Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı Meşal Açıklaması
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Gazze Şeridi'nde kalıcı ateşkes için aralarında eski Ortadoğu Dörtlüsü Özel Temsilcisi Tony Blair'in de bulunduğu bazı arabulucularla gerçekleştirilen özel görüşmelerin olumlu olduğunu, ancak şu ana kadar herhangi bir anlaşmaya varılmadığını belirtti.
Londra merkezli El Arabi el-Cedid gazetesine konuşan Meşal, yürütülen temaslar çerçevesinde Blair ve diğer arabuluculara, Gazze Şeridi'ni ilgilendiren içinde bulunduğu beş temel sıkıntıyı anlattığını söyledi. Bu sıkıntıların giderilmesi halinde İsrail ile geçen yıl varılan ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için uygun ortamın sağlanabileceğini belirten Meşal, "Şimdi top İsrail'de" dedi.
İsrail'in ambargosu nedeniyle Gazze halkının yavaş yavaş ölüme terk edildiğini ifade eden Meşal, Gazzelilerin bu şekilde yaşamaya devam etmesinin mümkün olmadığını, bu sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Gazze ablukasının kırılması konusunda yürütülen uluslararası çabalara ilişkin, "Türkiye'ye teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar Gazze ablukasının kaldırılmasını gerçekten istiyorlar" diyen Meşal, aynı şekilde Katar'ın da Gazze'nin yeniden imarı konusunda ilk cesur adımı atan ülkelerden biri olduğunu dile getirdi.
Blair ve diğer kesimlerin sunduğu, ateşkes, çatışmasızlık veya yeniden imar şeklinde tanımlanabilecek önerilere karşı Hamas'ın yanıtının gayet net olduğunu savunan Meşal, "Bizim cevabımız net. O da Gazze'nin tüm sorunların çözülmesi" ifadesini kullandı.
Meşal, Gazze'nin karşı karşıya bulunduğu sorunları "en kısa sürede başlaması gereken yeniden imar çalışmaları, ablukanın kaldırılması ve sınır kapılarının açılması, 50 bin eski çalışanın maaşlarının ödenmesi, liman ve havalimanı inşası ile su, elektrik, yol, kanalizasyon ve diğer altyapı çalışmaları" şeklinde beş ana başlıkta toplanabileceğini anlattı.
Meşal, "Eğer Gazze'de sorunlar çözülürse geçen yıl İsrail'in Gazze'ye saldırmasından sonra sağlanan ateşkesin devamı için doğal bir ortam oluşur" dedi.
Gazze'de kalıcı ateşkes ve çözüm için başlatılan girişimler ve diplomatik çabaların başlıca nedeninin "Gazze'nin patlamaya hazır bir bombaya dönüşmesinden duyulan endişe" olduğuna dikkati çeken Meşal, "Bazı yakın ve uzak taraflar Gazze'deki sorunları çözümsüz bırakmanın Hamas'a zarar verceğini zannettiler ancak Hamas'ın hala sağlam olduğunu ve direnişin arkasında halk desteğinin bulunduğunu anladılar" diye konuştu.
Meşal, Filistin yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü çerçevesinde Filistinin çıkarlarına, ilkelerine, Batı Şeria ile Gazze'nin birliğine ters düşmeyecek şekilde Gazze'deki sorunların çözümü için atılacak adımları desteklediklerini ifade etti.
Gazze ile sınırlı bir çözüm peşinde olmadıklarını, ulusal katılım çerçevesinde bir çözüme ulaşmak istediklerini vurgulayan Meşal, " Biz Gazze'de bir devletçik değil ulusal bir proje istiyoruz" ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın, Mavi Marmara müzakerelerinin Hamas'ın ateşkes görüşmeleri ile içiçe seyrettiği yönündeki açıklamasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Meşal, "Birkaç gün önce Ankara'yı ziyaret ettim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Türk yetkililerle görüştüm. Biz her zaman temas halindeyiz" dedi.
