Büyük Menderes Nehri'ndeki Kirlilik İddiaları
Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinden doğan ve Aydın'ın Söke ilçesinden denize dökülen Büyük Menderes Nehri'ndeki kirlilik iddiaları üzerine yerel idareler ve sivil toplum kuruluşlarınca başlatılan incelemeler sürüyor.
Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, yaptığı açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nin Türkiye'nin en verimli ovalarını suladığını söyledi.
Nehrin yıllardır kirlilik sorunuyla gündeme geldiğini, oda olarak nehrin geçtiği noktalardan alınan örnekler üzerinde yaptıkları analizlerde kirliliğin kritik seviyelere ulaştığını saptadıklarını savunan Aydın, "Dinar'dan çıkan suyun tamamen içilebilir seviyede temiz olduğunu görüyoruz. Aydın sınırına geldiğinde kirlilik artıyor ve denize döküldüğü noktada en üst seviyeye ulaşıyor. Nehir güzergahında sanayi ve belediye atıkları, evsel atıklar, maden ocakları ve jeotermal tesislerin atıkları, zirai ilaçların dökülmesiyle kirlilik dördüncü dereceye ulaşıyor. Bu kirlilik derecesi, suyun sulama amaçlı kullanılmaması gerektiği anlamına geliyor. Acil müdahale gerekiyor" diye konuştu.
Aydın, incelemelerde nehirdeki suda 20'ye yakın endüstriyel madde saptandığını, ağır metaller içeren suyun tarım ürünlerinin yanı sıra bunları tüketen insanların sağlığına da olumsuz etkileyebileceğini öne sürdü.
- "Gerekli tedbirler mutlaka alınmalı"
Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış da Menderes Nehri ile sulanarak yetiştirilen sebze ve meyvelerde büyük risklerin oluştuğunu belirtti.
Bunu yıllardır dillendirerek yetkilileri uyardıklarını ve gelinen noktada nehirden sulanan bitkilerin tüketilmemesi gerektiğini dile getiren Barış, şöyle konuştu:
"Menderes Nehri'nin suyu daha önce ikinci sınıf sulama suyuydu ancak son dönemde sanayi atıkları, evsel atıklar, tarım ilaçları ve jeotermal akışkanlarla suda kirlilik oranı arttı. Arsenik, radon, nitrit, kobalt, civa, bor, sodyum ve klor gibi bitkileri doğrudan etkileyen maddeler suyun içerisinde var. Bu suyla sulama yapıldığında bitkiler kök vasıtasıyla bunları alıyor. Daha sonra bitkinin her tarafına yayılıyor. Bitkilerin yaprağı, meyvesi bu suyla besleniyor. Yaprağı ve meyvesi yenen bitkiler yoluyla insanlar da bu kirlilikten etkilenebilir. Etkisi hemen anlaşılmaz ama belirli bir süre sonra zararları görülür. İnsan sağlığında toplu zararlar ortaya çıkmadan gerekli tedbirler mutlaka alınmalı."
- "Sebze üretemiyoruz"
Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ise nehir suyunun tarımı tehdit eder hale geldiğini ileri sürdü.
Çiftçilerin kirlilik nedeniyle sebze üretimi yapamadığını iddia eden Posacı, şu ifadeleri kullandı:
"Gelinen noktada çiftçimiz nehirden yeteri kadar faydalanamıyor. Nehirdeki kirlilik nedeniyle buradan alınan su yalnızca, mısır, yonca ve pamuk sulamasında kullanılıyor. Sebze ve meyve üretiminde bu suyun kullanılma şansı kalmadı. Çünkü bu suyla üretilen ürünler, kalıntı analizlerine takılıyor. Bu nedenle çok miktarda ürün geri dönüyor. Üretici, büyük zorluklarla ürettiği ürününe güvenemez hale geldi. Sorunun bölgede tarımı bitirecek seviyelere ulaşmasından endişe ediyoruz."
Bölgedeki üreticilerden Hüseyin Korkmaz da sulama için kullandıkları suyun vücutlarına temas etmesinden dahi endişe eder hale geldiklerini söyledi.
- "İyileşme için çalışmalar kesintisiz devam etmektedir"
Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nin üst havzada bulunan Afyonkarahisar, Uşak ve Denizli'den kaynaklanan kirliliği Aydın'a taşıdığı savunuldu.
DSİ 21. Bölge Müdürlüğünce belirli noktalardan alınan su numunelerinin incelenmesi sonucu nehrin Aydın sınırları dahilinde kirlenmediğinin tespit edildiği vurgulanan açıklamada, bunda nehrin yan dere ve çaylarla beslenmesinin etkisinin bulunduğu kaydedildi.
Buna rağmen nehrin nitrit parametresi özelliğini koruduğu belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Büyük Menderes Nehri'ndeki kirliliğin havza bazında değerlendirilmesi gerektiğinden, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünce TÜBİTAK'a Büyük Menderes Havzası Havza Koruma Eylem Planı hazırlatılmış, bu doğrultuda nehir yönetim planları oluşturulmuştur. Hazırlanan planlar dahilinde veri toplama ve değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. Söz konusu değerlendirmeler projelendirilip uygulamaya geçirilecektir. Havza yönetimi gereği bölge valileri bir araya gelmekte ve uygulamalar takip edilmektedir. Bu doğrultuda nehir kirliliğinde kalıcı iyileşmeler yaşanması için gerekli çalışmalar kesintisiz devam etmektedir."
