Bir Kuşağın Diziyle Tanıdığı Şehir; San Francisco

Tramvayları, kırmızı Golden Gate Köprüsü, Union Meydanı, filmlere konu olan ünlü Alkatraz hapishanesi, Çin mahallesi, kıvrıla kıvrıla inen yokuşlu yolları ile 80 kuşağının zihninde yer etmiş "dünyanın öbür ucunda" bir şehir San Francisco.

ABD'nin Kalifornia eyaletinin kuzeyindeki bu finans ve kültür merkezi, Büyük Okyanus ve San Francisco Körfezi ile çevrili yarımada üzerinde bulunuyor.

San Francisco, 1906 yılında deprem ve yangınlarla yerle bir olsa da II. Dünya Savaşı sonrasında aldığı büyük göçler ve liberal akımlarla kısa sürede büyüdü. Gelişen hippi akımı, gay hakları hareketiyle Amerika'da "liberalizmin kalesi", uluslararası finans, ulaşım, kültür ve popüler bir turizm merkezi oldu.

- Ünlü, kırmızı Golden Gate Köprüsü

San Francisco'nun en bilinen sembolü, hiç kuşkusuz Golden Gate Köprüsü. Ünlü köprü, kentte görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Amerika'nın, Özgürlük Heykeli'nden sonra en çok bilinen köprüsünün, kırmızı görünse de resmi kayıtlarda rengi; turuncu. Bu rengiyle mavi gökyüzünde, bembeyaz sisler içinde kolaylıkla fark ediliyor.

İsteyenlerin yürüyerek geçebildiği köprünün çıkışında, fotoğraf çekmek için özel bir yer bulunuyor. Seyahatini "belgelemek isteyenler", burada verdikleri molada, bol bol fotoğraf çektiriyor. Çünkü bu fotoğraflar, "San Francisco'ya gittim" demenin bir başka yolu.

Köprünün yüksekliği, 235 metre ve kenti, Napa ve Sonoma vadisine bağlıyor. Yapımı 4 yıl süren ve 1937'de açılan Golden Gate, bir dönem dünyanın en uzun asma köprüsüydü. Bu unvanını yaklaşık 30 yıl kadar koruduktan sonra birinciliği 1964'te New York'taki Verrazano-Narrows Köprüsü'ne kaptırdı. Şu an ise bu kategoride, 8. sırada yer alıyor.

- San Francisco'nun tramvayı Cable Car

İstanbul gibi 2 köprüsü bulunan San Francisco'nun tramvayları da Türk misafirlerine İstanbul'u hatırlatıyor.

Görünüş olarak İstiklal Caddesi'ndeki nostaljik tramvaya benzeyen "Cable Car" ile 6 dolar karşılığında unutulmaz bir şehir turu yapmak mümkün. Ama sınırsız "munibus" biletleri burada da geçerli. San Francisco'nun ana ulaşım aracı "munibus" adı verilen otobüsleri ile 25 dolar karşılığında 3 gün boyunca gezilebiliyor.

"Cable Car", etrafında çok sayıda market bulunması nedeniyle "turistlerin uğramadan geçmediği, şehrin kalbi" Union Square'a çok yakın bir caddeden kalkıyor. Ancak tramvaya binmek için sadece parayı değil, kuyrukta geçecek zamanı da gözden çıkarmak gerekiyor.

- Ünlü polisiye dizi: "San Francisco Sokakları"

Yaşı 40 civarında olanların unutamadığı polisiye dizilerin başında gelen ve başrollerini emniyet amiri Mike Stone (Karl Malden) ve dedektif Steve Keller'in (Michael Douglas) paylaştığı "San Francisco Sokakları", "gelmiş geçmiş en iyi klasik polisiye dizilerden" biri sayılıyor.

80'li yıllarda Türk seyircisi San Francisco'yu, TRT'de yayınlanan "patates burunlu" komiser ve genç, yakışıklı iş arkadaşının maceralarıyla tanıdı. "Beyaz cama kilitlenenler", "muhteşem ikili" ile Golden Gate Köprüsü'nde, yokuşlu yollarda, hatta tramvay ile hırsız, cani kovaladı.

"San Francisco Sokakları", jeneriği ve müziğiyle hala 80 kuşağının zihninde tazeliğini koruyor.

- "Dünyanın en büyük Çin mahallesi": Chinatown

Çok sayıda Çinli'nin yaşadığı San Francisco'da otobüslerde Çince de anons yapılıyor. Dünyanın en büyük Çin mahallesi, kayıtlara göre burada.

Chinatown'dan çıkıp denize doğru yürüyünce şehrin finansal merkezine varılıyor.

Buradaki çok katlı binalar arasında hiç kuşkusuz en önemlisi, Transamerika Pyramid. Gece gündüz San Francisco siluetine imzasını atan Transamerica, şehrin birçok yerinden görülüyor.

- Filmlere konu olan unutulmaz hapishane: Alkatraz

Bir zamanlar kaçılmasına imkansız gözüyle bakılan ada hapishane Alkatraz da burada. San Francisco açıklarındaki hapishane, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Yaklaşık bir asırlık cezaevi döneminde, aralarında ünlü suçluları da "ağırlayan" hapishane, özellikle "Alkatraz'dan Kaçış" ve "Alkatraz Kuşçuşu" filmleriyle tanınıyor. Alkatraz'ın birkaç saatlik misafirleri, aralarında Alcapone gibi ünlülerin de bulunduğu suçluların buradaki kötü anılarına tanık oluyor. 1973 yılında ziyarete açılan ada, günümüzde San Francisco'nun turizm gelirine önemli bir katkı sunuyor.

Filmlere konu olan hapishanesi, kırmızı Golden Gate Köprüsü, tramvayı ile 80 kuşağı Türk seyircisinin, "diziden tanıdığı" bu şehri, geçen aylarda İstanbul'dan direkt uçuş başlatan Türk Hava Yolları sayesinde, "yakından tanıması" artık daha kolay.

Kaynak: AA