numarası verdi. 3-4 ay sonra da Erdal'la tanıştık."
-"Yayıncım, dostum, editörüm arkadaşım Erdal Öz'dü"
Erdal Öz ile arkadaşlıklarının 40 yıl önce başladığının altını çizen Pamuk, hikaye yarışmasında Erdal Öz'ün kendine en yüksek puanı verdiğini belirterek, "Jüri notlandırması olarak herkes 100 üzerinden puan veriyor. Kimisi 80 veriyor. Erdal bakmış ki, bana hiçbir şey kalmayacak. Bunun üzerine herkese sıfır verip, bana 100 vermiş ve benim en sonunda 3. olmamı böyle sağlamış" diye konuştu.
Ünlü yazar Pamuk, Öz'den çalışkanlık, konuya bağlılık, dikkat gibi pek çok şey öğrendiğini dile getirerek, "1983 ile 1994 yılları arasında, benim yayıncım, dostum, editörüm arkadaşım, yardım etmek istediğim, şunu bas, dediğim kişi Erdal Öz'dü" ifadelerini kullandı.
- Yayıncılık büyük bir zenginleşme, çeşitlenme gösterdi
O yıllarda Türkiye'de senede yaklaşık 2 bin kitap çıktığını ifade eden Pamuk, "Şimdi 40 bin civarında olduğunu zannediyorum. Tıpkı İstanbul'un büyüyüşü gibi. Bir zamanlar, her yeni bina yapıldığında, 'gördün mü, bilmem ne yokuşunda yeni bir bina yapmışlar' denildiğinde, gider bakardık. Şimdi binaları takip edebilen mi var? Aynı şekilde, yayıncılık da büyük bir zenginleşme, çeşitlenme gösterdi" dedi.
Orhan Pamuk sözlerini, "Erdal Öz benim muhasebecim, editörüm, düzeltmenim, arkadaşım ve daha pek çok şeyimdi. Ama şimdi bu büyük zenginleşme, çeşitlenme karşısında, bu eski insani ilişkiler kayboluyor. İki, üç katlı binalar, ahşap binalar gidince mahalle duygusu, onun olumlu yanları, güven hissettiğiniz insani temaslar da kayboluyor" şeklinde sürdürdü.
- Öz, "Ödül değerli bir edebiyat ödülü haline geldi"
Can Yayınları adına konuşan Can Öz de bu yıl ödülün 8. kez verildiğini ve ödülün değerli bir edebiyat ödülü haline geldiğini vurgulayarak, seçici kurulun yapısına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Kendi aramızda dedik ki, seçici kurul, gerçekten iyi işleyen, doğru mekanizmayla oturmazsa, ödül, değerli bir ödül olamayacaktır. Bundan ötürü, her sene değişen bir seçici kurul yapısı kurduk. Kurulun 7 üyesi var. Her yıl başkanlık yapan bir kişi, seçici kurula veda ediyor. Kurul kendi içinde, yayınevinin ve Öz ailesinin müdehalesi olmadan, yeni bir katılımcı üye seçiyor ve bu üye son sıradan seçici kurula katılıyor. Her sene bir üyenin başkanlık yapıp kuruldan ayrılmasından sonra, bu üye de bir süre sonra kurula veda ediyor."
Ödülü takdim eden Seçici Kurul Başkanı Feride Çiçekoğlu ise "Ödülü çok sevinerek ve mutlulukla verdiğimizi söyleyerek başlayayım. Orhan Pamuk'la ilgili konuşmak zor, özellikle de kendisi buradayken. Çünkü tam 40 yıldır roman yazıyor. Bizim bütün hayatımızı yazdı. Hayatımızı ondan okuduk. 40 yıla sığdırdığı 9 romanının her biri apayrı bir dünya" diye konuştu.
Can Öz, Orhan Pamuk'un 1982 yılında babası için imzaladığı "Cevdet Bey ve Oğulları" isimli kitabını da Pamuk'a hediye olarak geri verdi. Etkinliğin ardından, katılanlara kitap hediye edildi.