Kaynak: AA
Nehrin yıllardır kirlilik sorunuyla gündeme geldiğini, oda olarak nehrin geçtiği noktalardan alınan örnekler üzerinde yaptıkları analizlerde kirliliğin kritik seviyelere ulaştığını saptadıklarını savunan Aydın, "Dinar'dan çıkan suyun tamamen içilebilir seviyede temiz olduğunu görüyoruz. Aydın sınırına geldiğinde kirlilik artıyor ve denize döküldüğü noktada en üst seviyeye ulaşıyor. Nehir güzergahında sanayi ve belediye atıkları, evsel atıklar, maden ocakları ve jeotermal tesislerin atıkları, zirai ilaçların dökülmesiyle kirlilik dördüncü dereceye ulaşıyor. Bu kirlilik derecesi, suyun sulama amaçlı kullanılmaması gerektiği anlamına geliyor. Acil müdahale gerekiyor" diye konuştu.
Aydın, incelemelerde nehirdeki suda 20'ye yakın endüstriyel madde saptandığını, ağır metaller içeren suyun tarım ürünlerinin yanı sıra bunları tüketen insanların sağlığına da olumsuz etkileyebileceğini öne sürdü.
- "Gerekli tedbirler mutlaka alınmalı"
Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış da Menderes Nehri ile sulanarak yetiştirilen sebze ve meyvelerde büyük risklerin oluştuğunu belirtti.
Bunu yıllardır dillendirerek yetkilileri uyardıklarını ve gelinen noktada nehirden sulanan bitkilerin tüketilmemesi gerektiğini dile getiren Barış, şöyle konuştu:
"Menderes Nehri'nin suyu daha önce ikinci sınıf sulama suyuydu ancak son dönemde sanayi atıkları, evsel atıklar, tarım ilaçları ve jeotermal akışkanlarla suda kirlilik oranı arttı. Arsenik, radon, nitrit, kobalt, civa, bor, sodyum ve klor gibi bitkileri doğrudan etkileyen maddeler suyun içerisinde var. Bu suyla sulama yapıldığında bitkiler kök vasıtasıyla bunları alıyor. Daha sonra bitkinin her tarafına yayılıyor. Bitkilerin yaprağı, meyvesi bu suyla besleniyor. Yaprağı ve meyvesi yenen bitkiler yoluyla insanlar da bu kirlilikten etkilenebilir. Etkisi hemen anlaşılmaz ama belirli bir süre sonra zararları görülür. İnsan sağlığında toplu zararlar ortaya çıkmadan gerekli tedbirler mutlaka alınmalı."
- "Sebze üretemiyoruz"
Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ise nehir suyunun tarımı tehdit eder hale geldiğini ileri sürdü.
Çiftçilerin kirlilik nedeniyle sebze üretimi yapamadığını iddia eden Posacı, şu ifadeleri kullandı:
"Gelinen noktada çiftçimiz nehirden yeteri kadar faydalanamıyor. Nehirdeki kirlilik nedeniyle buradan alınan su yalnızca, mısır, yonca ve pamuk sulamasında kullanılıyor. Sebze ve meyve üretiminde bu suyun kullanılma şansı kalmadı. Çünkü bu suyla üretilen ürünler, kalıntı analizlerine takılıyor. Bu nedenle çok miktarda ürün geri dönüyor. Üretici, büyük zorluklarla ürettiği ürününe güvenemez hale geldi. Sorunun bölgede tarımı bitirecek seviyelere ulaşmasından endişe ediyoruz."
Bölgedeki üreticilerden Hüseyin Korkmaz da sulama için kullandıkları suyun vücutlarına temas etmesinden dahi endişe eder hale geldiklerini söyledi.
- "İyileşme için çalışmalar kesintisiz devam etmektedir"
Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Büyük Menderes Nehri'nin üst havzada bulunan Afyonkarahisar, Uşak ve Denizli'den kaynaklanan kirliliği Aydın'a taşıdığı savunuldu.
DSİ 21. Bölge Müdürlüğünce belirli noktalardan alınan su numunelerinin incelenmesi sonucu nehrin Aydın sınırları dahilinde kirlenmediğinin tespit edildiği vurgulanan açıklamada, bunda nehrin yan dere ve çaylarla beslenmesinin etkisinin bulunduğu kaydedildi.
Buna rağmen nehrin nitrit parametresi özelliğini koruduğu belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Büyük Menderes Nehri'ndeki kirliliğin havza bazında değerlendirilmesi gerektiğinden, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünce TÜBİTAK'a Büyük Menderes Havzası Havza Koruma Eylem Planı hazırlatılmış, bu doğrultuda nehir yönetim planları oluşturulmuştur. Hazırlanan planlar dahilinde veri toplama ve değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. Söz konusu değerlendirmeler projelendirilip uygulamaya geçirilecektir. Havza yönetimi gereği bölge valileri bir araya gelmekte ve uygulamalar takip edilmektedir. Bu doğrultuda nehir kirliliğinde kalıcı iyileşmeler yaşanması için gerekli çalışmalar kesintisiz devam etmektedir."