Mavi Marmara'da yaşananlarla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini hatırlatan Meşal, bu süreçte, ablukanın kaldırılmasını şart koştuğu için Türkiye'ye müteşekkir olduklarını ifade ederek, "Biz Gazze'nin tüm problemlerinin ve ablukanın bitirilmesi konusunda ısrarcıyız" diye konuştu.
Gazze krizinin çözümü için mevcut uluslararası girişimler çerçevesinde Katar'ın çabalarına ilişkin ise Meşal şunları söyledi:
"Katarlılar, inşaat malzemelerini Gazze'ye sokarak ve imar projelerini başlatarak ilk cesur adımları attı. Muhtemelen bu adım, uluslararası çevreleri utandırdı ve onlara, beklemenin işe yaramadığını hissettirdi. Somut adımlar için imkan var."
Muhtemel ateşkes anlaşmasının, Batı Şeria'daki direniş eylemlerinin durdurulmasıyla ilişkilendirilmesinin kabul edilemez olduğunu da belirten Meşal, işgal ve Yahudi yerleşim birimi faaliyetleri bitene kadar direnişin durmayacağını söyledi. Batı Şeria'da işgal ve yasadışı yerleşim faaliyetlerinin devam ettiğini, hapishanelerde açlık grevi yapan ve ölümün eşiğinde olan tutuklular bulunduğunu, Yahudileştime faaliyetleri ve Mescidi Aksa'ya yönelik tehditlerin sürdüğünü vurgulayan Meşal, "Direnişin tüm gerekçeleri Batı Şeria'da mevcut" ifadesini kullandı.
Meşal, arabulucular yoluyla İsrail'in, Hamas'ın elindeki esir askerler konusunu Gazze'deki problemlerinin çözümü bağlamında ele alma çağrısı yaptığını ancak bunu reddettiklerini kaydetti. Gazze'nin sorunlarının çözümü ile İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle, İsrailli askerler arasındaki mübadelenin iki ayrı konu olduğunu dile getiren Meşal şunları kaydetti:
"Taleplerimiz konusunda ısrarcıyız. Bunlar arasında en önemlisi Gilat Şalit takas anlaşmasında serbest bırakıldıktan sonra yeniden gözaltına alınan 50'den fazla Filistinlinin serbest bırakılması yer alıyor. Onların serbest bırakılmasından önce yeni bir esir takası anlaşması söz konusu değil."
- Suudi Arabistan ile yeni bir sayfa
Suudi Arabistan'la ilişkilerinin eskiye dayalı olduğunu belirten Meşal, "Her ilişki farklı şartlarda yürütülür. Ramazan ayının son günlerinde Suudi Arabistan'a bir ziyaretimiz oldu. Netleşmemiş bazı mevzular ele alındı ve temaslar hala da devam ediyor. Görüşmede, Filistin, Arap ve Müslüman ülkelerin çıkarlarına hizmet eden, iki taraf arasında anlayış, şeffaflık ve netliğin hakim olduğu yeni bir sayfa açmaya karar verdik" ifadelerini kullandı.
Meşal, Mısır ile Hamas'ın ilişkilerinin son iki senedir anormal bir atmosfer içinde devam ettiğini belirterek, Hamas'a, Mısır'ın iç meselelerine müdahale ettiği şeklinde suçlamalar yöneltildiğini hatırlattı. Meşal, "Hamas'ın bahsedildiği gibi bir müdahalesinin olmadığı tespit edildi. Taraflar arasında ilişkilerde iyiye doğru bir gelişme var. Mısır'ın Filistin'in komşusu olması hasebiyle bu ülke ile ilişkilere önem veriyoruz" dedi.
İran-Hamas ilişkilerine de değinen Meşal, konu hakkında şunları söyledi:
"İran'la tarihten gelen köklü bir ilişkimiz var ve bu ilişki halihazırda devam etmekte. Ancak son yıllarda Suriye konusunda yaşanan anlaşmazlık ilişkimizi etkiledi. Suriye krizinin daha fazla çatışma ve kan dökülmeden, bölgede mezhep temelli kutuplaşmayı derinleştirmeden çözüme kavuşmasını temenni ediyoruz."
