Küllerinden Doğan Üniversite Açıklaması KOÜ
Marmara Depremi'nde bütün binaları hasar gören Kocaeli Çniversitesi (KOÇ), aradan geçen 16 yılda küllerinden yeniden doğarak yaklaşık 80 bin öğrencisiyle Türkiye'nin en büyük üniversiteleri arasına girmeyi başardı.
Depremde enkazdan 9 saat sonra kurtarılan KOÇ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999'da üniversitenin birçok binasının yıkıldığını, Derince'deki eğitim ve araştırma hastanesinin de hasar gördüğünü ve prefabriklerde hizmet verdiklerini söyledi.
İnsanların gerçek bir vatanseverlik duygusuyla mücadele ettiğini ifade eden Hülagü, yerleşkelerdeki binaların yıkılmasına rağmen 2 ay gecikmeyle de olsa eğitime başladıklarını dile getirdi.
Hülagü, eski rektör merhum Prof. Dr. Baki Komsuoğlu ve ekip arkadaşları tarafından Umuttepe Kampüsü'nün temellerinin atıldığını vurgulayarak, "Burası hızlı bir şantiyeye dönüştü. şu anda üniversitemiz 14 fakülte, 7 yüksekokul, 21 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, bir konservatuvar ve rektörlüğe bağlı birimlere sahip. Yaklaşık 80 bin öğrencimiz var. Bin öğretim üyesi, 5 bine yakın akademik çalışanıyla büyük bir aileyiz" diye konuştu.
- "Türkiye'nin en büyük 3. üniversitesi"
Deprem sonrası kent ciddi bir toparlanma yaşandığına işaret eden Hülagü, şöyle devam etti:
"Süratle deprem yaraları sarıldı. KOÇ Tıp Fakültesi Hastane binası 10 şiddetinde depreme dayanıklı şekilde yeni teknikle inşa edildi. Bu hastanemiz İstanbul'da olabilecek olası bir depremde bu bölgenin kilit hizmet verecek. Umuttepe Kampüsü yapılınca burada modern bir hastane oluştu. şu anda hastanemiz İstanbul ve diğer bölgelerle özellikle kardiyoloji, beyin cerrahisi, gastroenteroloji bölümlerine İngiltere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi birçok ülkeden hasta, buraya geliyor. Küllerinden doğan, şu anda Türkiye'nin en büyük 3. üniversitesi KOÇ, tıp alanında da ilk 5 içinde olan bir kurumdur."
- "9 saat enkaz altında kaldım"
Rektör Hülagü, deprem günü Körfez ilçesi Tütünçiflik'deki evine ailesiyle saat 02.40'da girdiklerini belirterek "Ellerimi yıkarken deprem oldu. O anda koştum kızımı kucağıma aldım. Bağırdığım için eşim koşarak bana doğru gelmeye çalıştı. 10-15 saniye içinde bina yerle bir oldu. Kırmızı ışık ve bina duvarlarının ayrıldığını gördüm. Kızımla kiriş boşluğuna düşmüşüz. Eşim, çamaşır makinesinin boşluğuna düşüp kurtulmuş" diye konuştu.
Bahçedeki LPG tankının kolları koptuğu için gazdan etkilenerek bir süre baygınlık geçirdiklerini aktaran Hülagü, şunları kaydetti:
"Arabamın garajda olduğunu gören komşular gelerek vanaları kapatmış. Etrafta güvenlik önlemi almışlar. Daha önce kayınvalidemler eve gelerek bağırmışlar, ses çıkmayınca bizi öldü zannetmişler. Kendimize geldiğimizde bağırdık. Ekipler geldi, ilk önce eşimi kurtarmalarını istedim. Onun durumu benden daha kötüydü. Bizim apartmanda hiç kurtulan olmadı. Biz Allah'ın lütfu enkazdan yaralı çıktık. Eşim ağır yaralandı, hastaneye geldiğimizde her yer yıkıntı içindeydi. Benim kaburgalarım kırıldı, tendonum kopmuştu. Deprem insanı öldürmüyor, dayanıksız bina öldürüyor. Ameliyattan 10 gün sonra buraya geldim. Enkazı kaldırdık. Daha sonra da göreve başladım. Prefabriklerde hizmet verdik. Hekimlik duygusu farklı bir şey yaralı da olsanız gelip görev yapmak istiyorsunuz."
