Karakoç'un Çözüm Sürecine Millet-İ İbrahim Vurgusu

Ramazanda insanların birbirine daha çok yakınlaşması üzerine duran Üzeyir İlbak üstaddan orucun nasıl bir yarış olduğunu açıkladı ve ateş çemberinden geçmek kavramına değindi. Gurbet, sıla, millet ve medeniyet kavramlarının toplumsal boyutunu ve meydana geliş süreçlerini en iyi anlatanlardan birinin Seza Karakoç olduğunu söyleyen İlbak, “Üstad Hz. Adem’den başlayarak günümüze kadar gelen İslam’ın bütün ırk ve toplumlara uygun, en iyi ve son şeklinin Kuran-ı Kerimde olduğunu söylüyor. Hz. Adem, Hz. Nuh ve Hz. İbrahim’in kurduğu üç büyük medeniyetin altyapılarını işlerken bize tevhid dininin özelliklerini de anlatıyor. İslam Milleti kavramının Hz. İbrahim’le beraber Kuran’da geçen Millet-i İbrahim vurgusundan geldiğini belirtir. Şu an çözüm süreci aşamasında yaşadığımız sorunlara karşı uygulanabilecek en iyi çözümlerden birinin ırk ve üstünlük esasına dayanmayan insanlık ve tevhid dini olan İbrahim milleti sistemi olduğunu ifade eder” dedi.

Cumhuriyet sonrası yaşanan ideolojik ve yaşam biçemlerini irdeleyen Zafer Acar ise, oruçla beraber dini yaşamın siyasi sonuçlardan etkilendiğini atlamamak gerektiğini ifade etti.

Karakoç’un baskı ve korkudan herkesin kabuğuna çekildiği zamanlarda onun İslam kavramlarını ayakta turan hatırı sayılır kişilerden biri olduğunu söyledi.



Zafer Acar, üstadın edebi, mimari ve Kurani olarak dirilişin yeniden başlaması için ne tür çalışmalar yapılması gerektiği hakkında öneriler sunduğunu belirtti.

Bilim adamlarının en son varacağı noktayı mucize olarak yorumlayan Karakoç’un, Yahya Kemal, Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl’dan sonra bilinç oluşturmaya çalışan değerli isimlerden biri olduğunu vurguladı.