Meşal ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Doha'daki görüşme sırasında kendilerini Moskova'ya davet ettiğini belirterek, yakın zamanda ziyaret tarihinin netleştirileceğini dile getirdi.
Meşal son olarak, Gazze meselesinin taşıdığı aciliyetle birlikte Hamas'ın temel hedefinin işgali sonlandırılması olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA
İsrail'in ambargosu nedeniyle Gazze halkının yavaş yavaş ölüme terk edildiğini ifade eden Meşal, Gazzelilerin bu şekilde yaşamaya devam etmesinin mümkün olmadığını, bu sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Gazze ablukasının kırılması konusunda yürütülen uluslararası çabalara ilişkin, "Türkiye'ye teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar Gazze ablukasının kaldırılmasını gerçekten istiyorlar" diyen Meşal, aynı şekilde Katar'ın da Gazze'nin yeniden imarı konusunda ilk cesur adımı atan ülkelerden biri olduğunu dile getirdi.
Blair ve diğer kesimlerin sunduğu, ateşkes, çatışmasızlık veya yeniden imar şeklinde tanımlanabilecek önerilere karşı Hamas'ın yanıtının gayet net olduğunu savunan Meşal, "Bizim cevabımız net. O da Gazze'nin tüm sorunların çözülmesi" ifadesini kullandı.
Meşal, Gazze'nin karşı karşıya bulunduğu sorunları "en kısa sürede başlaması gereken yeniden imar çalışmaları, ablukanın kaldırılması ve sınır kapılarının açılması, 50 bin eski çalışanın maaşlarının ödenmesi, liman ve havalimanı inşası ile su, elektrik, yol, kanalizasyon ve diğer altyapı çalışmaları" şeklinde beş ana başlıkta toplanabileceğini anlattı.
Meşal, "Eğer Gazze'de sorunlar çözülürse geçen yıl İsrail'in Gazze'ye saldırmasından sonra sağlanan ateşkesin devamı için doğal bir ortam oluşur" dedi.
Gazze'de kalıcı ateşkes ve çözüm için başlatılan girişimler ve diplomatik çabaların başlıca nedeninin "Gazze'nin patlamaya hazır bir bombaya dönüşmesinden duyulan endişe" olduğuna dikkati çeken Meşal, "Bazı yakın ve uzak taraflar Gazze'deki sorunları çözümsüz bırakmanın Hamas'a zarar verceğini zannettiler ancak Hamas'ın hala sağlam olduğunu ve direnişin arkasında halk desteğinin bulunduğunu anladılar" diye konuştu.
Meşal, Filistin yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü çerçevesinde Filistinin çıkarlarına, ilkelerine, Batı Şeria ile Gazze'nin birliğine ters düşmeyecek şekilde Gazze'deki sorunların çözümü için atılacak adımları desteklediklerini ifade etti.
Gazze ile sınırlı bir çözüm peşinde olmadıklarını, ulusal katılım çerçevesinde bir çözüme ulaşmak istediklerini vurgulayan Meşal, " Biz Gazze'de bir devletçik değil ulusal bir proje istiyoruz" ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın, Mavi Marmara müzakerelerinin Hamas'ın ateşkes görüşmeleri ile içiçe seyrettiği yönündeki açıklamasıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Meşal, "Birkaç gün önce Ankara'yı ziyaret ettim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Türk yetkililerle görüştüm. Biz her zaman temas halindeyiz" dedi.
Mavi Marmara'da yaşananlarla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini hatırlatan Meşal, bu süreçte, ablukanın kaldırılmasını şart koştuğu için Türkiye'ye müteşekkir olduklarını ifade ederek, "Biz Gazze'nin tüm problemlerinin ve ablukanın bitirilmesi konusunda ısrarcıyız" diye konuştu.