Kaynak: AA
İnsanların gerçek bir vatanseverlik duygusuyla mücadele ettiğini ifade eden Hülagü, yerleşkelerdeki binaların yıkılmasına rağmen 2 ay gecikmeyle de olsa eğitime başladıklarını dile getirdi.
Hülagü, eski rektör merhum Prof. Dr. Baki Komsuoğlu ve ekip arkadaşları tarafından Umuttepe Kampüsü'nün temellerinin atıldığını vurgulayarak, "Burası hızlı bir şantiyeye dönüştü. şu anda üniversitemiz 14 fakülte, 7 yüksekokul, 21 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, bir konservatuvar ve rektörlüğe bağlı birimlere sahip. Yaklaşık 80 bin öğrencimiz var. Bin öğretim üyesi, 5 bine yakın akademik çalışanıyla büyük bir aileyiz" diye konuştu.
- "Türkiye'nin en büyük 3. üniversitesi"
Deprem sonrası kent ciddi bir toparlanma yaşandığına işaret eden Hülagü, şöyle devam etti:
"Süratle deprem yaraları sarıldı. KOÇ Tıp Fakültesi Hastane binası 10 şiddetinde depreme dayanıklı şekilde yeni teknikle inşa edildi. Bu hastanemiz İstanbul'da olabilecek olası bir depremde bu bölgenin kilit hizmet verecek. Umuttepe Kampüsü yapılınca burada modern bir hastane oluştu. şu anda hastanemiz İstanbul ve diğer bölgelerle özellikle kardiyoloji, beyin cerrahisi, gastroenteroloji bölümlerine İngiltere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi birçok ülkeden hasta, buraya geliyor. Küllerinden doğan, şu anda Türkiye'nin en büyük 3. üniversitesi KOÇ, tıp alanında da ilk 5 içinde olan bir kurumdur."
- "9 saat enkaz altında kaldım"
Rektör Hülagü, deprem günü Körfez ilçesi Tütünçiflik'deki evine ailesiyle saat 02.40'da girdiklerini belirterek "Ellerimi yıkarken deprem oldu. O anda koştum kızımı kucağıma aldım. Bağırdığım için eşim koşarak bana doğru gelmeye çalıştı. 10-15 saniye içinde bina yerle bir oldu. Kırmızı ışık ve bina duvarlarının ayrıldığını gördüm. Kızımla kiriş boşluğuna düşmüşüz. Eşim, çamaşır makinesinin boşluğuna düşüp kurtulmuş" diye konuştu.
Bahçedeki LPG tankının kolları koptuğu için gazdan etkilenerek bir süre baygınlık geçirdiklerini aktaran Hülagü, şunları kaydetti:
"Arabamın garajda olduğunu gören komşular gelerek vanaları kapatmış. Etrafta güvenlik önlemi almışlar. Daha önce kayınvalidemler eve gelerek bağırmışlar, ses çıkmayınca bizi öldü zannetmişler. Kendimize geldiğimizde bağırdık. Ekipler geldi, ilk önce eşimi kurtarmalarını istedim. Onun durumu benden daha kötüydü. Bizim apartmanda hiç kurtulan olmadı. Biz Allah'ın lütfu enkazdan yaralı çıktık. Eşim ağır yaralandı, hastaneye geldiğimizde her yer yıkıntı içindeydi. Benim kaburgalarım kırıldı, tendonum kopmuştu. Deprem insanı öldürmüyor, dayanıksız bina öldürüyor. Ameliyattan 10 gün sonra buraya geldim. Enkazı kaldırdık. Daha sonra da göreve başladım. Prefabriklerde hizmet verdik. Hekimlik duygusu farklı bir şey yaralı da olsanız gelip görev yapmak istiyorsunuz."