Anayasa Mahkemesinden Siyasi Örgütlenme Özgürlüğü Kararı
Anayasa Mahkemesi, bir siyasi partinin il başkanına, il kongresini usulüne uygun toplanmadığı gerekçesiyle valilikçe idari para cezası uygulanmasını, siyasi örgütlenme özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Halkın Kurtuluş Partisi Bartın İl Başkanı Metin Bayar hakkında, 5253 sayılı Dernekler Kanunu uyarınca kongreyi usulüne uygun toplama yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle valilik tarafından idari para cezası uygulandı.
Bayar'ın cezaya itirazı Bartın Sulh Ceza Hakimliğince reddedildi. Bunun üzerine Bayar ve Halkın Kurtuluş Partisi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, siyasi örgütlenme özgürlüğünün Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanı içerisinde olduğu vurgulandı.
Siyasi partilerin, çoğulcu demokrasiler açısından vazgeçilemez niteliğine değinilen kararda, siyasi partilerle ilgili düzenlemeler konusunda Venedik Komisyonunun ilkelerine atıfta bulunuldu.
Başvurunun esası hakkındaki değerlendirmede ise bu konuda idari para cezasını uygulayacak yetkili otorite bakımından kanunda yeterli açıklıkta bir hükmün bulunmadığına işaret edildi.
Kararda, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin "kanunilik" şartını karşılamadığı bildirildi.
Kaynak: AA
Bayar'ın cezaya itirazı Bartın Sulh Ceza Hakimliğince reddedildi. Bunun üzerine Bayar ve Halkın Kurtuluş Partisi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, siyasi örgütlenme özgürlüğünün Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanı içerisinde olduğu vurgulandı.
Siyasi partilerin, çoğulcu demokrasiler açısından vazgeçilemez niteliğine değinilen kararda, siyasi partilerle ilgili düzenlemeler konusunda Venedik Komisyonunun ilkelerine atıfta bulunuldu.
Başvurunun esası hakkındaki değerlendirmede ise bu konuda idari para cezasını uygulayacak yetkili otorite bakımından kanunda yeterli açıklıkta bir hükmün bulunmadığına işaret edildi.
Kararda, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin "kanunilik" şartını karşılamadığı bildirildi.