Gazze krizinin çözümü için mevcut uluslararası girişimler çerçevesinde Katar'ın çabalarına ilişkin ise Meşal şunları söyledi:
"Katarlılar, inşaat malzemelerini Gazze'ye sokarak ve imar projelerini başlatarak ilk cesur adımları attı. Muhtemelen bu adım, uluslararası çevreleri utandırdı ve onlara, beklemenin işe yaramadığını hissettirdi. Somut adımlar için imkan var."
Muhtemel ateşkes anlaşmasının, Batı Şeria'daki direniş eylemlerinin durdurulmasıyla ilişkilendirilmesinin kabul edilemez olduğunu da belirten Meşal, işgal ve Yahudi yerleşim birimi faaliyetleri bitene kadar direnişin durmayacağını söyledi. Batı Şeria'da işgal ve yasadışı yerleşim faaliyetlerinin devam ettiğini, hapishanelerde açlık grevi yapan ve ölümün eşiğinde olan tutuklular bulunduğunu, Yahudileştime faaliyetleri ve Mescidi Aksa'ya yönelik tehditlerin sürdüğünü vurgulayan Meşal, "Direnişin tüm gerekçeleri Batı Şeria'da mevcut" ifadesini kullandı.
Meşal, arabulucular yoluyla İsrail'in, Hamas'ın elindeki esir askerler konusunu Gazze'deki problemlerinin çözümü bağlamında ele alma çağrısı yaptığını ancak bunu reddettiklerini kaydetti. Gazze'nin sorunlarının çözümü ile İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle, İsrailli askerler arasındaki mübadelenin iki ayrı konu olduğunu dile getiren Meşal şunları kaydetti:
"Taleplerimiz konusunda ısrarcıyız. Bunlar arasında en önemlisi Gilat Şalit takas anlaşmasında serbest bırakıldıktan sonra yeniden gözaltına alınan 50'den fazla Filistinlinin serbest bırakılması yer alıyor. Onların serbest bırakılmasından önce yeni bir esir takası anlaşması söz konusu değil."
- Suudi Arabistan ile yeni bir sayfa
Suudi Arabistan'la ilişkilerinin eskiye dayalı olduğunu belirten Meşal, "Her ilişki farklı şartlarda yürütülür. Ramazan ayının son günlerinde Suudi Arabistan'a bir ziyaretimiz oldu. Netleşmemiş bazı mevzular ele alındı ve temaslar hala da devam ediyor. Görüşmede, Filistin, Arap ve Müslüman ülkelerin çıkarlarına hizmet eden, iki taraf arasında anlayış, şeffaflık ve netliğin hakim olduğu yeni bir sayfa açmaya karar verdik" ifadelerini kullandı.
Meşal, Mısır ile Hamas'ın ilişkilerinin son iki senedir anormal bir atmosfer içinde devam ettiğini belirterek, Hamas'a, Mısır'ın iç meselelerine müdahale ettiği şeklinde suçlamalar yöneltildiğini hatırlattı. Meşal, "Hamas'ın bahsedildiği gibi bir müdahalesinin olmadığı tespit edildi. Taraflar arasında ilişkilerde iyiye doğru bir gelişme var. Mısır'ın Filistin'in komşusu olması hasebiyle bu ülke ile ilişkilere önem veriyoruz" dedi.
İran-Hamas ilişkilerine de değinen Meşal, konu hakkında şunları söyledi:
"İran'la tarihten gelen köklü bir ilişkimiz var ve bu ilişki halihazırda devam etmekte. Ancak son yıllarda Suriye konusunda yaşanan anlaşmazlık ilişkimizi etkiledi. Suriye krizinin daha fazla çatışma ve kan dökülmeden, bölgede mezhep temelli kutuplaşmayı derinleştirmeden çözüme kavuşmasını temenni ediyoruz."
Meşal ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Doha'daki görüşme sırasında kendilerini Moskova'ya davet ettiğini belirterek, yakın zamanda ziyaret tarihinin netleştirileceğini dile getirdi.
Meşal son olarak, Gazze meselesinin taşıdığı aciliyetle birlikte Hamas'ın temel hedefinin işgali sonlandırılması olduğunu vurguladı.